Okul dönemi başladı ve aileler hem heyecan hem de şaşkınlığı aynı anda yaşıyor. Devlet okullarında tercih adrese dayalı olsa da yine de daha iyisi nedir diye araştırmalar yapıyorlar. İlköğretim öğretimin temelini oluşturuyor. Nasıl ki temeli zayıf bina ayakta durmakta zorlanıyorsa, temeli zayıf bir öğrenci de geleceğe yönelik önündeki öğretim hayatında da zorlanabiliyor. Bu sebeple artık daha bilinçli olan aileler çocukları için tüm imkanlarını zorlayıp özel okullara yöneliyorlar.
Özel okulları mı yoksa devlet okullarını mı tercih etmeliyiz?
Aslında eğitim ve öğretimde asıl önemli olan öğretmen ve öğrenci ilişkisidir. En mükemmel öğrenci ve öğretmen bir araya gelse de birbirlerinden iyi elektrik alamazlarsa iletişim güçleşir. Dolayısıyla öğretmen öğrenci ilişkisi iyi oluştuğu taktirde ve öğretmen mesleğini severek, donanımlı bir şekilde icra ediyorsa, çocuk okulu hem seviyor hem de severek ders çalışıyor.
Bunun yanında okulun sağladığı sosyal imkanlar da çocuğun geleceği adına gelişimine katkı sağlıyor. Örneğin; özel okulların sosyal donanımında havuz, satranç, basketbol, voleybol, tenis, robotik sınıflar, müzik atölyeleri, tiyatro sahnesi ve daha birçok aktive dikkat çekiyorken fiyat bilgisi de bir o kadar yüksek olabiliyor. İmkanlar dahilinde kaliteli bir özel okulda eğitime başlamak çocuk için de cezbedici oluyor. Şöyle de bir gerçek var, çocuk en iyi okula da gitse sosyal ortamın dışında ders başarısını yine öğretmen öğrenci ilişkisi belirliyor.
Devlet okullarının sosyal imkanları kısıtlı
Devlet okullarında ise spor salonunun, tiyatro sahnelerinin olmayışı, laboratuvar da kısıtlı imkanlarla çalışıyor olmaları, kalabalık sınıflarda ders dinleme çabaları mevcut kapasitelerini zorluyor hatta gerilemeye bile neden olabiliyor. Bunun yanında çok başarılı bir öğretmen ile yüksek başarı elde edilebiliyor.
Özel okul ile devlet okulunun en büyük farkı sosyal imkanları, öğrencinin kişisel gelişimine destek sağlamasıdır. Sosyal alanda gelişen, kişisel gelişimine destek sağlayan eğitim ve öğretimde çocuğun başarısı da artıyor. Okullar arası karşılaştırma yaparken mevcut imkanları göz önünde bulundurduk. Bir de sosyal imkanlarının ya imkansızlıkların yanında çok önemli bir husus daha var. Ailenin çocuğu ile ilgilenmesi, aldığı eğitimi destekleyici söylemleri ve çocuğunun üzerindeki etkisi başarı basamaklarını çıkmada ya da gerilemede fazlasıyla etkilidir. Okul, öğretmen, sosyal ortam ne kadar mükemmel olsa da çocuğu ve eğitimiyle ilgilenmeyen veli ile istenilen başarı elde edilemese de ya da imkansızlıklar içinde okuyan bir çocuğun ilgilenen imkanları doğrultusunda alınan eğitimi destekler tavırlı veli ile başarı ihtimali artsa da sonuç yine aile, öğretmen, çocuk ilişkisine çıkıyor.
Sonuç olarak eğitim ve öğretim hayatı başlarken çocuğunuz ile ilgilenmeniz, öğretmeninize çocuğun hakkında genel bilgileri vermeniz, düzenli takibini yapmanız, akşamları çocuğunuza uygun dille neler yaptığını sorarak tekrar etmesine teşvik etmek, kendi imkânlarınızla kişisel gelişimine destek sağlamanız, öğretmen, öğrenci ve veli bağını aktif tutmanız başarılı bir öğretim dönemi geçirmenize destek sağlayacaktır.
Ağaç yaşken eğilir
Ağaç yaşken eğilir deyimini unutmayınız. Çocuğunuzun edinmesini istediğiniz alışkanlıklar küçük yaşta kazanılır. İleride çocuğum ödev yapmıyor demektense yardımınızla ödev yapmayı, tekrar etmeyi alışkanlık haline gelmesinde yardımcı olmalısınız. Özellikle bu konu da kitap okuma saatleri düzenlemeli, sizde elinize bir kitap alarak örnek olmalısınız. Özel okul da olsa devlet okulda olsa iletişimin sağlam olmadığı, sevginin olmadığı bir ortamda eğitim ve öğretim vermek mümkün değildir. Başarının anahtarı, aile bağınızı ilgili, güçlü ve sevgi dolu tutmanız olacaktır. Öğretmenlere, velilere, öğrencilere başarılı bir eğitim öğretim yılı dilerim.