Normal doğum komplikasyonları nelerdir?

0
2959
Normal doğum komplikasyonları nelerdir?
Normal doğum komplikasyonları nelerdir?

Normal doğum komplikasyonları nelerdir? Normal doğum sonrası annede hangi sağlık problemleri görülebilir? Vajinal doğumun zararları nelerdir? Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı-Perinatolog Prof. Dr. Sevtap Hamdemir Kılıç, normal doğumda görülebilecek komplikasyonlarla ilgili anne adaylarına bilgi verdi!…

Normal doğum sonrası görülebilecek komplikasyonları nelerdir?

  • Omuz takılması bir komplikasyondur: Bebeğin başının doğarken omuzlarının kemik yapılara takılarak sıkışması durumudur. Yaklaşık olarak üç yüz doğumda bir izlenmektedir. Anne de diabet, iri bebek, şişmanlık, doğumun evresinin uzaması, vakum ya da forseps gerektiren doğumlar ile daha önce omuz takılması öyküsü de risk faktörleri arasındadır. Doğum esnasında meydana geldiğinde bazı manevralarla omuz kemiklerden kurtarılmaya çalışılır. Peki omuz takılmasında ne olabilir? Omuz takılmasında, köprücük kemiğinde ve kol kemiğinde kırılma, bebeğin koltuk altından geçen karmaşık sinir sisteminde zedelenme ve buna bağlı meydana gelen fonksiyon kayıpları, çıkışta uzun süre kalması ile meydana gelen solunum sıkıntıları fetal distres komplikasyonlar arasındadır. Omuz takılmasının neden olduğu durumlardandır.
  • Uterus rüptürü, rahmin yırtılması durumudur. Uterus adelesinin eylem sırasında ya da daha önce yırtılmasıdır. Sebepleri arasında sancıların yeterli olmasına rağmen açılmasının olmaması, geçirilmiş sezaryen ya da travmalar, baş pelvis uygunsuzluğu olmasına rağmen suni sancı verilmesi ve ters giden bir şeyler olmasına rağmen normal doğumda ısrar edilmesi durumudur rahim yırtılması. Yaklaşık olarak 1500 doğumda bir meydana gelen bir komplikasyon sayılabilir.  Acil sezaryen gerektirebilir.
  • Kordon, aileleri genellikle en çok korkutan kelimelerden birisidir kordon. Kordon dolanması, kordon sarkması.  Çok acil sezaryen gerektiren bir durumdur.
  • Akut fetal distres: Doğum eyleminin herhangi bir evresinde bebeğin kalp seslerinin düşmesidir. Plasentadan erken ayrılması, baş eplvis uygunsuzlukları, kordon sarkması durumunda başın normal pozisyonunda olmamasında, yetersiz doğum müdahalelerinde, gereksiz ve yanlış uygulanan suni sancılarda bebeğe giden kan akımında meydana gelen herhangi bir azalma fetal distrese neden olabilir. Bebeğin sıkıntıya girmesi durumudur.  Eğer çıkım düşüşleri değil ise doğumun ilk evlerinde ısrarcı bir şekilde bebeğin kalp atışı düşüyor ise acil sezaryen gerektirebilir. Normal doğumda ısrarcı olmamak gerekebilir. Bu durumda bunu anlamak için tek yol NST dir. Doğum takibi esnasında düzenli aralıklarla yapılan NST’ler bu açıdan oldukça önemlidir.
  • Makat geliş: Bebek başı ile değil poposu ile gelmeyi tercih eder. Bu tam bir sezaryen endikasyonudur. Sağlık bakanlığının endikasyon maddeleri arasında da makat geliş yer almaktadır.
  • Plasentanın ayrılmaması: Doğum sonrasında bebek çıktıktan sonra plasenta kendiliğinden ayrılır. Eğer bu gerçekleşemez ise ya da plasentanın bir kısmı içeride kalır ise anestezi verilerek kalan kısım halas yöntemi ile alınır. Elle alınması yöntemi halas yöntemidir. Bu durumda cerrahi gerekebilir.
  • Uterus atonisi: Doğumdan sonra, bebek çıkmasının arkasından rahmin yeterli kasılmamasıdır. Çok ciddi anlamda kanamalara neden olabilir. Doğumda en sık anne ölümleri sebeplerinden birisi uterusta meydana gelen atonidir. 

 

Önceki İçerikYeni doğan bebeklerde uyku düzeni nasıl olmalı?
Sonraki İçerikGebelikten önce diş tedavisi neden önemlidir?
1970 kayseri doğumluyum.İlk,orta ve lise eğitimimi Ankara’da tamamladım. 1986-1992 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde tıp eğitimi tamamladım.Hemen ardından 1997 yılında Dr.Zekai Tahir Burak Kadın Hastalıkları ve Doğum hastanesinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlık Eğitimimi tamamlayarak, uzman hekim olarak göreve başladım. 2004 yılında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji Embriyoloji Anabilim Dalında Embriyoloji alanında doktora eğitimimi tamamladım.Bu yolla tüp bebek uygulamaları ve gelişimi konusunda binlerce hastaya faydalı olabilme şansım oldu.Sağlık Bakanlığı Yardımcı Üreme Teknikleri Sertikasyon Programlarını hem kadın hastalıkları ve doğum hemde tüp bebek laboratuvar (Embriyoloji -Androloji) uygulamalarında her iki eğitim programını da tamamladım ve bu nedenle ZTB tüp bebek laboratuvarı eğitim sorumluluğu görevinde bulundum. Ardından Zekai Tahir Burak Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesinde infertilite-tüp bebek kliniklerinde çeşitli görevlerde çalıştım. 2010 yılında Kadın Hastalıkları ve Doğum alanında Doçent ünvanını kazandım.2011 yılında Perinatoloji alanında yapmış olduğum çalışmalar nedeniyle Yüksek Riskli Gebelikler Uzmanı olarak atandım. 2015 yılında Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalında Profesör olarak akademik kadroya katıldım. Çalıştığım her kurumda sayısız hastaya tüp bebek uygulamaları ve riskli gebelikler alanında fayda sağlamaya çalıştım. Meslek hayatım boyunca sayısız gebe takibi,binlerce tüp bebek uygulaması,aşılama,amniosentez , jinekolojik ameliyatlar yaptım. Günümüzde teknolojik imkanlardaki artışlar nedeniyle robotik ve laporoskopik cerrahi teknkleri hastalarımla buluşturdum. İnfertilite ve perinatoloji alanında yurt içi ve yurtdışı yüzlerce bildiri ve sözlü sunumlarda bulundum beraberinde pek çok toplantıda görev aldım . Çeşitli yurtdışı dergilerde yayınlanmış ve kabul görmüş 100 den fazla uluslararası makalem mevcuttur. Ayrıca şu anda Atılım Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyeliği yapmakta olup, Medicana International Ankara Hastanesi’nde ise Tüp Bebek Ünite Sorumlu Hekimi olarak görev yapmaktayım.

Bir Cevap Yazın