Çocuklarda boy kısalığı nedenleri nelerdir?

0
2777
Bebeklerde boy kısalığı belirtileri
Bebeklerde boy kısalığı belirtileri

Çocuklarda boy kısalığı nedenleri nelerdir? Bebeklerde boy kısalığı belirtileri nelerdir?Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Görevlisi Murat Doğan, çocuklarda boy kısalığı nedenleri ve boy kısalığının tedavisi hakkında merak edilenleri yazdı!..

Boy kısalığı nedir? 

Boy kısalığı aynı ırktan olan aynı yaş ve cinsteki çocuğun aynı özelliklere sahip akranlarında çok daha kısa olması durumudur. Burada kısalığın dereceleri vardır. Yani persentil dediğimiz ve tablolarda takip ettiğimiz değerlerle karşılaştırıp çocuğun bulunduğu konumu belirlediğimiz cetveller vardır. B cetvellerdeki eğrilerde yüz çocuktan kaçıncı sırada olduğu kabaca yorumlanır. Hazır doğum tarihi cinsiyet ve boy değerlerinin girilerek yorum alınabilen sitelerde mevcuttur. Kabaca 100 çocuktan ilk 10 a giremeyen çocuk mutlaka araştırılması gereken çocuk olarak nitelenir. Fakat 100 çocuk içerisinde 75. Üst sıralarda olan bir çocuk 50. Sıralara düşüş yaşarsa (persentil kaybı) bu da araştırılmalıdır. Dolayısı ile genelde boy ile ilgili karar anlık ölçümlerle değerlendirilmez belirli yaşlarda belirli aralıklarla ölçülerek takibe alınır. Büyümede duraksama, gerileme bir hastalık belirtisi olabileceğinden takiplerde böyle bir durum saptanması durumunda çocukta hiçbir bulgu ve şikayet olmasa da tetkikler yapılarak araştırma yapılır. Tıpta patolojik sapma standart sapma olarak değerlendirilir. Persentil eğrilerinde 10.  perentil altı çocuklar ile 2. Standart derivasyon altı çocuklar testlerle birlikte takibe alınır. Çünkü bu çocuklarda altta bir hastalık çıkma durumu bu değerlerden daha iyi olan akranlarına göre daha fazla olabilmektedir.

Boy kısalığına neden olan hastalıklar
Boy kısalığına neden olan hastalıklar

Boy kısalığı neden olur? 

Genelde boy kısalığının 2 yaştan sonraki en sık sebebi genetik boy kısalığı ile konstitüsyonel boy kısalığıdır. Konstitusyonel boy kısalığı boy uzamasının gecikmiş şekline verilen isim olup normal ve patolojik olmayan gurubudur. 

Kısa boylu bir çocuğun değerlendirilmesinin amacı, patolojik nedenleri (Turner sendromu, enflamatuar bağırsak hastalığı veya diğer altta yatan sistemik hastalık veya büyüme hormonu eksikliği gibi, beslenme problemleri veya besin eksiklikleri ) olan çocukların alt kümesini belirlemektir. Genelde boy kısalıklarında çoğunlukla altta bir sebep bulunamaz ve beslenme eksikliği üzerinde durulmaktadır. Çünkü düzeltilebilecek genetik bir durum veya hastalık yapsa düzene sokulabilecek tek şey çocukların iyi beslenmesi, vitamin, mineral, L- arginin gibi amino asitler , fosfatidilserin gibi fosfolipitlerden  (beyin hücre zarı yapısını oluşturan temel besin öğeleridir) zengin öğün sunmaktır. Öğünler sağlanamıyorsa güvenilir gıda takviyeleri de verilmektedir.

Kemiklerimizde büyüme lakları denilen ( kemiklerdeki epifiz bölgeleri  ) vardır bunlar kemiklerin uzaması için dolayısı ile de boy uzamasında ana unsurlardır. Kondrosit denilen eklem bölgelerindeki ve kemiklerdeki büyümeyi sağlayan hücrelerinde çoğalması büyümeyi sağlayan ikinci önemli unsur olarak bilinmektedir. Bu iki önemli kısım ile ilgili ortaya çıkan kanıtlar da epifizlerin kapanma olayının  kondrositlerin çoğalması ve yaşlanması arasındaki dengeye bağlı olduğunu ortaya koymaktadır. Bu epifizlerin (kemik uzma kıkırdaklarının ) uzun süre kapanmaması boy uzamasının devamı anlamına gelmektedir. Epifizler kapanmışsa artık uzama gözlemlemiyoruz. Boy da bir artışta olmayacak demek oluyor bu durum. Bu kondrosit ve epifiz bölgesinin kapanma süreci, aşağıdakiler dahil birçok sistem tarafından düzenlenir:

1-Endokrin mekanizmalar: – Büyüme hormonu, insülin benzeri büyüme faktörü 1 (IGF-1), androjenler (cinsiyet hormonları ) ve tiroid hormonunun tümü kondrojenezi uyarırken glukokortikoidler (krotizon türevleri) kondrojenezi dolayısı ile boy uzamasını durdurur. Östrojenler, büyüme hormonu ve IGF-1 salgılanmasını uyararak doğrusal büyümeyi destekler, ancak aynı zamanda kondrosit yaşlanmasını hızlandırarak büyüme plakalarının erken kapanmasına engel olarak doğrusal büyümenin durmasına yol açar. L-arginin desteğinin buradaki epifiz kapanmasına izin vermeden boy uzamasına maximal katkı sağlayabileceği yönünde bilimsel yayında yayınlanmıştır (Progress in Nutrition 2020; Vol. 22, N. 4: IN PRESS DOI: 10.23751/pn.v22i4.10652 Argivit)

2- İltihap sürecinde rol alan bazı proteinler (sitokinler ) – Bazı sitokinler, büyüme plağı fonksiyonunu negatif olarak düzenler. Bunlar, kronik hastalıklarda yükselerek doğrusal büyümeyi yavaşlattırlar . Aynı zamanda kronik iltihaplı hastalıklarda sitokin etkisi çözüldükten sonra bile büyüme kıkırdakların hızla yaşlanması geri dönmemekte ve erken kapanma görülmektedir. Bu durum kronik iltihabi veya krokin hastalıklarda çocuklarda boy kısalığının nedeni olarak söylenmektedir. Özellikle fosfotidilserin gibi fosfolipitler bu sitokin salınımları üzerine durdurucu etkileri nedeniyle kronik hastalıklarda düzeltici görevler yapabimkete ve boy uzamasının devem etmesinde epifizlerin yaşlanmasını yavaşlatarak olumlu etki sağlamaktadır. Burada anti oksidanlar da bu süreci yavaşlatabilecektir. Bu nedenle bu tarz besin destekleri boy uzamasına katkı sağlayabilir diye düşünülmektedir.

3- Parakrin mekanizmaları (kemik uzma bölgesi ilişkili mekanizmalar ) – Fibroblast büyüme faktörleri, kemik morfogenetik proteinleri, paratiroid hormonu ile ilgili protein ve diğerleri dahil bir çok etkenin boy uzaması sürecinde etkili olduğu belirtilmektedir. Özellikle büyüme faktörleri minerall desteği ve bağ dokusu oluşumunu sağlayan desteklerle yakından ilişkilidir.

4- Kıkırdak hücre dışı matriksi ( bağ dokusu içeriği oluşumu) – Kolajenler, proteoglikanlar ve diğer proteinleri eklem sağlığı ve boy uzması ile yakından ilişkilidir. L- arginin boy uzaması döneminde dışadan alınması gereken diğer esansiyel aminoasitlerle bu süreçte çok önemli görevler üstelenmektedir.

5- Hücre içi yollar (hücre dışı ve içi arasındaki mesajlaşma yapıları )- SHOX, birkaç SOX geni ve MAPK sinyal yolu dahil olmak üzere kondrosit uyarma faktörleri bu süreci yönetir. Özellikle fosfolipitler hücre zarı bütünlüğünü oluşturup bu sinyalizasyon sürecinin düzgün ilerlemesine katkı sağlamaktadır.

Tüm bu nedenler çocukluk çağı döneminin bazı evrelerinde hızlanarak boy uzamasında pikler yapmaktadır. Bu hormonal genetik ve beslenmenin ne kadar iç içe olduğunun da kanıtıdır. Dolayısı ile genlerin düzenlediği hücre yapısının morfolojisi için gerekli fosfolipitler (fosfotidilserin gibi) alınamazsa sağlıklı sinyalizasyon oluşamamakta bağ dokusu yapuılamamakta ve boy kısalığı oluşmaktadır. Aynı şekilde genetik olarak sağlam olan biri L-arginin tarzı amino asit alamazsa protein ve kas yapısı oluşumu olamamakta ve aynı zamanda hormonlarda protein olduğundan hormon sentezi bozulmaktadır. Bu boy genetikle ilişkilidir düşüncesini temelden çürüten bir durumdur. Evet genetik önemlidir, ama genetiğe iyi çalışması için dışardan destek verilmesi en önemli unsurdur. Bu unsurlar değiştirilebilen de yegane basit bir yoldur. Son zamanlarda boy uzamasına destek için ürünler artık önerilmeye başlanmıştır.

Genetikle ilgili ikinci muallak olan durumda epigenetik oluşumlardır. Yani uzun boya sahip olan bir insanda bu gen epigenetik değişimle işlev yitirip yinede boy kısalığına gidebilmektedir. Beslenme ve çevre bu epigenetik değişimlerden sorumludur. Bazı durumlarda, bir gendeki işlev kaybı varyantları kısa boy ile ilişkilendirilirken, aynı gendeki işlev kazanımı varyantları uzun boy ile ilişkilidir. Bu durumda boy genetiğe bağlıdır düşüncesini çürütmektedir. Boy genetik çevre ve beslenme ile ilişkili karmaşık bir süreçtir. Bu varyantlar her çocuğun farklı etkileşim ve hedef boya ulaşma nedenini açıklamaktadır.

Bebeklerde boy kısalığı belirtileri nelerdir? Yazımızı okumak için tıklayın.

Boy kısalığına kesin çözüm
Boy kısalığına kesin çözüm

Büyümedeki normal kabul edilen durumlar vardır (büyümenin varyantları )

Boy kısalığın en sık nedenlerini kısaca özetleyecek olursak; 

1- Ailesel Boy Kısalığı

Bir çocuğun genetik boy potansiyeli, her iki ebeveynin boyuna dayalı olan ve çocuğun cinsiyetine göre ayarlanmış orta ebeveyn boyunun hesaplanmasıyla tahmin edilebilir(bakınız hedef boy hesaplama ). Ailesel kısa boylu bireyler genellikle yaşamları boyunca düşük-normal boy hızına sahiptir. Normal olan boy hızı genellikle bu çocukları kısa boylu patolojik nedenleri olan çocuklardan ayırır. Kemik yaşları, kronolojik yaşlarıyla uyumludur ve bu da onları yapısal büyüme gecikmesi olan çocuklardan ayırmaya yardımcı olur. Anne baba boyu ile uyumlu giderler aile kısaysa bu çocuklarda kısa olarak normal kabul edilir. Fakat büyümedeki epigenetik değişimler nedeniyle kısa anne ve babadan uzun boylu çocuklarda olmakta ve bu durum da normal olarak kabul edilmektedir.

2- Konstitusyonel büyüme ve gelişme geriliği, puberte

Bu çocuklarda büyüme hızı diğer çocuklarda geri olup kemik yaşlarıda geridir ileriki yaşlarda hızla büyüme dönemine girer ve aradaki boy farkını kapatırlar. Yani kısa boylu olup sonradan birden boy attım diyen çocuklardır. Bu çocukların genelde ailelerinde de benzer bir hikaye olmaktadır. Bu çocuklar ve ergenler için boy verisi, boy potansiyelini doğru bir şekilde yansıtmak için kronolojik yaş yerine kemik yaşına göre yorumlanmalıdır. Kemik yaşı geciktiği için, büyüme tipik olarak normalden daha uzun süre devam eder ve çoğu zaman normal aralıkta yetişkin boyuna neden olur. Çok ileri gerilikler büyüme hormon eksikliğinden ayırt edilmelidir ve bu çocuklara testler yapılmaktadır.

3-Sebebi bilinmeyen boy kısalığı (idiyopatik boy kısalığı)

İdiyopatik boy kısalığının (ISS) pratik bir tanımı, herhangi bir endokrin, metabolik veya başka bir tanı olmaksızın çocuğun boyunun  yaş ortalamasının 2 standart sapmasının (SD) altında olmasıdır. Bu çocukların boy hızları normaldir (genellikle alt sınırda). Büyüme hormonları normal olup ve spesifik bir büyüme geciktirici durum için biyokimyasal veya başka bir kanıt yoktur; bu, büyüme hormonu eksikliği için olanlar da dahil olmak üzere endokrin tarama testleri için normal sonuçları vardır. Bu çocuklarda tanımlanan birkaç genetik varyasyon mevcut olup ilerde belki de birçok epigenetik değişimler suçlanacaktır. Bu epigenetik değişimler hormon normal olsa bile hormonun etkisini duyarsızlaştırıyor olabilirler. Bu çocuklara büyüme hormonu desteği konusu tartışmalı olup takip eden hekim ve ailenin ortak kararıyla başlanabilmektedir. Bu çocuklarda kemik yaşı normal olup altta herhangi bir sebep bulunamamaktadır. Bu çocuklar, normal büyümenin bir varyantı olsa da, bu büyüme paternine sahip hastalar, fark edilmeyen altta yatan hastalık yönünden izleme alınmalıdır.

4-Erken doğan (prematüre bebekler) çocukların büyümeyi yakalaması (catch-up growth)

Prematüre bebekler genelde başlangıçta kısa boyludur fakat 2 yaşa doğru bu boy farkını kaparlar veya kapmış olması beklenir. SGA’ya ek olarak erken doğan bebeklerde yakalama büyümesi gecikebilir, ancak genellikle ailenin boyu tarafından tahmin edilen aralığa çocukluk boyunca ilerleme kaydederek süreç devam eder. SGA’nın çok fazla nedeni olduğundan bu bebeklerde etkilendiği sebebe göre de bu şansın derecesini paylaşırlar. SGA bebeklerinin yaklaşık yüzde 10’u, özellikle daha şiddetli SGA ile doğanlar, iki yaşına kadar normal aralığa ulaşmak için büyümeyi yakalayamaz. Bu SGA bebek grubunun patolojik bir büyüme paternine sahip olduğu düşünülebilir, bu nedenle bu durum izlem gerektiren farklı bir süreç olarak düşünülmektedir.

Boy kısalığının patolojik nedenleri

Büyüme üzerinde olumsuz etkileri olan sistemik hastalıklar: Hemen hemen her ciddi hastalık büyüme başarısızlığına neden olabilir. Akut veya kronik hastalıkları olan çocuklarda meydana gelen büyüme ve olgunlaşma anormallikleri, artan enerji ihtiyaçları veya beslenme yoksunluğu (örn., Azalmış alım veya malabsorpsiyon) nedeniyle uzun sürede boy kısalığına sebep olabilir. Büyüme ayrıca radyasyon tedavisi (kalıcı etki), glukokortikoidler, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu için kullanılan uyarıcılar veya kemoterapi (çoğunlukla geçici etkiler, ancak tedavi uzarsa küçük bir kalıcı etkiye sahip olabilir) gibi tedavilerden de etkilenebilir.Bazı hastalıklar, büyümeyi etkileyen hormonlarda ikincil düzensizliklere neden olabilir. Buda boy kısalığına sebep olan durumlardandır. Bazı sık rastladığımız boy kısalığı nedenleri şöyle özetlenebilir:

1- Besleme eksikliği

2- Kortizon tedavileri (yüksek doz ve uzun süreli tedaviler)

3- Mide bağırsak hastalıkları

4- Romatizmal hastalıklar

5- Kronik böbrek rahatsızlıkları

6- Kanser ve kanser tedavileri

7- Kronik akciğer hastalıkları

8- Kalp rahatsızlıkları

9- İmmunolojik rahatsızlıklar

10- Metabolik ve endokrin rahatsızlıklar

11- Genetik bozukluklar.

Yukarıdaki sebepler göz önünde bulundurulduğunda beslenme eksikliği herzaman başarı şansını artıran ve sonrasında değişime sebep olan durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısı ile beslenme ve besin destekleri önemlidir.

Bebeklerde boy kilo gelişimi nasıl olmalı? Öğrenmek için yazımızı okuyabilirsiniz.

Bebeklerde boy kısalığına çözüm

Bebeklerde boy kısalığına çözüm ve daha fazla bilgi için boykisaligi.com ‘u ziyaret edebilirsiniz. 

Önceki İçerikMHRS ile koronavirüs aşı randevusu nasıl alınır?
Sonraki İçerikLohusa depresyonu nedir, ne kadar sürer?
Yrd. Doç. Dr. Murat Doğan
Yrd. Doç. Dr. Murat Doğan, 1977 yılında Erzincan’a doğdu. Lisans ve yüksek lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nde tamamlayarak, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı olarak Özel Bat Bahat hastanesindeHastanesi’nde çalışmaya başladı. Ardından Özel Gaziosmanpaşa Hastanesi, Erdem Hastanesi ,Özel Sarıgazi Bölge Hastanesi ve Özel Yüzyıl Hastaneleri’nde çalıştı. Halen Nişantaşı Üniversitesi Çocuk Gelişim bölümünde Öğretim Üyesi olarak çalışmaktadır. Özel ilgi alanları çocuk beslenmesi, otizmli çocuklarda beslenme, çocuklarda iştahsızlık ve boy kısalığıdır. Yrd. Doç. Dr. Murat Doğan evli ve iki kız çocuk babasıdır.

Bir Cevap Yazın