Çocuğa zaman baskısı: Hadi annesi olmak

0
1200

Her şeyi kitabına göre yapmak ya da yapmaya çalışmak kolay değil. Hatta yorucu bile diyebiliriz. Onu iyi ve sağlıklı bir birey haline getirirken çoğu zaman kendimi çok zorladığımı fark ediyorum.

Rahat olmak, kendi üstümdeki baskıyı azaltmak adına çok fazla çaba sarf etmiyorum ama aslında bu kendi kendime yarattığım baskının aslında dönüp dolaşıp yine kızımı bulduğunu fark ediyorum. Nasıl mı? Ben tam bir “hadi” annesiyim. Zamanlama, kurallar, rutine çok takıldığım dönemlerde kızıma daha fazla zaman baskısı uyguluyorum. Ağzımdan sürekli hadi, acele et, çabuk gibi kelimeler çıkıyor. Aynı kelimelerin ben bir işi yaparken bana söylenmesini hayal bile edemiyorum. Böyle düşününce kızım yemeğini az ya da uzun zamanda yese, okula 10 dakika geç kalsa, o gün yarım saat geç yatsa ne olur? Aslında her şeyi kalıbında yapmaya çalışırken ve bunların onun iyiliği için olduğuna kendimizi inandırmışken acaba daha mı çok zarar veriyoruz.

Bu ay Psychologeis dergisinde tam da bu konu ile ilgili bir makale okudum. Klinik psikolog ve Psikoterapist Dana Castro çocuğun ritmine nasıl saygı gösterileceğini anlatmış.

Kendi acil durum halinizi çocuğa empoze etmeyin. Acele et ve zaman yok gibi cümlelerin önüne geçin. Öngörülen programdan farklı bir sıkışıklık olsa bile bu durumu dramatik hale getirmeyin. Tam tersi daha yavaş hareket ettiğinizde ödülünüz çocuğunuzun daha sakin olması olacaktır.

Günleri aşırı şekilde doldurmayın. Mola vermeyi, koltuk üzerinde okuyarak ya da sohbet ederek vakit geçirmeyi çocuğa öğretin. Kafanızda sürekli bir ajanda ile yaşamanın ne size ne de ona bir faydası yok. Geliştirici etkinlikler adı altında günümüzde çocuklar yetişkinlerden daha dolu bir ajandaya sahip oluyorlar.

Ona boş zamanlarını yönetmeyi öğretin. Eğer kendine zaman yaratmanın aktif olmakla eşdeğer olduğunu düşünem bir çocuğunuz varsa ona otoriter bir tavırla bir şey yapmaması gerektiğini öğretemezsiniz. Bunun yerine bu boş zamanlarda resim yapabileceği, dergilere bakabileceği, oyuncakları ile oynayabileceğini söyleyin. Kendi ile başbaşa kalmasını öğrenmesi önemli.

Bizim tatil ya da dinlenme ihtiyacımız kadar en az çocukların da böyle mola anlarına ihtiyaçları var. Beraber, dengede yürüyen bir ajanda oluşturmak hem bizim hem de çocuğun üstünden büyük bir baskıyı alıyor aslında. Bu benim anneliğimin gelişmesi gereken yönü çünkü bazen sadece yapılacaklar listesine tık atmaktan başka bir şey yapmamışım hissi ile günü bitiriyorum. Sanırım bu listeler arasında yaratabildiğimiz anılar kadar var olacağız.

Bir Cevap Yazın