Yapıştırıcı ile varis tedavisi

0
675

Varis gün içinde ayaklarda yarattığı şişlik, ağrı, huzursuzluk, kaşıntı ve kramp gibi şikayetler ile hayat kalitesini oldukça düşüren bir hastalık. Hastalığın ileri dönemlerinde bacaklarda açılabilecek yaralar ise hastaların korkulu rüyası denebilir; hatta bu yaralar ileri dönemlerde bacak kaybına bile sebep olabilmektedir.

Amelitatsız tedavi seçenekleri nelerdir?
Bu derece önemli, günlük hayatı etkileyen ve ileri dönemlerinde çok ciddi sorunlara neden olabilen bir toplardamar hastalığı olan varisin tedavisinde pek çok yöntem kullanılmaktadır. Variste tedavinin amacı, kasıktan bileğe doğru kan kaçışına sebep olan yüzeysel ana toplardamarı işlev görmez hale getirmektir. Klasik ameliyat yöntemi ile damar vücuttan söküp atılmaktaydı ancak bu yöntem; sonrasında ağrısı daha fazla olan, normal hayata dönüş süresi daha uzun olan ve vücutta kesi yapılarak uygulanan bir yöntemdi. Teknolojinin gelişimi ile birlikte, son 15 yıldır uygulanmakta olan lazer ve radyofrekans ile varis operasyonları, ameliyata oranla daha az ağrılı ve kesi yapılmadan gerçekleştirilen girişimlerdir. Ancak az da olsa anestezi uygulama gerekliliği, hastaneye yatış yapılması, damar içinde oluşan ısının çevre dokularda yaratabileceği hasarlar ve sonrasında oluşabilecek ağrı ve morluk gibi faktörler daha az yan etki ile aynı sonuca ulaşabilecek yöntem arayışının devamına neden oldu. Hastaneye yatış yapılmadan, anestezi gerektirmeden ve sonrasında ağrı, morluk oluşturmayan tedavi arayışı günümüzde başarılı olmuş görünmekte. Yapıştırıcı ile varis kapama tedavisi bu amaçla uygulanmakta olan en son teknolojiye sahip ve en az yan etkiye neden olan tedavi yöntemidir.

Yapıştırıcı ile varis kapama yöntemi nedir ?

Yapıştırıcı ile varis kapama yöntemi özel bir tıbbi yapıştırıcının varise neden olan damara verilip damarın yapıştırılarak kapatılması işlemidir. Uygulanan yapıştırıcı zaman zaman cerrahide de kullanılan, güvenilirliği kanıtlanmış ve vücut ile uyumlu bir maddedir Bu yöntem; ameliyatsız, anestezisiz ve kesi yapılmayan kapalı bir tedavi yöntemidir ve işlem 15-30 dakika gibi çok kısa bir sürede tamamlanmaktadır. Hastalar işlemden sonra 1-2 saat dinlendirilerek evine gönderilmekte, hastanede yatmaları gerekmemektedir. Hastaların, işlemin ertesi günü işe başlamaları mümkündür.

İşlem nasıl uygulanır?

İşlemde, bilek veya diz bölgesine lokal anestezi uygulandıktan sonra ultrason eşliğinde varisleşmiş toplardamara, bu işlemde kullanılan özel kataterler yerleştirilir. Kasığa kadar ilerletilen kataterin yeri, ultrason ile teyit edildikten sonra, kataterin içinden yapıştırıcı madde damara enjekte edilir ve yine ultrason ile damarın kapandığı görülerek işlem sonlandırılır.

Avantajları nelerdir?

Yapıştırıcı ile varis tedavisi hem klasik operasyonlar ve lazer, radyofrekans gibi kapalı diğer yöntemler kadar başarılı hem de olumsuz yan etkileri tüm bu girişimlerden daha az olan bir yöntemdir. Hastaların anestezi almıyor olması, hastanede yatışın gerekmemesi, ameliyat sonrasında ağrı, morluk gibi yan etkilerin diğer yöntemlere göre çok daha az olması, işlem sonrası tedavi gereksiniminin olmaması yapıştırıcı tedavisinin en önemli avantajlarındandır. Bununla birlikte hastalar aynı gün yürüyebilirler ve günlük hayatlarına, işlerinin başına dönebilirler.

Tüm bu bilgilerle birlikte varis hastalığında, hangi tedavinin uygun olduğuna hekiminiz ile birlikte konuşup tartışarak, ortak bir şekilde karar vermeniz en doğru yaklaşımdır.

Sağlıklı bir hafta dilerim…

Önceki İçerikYılbaşında sohbetiniz yemeğinizden fazla olsun
Sonraki İçerik2019 için hedef belirlediniz mi?
Doç. Dr. Cem Arıtürk
1979’da İzmir’de doğdu.  Küçük yaşlarda İstanbul’a taşınarak ilköğrenimini İstanbul Kalamış İlkokulu’nda ve orta-lise eğitimimi Burak Bora Anadolu Lisesi’nde tamamladıktan sonra üniversite sınavında İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni kazandı. 6 yıllık tıp eğitiminin 2. Yılında kalp ve damar cerrahı olmaya karar verdi. Tıp fakültesini bitirip “Tıp Doktoru” unvanını aldıktan sonra girdiği ilk TUS ile Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği’nde asistan doktor olarak çalışmaya başladı. 2010 yılında eğitimini tamamlayarak Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı oldu. 2010-2012 yılları arasında mecburi hizmetimi Kahramanmaraş Devlet Hastanesi’nde tamamladı. 2012 yılında İstanbul’a dönerek Acıbadem Sağlık Grubu Kadıköy Hastanesi’nde çalışmaya başladı ve 2013 yılında Acıbadem MAA Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı’na “Yardımcı Doçent” unvanı ile atandı. 2017 yılında girdiği sınavları başarı ile tamamlayarak “Doçent” unvanı aldı ve aynı yıl Acıbadem Sağlık Grubu Altunizade Hastanesi’nde görev yapmaya başladı. 2018 yılında ise Acıbadem Sağlık Grubu Fulya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği’ne transfer oldu. Hala aynı hastanede uzman doktor ve üniversitede doçent doktor olarak görev yapmaktadır.

Bir Cevap Yazın