Sosyal medya çocukların psikolojisini nasıl etkiliyor?

0
1073

Günümüzde sosyalleşme insanlarla bir arada olmak anlamını taşımıyor. Sosyal ağların iletişim olarak değerlendirildiğini, iletişimin sadece konuşmak ya da yazmak anlamına gelmediğini fark etmeliyiz.

İletişim eksikliği insanları yalnızlığa itiyor
İletişim karşılıklı bedensel işlevlerdir. Beden dili, jest ve mimikler iletişimde çok önemlidir. Sosyal medyada haberleşirken, yazarken beden dilini kullanmıyoruz. İnsanlar doğadan ve doğallıktan uzaklaştı. Duyularını, beden dillerini daha az kullanmaktalar. Görsel temas azaldı, dokunma duyumuzu neredeyse köreltmek üzereyiz.
Duygularımızı paylaşamıyoruz. Fiziksel temasın, insanlar arasındaki ilişkilerin kopukluğu, paylaşımın azalması, iletişim eksikliği insanları yalnızlığa itiyor.

Gelecek beklentisi olmayan bir nesil yetişiyor
Sosyal ağlar sık kullanıldığında, gelecek beklentisi olmayan, çevresindeki olaylara karşı duyarsız, zamanını nasıl değerlendireceğini bilemeyen, utanma duygusu azalan, tüketme eğiliminde insanlar olmaya başlar. İnsanları yüz yüze iletişimden uzaklaştırır, tembelleştirir, sabırsız hale getirir.

Medya sadece gençleri değil, yetişkinleri de etkilemektedir. Basında çıkan haberlere göre; yetişkinler de sosyal medyadan ve bilgisayardan çok fazla etkilenmektedir. İki yıl önce Avrupa’da bir genç bilgisayar karşısında sekiz saat kaldığı için öldü. Yetişkinlerin böyle etkilendiği bir ortamdan gençlerimizin etkilenmemesini beklemek ne kadar doğru olabilir. Bu yazımda sosyal ağların çocuklara olan olumsuz etkilerini ve değişen yaşam biçimimizi yazdım…

Sosyal ağların yaşam kalitemize etkisi
Schools.com tarafından yayınlanan infografiğe göre;
– İnsanlar, sosyal ağlarda yaşadığını göstermek ve tecrübelerini paylaşmak yarışındalar.
– İnsanlar mutluluk haberlerinin %62’sini sosyal ağlarda paylaşıyor.
– İnsanların %24’ü yaşadığı an ve deneyimleri sosyal ağlarda paylaşarak özel anları kaçırıyor.
– İnsanlar her gün Facebook’ta 10.5 milyar dakika geçirmektedir.
– Mobil girişleri içermeyen sayının yaklaşık 19,963 yıla tekabül ettiği belirtiliyor.
– Hindistan, ABD, Fransa, İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda ve Singapur’daki Facebook kullanıcıları her gün 20 dakikadan fazla zaman geçiriyor.

Gençlerin sosyal ağları kullanım şekli;
– Sosyal medyada insanların %33’ü internetten yeni insanlar ile tanışmayı seviyor.
– Facebook kullanıcılarının %50 sinin ise 100’den fazla arkadaşı bulunuyor.
– Sosyal medyada insanların %39’u yüz yüze görüşmekten çok online görüşmeyi tercih ediyor.
– 18-24 yaş aralığındaki kullanıcıların %43’ü arkadaşlarıyla planlarını sosyal medyada yapıyor.
– İnsanların çoğu sosyal ağlarda kendilerini abartıp birbirlerine yalan söylüyor. Bu oran Amerika’da%24 iken, – İngiltere’de %28 olarak gösteriliyor.

Youth Insıght’ın 2013 araştırması sonucu:
– Gençler sosyal medya için haftada 50 saat zaman harcamaktalar.
– Lise öğrencileri sosyal medyada 16.00-24.00 zaman diliminde daha aktifler.
– Üniversite öğrencileri ise 22.00-02.00 zaman diliminde aktifler.
– Gençler sosyal medyada en çok teknoloji ve hazır giyim sektörlerini takip ediyor.

