Hafta hafta hamilelik rehberi: 30. Hafta Hamilelik

0
2867

Üçüncü trimesterde 30.haftadaysanız… Doğum hakkında ya da ilerideki ebeveynliğiniz hakkında endişe duymanız da oldukça normal. Ama bu endişeleriniz gece sizi uykunuzdan ediyorsa doktorunuzla konuşmanızda fayda var. Hamilelikte depresyon yaşayan 10 kadından 1’i olabilirsiniz. İşte 30 hafta hamile olan anne adaylarını ve bebeklerini bekleyen değişiklikler…

Bebeğiniz…

Bebeğiniz yaklaşık 40cm ve 1kg 300 gram. 473.5 mm.’lik bir amniyotik sıvı bebeğinizin etrafında onu çevreliyor. Ama o büyüyüp rahiminizde daha çok yer kaplamaya başladıkça, amniyotik sıvı oranı azalacaktır. Karnınızın genişleyen ölçüsü bebeğinizn her gün büyüdüğüne dair bir ipucudur.

Beyinsel olarak günlük büyümesi ile birlikte artık doğum esnasında kırışıklıkları ve oyukları ile göreceğiniz bir görünüme sahip. Aynı zamanda küçük dahiniz artık o kadar akıllı ki kendi vücut ısısını ayarlayabiliyor ve şimdiye kadar onu sıcak tutan aşağıdaki küçük tüylerini dökmeye başlıyor. Görme yeteneği gelişmekte ama hala çok keskin değil. Zaten doğduktan sonra bile günün büyük bir bölümünde gözlerini kapalı tutacaktır.

Gözlerini açtığında da ışıktaki değişime cevap verecektir ama görüş açısı %5 olacaktır. Yani sadece çok yakınında ki objeleri fark edecektir.

Siz…

Bu haftalarda göğsünüzde alev makinesine benzer bir şey hissedebilirsiniz. Mide yanması hamilelik rahatsızlıklarının en bilinen ve rahatsız edici olanıdır ve nedeni ise; rahat doğum yapmanız için pelvik kasların rahatlamasını sağlayan hamilelik hormonları aynı zamanda yemek borusunu mideden ayıran bir kaslar bütünüdür. Sonuç mu? Yiyecek ve içecekler başkanlık etmek, yukarıya akışı yani midenizden göğüs ve boğazınıza doğru. Bu da içinizin yanmasına neden olur. Genişleyen rahminiz şimdi sadece midenizde oluşan baskıyla başa çıkıyor.

Bu günlerde özellikle uyumada sorun çekiyorsanız kendinizi yorgun hissediyor olabilirsiniz. Ayrıca normale göre daha hantal hissedebilirsiniz, bu da kesinlikle anlaşılır bir şeydir. Sadece daha ağır olduğunuz için değil, ayrıca karnınızın büyümesi nedeniyle ağırlık merkeziniz değişmiştir. Hormonal değişikliklerden dolayı, “bağlarınız” daha gevşektir ve eklemleriniz gevşemiştir. Tüm bunlarda dengenizi etkiler. Bu bağlardaki gevşemeden dolayı geçici olarak ayaklarınız büyümüş olabilir, normalde giydiğinizden daha büyük bir numarada bir ayakkabı alabilirsiniz.

Hamileliğinizin başlarında sürekli modunuz değişiyordu, hatırlıyor musunuz? Rahatsız edici semptomlar ve hormonal değişikliklerinizin birleşmesinden dolayı duygusal durumunuz sürekli değişmekte olabilir. Doğum hakkında ya da ilerideki ebeveynliğiniz hakkında endişe duymanız da oldukça normal. Ama bu endişeleriniz gece sizi uykunuzdan ediyorsa doktorunuzla konuşmanızda fayda var. Hamilelikte depresyon yaşayan 10 kadından 1’i olabilirsiniz.

30. hafta itibarıyla 9 kilodan fazla aldınız. Doğduğunda yeterince tatlı ve kilolu olabilmek için gebeliğin üçüncü üç aylık döneminde bebeğiniz yağ katmanları ile uğraşıyor. Ortalama kiloya sahip olan kadının önümüzdeki 10 hafta boyunca 4 ile 6 kilo alması tavsiye edilir. Size tavisye edilen oranda kilo almaya dikkat edin.

Belirtiler…

Bebeğinizin her gün hareket etmesini bekleyebilirsiniz. Bazen bir yumruk veya vuruş (içerideki boksörünüz gün geçtikçe güçleşiyor), bazen bir yuvarlanma veya esnemeyle. Üstelik yemek yedikten ve bir şeyler içtikten sonra uzandığınızda daha fazla hareket etmesini bekleyin.

Gaz: Rahiminiz genişledikçe rektumunuza daha çok baskı yapar. Bu da kas kontrolünü güçsüzleştirir ve gazın kontrolsüzce geçişini sağlar. Kabızlıktan kaçınmak için bol bol su için.

Karın şişkinliği: Genişleyen rahminiz mideye ve bağırsaklara baskı yapıyor. Bu hafta karın şişkinliğini daha kötü hissedeceksiniz ve önümüzdeki haftalarda da. Küçük ve sık sık yiyin. Sindirim sisteminize aşırı yükleme yapmaktan kaçının.

Kabızlık
Her ne kadar hamileliğinizin başlarında kabızlığın üstesinden gelmiş olsanız da, bu hafta daha da yavaş çalışan bağırsaklarınızla yüzleşebilirsiniz. Bunun için genişleyen rahiminizin bağırsaklarınıza baskı yapmasına teşekkür edin. Unutmayın, prebiyotikler (yoğurtlarda bulabilirsiniz) kadar sıvılar ve lifli yiyecekler de dostunuz olmalı.

Baş dönmesi: Bu bilinen bir hamilelik belirtisidir. Ama hekiminize belirtmekte fayda var (özellikle eğer bayılıyorsanız). Baş dönmesini uzanarak ve ayağınız olabildiğince yukarı kaldırarak geçirebilirsiniz.

Kanayan dişetleri: Hamilelik hormonlarına teşekkürlerimizi sunuyoruz; diş etleriniz şişti, iltihaplandı ve hatta kanıyor. Buna rağmen kanayan diş etleri çok bilinir (ve muhtemelen doğumdan sonra gider), diş ve diş etlerinize özel ilgi gösterin, günde iki kere fırçalamaya özen gösterin.

Çatlaklar: Genişleyen bedeninize uyum sağlamak için genişleyen cildinizde (hamilelerin %90’ı yaşar bunu) artık pembe çatlaklar görmeye başlayabilirsiniz. Çatlaklar için mucize bir kür yok, bu yüzden onları kaybedeceğini söyleyen çok pahalı kremlere servet harcamayın. Kremler her zaman kaşınan belinizi rahatlatacaktır.

Ayakların ve bileklerin hafif şişmesi: Hamile kadınların %75′ şişkin bilek ve ayaklarından şikayet eder. Rahat ayakkabılar giymenin ötesinde ayakkabılarınızı çıkardıktan sonra rahat terliklerinizi giyerek ayaklarınızı dinlendirebilirsiniz. Bunu hakediyorsunuz.

Yorgunluk: İkinci üç aylık döneminiz geçti. Büyüyen bebeğiniz vücudunuza daha fazla ağırlık veriyor ve uykusuzluk gün boyu takatinizin kalmamasına neden oluyor. Şimdi yardım isteme zamanı (doğurduktan sonra işe yarayacak bir yetenek). Özellikle çok zor bir şey yaptıktan sonra.

İpucu…

Kordon kanı bankası: Büyük gün geliyor, işte zor sorumuz; kordon kanı bankası nedir ve siz bebeğinizinkini bağışlamak ya da saklamayı düşünüyor musunuz? Öncelikle kordon kanı, göbek bağında ve plasentada doğumdan sonra kalan tek şeydir. Peki kordon kanı neden bu kadar önemlidir? Çünkü kordon kanı belirli hastalıkların tedavisinde kullanılan -mesela kanser- hücrelerin gövdesini içerir.

Bu güvenli ve acısız prosedür bebek doğduktan hemen sonra yapılır (sadece 5 dakika sürer). Artık daha fazla aile kordon kanı saklamaya başladı, isterseniz bağışlayabilir isterseniz daha sonra ailenizde gerektiğinde kullanmak için saklayabilirsiniz. Hangisini seçerseniz seçin (ve hiçbirini seçmeseniz de sorun yok) hekiminize bunun yapılıp yapılamayacağına dair fikirlerini öğrenmek için danışın.

Ortak doğum korkuları: Doğum hakkında heyecanlı mısınız?

Yalnız değilsiniz! İşte en bilinen doğum korkular:

Bu acıyla başa çıkamayacağım: Pek çok anne adayı doğum sırasında ağrı giderici ilaç ya da epidural ister. Bazıları ise ilaçsız doğum tercih eder. Olası acıyı kabul edip, bunla mücadele etme taktiklerini öğrenirler. Doğru hazırlık ve destekle pek çok kadın ilaçsız normal doğumu büyük bir tatmin ve güçlenme olarak düşünür.

Hastaneye zamanında yetişemeyeceğim: Evde acil doğum, özellikle ilk bebeklerde oldukça sıradışıdır, olasılığı çok düşüktür.

Doğum sırasında dışkılayacağım: Pek çok kadın doğum sırasında büyük tuvaletlerini yapmaktan korkar. İnanması zor olsa da, eğer bu olursa size kimse gülmeyecektir, oldukça normal bir şeydir. Siz bunu fark etmeden doktorunuz gereken temizliği yapacaktır.

Gereksiz tıbbı müdahalelere maruz kalacağım
: Bu korkuyla başa çıkmanın en iyi yolu doktorunuzla açık bir konuşma yapmak. Doktorunuza güvenir ve saygı duyarsanız, onun sizin ve bebeğinizin sağlığı için en iyi şeyleri yaptığından emin olursunuz. Eğer doktorunuz da sizin istek ve seçimlerinizi bilirse, sizi mutlu etmek için elinden geleni yapacaktır.

Okumalısınız: Hamilelikte balık tüketimine dikkat!

29. Hafta31. Hafta

Yeni anneler burada buluşuyor! Siz de aklınıza takılanları, merak ettiklerinizi veya öğrenmek istediklerinizi bize Forum Anne Bebek Kulübü üzerinden yazabilirsiniz. Kadınlar olarak birlikte güçlüyüz!

Bir Cevap Yazın