Çocuklarda iştahsızlık nasıl giderilir?

0
4654
Çoçuklarda iştahsızlık nasıl giderilir
Çoçuklarda iştahsızlık nasıl giderilir

Yazı İçeriği

Çocuklarda iştahsızlık nedenleri nelerdir? Çocuklarda iştahsızlık nasıl giderilir? Çocuklarda iştahsızlık çözümleri nelerdir? İştahsız çocuğun iştahı nasıl açılır? İştahsız çocuğun beslenmesi nasıl olmalı? Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Dündar Yaykıran, iştahsız çocuklarla ilgili merak edilen soruları yanıtladı!..

İştahsızlık nedir? Aileler tarafından aslında iştahsız olduğu düşünülen çocukların normal beslendiğini görüyoruz…. 

İştah yiyeceklere karşı duyulan istek olarak tanımlanır. İştah bilinçli bir istek olup daha önce yiyecek ile olan deneyimlerden, besinin görünümünden olumlu veya olumsuz olarak etkilenir.

Gerçek iştahsızlık, bebeğin veya çocuğun yeterli büyüme ve gelişmesi için alması gereken temel gıdaları bile, değişik sebeplerden dolayı ret etmesidir.

İştahsızlık bazen anne ve özellikle büyükanneler tarafından yanlış yorumlanıyor. Gerçekte iştahsızlığı olmayan çocuk, iştahsız olarak değerlendiriliyor. Çünkü toplumumuzda bebeklerin, çocukların çok yemek yemesi, biraz kilolu olması isteniyor.

 

Yemek seçen çocuklar için öneriler
Yemek seçen çocuklar için öneriler

Çocuklar neden yemek seçerler?

Soruyu böyle sorunca sanki sorun sadece çocuktaymış gibi görünüyor. Bu durumda olan çocuklar için; kıymetli bir hocamın asistanlık yıllarımdayken söylediği bir cümle aklıma gelir: ” Yemek seçen çocuk yoktur, buna sebep olan ebeveyn vardır.” Yani bu davranış doğuştan gelmiyor, yanlış beslenme alışkanlakları nedeniyle sonradan öğreniliyor. Tabi çocuğun kendi kişiliğini kabul ettirme, kendini kanıtlama çapası da var. O yüzden her çocuk farklıdır.

Çocuklarda yemek seçme davraşının belli başlı nedenleri;

  • Bebeğin yeterince anne sütü alamaması, emzirme döneminde anneden uzak kalması.
  • Ek gıdaya geçiş döneminde sık yapılan yanlışlar. En önemlisi bebeğin karışım, bulamaç halinde beslenmesine bağlı olarak besinlerin tadını ayrı ayrı alamayacak şekilde beslenmesi.
  • Annenin veya büyükannenin elinde kaşıkla çocuğun peşinde dolaşması, sürekli yemek yemesi için yapılan ısrar ve baskılar.
  • Yemek seçtiğinde ya da reddettiğinde anne babanın azarlaması, sinirlenmesi,
  • Yemek yemesi için pazarlık yapılması, ödül olarak abur-cubur verilmesi
  • Televizyon, tablet, telefon izlerken yemek yedirilmesi

İştahsızlık psikolojik olabilir mi?

Çocuklar anne-baba ve kardeş ilişkilerinden çok etkilenir. İhmal edildiğini düşünen çocuk veya yeni kardeşi olan çocuk, ilgi çekmek için bu davranışını sergileyebilir. Sofradaki gerginlikler, tartışmalar ve keyifsiz ortam çocuklarda sofraya gelmemeye, iştahsızlığa neden olabilir. Nasıl ki biz erişkinlerin günlük hayatta, iş hayatında yaşadığı sorun ve sıkıntılar iştahsızlığa neden olursa, çocuklarda da okulda, arkadaşlarıyla veya kardeşleriyle yaşadığı olumsuzlar iştahsızlığa neden olabilir.

Bebeklerde iştahsızlık nedenleri nelerdir?

İştahsızlığın önde gelen nedenleri;

    • Yanlış beslenme yöntemleri ve alışkanlıkları
    • Ailenin yanlış değerlendirmesi (iştahsızlık yokken, varmış gibi algılanması)
    • Dışkılama bozukluğu: kabızlık
    • Anemi (kansızlık)
    • Vitamin ve Mineral eksikliği  (demir eksikliği, çinko eksiskliği, vitamim b12 eksikliği. vb.)
    • Akut enfeksiyon hastalıklar ( kulak enfeksiyonu, bronşit, nezle, grip gibi enfeksiyon dönemleri)
    • Psikojenik nedenler (Otizm, hiperaktivite, infantil anoreksiya)
  • Kronik hastalıklar: sindirim sistemi Hastalıkları , gastrit, ülser, karaciğer hastalıkları, barsak hastalığı, gastroözefagial reflü hastalığı, karın ağrısı vs.

Bebeklerin doyduğunu nasıl anlarız?

Bebekler ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmelidir. Annesini emen bebek doyduğunda emmeyi bırakacaktır. Bu dönemde annelerin en çok sorduğu soru: Sütüm yetiyor mu?

Sütün yeterli olduğunun göstergeleri:

  • Bebeğin 6-8. haftaya kadar günde 8-12 kez emmesi
  • Emme sırasında yutma hareketlerinin olması
  • Yeterli idrar çıkarması ( günde en az 6 kez idrar yapıyorsa)
  • Haftada 125-200 gram alması

6-12 aylık dönemde, ek gıdalara geçişte ana besin kaynağı yine anne sütü olmalı, ek gıdalar çok küçük porsiyonlar (1 tatlı kaşığı) halinde verilmelidir.

1 yaş sonrası için porsiyon büyüklüğünü her yaş için 1-2 yemek kaşığı olarak tarifleyebiliriz. Yani 1,5 yaşında bir çocuk için 1 porsiyon çorba; 2-3 yemek kaşığı çorbadır.

Bebek ve çocuklar bu anlattıklarım doğrultusunda besleniyor, büyümesi, mental ve motor gelişimi normal ise yeterince besleniyor demektir.

Bebeklerin ve çocukların tabağına yaşına uygun porsiyonda en az miktarda yemek konulmalı, bebek yemek isterse ileve edilmelidir. Yaşına uygun porsiyonda beslenen ve doyduğunu söyleyen veya daha fazla beslenmek istemeyen bebeklerin ve çocukların tokluk hissine saygı gösterilmelidir. Daha fazla yemesi için ısrarcı olmak yeme bozukluğuna neden olabilir.

ek gidaya geciste en cok yapilan hatalar nelerdir

İştahsız bir bebeği ek besinlere alıştırma sürecinde nelere dikkat etmek gerekir?

Öncelikle bebekte iştahsızlığa neden olabilecek bir hastalık, vitamin veya mineral eksikliği açısından muayene etmek, gerekiyorsa tahlil yaptırmak gerekir.

İştahsız ve isteksizlik durumunda;

  1. Bu süreçte sabırlı olunmalı, ısrar ve zorlama ile yemek yedirilmemeli
  2. Bebeğin üzerini kirletmesine izin verilmeli, yiyecekleri kendi eliyle tutmasına izin verilmeli
  3. Beslenme saatleri ızdırap değil kayif verici olmalı
  4. Kesinlikle telefon, tablet, televizyon izleterek beslenmemeli
  5. Yeni verilen besin bebek aç iken verilmeli
  6. Yemeklerin tadı kadar, görüntüsü de iyi olmalı, asla karışım, bulamaç şeklinde beslenmemeli
  7. Yeni denenecek besin miktarı önce bir tatlı kaşığı olmalı, daha sonra miktar giderek artırılmalı ve çeşitlendirilmeli 
  8. Lezzeti beğenilmeyen, reddedilen besinler birkaç gün beklenip tekrar denenmeli
  9. Beslenme sırasında bebeğin ilgisini dağıtacak oyuncak ve benzeri cisimler olmamalı
  10. 6-12 ay arası bebeklerde temel gıda halen anne sütü olmalı, ek gıdalar 2 öğün şeklinde verilmeli 
çoçuklarda iştahsızlık nedenleri nelerdir?
Çoçuklarda iştahsızlık nedenleri nelerdir?

Ailelerin yemek kültürü çocukların beslenmesini nasıl etkiliyor?

Çocuklar oturmayı, kalkmayı, yemek yemeyi, hayata dair her şeyi ailelerine bakarak, onları taklit ederek, onları örnek alarak öğrenir. Bu yüzden doğru ve dengeli beslenme davranışı açısından en önemli şey ailenin sofra kültürüdür. Bazen annelerle tartışıyoruz ve anneler bana kızıyor olabilir. Anne: ”Benim oğlum 2 yaşında hiç peynir, yoğurt yemiyor”

Ben: ” Sofranızda her zaman yoğurt, peynir oluyor mu? Diğer aile üyeleri yoğurt, peynir yiyor mu?”

Anne: ” Hayır. Eşim pek sevmez, ben de bazen yerim. Ama oğlum sevsin diye uğraşıyorum, peynirin yoğurdun en doğalı alıyorum, ne yapsam yemiyor.”

Sofradaki yiyecek dünyanın en güzel yiyeceği de olsa, anne baba o yiyecekten yemiyorsa, bebeğin o yemeğe alışması  çok zor. Bebeğin anne babasının o yemeği yediğini görmesi lazım.

Dolapta sürekli gazlı içecekler, cips, çikolata varken, siz onları tüketirken;

”Bunlar sana zararlı, bunlar sana yasak, sen süt iç” demenizin hiçbir anlamı yok.

Bebeklerde sağlıklı beslenmeye ilk adım nasıl olmalı? Ek gıdaya geçiş sürecinde dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

6-12 aylık dönem, bebeğin ek gıdalarla tanışması ve beslenme alışkanlıklarını kazanması açısından oldukça önemlidir. İlk 6 ay anne sütüyle beslenen bebek için büyüme ve gelişmenin sağlıklı sürdürülebilmesi açısından yeni gıdalara 6. aydan sonra başlanması gereklidir.

Ek besinlere başlarken dikkat edilecek kurallar

  1. Bebeğe verilecek ek besinler; Enerji ve besin öğeleri bakımından zengin, temiz ve güvenli olmalıdır.
  2. Kolay hazırlanabilir olmalıdır. 
  3. Ek besinlere başlanıldığı andan itibaren su verilmelidir. 
  4. Yeni besinlere geçerken 1 günde birden fazla yeni besin verilmemelidir. Diğer besine geçmeden 3-5 gün beklenmelidir. Bebeğin bir tür besine karşı duyarlılığı varsa (kusma, ishal, alerji, vb) tespit edilebilir. 
  5. Yeni verilen besin bebek aç iken verilmelidir.
  6. Yeni denenecek besin miktarı önce birkaç tatlı kaşığı olmalı, daha sonra miktar giderek artırılmalı ve çeşitlendirilmelidir. 
  7. Ek besinler bebeğe kaşık, fincan ya da bardakla verilmelidir. Bebeği beslerken biberon kullanılmamalıdır. 
  8. Eğer hazırlanan besin buzdolabında saklanamıyorsa hazırlandıktan en geç 2 saat içinde tüketilmelidir. 
  9. Lezzeti beğenilmeyen besinler birkaç gün beklenip tekrar denenmelidir. 
  10. Günlük toplam verilen besin miktarı bebeğin enerjisini ve besin öğelerini sağlamalıdır. 
  11. Bebeğe verilecek besinlerin temizlik ve sağlık koşullarına uygun hazırlanması gerekir.
  12. Bebeğe verilecek besinlerin hazırlanmasında doğal ve taze ürünler kullanılmalıdır. 
  13. Besinler uzun süre pişirilmemeli, pişirilmiş besinin suyu dökülmemeli, kavrulmamalı, kızartılmamalı; acılı, baharatlı ve tuzlu olmamalıdır. 
  14. Bebeklerin besinlerine 12 aya kadar tuz ve şeker eklenmemelidir.
  15. 6-12 ay arası bebeklerde tamamlayıcı besin (ek gıdalar), öğle ve akşam üstü olmak üzere sadece iki öğün olmalı, diğer bütün öğünler ANNE SÜTÜ olmalıdır.
bebeklerde ek gıdaya geçiş nasıl olmalı?
bebeklerde ek gıdaya geçiş nasıl olmalı?

Ek besinlere başlama aşamaları

  1. aşama (6-7. ay): Bebeği kaşığa alıştırma amaçlanır. Bebek dilini kullanarak kaşıkla verilen besini ağzının arkasına iterek yutmayı henüz bilemez, o yüzden ilk zamanlar verilen besinleri diliyle iter, bu sevmediği anlamına gelmez, bebek zamanla dilini kullanmayı, yutmayı öğrenir. Bu dönemde besinler yumuşak ezme kıvamında verilebilir. Yoğurt, sebze ve meyve püreleri, pirinç, patates, tahıl, çorbalar uygun besinlerdir.
  2. aşama (7-8. ay): Bu dönemde katı besinlere geçilmesi; bebeğin oturmaya başlaması ve bir elinden diğerine bir şeyi geçirebilmesi süreci ile ilişkilidir. 7-8. aylarda çiğneme hareketleri başladığından püre kıvamında besinler verilebilir, sıvı gıdalar fincandan içilebilir. Yeni lezzet ve yapıda besinlerin beslenmeye eklenmesi bebeğin motor yeteneklerinin gelişimine yardımcı olur. Bu dönemde püre edilmiş etler, kuru baklagiller, sebze ve meyve başlanmalıdır.
  3. aşama (8-9. ay): Bebek çiğnemeyi öğrenmiştir. 8-9. ayda motor gelişim, dişlerin çıkması, bebeğin ufak besin parçalarını eline alması, ağzına götürmesi, çiğnemesi gelişir. Bu aşamada bebeğe gözetim altında ekmek, köfte, meyve gibi yiyecekler verilerek cesaretlendirilmelidir.
  4. aşama (9-12. ay): Bebek kendi kendine yemeye başlamalıdır. 9-12. ayda parçalanmış, ezilmiş besinler kullanılır. Yemekler az yağlı hazırlanmalı ve zeytinyağı kullanılmalıdır.
  5. aşama (1 yaş ve sonrası): 1 yaşına gelen çocuk aile ile aynı yemekleri yiyebilir. Özel olarak yemek hazırlanmasına gerek yoktur. Ancak baharatsız, az tuzlu ve az yağlı yemekler verilmelidir. 

Bebeklerde diş çıkarma döneminde iştahsızlık görülebiliyor. Bu durumda ne yapılmalı? 

Diş çıkarma döneminde her çocukta, huysuzluk, hafif ateş, ishal ve iştahsızlık gibi şikayetler olur. Öncelikle bu sürecin fizyolojik ve geçici bir süreç olduğunu unutmamak, biraz sabırlı olmak gerekir. Bu dönemde iştahı düzeltecek bir ilaç yok. (Aslında hiç bir dönem için iştah şurupu diye bir şey yok)

Bu dönemde diş etleri çok hassas olduğundan bebeğinizi mümkün olduğunca sıcak gıdalardan uzak tutun. Bu dönemde ılık, hatta soğuk yiyeceklere ağırlık verin. Elma püresi, yoğurt, muhallebi gibi serin ve ferahlatıcı besinlere bebeğiniz hayır demeyecektir.

 

iştahsız çocuğa yemek yedirme yöntemleri
İştahsız çocuğa yemek yedirme yöntemleri

Yemek yemeyen çocuklara nasıl davranılmalıdır? İştahsız çocuğa yaklaşım nasıl olmalı?

Öncelikle çocukta gerçekten iştahsızlık var mı, iştahsızlık varsa bu çocuğun büyüme gelişmesini etkilemiş mi, iştahsızlık yapabilecek hastalık veya bir mineral, vitamin eksikliği var mı? Bunları tespit etmek için mutlaka çocuk doktoruna başvurmak gerekir.

İştahsız çocukta beslenme önerileri

1-Anne sütüne 24 aylık oluncaya kadar devam edin.

2-Büyümesi ve gelişimi normal olan bebek için; 

  • Aşırı endişelenmeyi bırakın,
  • Bebekler ilk 6 ay hızlı kilo alır ancak 6. aydan sonra kilo alımı giderek azalır. Bu normal bir durumdur.
  • Doktorunuz gelişimi normal diyorsa normaldir.
  • Çocuğunuzu başkasının çocuğuyla kıyaslamayın.

3-Çocuğun açlık ve tokluk hissini öğrenmesi için, çocuğun aç kalmasına izin verin, sürekli besleyerek sürekli tok tutmayın.

4-Ögün sayısı (atıştırmalar dahil) 5 i geçmemeli, 3 ana ve 2 ara öğün şeklinde olmalıdır.

5-Ögün süresi net olmalı, süre bittiğinde öğün bitmeli. 

  • Çocuğun öğün saatleri düzenli olmalı, çocuk aile bireyleri ile aynı anda sofraya oturmalıdır.
  • Öğün aralarında iştahını kaçıracak tatlı (şeker ve çikolata) besinler verilmemelidir. 
  • Bu konuda çocukla ilgilenen bakıcı ve aile bireyleri de kararlı olmalı ve kurallara uymalıdır.
  • Sofrayı hazırlayın 
  • 30 dakika içinde sofradakilerden yiyebileceğini sonra sofrayı toplayacağınızı söyleyin
  • 30 dakika sonra az yese de, hiç yemese de sofrayı toplayın
  • Bir sonraki öğüne kadar sadece su içmesine izin verin, su dışında birşey yedirip, içirmeyin.

6-Aile rol model olup destekleyici olmalı, çocuklarınız sizi örnek alır, onlara iyi örnek olun.

Çocuğunuzun sizin yemek yeme alışkanlıklarınızı aynen taklit edeceğini unutmayın. Sebze yemeğini sevmeyen bir babanın, makarnadan maydanozları ayıklayan bir kardeşin bulunduğu bir ailede küçük bebeğin önüne koyulan her şeyi yiyip bitirmesi beklenmemeli. Elinizde tabakla televizyon izliyorsanız, çocuğunuzu sofrada oturup yemek yemeye ikna etmeniz kolay olmayacaktır.

İştahsızlık bazı hastalıkların belirtisi olabilir mi? İştahsızlık hangi sorunları doğurur? 

İştahsızlık birçok hastalığın belirtisi olabilir.

Çocuklarda iştahsızlığa neden olabilen hastalıklar;

  1. Dışkılama bozukluğu: kabızlık
  2. Anemi (kansızlık)
  3. Vitamin ve Mineral eksikliği  (demir eksikliği, çinko eksiskliği, vitamim b12 eksikliği. vb.)
  4. Akut enfeksiyon hastalıklar ( kulak enfeksiyonu, bronşit, nezle, grip gibi enfeksiyon dönemleri)
  5. Psikojenik nedenler (Otizm, hiperaktivite, infantil anoreksiya)
  6. Kronik hastalıklar: sindirim sistemi Hastalıkları , gastrit, ülser, karaciğer hastalıkları, barsak hastalığı, gastroözefagial reflü hastalığı, karın ağrısı vs.

İştahsızlık dengesiz ve yetersiz beslenme yapar. Bunun sonucun büyüme, mental ve motor gelişme etkilenir. Özellikle 1-6 yaş arasındaki dengesiz ve yetersiz beslenme ömür boyunca etkisi sürecek bozukluklara neden olabilir.

Çocuklarda iştahsızlık nedenleri ve tedavisi

Bebek ve çocuklarda iştahsızlık nasıl tedavi edilir? 

İştahsızlığın nedeni tespit edilmeli ve ona yönelik tedavi verilmelidir. Hastalığı varsa hastalığı tedavi edilir, vitamin, mineral eksikliği varsa ona yönelik tedavi verilir. Herhangi bir hastalık ve eksikliği yoksa ve beslenme alışkanlığı bozuksa; daha önceki sorularda bahsettiğimiz noktalara dikkat etmek gerekir.

Bebeklerde iştahsızlık ve kusma nedenleri nelerdir?

Bir çok enfeksiyon hastalığı (kulak enfeksiyonu, boğaz enfeksiyonu, idrar yolu enfeksiyu, mide barsak enfeksiyonları, nezle, grip vb.) kusma ve iştahsızlık yapabilir. Özellikle şu hastalıkta kusma ve iştahsızlık olur diyebileceğimiz bir hastalık yok. Bu enfeksiyon hastalıkları dışında Reflü Hastalığı da olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

Bebeklerde iştahsızlık ve ishal durumunda acilen doktora mı başvurmalıyız?

Bu durumda bebeğin yaşı, genel durumu, ishalin şiddeti, ishal ve iştahsızlık dışında başka şikayet olup olmaması gibi etkenler önemlidir.

Doktora başvurulması gereken durumlar;

  • 2 yaşından küçük bebekler
  • İshal miktarı fazla bebekler
  • İshali 2 günden uzun süren bebekler
  • Beslenme zorluğu çeken, yeterince sıvı alamayan bebekler
  • İshal ve iştahsızlığın yanında ateş ve kusması olan bebekler
  • Halsiz, huzursuz, düşkün olan bebekler

Bebeklerde iştahsızlık ve ateş söz konusu olduğunda evde ne yapabiliriz? Hangi durumda acil doktora başvurmalıyız? 

Bebeklerde ateş ve iştahsızlık durumunda, öncelikle ateşi kontrol altına almak gerekir. Ateş 38 derece üzerinde ise mutlaka doktora başvurulmalıdır. Her insanda olduğu gibi bebeklerde de ateşli hastalıklar sırasında iştahsızlık olacaktır. Bu dönemde yemek yemesi için asla zorlanmamalı, anne sütü verilmeli, sıvı alımına dikkat edilmelidir. İştahsızlık hastalık sonrası yavaş yavaş düzelecektir. Hastalık dönemlerinde hem bağışıklığı desteklemek hem de iştahın düzelmesi için doktorunuzun önerdiği probiyotikleri ve çinko içeren şurupları kullanabilirsiniz.

Tabletle veya telefonla bebeğe yemek yedirmenin ne gibi sakıncaları olabilir?

Çocuklar 2 yaşından önce kesinlikle hiçbir suretle renkli ekrana (telefon, tablet, televizyon) maruz kalmamalı, mental gelişim açısından bu konu çok önemlidir. Ekran karşısında yemek yiyen çocuk ne yediği ile, yemeğinin tadı ile ilgilenmez. İlk zamanlarda erkan karşısında yemek yedirmek, anneler için kolay ve pratik gelse de ilerleyen dönemlerde çocukta çok daha ciddi yeme bozukluğuna, yanlış beslenme alışkanlıklarına neden olacaktır.

İştahsız bebekler hangi aşamada doktora götürülmeli? 

Ebeveynler bebeklerinde iştahsızlık olduğunu düşünüyorsa mutlaka doktora başvurmalıdır. Bebeğin beslenme alışkanlığı, gerçekten iştahsızlığının olup olmadığı, bu iştahsızlığın büyüme gelişmesini etkileyip etkilemedi değerlendirilmelidir. Ayrıca iştahsızlığa yol açan hastalıklar ve vitamin, mineral eksiklikleri açısından da muayene edilmeli gerekli ise tahlilleri yapılmalıdır.

Çocukluk çağında sebze yemekleri tüketilmemesi daha sonraki dönemde iştahsızlığı tetikleyebilir mi? 

İştahsızlığa neden olmaz ancak besin seçmeye ve dengesiz beslenmeye neden olur.  Erken çocukluk dönemlerinde sebze yemeklerine alıştırılmayan çocuklar, ilerleyen yaşlarında da sebze yemeklerini sevmez ve yemezler. Damak tadı ve doğru beslenme alışkanlığı erken çocukluk döneminde (6 ay-5 yaş) oluşturulmalıdır. 5 yaşına kadar doğru beslenme alışkanlığı kazanmış bir çocuk bundan sonraki yaşamında da dengeli ve doğru beslenecektir.

iştahsız çocuğun iştahı nasıl açılır

Çocukların severek yemek yemelerini nasıl sağlayabiliriz?

Yemek yenilen sofraların keyifli ortam olması şart. Sofradaki kişilerin ilgisi yemekte ve sofardaki insanlarda olmalı. Yemek sırasında dikkat dağıtıcı nesneler olmamalı, sofradayken anne ve babanın elinde telefon olmamalıdır. Yemek hazırlık aşamasında ve sofra hazırlanırken çocuklar da buna dahil edilmelidir. Çocukların ilgisini arttırmak için tabakları ilgilerini çekecek şekilde hazırlanabilir.En önemli konu da, çocukların yemekten keyif alması için yemekten önce aç olması gerekir. Çocukları sürekli besleyerek, sürekli tok tutmamak gerekir.

Fast food beslenen çocukları nasıl sağlıklı beslenmeye alıştırabiliriz, ne yapmamız gerekiyor? 

Bu konu da bence tek sorumlu olarak ebeveynlerdir. Hiç bir çocuk kendi kendine fast food alışkanlığı kazanmaz. Çocuklar kesinlikle fast fooda alıştırılmamalıdır. Okul öncesi dönemde fast food ile beslenen çocukta tek suçlu ebeveynlerdir. Erken çocukluk döneminde doğru beslenme alışkanlığı edinmiş okul çağı çocukları, zaman zaman arkadaşlarıyla yese de fast fooda alışmazlar. Fast food ile beslenen çocukların çoğunlukla diğer aile bireylerinde de bu alışkanlığın olduğunu görüyoruz.

Fast food beslenme alışkanlığını düzeltmek için, bütün aile bireyleri beslenme alışkanlığı ile ilgili kuralları belirlemeli ve herkes bu kurallara uymaya özen göstermelidir. 

Hastalıktan dolayı iştahsız olan çocuklar da var. Bu durumda ne yapılmalı? 

İştahsızlığa neden olan hastalık teşhis edilip, ona yönelik tedavi verilmelidir.

Yemek yemeyi inatlaşmaya çeviren anne-çocuk ilişkisi hakkında ne düşünüyorsunuz? 

Bebekler ve çocuklar asla eli, ayağı tutularak zorla yemek yedirilmemeli, yemek yeme bir çatışma haline gelmemelidir. Bu durum ilerleyen yaşlarda çok ciddi psikolojik yeme sorunlarına yol açabilir. Yukarıdaki sorularda bahsettiğimiz doğru beslenme alışkanlığı davranışlarına dikkat edilmelidir. Sofrada çocukların porsiyonları küçük tutulmalı, tekrar yemek isterlerse verilmelidir. Sofrada yaşına uygun yemeği yedikten sonra doyduğunu söyleyen çocuğa daha fazla yemesi için ısrar edilmemeli, çocuğun kararına saygı duyulmalıdır.

Önceki İçerikBebeklerde boy kısalığı belirtileri nelerdir?
Sonraki İçerikÇocuklarda baş ağrısının sebepleri nelerdir?
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzman doktoruyum. 1981, Acıpayam-Denizli doğumluyum. İlkokul, ortaokul ve lise eğitimimi Acıpayam’da tamamladıktan sonra, ortaokul 2. sınıftayken aldığım doktor olma kararımı gerçekleştirmek için 1999’da KTÜ Tıp Fakültesinde tıp eğitimime başladım. KTÜ Tıp fakültesinden 2006 yılında mezun oldum. 2006 ile 2010 yılları arasında devlet ve özel sektörde pratisyen hekim olarak çalıştım. Çok sevdiğim ve iyi anlaştığımı düşündüğüm çocuklarla birlikte olabilmek ve onların gelişiminde pay sahibi olabilmek için 2010′ da Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ”Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları” alanında uzmanlık ihtisasıma başladım ve 2015’de ihtisasımı tamamlayarak uzmanlık diplomamı aldım. Haziran 2015 ile Ocak 2017 arasında Bahçelievler Devlet Hastanesi’nde, Ocak 2017 ile Şubat 2019 arasında da Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği’nde, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzman hekimi olarak çalıştım. Şubat 2019’da, çok sevdiğim çocuklara daha yararlı olabilmek, bebek ve çocuk bakımı, onların fiziksel ve nörolojik gelişiminin takibi, hastalıklardan korunma ve hastalıklarının tedavilerinde daha etkin olabilmek için, İstanbul – Maltepe'de bulunan Özel Kardelen Tıp Merkezi’nde çalışmaya başladım, halen devam etmekteyim. Evliyim. Çok güzel ve zarif bir kadının kocası, çok tatlı ve yakışıklı, 8 yaşında, Oğuz Kaan isminde bir beyefendinin babasıyım.

Bir Cevap Yazın