Hamilelikte beslenmeye bağlı görülebilecek sağlık sorunları

0
4232
Hamilelikte yaşanan sağlık sorunları nelerdir
Hamilelikte yaşanan sağlık sorunları nelerdir

Hamilelikte beslenmeye bağlı görülebilecek sağlık sorunları nelerdir? Hamilelikte beslenme neden önemlidir? Hamilelikte beslenme bebeği nasıl etkiler? Diyetisyen Şeyma Solak Bıçaklar, hamilelikte beslenme konusunda merak edilenleri yazdı!..

Hamilelikte beslenme nasıl olmalı? 

Hamilelik şüphesiz ki anneler için çok güzel ve önem bir dönem. Yeni bir canlının içinde büyümesi her ne kadar anne için güzel duygular hissettirse de bu süreçte vücudun, bebeğin gelişmesi için değişmesine bağlı olarak fiziksel ve hormonal pek çok değişiklik olmaktadır. Bu değişiklikler nedeniyle annede bulantı, aşerme, mide yanması, kabızlık, ödem vb. durumlar görülebilir. Ayrıca bu değişimler annenin daha fazla enerji, vitamin ve minerale ihtiyaç duymasına sebep olur ve bu ihtiyaçlar annenin yeterli ve dengeli beslenmesi ile karşılanabilir.

Hamilelik sürecinde anne, fazla veya yetersiz ve dengesiz beslenirse bu durumdan hem anne hem de bebek olumsuz etkilenir. Bu nedenle beslenmeye bağlı bazı sağlık sorunları oluşabilir. Ayrıca gebelik sürecinde oluşan bazı sağlık sorunları da beslenmenin yeniden düzenlemesini gerektirebilir.

Hamilelikte beslenme ve gebelikte beslenmeye beğlı sağlık sorunları
Hamilelikte beslenme ve gebelikte beslenmeye bağlı sağlık sorunları

Hamilelikte beslenmeye bağlı bebekte görülebilecek sağlık sorunları

İşte hamilelikte beslenmeye bağlı olarak bebekte görülebilecek sağlık sorunları başlıca şunlardır:

  • Ölü doğum
  • Erken doğum
  • Bedensel ve zihinsel gelişim bozuklukları
  • Düşük doğum ağırlığı
  • Mekonyum aspirasyonu (Bebeğin gebelik sırasında dışkısını yutması olarak bilinen durum)
  • Makrozomi bebekler (Normalden büyük bebekler)

Hamilelikte beslenmeye bağlı annede görülebilecek sağlık sorunları

Peki,  hamilelikte beslenmeye bağlı olarak annede görülebilecek sağlık sorunları nelerdir?

Anemi

Hamilelik sürecinde demir mineraline olan gereksinim artmaktadır. Bu artan gereksinim karşılanmazsa annede halsizlik, yorgunluk, enfeksiyonlara dirençsizlik gibi belirtilerle karakterize anemi olarak adlandırılan kansızlık durumu görülür. Annede görülen anemi sonucu düşük doğum ağırlıklı bebek hatta bebek ölümleri görülebilir.

Hamilelikte anemi nedenleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Sık doğumlar
  • Besin olmayan maddelerin (toprak, kireç, vb.) yenmesi olarak adlandırılan pika
  • Düşükler nedeniyle demir depolarının azalmış olması
  • Diyetle alınan demirin vücuttaki biyoyararlılığının az olması (Bitkisel kaynaklı demirin vücuttaki biyoyararlığı hayvansal kaynaklara göre daha düşüktür.)

Hamilelikte oluşabilecek demir eksikliği anemisini önlemek için;

    • Demirden zengin olan kırmızı et, kümes hayvanları, yumurta, kurubaklagil, tam tahıllar gibi besin grupları günlük beslenmede yer almalıdır.
    • Yemeklerle birlikte C vitamininden zengin meyve ve sebzeleri (biber, narenciye, kivi, ıspanak,…) tüketmek demir emilimini arttırır.
    • Yemeklerle birlikte tüketilen çay ve kahve demir emilimini engeller. Yemeklerden 1-2 saat kadar önce veya sonra tüketilmeli ve miktarı mutlaka sınırlandırılmalıdır.
    • Hamile birey beslenmesiyle artan demir gereksinimini karşılayamıyorsa doktor/diyetisyen onayıyla demir takviyesi kullanması gerekebilir.

Pika

Hamilelikte iştah artışı olması olağan bir durumdur. Ancak bazen aşırıya kaçarak toprak gibi besin olmayan maddelere kaymaktadır. Bu durum pika olarak adlandırılmaktadır. Pika genelde yetersiz beslenen genç annelerde görülmektedir ve demir eksikliği anemisine neden olabilmektedir.