Sosyal medyanın insan psikolojisine etkisi
– Sosyal medya dedikodu kültürünü artırdı.
– Utanma duygusunu azaltıyor.
– Yüz yüze iletişimi azaltıyor.
– İnsanların çoğu kendini abartarak tanıtıyor.
– İhanetin boyutunu genişleterek artırdı.
– Başkalarını izleme ve ayrıntılarını araştırma kültürünü oluşturdu.
– Daha çok duyulma isteği oluştu.
– Daha çok görülme isteği oluştu.
– Sosyal medya kısa süreli şöhretleri oluşturuyor.
– Popülarite arttıkça, arkadaş sayısı ve takipçi sayısı artıyor. Sayı arttıkça yalancı kahramanlar oluşuyor.
– Kendini beğenmeyi, bencilliği artırıyor.
– Ruh sağlığını olumsuz etkileyebiliyor.
– Sosyal medya bağımlılığı hastalığı oluştu.
– Beğenilme duygusunu tetikleyen paylaşımlar, insanları yalnızlaştırabiliyor.
– Ulaşamadığı, ulaşılamadığı zaman depresyona girenler olabiliyor.
– Sosyal medya iletişimi olumsuz etkilediği için insanları yalnızlaştırıyor.
– Tedbir elden gidiyor, kendiniz ile ilgili vermeyeceğiniz bilgileri veriyorsunuz.
– Gazetelerde internetten tanıştı diye cinayet, tecavüz, şantaj haberleri görüyoruz.
– Yüzsüzlüğü artırdı. İnsanların yüzüne söylenemeyecekleri ekrandan aktarabiliyorsunuz.
– Sosyal medyadaki iletilerden dolayı kavgalar artıyor.
– Sosyal medya tehlikeleri artırıyor.
– Sosyal medyada kendi kimliğinizden başkası olabiliyorsunuz.
– Sanal iletişim, yüz yüze iletişimden fazla ise insanlarda sıkıntılar oluşabiliyor.
– İş yerinde çalışanlar arsındaki huzuru bozabiliyor.
– Şirket bilgilerinin paylaşılması da yeni riskler arasında görülüyor.
– Sosyal olayları organize eden platform haline gelebiliyor.
– Kitleleri organize edip harekete geçmeleri sağlanabiliyor.
– Söylentiler oluşturarak kitleler olumsuzluklara sürüklenebiliyor.
– İnternet suçlarından korunmak için yasalara ihtiyaç duyulmaya başlandı.
– Kendimizi korumak için kurallara ihtiyaç doğdu.

Çocuklar medya izleme alışkanlığını evde öğreniyor
Dijital medya okuryazarlığı, özellikle büyüme çağındaki çocuklara kazandırılması gereken bir eğitimdir. Çocuklar medya izleme alışkanlıklarını önce evde öğreniyor. Anne, babanın medya ile iletişimi bu açıdan çocuğa model oluşturuyor.

Çocuk, aileden gördüğü alışkanlıklar ile kendi medya izleme alışkanlıklarını şekillendiriyor. Çocukların bilgi ve eğlence arasındaki tercihi yapmasında aileye önemli görevler düşmektedir.

ABD’de 10 çocuktan 4’ünün cep telefonu ve Facebook hesabı var. ABD’de 10 yaş ve altındaki çocukların yüzde 40’ının Facebook hesabı ve mobil telefonu var. Bu yaş grubu için sosyal medya riskler oluşturmaktadır.

Çocukların 13 yaşından önce sosyal medyadan korunması yönünde ebeveynlerinden ve öğretmenlerinden rehberlik alması gerekmektedir.

Medyayı okuyabilmek; neyi, neden izlediğini sormak, verilen mesajın anlamını, bu mesajın hedef kitlesini ve amacını sorgulamak olmalıdır.

Dijital şiddet eğlence gibi algılanıyor
Oyunlar çocuğun kişiliğinin gelişiminde ve eğitiminde önemli yer tutmaktadır. Oyun algısı günümüzde farklılık göstermekte, çocukların en büyük tutkusu bilgisayar olmaktadır.

Bilgisayar oyunlarının bağımlılık oluşturan doğası, ebeveynleri söz konusu oyunların çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri hakkında endişelenmeye sevk ediyor.

Bilgisayar oyunları, çocukların gerçek yaşamda şiddeti normal algılamasına neden olmaktadır. İnternette yer alan şiddet içeren oyunlarda polis öldürmek, otomobil çalmak, tanker yakmak gibi bazı eylemler, çocuklara kazandırdıkları yüksek puanlar ile ödül gibi sunularak, çocukları saldırgan, saygısız, düşünemeyen bireyler haline getirmektedir.

Bilgisayar oyunlarındaki şiddet, çocuğun gerçek yaşamda da bunu normal görmesine sebep olmaktadır. Bu oyunlar, zorbalık, küfür etme, akranlara veya kardeşlere dayak atma gibi eğilimlerin artmasına yol açmaktadır. Daha sonra çocuklar, aynı şiddet içeren hareketleri günlük yaşamda da kullanmaktadır.

Dijital şiddet, bazen çocuklarda eğlence aracı olarak algılanmaktadır. Eğlence ve şiddet arasındaki ayrımın çok iyi yapılması gerekmektedir.

Gençler sanal dünyalarda esir oluyor
Medya, çocukları gerçek dünyadan uzaklaştırarak etkisi altına almaktadır. İnsanlar iletişimin gereklerini unutuyor ve medyayla çok zaman geçiriyor. Böylece kendilerine, yakınlarına ve çocuklarına zaman ayıramıyor.

Gençlerin internet bağımlılığı oluşturmaları yanında, denetimsiz kullanımı da kendileri için zararlı olabilecektir. Gençler yaşlarına uygun olmayan sitelere girip ruhsal açıdan etkilenebileceklerdir. Anne baba ise sanal dünyanın zararlarını göz ardı ederek, gerçek dünyadan daha güvende olduğunu düşünecektir.

Medyadaki programların olumsuzlukları, ileri aşamalarda çocukları yaşamdan soğutacak, düşünmelerini ve üretmelerini engelleyebilecektir.

Çocukların beyni bilgisayar gibi boş, bizler onun içine bilgiler yüklüyoruz. J. Tschohl söylediği gibi: “Ne söylediğiniz değil, nasıl söylediğiniz önemlidir.”  Eğer çocuğa yeteri kadar sevgi, ilgi ve duygu veremez isek o da sığınacağı limanlara gidecek televizyon ve bilgisayara yönelecektir.

Ailelere öneriler
– Bilgisayarı yasaklamak yerine kullanımı kontrol edilmelidir. Çünkü insanlarda yasaklara karşı merak ve öğrenme duygusu uyanmaktadır.
-Gençlere bilgisayarın doğru kullanımının öğretilmesi gerekir.
– Ailenin bilgisayar ile ilgili kurallarının olması gerekir.
– Aileler oluşturduğu kuralların arkasında durmalıdır.
– Bilgisayar karşısında iki saat süre aşılmamalıdır.
– Gençlerin 13 yaşından önce sosyal medya kullanıcısı olmamasına dikkat etmeliyiz.
– İnternet, belirli zaman dilimlerinde ve sınırlı sürede kullanılmalıdır.
– Medya araçlarından alınan mesajların sorgulanması ve analiz edilmesi gerekmektedir.
– Gençler ile bilgisayar ve internet konusunda sohbet edilmelidir.
– Gençlere okudukları ya da gördüklerinin bazılarının yanlış olabileceği anlatılmalıdır.
– Gençlere bilginin yararlı ve zararlı yanları anlatılarak tartışılmalıdır.
– Filtreleme programları oluşturulmalıdır.
– Gençlerin anne ve babalara öğretebileceği bilgilerin olduğunu bilmeliyiz.
– İnternet ortamında neler yaptıklarını, kimler ile tanıştıklarını göstermelerini isteyelim.
– Gençlere yönelik şiddet, zararlı olabilecek unsurların kaldırılması sağlanmalıdır.
– Kitap okuma alışkanlığı kazandırılmalıdır.
– Gençlerle birlikte yetişkinlerin de kitap okuması sağlanmalıdır.
– Bilgisayar, yetişkinlerin görebilecekleri ortak kullanım alanlarında bulunmalıdır.
– Ailenin aynı bilgisayarı paylaşması da sınırlama açısından yararlıdır.
– Aile ile ilgili görev ve sorumluluklar da çocuğu kolaylıkla bilgisayardan uzaklaştırır.
– Bilgisayarsız bir gün belirleyip aile olarak ortak etkinlikler yapılmalıdır.
– Aile bireylerinin birlikte katılabilecekleri geziler, sosyal, sportif etkinlikler, hobiler, oluşturulmalıdır.

Önceki İçerikKalp gerçekten kırılır mı?
Sonraki İçerikObezite çocuklarımızın sağlığını tehdit ediyor!
Murat Ertan
1966 Ankara ili, Güdül ilçesi Sorgun beldesi doğumludur. Evli ve 3 kız babasıdır. Lisans Eğitimini; Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Fakültesi’nde tamamlamıştır. Yüksek Lisans Eğitimini; Ankara Üniversitesi’nde “Öğretmen Yetiştirilmesi ve Atamalarının İncelenmesi” konusunda tamamlamıştır. Kamu Kurumları ve Eğitim Kuruluşlarına, Siyasi Partilere, Yöneticilerine; Eğitici Eğitimi, Protokol ve Görgü Kuralları, İletişim, Beden Dili, İletişim ve Beden Dili, Algı Yönetimi, İmaj Yönetimi, Girişimcilik, Sunum Teknikleri, Arabuluculuk, Uzlaşma Teknikleri, Problem Çözme, Diksiyon ve Hitabet,  Zaman Yönetimi, Toplantı Yönetimi, Motivasyon, Liderlik, Stres Yönetimi, Öfke Yönetimi, Aile Eğitimi, Sınav Kaygısı, Verimli Ders Çalışma Teknikleri, Başarının Pin Kodları, Bakış Açısı Eğitimi, İkna Yöntemleri, Etik Eğitimi, Para ve Bütçe Yönetimi, Yaşam Koçluğunda Yedi Yüz Bin kişiye "Eğitim” vermiştir. Milli Eğitim Bakanlığı’na, İçişleri Bakanlığı’na, Sağlık Bakanlığı’na, Ulaştırma Bakanlığı’na, Kültür Bakanlığı’na, Gençlik ve Spor Bakanlığına, Üniversitelere, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne, Valiliklere, Üçüncü Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığına, PTT Genel Müdürlüğü’ne, Kredi Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü’ne, Devlet Demir Yolları Genel Müdürlüğü’ne, İl Milli Eğitim Müdürlüklerine, İl Sağlık Müdürlüklerine,  Polis Meslek Yüksek Okullarına, Polis Mesleki Eğitim Merkezlerine, Kaymakamlıklara, Belediyelere, Hastanelere, Alışveriş Merkezlerine Sendikalara, Gençlik Spor Merkezlerine, Eğitim vermektedir. “Tarihi Sözler Antolojisi”  adlı eseri 10. baskısını yapmıştır. “Sevgi ve Mutluluk Öyküleri” adlı eseri 7. baskısını yapmıştır. “Başarı ve Motivasyon Öyküleri” adlı eseri 6. baskısını yapmıştır. “Sımsıcak Aile Öyküleri” adlı eseri 6. baskısını yapmıştır. “Akıl ve Bakış Açısı Öyküleri” adlı eseri 6. baskısını yapmıştır. “Hayat ve Eğitim Öyküleri” adlı eseri 6. baskısını yapmıştır. “Tarihi Öyküler” adlı eseri 6. baskısını yapmıştır. “Tarihi Anekdotlar” adlı eseri 6. baskısını yapmıştır. “Düşünürlerden Akıl Öğütleri” adlı eseri 4. Baskısını yapmıştır. “Liderlerden Gençlere Öğütler” adlı eseri vardır. “Özlü Sözler Antolojisi” adlı eseri vardır. “Gönül Yazıları” adlı eseri vardır. “Anlayarak Hızlı Okuma” adlı eseri vardır. haberankara.com.tr sitesinde “Kişisel Gelişim” üzerine makaleler yazmaktadır. gercekhaber.com.tr sitesinde “Kişisel Gelişim” üzerine makaleler yazmaktadır. annebebekklubu.com.tr sitesinde “Kişisel Gelişim” üzerine makaleler yazmaktadır. Medya Pusula Dergisinde “Kişisel Gelişim” üzerine makaleler yazmaktadır. Genç Bürokrat Dergisinde “Kişisel Gelişim” üzerine makaleler yazmaktadır. İlgi Alanları:     Türkiye Bilardo Federasyonunda, Antrenörlere Eğitim verdi. Tae-kwondo, Kung - fu, Kick-Boks Branşlarında Antrenörlük ve Hakemlik, Satranç Sporunda Antrenörlük yapmaktadır. Doğa gezileri, Müze gezileri, Fotoğraf çekimleri ile ilgilenmektedir.

Bir Cevap Yazın