Grip (İnfluenza) nedir? Belirtileri nelerdir? Nasıl geçer?

Son günlerde grip (influenza) şikayeti ile pek çok aile hastanelerin yolunu tutuyor. Peki çocuklarda ve bebeklerde gribin belirtileri nelerdir? Grip nasıl bulaşır?  Grip en fazla ne kadar sürer? Çocuklu aileler nelere dikkat etmeli? Bebeklerinde grip belirtileri olanlar ne yapmalı?  Anne Bebek Kulübü Uzman Kurulu çocuklu aileleri uyarıyor! İşte grip ile ilgili tüm merak edilenler…

İnfluenza (grip) tanımı ve tarihi

Merhabalar konumuz grip demek isterdim ama iki ayrı sebepten  konumuz influenza demeyi tercih ediyorum. Birinci sebep grip hastalığının nezle ile karıştırılıp hafife alınması. ikinci sebep ise yakın zamanda kendini bilmez birinin öğrendiği  virüs ismi  ‘influenza ‘ ve  antiviral ilaç ismi ile ‘bilinçlendirme ‘ adı altında cahiliyet satması ve insanları galeyana getirmesidir.

Yazının içeriği  benim yazımın başlığını dahi okuyan biri için mürekkep israfından başka birşey değildi. Bu yıl olan grip salgınının normal grip olmadığını ve etkeninin Türkiye’ye yeni yeni girmiş farklı bir virus olduğunu ve de tıp fakültelerinde bizlerin bu çok yeni virüsü hiç duymadığımız için bu alanda eğitim almamışız hatta çoğumuz ismini bile yeni duymuş -muş. Neymiş bu virus peki: İnfluenza !! Evet yıllardır insanımız bizi rahatça anlasın diye ,söylemesi kolay olsun diye ismini söylemeyi tercih etmeyip, grip etkeni dediğimiz ‘bizim influenza‘ . Sayısız beğeni ve yüzlerce soru teşekkür yorumları da peşi sıra kendisine yönelltilmiş. Bilmeyebilir elbette ancak bir çok hekim arkadaşımız bu bilgi ile olayı aydınlatma çalıştı .İyi niyetle yazmadığını düşündüğümüz kişilerce  ‘sözde doktor müsvetteleri’ olarak tanımlandırılıp ,halktan gerçekleri gizleyen garip lobiler ile komplo teorilerinin kahramanları oluverdik .Umut tüccarlığı ile popülarizm satın almak isteyen ne yazık ki çok insan var vefakat daha acısı şu ki doğru açıklamamıza rağmen birçok insanımız bilgisizliği ve komplo  teorilerini takip etmeyi çok seviyor.AMA…

Umut her zaman vardır!.  Bilimin gücü ile yazıları okuyacak insanımız ve çoğalacağız…inanıyorum.

Nedir influenza?

Temelde 3  çeşidi olan ,kendi çevremizde ya da tüm dünyada çok büyük salgınlar yapabilen ve hastaneye -yoğun bakıma yatıracak şekilde birçok komplikasyon , özellikle de risk gruplarında ölüme sebep olabilen bir hastalıktır. Bu beklenen ve istenmeyen sonuçlar mevsimsel influenzada  görülürken ,antijenik shift gelişmesi halinde influenza pandemisinde hastaneye yatış ve ölüm oranları misli ile artmaktadır.

Tarihte bilinen  influenza pandemileri mevcuttur. Bunlardan en şiddetli olanı 1918 yılında 20 milyondan  fazla insanın ölümüne sebep olmuş olan ispanyol gribidir ki bu sayı 1. dünya savaşından daha fazladır.

21. yy’daki tek pandemi , 2009 yılında domuz gribi olarak bilinen dünya genelinde 100-400 bin arasında insanın öldüğü tahmin edilendir.

Grip aşısı

Her yıl influenza mevsiminin verileri toplanıp sürveyans çalışmaları yapılır . Bu veriler önceki seneler ile karşılaştırılır ,virusteki mutasyonlar belirlenir . Tüm bu veriler dünya genelinde analiz edildikten sonra bir sonraki yılın olası influenza suşları belirlenir.Buna göre AŞI üretimi sağlanır.

Veriler incelenirlen solunum yetmezliği benzeri komplikasyon ile sonuçlanmış ya da ölmüş kişilerin aşılanma oranlarınada bakılır. Bu analiz çalışmasına ekonomiden sorumlu devlet yetkilileri de dahil olur. İnfluenza ile hastalanmş kitlelerin işgücü kaybına , hastanede yatış ile develetin cebinden çıkan maliyete ve ölüm oranlarına bakıp , aynı sonuçların aşılı kişilerdeki azalmış sonuçlarına bakar. Eldeki  bilimsel veriler ile gripten korunmak ,gribi tedavi etmekten daha ucuz olduğu kanaatine varılır.Örneğin  İngiltere’de herkese, Türkiye!de risk grubundakilere ücretsiz grip aşısı uygulanır.

İnfluenza 2018-2019 verileri incelendiğinde Ocak ayında pozitif sonuçlarının %88 ‘inin İnfluenza A (H3N2 )olarak saptanacak şekilde türkiyede bir salgın yaptı. (Kaynak : Halk sağlığı bulaşıcı hastalıklar daire başkanlığı influenza sürveyans raporu) Bu salgın sonucuna göre  influenza nedeniyle yoğun bakıma alınan hastaların %50 den fazlası  14 yaş altı çocuk oluşturmakta ve bu %50’nin de %70 ‘i bir yaş altı bebekler oluşturmakta. Yoğun bakım ihtiyacı duyacak kadar kötüleşenlerin %30 ‘u ise  55 yaş üstü olduğu saptanmıştır.

Bu gibi  sonuçlar kapsamında CDC,  risk grubuna  erken dönemde antiviral başlanmasını önermişitr.

(Yani doktorunuz size influenzanın tüm belirtilerine ya da tespitine  rağmen antiviral ilaç yazmıyorsa yukarıda bahseittiğim yazıdaki gibi ilacı gizleyen bir lobiye ait oldukları için değil yan etki ve influenzanın komplikasyonları arasında kar zarar hesabı yaptığı içindir.)

Grip aşısı sonrası grip olunur mu? 

Aşınız inaktif aşıdır, canlı virus yoktur yani grip  yapma ihtimali yoktur.Hastane çalışanları arasında 2011 yılında yapılan bir çalışmaya göre aşılananların influenza insidansı 3 kat daha az gözlenmiştir.

Peki 2019-2020 gribi farklı mı? Domuz gribi mi?

Hayır artık mevsimsel grip olarak tanımladıracağımız İNFLUENZA A H1N1 tipinde ki bu tip geçen yılki belirlenmelere göre epidemisi beklenen ve aşı içeriği buna uygun hazırlanan tiptir.

Mevsimsel İnfluenzadan korunmak için olmazsa olmaz neyimiz var elimizde?

1) Grip aşısı

2) Ellerin temizlenmesi

3) Yaşam alanlarının saat başı havalandırılması.

Grip salgını geri döndü!

Birçok virüs çeşidi grip benzeri bulgulara neden olsa da asıl korktuğumuz İnfluenza Virüs ailesine bağlı griplerdir. Influenza virüsün 3 ana tipi ve birçok alt tipi bulunmaktadır. Ülkemizde en çok H1N1, ikinci olarak da H3N2 hastalığa neden olmaktadır. Bu virüsler her yıl genetik yapılarında değişiklik yaparak farklı bir yapıda karşımıza çıkar böylece büyük salgınlara neden olurlar. Belli bir toplumda ve bölgedeki salgınlara Epidemi, birçok ülkede epidemilerin olmasında da Pandemi denilmektedir.

Grip nasıl bulaşır? 

Solunum yoluyla, temasla bulaşır. Toplu yerlerin olduğu kreş, okul, kışla, hastane, otobüs , metro, sinema vb alanlar bulaştırıcılığın yoğun olduğu alanlardır. Bu yüzden hastalık belirtisi olan kişilerden olabildiğince uzak durmak, sık el yıkamak çok önemli. Herkesin temas ettiği ATM’ler, asansör düğmeleri , otobüs tutacakları gibi yerlere temas sonrası eller mendille silinmeli ya da mutlaka su-sabunla yıkanmalıdır. Hapşıran öksüren insanlar mendille mutlaka ağızlarını kapatmalıdır. Ortalık yere hapşıran, öksürenlerden en az 2 metre uzak durulmalıdır. Toplu yaşanılan yerlerde ve evlerde ortamı havalandırmak, yüzey temizliği çok önemlidir.

Grip belirtileri nelerdir? 

Yüksek ateş, boğaz ağrısı, öksürük, halsizlik, kırgınlık, yaygın kas-eklem ağrıları, iştahsızlık, karın ağrısı, kusma görülebilir. Ancak en korkulanı karaciğer, akciğer, kalp, beyin organlarının tutulmasına bağlı görülen ve ölümcül olabilecek bulgulardır. Saydığımız şikayetleri olan çocuklar mutlaka hastaneye başvurmalıdır.

Korunmak için neler yapılmalı? 

En önemlisi hasta kişilerden uzak durmaktır. Yakın temas, tokalaşmak, öpüşmekten kaçınmak, hapşıranlardan en az 2 metre uzak durmak hatta mümkünse toplu yerlerde maske takmak gerekiyor. Hasta kişi mutlaka evde en az 5 gün istirahat etmelidir. Kalabalık yerlerden uzak durmak, elleri sık sık yıkamak, mendil kullanmak önemlidir. Düzenli uyku, sağlıklı beslenmek, bol C vitamini almak, bol sıvı tüketmek vücut direncimizin güçlü olmasını sağlar. Kronik hastalığı olanlar, prematüre doğan bebekler, astım hastaları ve 65 yaş üstü yaşlılar riskli gruptur ve mutlaka Grip aşısı yaptırmaları önerilmektedir.

Grip olduk, ne yapalım?

Gripli olan birinin olmazsa olmazı en az 5 gün istirahat ve bol sıvı tüketimidir. Yeterli sıvı almayan birinde dirençli ateşler görülebilir, kasların tutulumuna bağlı oluşan kas yıkım ürünleri organlara zarar verebileceği için bol sıvı alımı ve kas yıkımını arttırmamak için dinlenmek çok önemlidir. C-vitamini vücut direnci açısından bol bol alınması gereken bir vitamindir. 3 yaş altı çocuklar özellikle bol sıvı alımına, dinlenmeye, bol C-vitamini almaya özen göstermelidir.

Eyvah çocuğum domuz gribi olmuş!

İnfluenza = Grip virüsü

İnfluenza virüsünün solunum yolundan girerek, vücutta oluşturduğu akut, kendi kendini sınırlayan viral bir hastalıktır. Şu sıra sık gördüğümüz influenza enfeksiyonları domuz gribi değil, mevsimsel griptir. İnfluenza enfeksiyonları önemli hastalık, salgın ve ölümlere yol açabilen bir virüstür.

İnfluenzada neler görülür?

Tipik olarak sıklıkla titremenin eşlik ettiği ani başlayan baş ağrısı, kırgınlık, yaygın kas ağrısı ve kuru öksürük ile başlar. Daha sonra boğaz ağrısı, burun akıntısı ve öksürük gibi solunum yolu bulguları belirgin hale gelir. Bu semptomlara gözlerde kızarıklık, karın ağrısı, bulantı, kusma ve ishal eşlik edebilir. Ateş 48-72 saatte en yüksek düzeye erişir. Ateş 40 dereceyi bulabilir. Aileler ateşi düşüremediğini ifade eder. İnfluenzaya ikincil orta kulak iltihabı, ikincil miyozit (kas iltihabı); baldır hassasiyeti ve yürümeyi reddetme eşlik edebilir. Küçük çocuklarda krup, boğmaca benzeri hastalık, bronşit ve zatüreye neden olabilir.  İnfluenza ilişkili ateşli nöbet, beyin iltihabı gibi durumlar görülebilir. Ayrıca miyokardit dediğimiz kalp tutulumunda ölüm görülebilir. İnfluenza çocukların büyük kısmında 3-7 gün sonra tamamen düzelmesine rağmen, daha önceden sağlıklı çocuklarda ciddi semptom ve komplikasyonlara neden olabilir. Klinik bulgular hastanın yaşına ve daha önce influenza ile karşılaşıp, karşılaşmamasına bağlı olarak değişebilir. İnfluenza enfeksiyonunun kuluçka süresi 1-4 gündür. Virüsün bulaştırıcılığı hastalığın başlamasından 24-48 saat sonra en yüksek seviyeye çıkar. Yakınmalar, genellikle iki-beş gün içinde hafiflemeye başlar. Şiddetlenen veya yeni ortaya çıkan ateş gibi belirtiler ve bulgular, akut sinüzit başta olmak üzere komplikasyon geliştiğinin bir habercisi olabilir. Özellikle küçük çocuklarda öksürüğün haftalarca devam etmesi, şiddetinde ve sıklığında tedrici bir azalma olmak koşuluyla, normal sayılabilir. Büyük çocuklarda hastalık sonrası, hastalık sırasındaki bitkinliğin devam etmesi ve çabuk yorulma yakınmaları görülebilir.

Nasıl bir virüstür, Ne kadar sık görülür?

İnfluenzanın A, B ve C alt tipleri vardır. A ve B tipi salgınlara yol açarken, C virüsü sadece üst solunum yolu hastalığına yol açar. H1N1 ve H3N2 influenza A virüslerine dahildir. İnfluenza A serotipinde yapısal değişiklikler olabilir. Bu yapısal değişiklikler yeni virüs tiplerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu yapısal değişiklikler salgınların artmasına yol açmaktadır. Her yaş grubundaki insanlar domuz ve kuş kaynaklı influenza A virüsüyle enfekte olabilirler. B grup virüsünde yapısal değişiklik az ve A grubun aksine bilinen hayvan kaynağı yoktur. Virus tiplendirmesi klinik olarak yapılamaz ancak virüs örnekleri alınıp test yapılması ile konulur. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl 100 kişiden 5-15’i influenza virüsüne yakalanmaktadır. Yılda 250.000-500.000 ölüm olmaktadır. Mevsimsel grip dediğimiz bu enfeksiyon 2 yaşın altındaki çocuklarda ve 65 yaş üzeri bireylerde ve kronik hastalığı bulunan kişilerde hastalık daha ağır seyretmektedir. Tarihteki en büyük influenza salgını 1918 yılında olmuştur ve 20 milyondan fazla kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştur.

Ilıman iklimlerde influenza soğuk aylarının hastalığıdır. Virüsün yayılması küçük partiküller aracılığıyla damlacık yoluyla olur. Hasta kişilerle aynı ortamda bulunma, hasta kişilerin ağız-burun akıntılarıyla temas etmiş eşyalarla bulaşabilir. Bu nedenle grip evde, iş yerinde, okullarda, kreşlerde, toplu taşıma araçlarında çok kolaylıkla bulaşır. Toplum kaynaklı influenza salgınları sırasında en yüksek insidans okul çağı çocuklarında görülmektedir. Erişkin ve diğer çocuklara ikincil bulaş aile içidir. İnfluenza, okul/iş devamsızlığı ve poliklinik başvuruları açısından bakıldığında toplum için hatırı sayılır bir hastalık yükü oluşturmaktadır. Çocuklarda influenzadan ölüm erişkinlere göre daha azdır. On üç yaşından büyük çocuklarda ve yetişkinlerde en ağır hastalığa neden olan influenza A’dır (H3N2). Bunu sırasıyla influenza B ve mevsimsel influenza A (H1N1) izlemektedir. 13 yaşından küçüklerde hastalığın şiddeti ile virüsün tipi arasında ilişki kurulamamıştır.

Tedavi ve korunmada ne yapmalı? 

Çoğu çocuk ve adölesanda herhangi bir sorun gelişmeden kendiliğinden iyileşir. İnfluenza sırasında yatak istirahati, bol sıvı almak, solunum yollarını nemlendirmek, ateş ve kas ağrıları için ağrı kesiciler kullanılabilir. Öksürük ve hapşırma sırasında mendil kullanıp atılması, ellerin sık yıkanması. El yıkaması sırasında sabun kullanılması ve el hijyenine dikkat edilmeli. Dengeli beslenmeli, yeterli sıvı alımına dikkat edilmelidir.  Kalabalık yerlerde kendimizi korumaya özen göstermelidir. Zorunda kalmadıkça kalabalık alanlardan uzak durmalı. C vitamini, uygun hastalarda karamürver ekstresi verilebilir. Ayrıca hekim kontrolünde D vitamini alınmalıdır. Sıcak soğuk ortam farkından kaçınılmalı. Düzenli uyku korunmada önemlidir. Sigaradan uzak durulmalıdır. Ayrıca korunmada en önemli nokta her yıl eylül, ekim, kasım ayında ve eğer enfeksiyon geçirmediyse sezon boyunca grip aşısı yapılmalıdır. Aşı gribin yayılmasını, komplikasyonların görülmesini, iş gücü kaybını önlemek, ölümleri azaltmak için yapılmaktadır.

Kimlere antiviral tedavi verilmelidir?

-Ciddi hastalık bulgularına sahip olanlar,

-Alt solunum yolu semptomları olanlar,

-2 yaşından küçük olanlar,

-Kronik hastalığı olanlar,

-Bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar,

-Serebral palsi gibi sekresyonlarını kontrol edemeyen nörolojik hastalığa sahip olanlar antiviral tedavi verilmelidir.

Her influenza vakası domuz gribi değildir

Son günlerde etrafımdan da birçok insan, gelen hastalarımın da çoğunluğu yüksek ateş, halsizlik, boğaz ağrısı, iştahsızlık, yaygın kas ağrısı, burun akıntısı, bulantı, kusma ve öksürük şikayetleri yaşıyor. Halk arasında paçavra hastalığı olarak bilinen bu tablo influenza  adı verilen bir virüsten kaynaklanmaktadır. Her influenza A vakası domuz gribi değildir, bunun için ayrıca özel testler yapmak gerekir. 

İnfluenza enfeksiyonu, kişiden kişiye genellikle damlacık yoluyla bulaşıyor ancak bulaşmada günlük yaşamda temas edilen eşyaların da rolü büyüktür. Özellikle okul çağındaki çocukların masa, sandalye gibi eşyalara temasının yoğun olduğunu düşünürsek virüsün bulaşma riskinin de yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Kuluçka süresi 1-4 gündür; nadiren 7 güne kadar uzayabilir. Virüsün yayılması hastalığın başlamasından 24-48 saat sonra doruğa çıkar, sonra yavaş yavaş azalır.

İnfluenzanın klasik şekli ateş, baş ağrısı, kas ağrıları ve halsizlikle başlar. Bu ilk belirtileri boğaz ağrısı, öksürük ve burun akıntısı izler. Klinik tablo çocuğun yaşına göre değişir, küçük çocuklarda ateş daha yüksek; iştahsızlık, bulantı-kusma gibi mide-bağırsak yakınmaları daha sık ve eğilimi olan çocuklarda ateşli havale geçirme riski daha fazla olabilir. Küçük çocuklarda öksürük haftalarca devam edebilir. Büyük çocuklarda ise hastalık sırasındaki bitkinliğin ve çabuk yorulmanın uzunca bir süre devam ettiği görülmektedir. Bazı hastalarda virüsün kasları etkilemesine bağlı olarak yaygın kas ve eklem ağrıları hatta yürüyememe şikayetleri olabilir.

Günümüzde influenza için antiviral ilaçlar kullanılmaktadır. Bulguların süresini ortalama bir gün kısalttıkları, influenzaya yakalanma olasılığını yüzde 70-90 oranında azalttıkları belirlenmiştir. Antiviral ilaçların kullanılmasının yanında; ateş düşürücü ve ağrı kesici ilaçlar, burun akıntısını ve tıkanıklığını giderici ilaçlar, yatak istirahati, bol sıvı alınması, hasta odasının sık sık havalandırılması grip tedavisinin temel taşlarıdır. Hasta olan çocukların okula gönderilmemeleri diğer çocuklara hastalığı bulaştırmamaları açısından çok önemlidir. İnfluenzaya karşı korunmak için en etkin yöntem aşılanmadır, ayrıca bol meyve ve sebze içeren dengeli beslenme ve el temizliği başta olmak üzere hijyen kurallarına uymak korunmada etkili olacaktır.

Kimlere grip (influenza) aşısı yapılmalıdır?

Dünya Sağlık Örgütü’nün yıllık aşılanmayı önerdiği gruplar şöyle sıralanmaktadır:

• Gebeliğin herhangi bir aşamasındaki hamileler
• 6 ay – 5 yaş arası çocuklar
• 65 yaş ve üzeri yetişkinler
• Kronik sağlık sorunları olanlar
• Sağlık çalışanları

İnfluenzadan korunmak için;

• İnfluenzadan korunmada en etkin yol aşılanmadır.
• Bulaşmayı önlemek için öksürme, aksırma sırasında ağız ve burun mendille kapatılmalıdır.
• Grip olan kişiler başkaları ile yakın temastan kaçınmalı, hastalığın bulaşıcı olduğu dönemde işe ve okula gitmemelidir.
• Çevremizdeki sık dokunulan kapı kolları, telefon ahizeleri gibi yüzeylerin sık sık temizlenmesi önerilir.
• Ellerin sık sık su ve sabunla yıkanması hastalıktan korunmaya yardımcı olur.
• Antiviral ilaçlar hastanın şikâyetleri başladıktan sonraki 48 saat içinde hatta ilk 24 saat içinde kullanılırsa etkili olabilmektedir. İlk 48 saatten sonra bu ilaçları kullanmanın hastalığı iyileştirdiğine dair herhangi bir bilimsel kanıt bulunmamaktadır.
• Yatak istirahati, bol sıvı alınması, hastanın odasının sık sık havalandırılması da tedavinin kısa sürede başarıya ulaşmasında etkilidir.

Bebeklerde ve çocuklarda grip belirtileri nelerdir?

Dönemsel salgınlar halinde seyreden influenza(grip) vakalarında bugünlerde artış görmekteyiz. Ateş, boğaz ağrısı, baş ağrısı, eklem-kas ağrısı, halsizlik, burun akıntısı ve öksürük  gibi şikayetler ile seyreder. Bazı vakalarda karın ağrısı ve kusma eşlik edebilir. Kişiden kişiye solunum yoluyla bulaşır. Kuluçka süresi yaklaşık 1-4 gündür.  Özellikle  okul, alışveriş merkezi gibi kapalı ortamlarda ciddi yayılmalar yapabilir.  Şikayetlerin başladığı ilk  24-48 saat içerisinde teşhis ve tedavi edilmesi hastalığın ilerlemesini önleyecektir. 

Her yaş grubunda görülebilen grip vakaları 1 yaş altında orta kulak iltihabı ve akciğer enfeksiyonuna ilerlemesi açısından daha yakından takip edilmelidir. Bu yaş grubunda ağır tablolar daha sık görülmektedir.  Hastalığın ilerlemesini durdurmak için ortam ısı ve neminin düzenlenmesi, istirahat, uygun beslenme ve sıvı desteği önemlidir. Burun temizliğinin serum fizyolojik ile düzenli yapılması da çok faydalı olacaktır. Ağrı kesici şuruplar ve gerekli diğer tedaviler mutlaka hekiminiz tarafından düzenlenmelidir.

Çocuğun bol meyve sebze tüketmesi, sıvı alımını arttırması iyileşmesine katkı sağlayacaktır. