Emziren anneler oruç tutabilir mi?

0
685
Emziren anneler oruç tutabilir mi?
Emziren anneler oruç tutabilir mi?

Hamilelikte oruç tutmak zararlı mı? Hamilelikte oruç tutmak bebeğe zarar verir mi? Hamilelikte oruç tutacak anneler nasıl beslenmeli, iftarda ve sahurda ne tüketmeli? Emziren anneler oruç tutabilirler mi? Emziren anneler oruç tutarken nasıl beslenmeli? Emziren anne oruç tutarsa sütü kesilir mi?  Diyetisyen İrem Uğur, hamilelikte oruç tutma ve beslenme konusunda önerilerde bulundu!

Hamilelik döneminde oruç tutulabilir mi? 

İslam aleminde bolluk, bereket ve mağfiret ayı olarak nitelendirilen Ramazan ayının başlaması ile birlikte oruç tutmayla ilgili sorular gündemdeki yerini almaya , en sık sorulan sorulardan biri olan “hamileler ve emziren anneler oruç tutabilir mi?” sorusu da gelmeye başladı. Aslında bu sorunun kesin bir cevabı yok. Çünkü her hamile ve emziren annenin sağlık durumu ve şartları farklılık gösterebilir, bir genelleme yapılamaz. Bu sebeple hamileyken veya emzirme döneminde oruç tutmak ile ilgili mutlaka uzman tavsiyesine başvurulmalıdır.

Bilimsel açıdan hamilelik döneminde oruç tutalabilir mi?

Hamilelik dönemi, bebeğin gelişmekte olduğu hassas bir dönemdir. Annenin artan besin öğesi ve enerji ihtiyaçlarının tam olarak karşılanması anne ve bebek sağlığı bakımında son derece önemlidir. Bu ihtiyaçlar yeterli miktarlarda karşılanamazsa anne ve bebek sağlığında ciddi riskler oluşabilir.

Ramazan orucunun da hamilelik sonuçları üzerindeki bilişsel ve uzun vade etkilerini araştıran çalışmalar sınırlı olup sonuçlar tartışmalıdır. Fakat, bebeğin sağlıklı gelişimi için ihtiyaç duyduğu besinlerin günlük olarak tüketilmesi önemli olup annenin uzun süreli açlık yaşaması tavsiye edilmemektedir. Hamilelikte oruç tutmak bebeğin sağlığını bazı açılardan olumsuz etkileyebilmektedir.

Uzun süre açlığa bağlı olarak kan şekeri düşmesi, kanda insülin artışı, kan yağlarında artış, keton denen beynin kullandığı yağ asitlerinde artış, tüm vücutta dolaşan damar içi kan hacminin azalması ve kalpten pompalanan kanın azalması görülebilmektedir. Beslenme için gereken maddeler ve oksijen, bebeğe kan yoluyla gittiği için rahim dışı organlarda kan akımında azalma meydana gelebilmekte ve annede halsizlik, bitkinlik, baygınlık hissi, kan basıncı düşmesi, baş ağrısı, kas gücünde azalma ve bulantı görülebilmektedir.

Susuz kalmak da bebeğin sağlığını fazlasıyla etkileyebilecek bir durumdur. Susuz kalmaya bağlı annenin vücudunda vücut su dengesinin bozulması, kanda, sodyum ve ürik asit artışı ve böbreklere giden kan akımında azalmayla birlikte çeşitli komplikasyonlar görülebilmektedir. Özellikle yaz aylarında oruç tutmanın anne adayının yeterli miktarda sıvı almasını engelleyebileceği ve bebeği çevreleyen amniyotik sıvının ve dolayısıyla bebek hareketliliğinin azalabileceği görülmüştür. Ayrıca uzun süre su içmeyen gebelerde idrar yolu enfeksiyonları ve rahim kasılmaları daha sık görülebilmektedir.

İslam dininde hamilelik döneminde oruç

Dinlerde sağlığı etkileyebilecek durumlarda oruç tutulmayabileceği belirtilmekte olup, anne ve bebeğin sağlığı öncelikli olduğu için hamilelikte oruç tutmak konusunda bir zorunluluk belirtilmemektedir. İslam dini de, kişileri, güçleri nispetinde sorumlu tutmuş, güçlerini aşan veya sıkıntıya yol açan durumlarda kolaylaştırıcı hükümler getirmiştir.
Oruç tutmaları kendilerine veya çocuklarına zarar vermesi hâlinde, hamile kadınlar oruçlarını tutmayabilirler. Emzikli kadınlar da, sütlerinin kesilmesi ve çocuklarının zarar görebileceği durumlarda oruç tutmayabilirler. Hz. Peygamber buna müsaade etmiştir (Nesâî, “Sıyam”, 50-51).
Bu sebeple hamileyken oruç tutamadığınız için kendinizi sorumlu hissetmenize de gerek yoktur. İslam kolaylık dinidir.

İlginizi çekebilir: Hastayım ama oruç tutmak istiyorum diyenler dikkat!

Hamilelik döneminde risk grupları

Bilimsel olarak da, düşük veya yüksek kan basıncına sahip olanlar, kansızlık/ anemi problemi yaşayan, diyabet, kalp hastalığı olan hamile ve emzikli kadınlar, ikiz veya üçüz gibi çoğul gebelikler, yetersiz kilo alan anne adayları, daha önce erken doğum ve düşük geçirmiş olan hamilelerin oruç tutması tavsiye edilmez.

Akut/kronik bir sağlık sıkıntınız olmasa ve doktorunuz oruç tutmanızı onaylasa bile sağlıklı bir hamilelik dönemi geçirilmesi için besin alımına ve vücudunuzun size verdiği işaretlere dikkat edilmeli, bulantı ya da kusma yaşanması, zayıflık, baş ağrısı, koyu idrar gibi durumlarda doktora başvurulmalıdır.

İlginizi çekebilir: Ramazanda protein tüketimine dikkat!

Oruç tutan hamileler için Ramazan ayında dikkat edilmesi gereken noktalar

Oruç tutan hamilelerde, annenin ve bebeğin olumsuz etkilenmemesi için iftar ve sahur menülerinin dengeli ve yeterli olması çok önemlidir.

Günlük kalori ihtiyacı mutlaka alınmalı ve gün içinde alınması gereken kalori ihtiyacı iftar ve sahur arasında dağıtılmalıdır. Bu nedenle besleyici yiyecekler tercih edilmelidir.

İftarda çorba içtikten sonra mide hacmi hemen doldurulmamalı, 5-10 dk ara verilmelidir.

İftarda, kırmızı/beyaz et, sebze, kuru baklagil içeren yemekler, yanına tam tahıllı ekmek ve ayran/kefir/cacık tercih edilebilir.

Hazımsızlık ve şişkinlik olmaması adına yavaş yavaş çiğnemek, hatta iftar öğününün birkaç parçaya bölünerek aralıklarla tüketilmesi oldukça fayda sağlayacaktır.

Hamilelik döneminde özellikle de ikinci ve üçüncü trimesterde bebeğin mideye yaptığı baskıdan dolayı mide yanması, reflü gibi sorunlar sıklıkla görülebildiği için bu önemli bir husustur. Özellikle iftar öğününde karbonhidrat dengesi iyi ayarlanmalıdır. Yoksa aniden yükselen kan şekeri anne ve bebeğe zarar verebilir.

İftar ile sahur arasında akşam saat 22.30 gibi mutlaka ayran/kefir/süt + yanına 1 porsiyon meyve ve 1 porsiyon kuru yemiş içeren bir öğünle beslenme desteklenmelidir.

Oruç tutan anneler için yeterli sıvı alımı çok önemlidir. İftar sahur arası 2-2,5 litre sıvı tüketilmeli, çay ve kahve vücudu susuz bırakabileceği (diüretik) için çay ve kahveden kaçınılmalıdır. Fakat kaybolan elektrolitler yerine koymak adına 1 şişe maden suyu içebilirsiniz. Özellikle kas ağrılarınız oluyorsa magnezyumdan zengin maden sularını tercih edebilirsiniz. Gebelik tansiyonu varsa düşük sodyumlu maden suları tercih edilmelidir.

Sahurda proteinden zengin yumurta, tuzsuz peynir/ lor peyniri, tam tahıllı ekmek, yeşillik ve seviliyorsa tuzsuz zeytinden oluşan kahvaltı tabağının yanına kalsiyumdan zengin 1 bardak ayran/kefir, kabızlık olmaması adına 2-3 kuru kayısı ve Omega 3 yağ asitlerinden zengin ceviz eklenebilir.

Fazla yağlı ve şekerli yiyecekler, kızartmalar ve hamur işleri hem anne hem bebeğin beslenmesi için gerekli besinleri çok az içerdiği için bu tip gıdalardan, fazla baharattan, hazır meyve suları, asitli içeceklerden kaçınılmalıdır. Özellikle taze sebze ve meyvelerin tüketilmesine önem verilmelidir.

Demir, folik asit ve kalsiyum içeren besinlerin yeterli alımına özen gösterilmelidir. Gerekli durumlarda doktor önerisiyle takviye alınmalıdır.

Demirden zengin gıdalar; Karaciğer, kırmızı et ve hindi eti, kuru baklagiller, lifli yeşil sebzeler, kuru üzüm, erik ve kayısı, fındık ve badem

Folik asitten zengin besinler: Yumuta, ıspanak, pancar, karaciğer, kırmızı et, tam tahıl ürünler

Kalsiyum zengin besinler; süt, yoğurt, kefir, peynir, balık, kuru yemişler, baklagiller, brokoli, tahin ve tahıllar
Ramazan ayı boyunca hamileler kendilerini çok yormaktan ve aşırı egzersizden kaçınmalı, bol dinlenmeli ve serin yerlerde vakitlerini geçirmelidir. Fakat düşük tempoda bir egzersiz, yürüyüş ihmal edilmemelidir.

Son aylarda oruç tutan anne adaylarının hamilelik kontrolleri daha sık aralıklarda yapılmalıdır. Özellikle son aylarda eğer bebek hareketlerinde azalma hissedilirse mutlaka kadın doğum uzmanı bilgilendirilmeli ve bebeğin sağlığı kontrol edilmelidir. Eğer bebeğin suyu azalırsa veya büyüme geriliği ortaya çıkarsa oruç tutmaya ara verilmelidir.

Sonuç olarak, Ramazan ayında oruç tutmak isteyen hamileler, Ramazan ayı uzun sıcak yaz aylarına denk geliyorsa, ilave rahatsızlıkları varsa, hamileliklerini takip eden doktorları ile bu durumu görüşmeli ve mutlaka fikirlerini almalıdır. Eğer herhangi bir sağlık sorunlarının olmadığı doktorlarının onayı ile kabul edilirse, anne ve bebek sağlığı olması gerektiği şekilde ilerliyorsa, ihtiyaçları olan tüm besin grupları ve miktarları, almaları gereken enerji tam olarak karşılanacak şekilde, kendilerini izleyen hekim ve sağlık personelinin denetiminde oruç tutabilirsiniz. Diyetisyene başvurarak kendiniz ve bebeğiniz için gerekli enerji ve besin ögelerini tam olarak içeren sağlıklı ve dengeli bir Ramazan beslenmesi programı alabilir, bu sayede oruç tutarken ikinizin de güvende olduğundan emin olabilirsiniz. Mevcut önemli bir hastalığı bulunanlar oruç tutmamalıdırlar.

Hepimize orucun gerçek anlamını da uygulayabildiğimiz, hayırlı bir ramazan diliyorum.

İlginizi çekebilir: Ramazan ayında sağlıklı beslenme önerileri: İftarda ve sahurda ne yemeli? 

Emziren anneler için örnek oruç menüsü
Emziren anneler için örnek oruç menüsü

Emziren anne oruç listesi

ÖRNEK LİSTE

SAHUR
1 haşlanmış yumurta
2-3 yemek kaşığı lor peyniri
1-2 parmak kadar kaşar peyniri
Tuzsuz 3-4 zeytin
2-3 dilim tam tahıl ekmeği, yeşillik
2-3 kuru kayısı + 2-3 tam ceviz
200 ml ayran veya kefir veya süt

İFTAR
1 kepçe besleyici bir çorba + 5-10 dk ara verilir.
7-8 yemek kaşığı etli sebze yemeği
1 kepçe cacık + 2 dilim ekmek tam tahıl ekmeği
Salata

İFTAR-SAHUR ARASI
4-5 yemek kaşığı probiyotikli yoğurt
2-3 yemek kaşığı yulaf ezmesi
1 porsiyon taze meyve
8-9 çiğ badem veya fındık

Önceki İçerikBebekler için tarhana çorbası tarifi
Sonraki İçerikÇocuklarda kansızlık belirtileri nelerdir, tedavisi nasıl yapılır?
Diyetisyen İrem Uğur 1998 yılında Bursa’da doğmuş olup lise eğitimini 2016 yılında Bursa Bademli Sınav Koleji’nde tamamlamıştır. Lisans eğitimini 2016-2020 yılları arasında İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünde tamamlayarak diyetisyen ünvanı almıştır. Lisans döneminde aktif kulüp başkanlığı ve dernek yönetim kurulu üyeliği ile mesleki bir çok etkinlik düzenlemiştir. 2020 yılı itibariyle Bursa Uludağ Üniversitesinde yüksek lisans eğitimine devam etmekte ve gıda mikrobiyolojisi- teknolojisi üzerine çalışmaktadır. Aynı zamanda gıda sektörüne ilgisinden dolayı Anadolu Üniversitesi Aşçılık bölümünü tamamlamıştır. Obezite, diyabet, kardiyoloji, onkoloji, anne çocuk, sporcu beslenmesi, metabolik ve bariatrik cerrahi, yeme bozuklukları, alerji intolerans ve eliminasyon diyeti, fonksiyonel tıp diyetisyenliği, gıda hijyeni ve denetimi gibi birçok alanda da kongre, kurs ve eğitim programına katılmıştır. Özellikle otoimmün ve tiroid hastalıkları üzerinde çalışmaktadır. Yurtiçi ve yurtdışı çeşitli dergilerde yayınlanmış bilimsel çalışmaları ve kitap bölüm yazarlığı mevcut olan Dyt. İrem Uğur, akademik çalışmalarına devam etmekte olup 2022 yılı itibariyle Bursa Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nda beslenme ve diyet danışmanlığı hizmeti vermektedir.

Bir Cevap Yazın