Kemik dokusu hasarı (Osteomalasia)

Hamilelikte kemiklerin yapımı ve sağlığı için gerekli olan kalsiyum, fosfor ve D vitaminine olan gereksinim artmaktadır. Artan bu gereksinim karşılanmazsa annenin kemiklerinden kalsiyum ve fosfor çekilir. Bu durum ise osteomalasia olarak adlandırılan kemiklerin yumuşamasına ve dokusunun bozulmasına neden olur.

Hamilelikte bebeğin ve annenin kemik sağlığını korumak için kalsiyumun besinsel kaynakları olan süt, yoğurt, pekmez, kurubaklagil, peynir, çökelek, fındık, yeşil yapraklı sebzeler günlük beslenmede yerini almalıdır. Ayrıca D vitamininin en iyi kaynağı olan güneş ışınlarından yeterince yaralanmak da çok önemlidir.

Gebelik toksemisi (Zehirlenmesi) / Preeklampsi-Eklampsi

Preeklampsi, gebeliğin 20. haftasından sonra görülen anne ve bebeğin ölümüne neden olabilecek bir komplikasyondur. Kan basıncında artma, proteinüri (idrarda protein bulunması), bozulmuş karaciğer enzimleri, el ve ayaklarda ağır ödem gibi belirtilerin ortaya çıktığı bir tablo oluşturur. Preeklampsiye konvülziyonların (nörolojik işlev bozukluğu) eklenmesi ise eklampsi’dir.

Preeklampsi için risk faktörleri

Annede kronik hipertansiyon, kronik böbrek yetmezliği, diyabet gibi hastalıkların bulunması, ileri gebelik yaşı (>40), çok ve sık doğum yapma, obezite vb. şeklinde sıralanabilir. Ayrıca yetersiz ve dengesiz beslenen gebelerde de toksemi daha sık görülmektedir.

Preeklampsi durumunda gebenin beslenmesi yeniden düzenlenmeli, tuz kısıtlaması yapılmalıdır. Gebenin sağlığı gözlem altına alınmalıdır.

Gestasyonel diyabet

Gebelik sırasında başlayan veya ilk tanısı gebelik sırasında konan ve genelde gebelikten sonra geçen glukoz tolerans bozukluğu olarak tanımlanır. Obezite, ailede diyabet öyküsünün bulunması, ileri maternal yaş, hamilelikte aşırı kilo alımı vb. durumlar gestasyonel diyabet görülme riskini arttırır. Gestasyonel diyabet anne ve bebekte çeşitli sorunlar görülmesine neden olur. Bu nedenle rutin gestasyonel diyabet testi yapılmalıdır. En uygun tedavi yöntemi ise diyetisyen kontrolünde kan şekerini dengede tutacak şekilde beslenme planının düzenlenmesidir.

Yetersiz veya fazla beslenme sonucu gelişen doğum komplikasyonları, annenin sağlığının bozulması veya ölümü

 

Gebelikte görülen sağlık sorunları nelerdir?
Gebelikte görülen sağlık sorunları nelerdir?

Hamilelikte görülen sindirim sorunları

Hamilelikte hormonal değişikliklere bağlı olarak bulantı, aşerme, tiksinme, kabızlık, mide ekşimesi, şişkinlik gibi sindirim sorunları görülür. Bu sindirim sorunları beslenme düzeninde yapılacak basit değişikliklerle önlenebilir.

Bulantı

Gebeliğin genellikle ilk üç aylık sürecinde hormonal değişikliklere bağlı görülen bulantı ve kusmalar besin alımını güçleştirebilir. Gebede kilo kaybı, sıvı ve elektrolit kaybına neden olmayan hafif bulantılar anne ve bebek için zararlı değildir. Ancak şiddetli kusma sonucu annede oluşan sıvı ve elektrolit kaybı tedavi edilmezse anne ve bebeğe zarar verir.

Bulantıyı önleyecek veya hafifletecek öneriler:

  • Az az ve sık sık beslenin.
  • Sabah bulantısı olanlarda yataktan kalkmadan önce tüketilecek tuzlu kraker, kuru ekmek, leblebi gibi mide asidini azaltan besinler bulantıyı önleyebilir. Ayrıca yataktan bir anda kalkmayın. Yavaşça doğrulup sırtınızı yatak başına dayayarak bir süre oturduktan sonra kalkın.
  • Bu dönemde koku hassasiyeti de oluşmaktadır. Mide bulantısına neden olan ağır kokulu yiyeceklerden kaçının.
  • Fazla baharatlı ve yağlı yiyeceklerden kaçının.
  • Mideyi fazla dolduracağından ana öğünlerle birlikte sıvı gıdalar tüketmeyin. Sıvı gıdaları ara öğünlere kaydırabilirsiniz.
  • Yemekleri yavaş yavaş yiyin.
  • Çiğ besinler mideyi daha fazla yoracağı için ilk haftalar salata miktarı azaltılabilir.
  • Çeşitli meyve suları (elma, limonata gibi), limonlu nane çayı, ıhlamur, ayran gibi içecekler ve haşlanmış patates, etimek, yoğurt, peynir gibi yiyecekler bulantıyı azaltabilir.

    Aşerme, tiksinme ve tat değişiklikleri

    Gebelikte hormon değişimlerine bağlı olarak bazı besinlere karşı ilgi duyma, bazı besinlere karşı aşırı isteksizlik, tat değişiklikleri gibi durumlar oluşabilir. Aşırı isteksizlik durumu yetersiz beslenmeye, aşerme durumu da gerekenden fazla besin alımına neden olmadığı ve besin dışı maddelere yönelmediği sürece zararsızdır. Bu süreçte tiksindiğiniz, size rahatsızlık veren besinleri tüketmek için kendinizi zorlamayın.

    Konstipasyon (Kabızlık)

    Hamilelik sürecinde gebelerin en sık karşılaştığı sorunlardan biri de kabızlıktır. Buna hamilelikle ilgili bazı hormonların bağırsak hareketlerini yavaşlatması, kilo alımına da bağlı olarak hareketin azalması ve beslenme düzenindeki hatalar neden olmaktadır.

    Kabızlığı önleyecek veya hafifletecek öneriler:

  • Bol ve özellikle ılık sıvı tüketimi bağırsağın düzenli çalışmasına yardımcı olur. Günlük su tüketimi 1,5-2 litre altına düşmemelidir.
  • Bol sıvı gibi bol posa(lif) da bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı olur. Sebze, meyve, tam tahıl ürünleri, kurubaklagiller gibi besinlerin posa içeriği yüksektir. Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve, bulgur, yulaf ezmesi,  tam tahıl ekmek ve diğer ürünleri, haftada iki kez kurubaklagil yemekleri tüketerek posa miktarınızı arttırabilirsiniz.
  • Siz hareket ederseniz bağırsaklarınız da hareket eder. Bu nedenle yapacağınız yürüyüş ve hafif egzersizler kabızlık sorununa iyi gelecektir.
  • Doğal laksatif etkileri bulunan kuru erik, kayısı, incir veya bunlarla yapılan komposto/hoşaf kabızlığı önleyebilir.

 Hamilelikte laksatif etkisi olan ilaçlar kullanılmamalıdır!

Mide yanması/ekşimesi

Hamilelikte sık görülen sorunlardan biri olan mide yanması /ekşimesi, bebeğin büyümesiyle mideye baskı yapması sonucu oluşur. Özellikle hamileliğin son üç ayında görülür.

Mide yanması/ekşimesini önleyecek veya hafifletecek öneriler:

  • Aşırı soslu, kremalı ve yağlı besinleri tüketmemeye özen gösterin.
  • Az az ve sık sık beslenin.
  • Çay, kahve vb. kafeinli içecekler mide yanması ve ekşimesinin artmasına sebep olacağından tüketmeyin.
  • Yemekten sonra hafif yürüyüşler yapmak yardımcı olabilir.
  • Karnınıza baskı yapan kıyafetler giymeyin.
  • Uyurken yüksek yastık tercih edin.

 

Önceki İçerikAnne bebek yogası nedir, nasıl yapılır?
Sonraki İçerikHamilelikte sindirimi kolaylaştıran yiyecekler nelerdir?
Diyetisyen Şeyma Solak Bıçaklar
1995 yılında Konya’nın Kulu ilçesinde doğdum. İlk ve ortaokul öğrenimimi Kulu’da, lise öğrenimimi Niğde’de tamamladım. 2014 yılında kazandığım Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden 2018 yılında mezun oldum. Üniversite öğrenimim süresinde Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Muğla Menteşe 16 Nolu Aile Sağlığı Merkezi ve Menteşe 15 Nolu Aile Sağlığı Merkezi, Abide H. Nuri Öncüer Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde klinik, poliklinik ve mutfak alanlarında stajlarımı tamamladım. Mezuniyetim sonrasında 02.2019-05.2019 tarihleri arasında Kulu ve Cihanbeyli ilçelerinde Aile Sanat ve Eğitimi Merkezi'nde “Sağlıklı Beslenme” dersi kapsamında sağlıklı beslenme, menü hazırlama, yemek hazırlama, pişirme ve depolama, hastalıklarda beslenme, kilo yönetimi konularında eğitim verdim ve kursiyerlere sağlıklı beslenme programları hazırlayıp kontrollerini sağladım. 2020 Mayıs ayı içerisinde BESAŞ ve Bursa Büyükşehir Belediyesi kapsamında başlatılan Diyetisyen Annem Projesi'ne eğitimlerim ile destek verdim. Şu anda Bursa’da Diyetisyen Fatih Bıçaklar Kliniği’nde hizmet veriyorum.

Bir Cevap Yazın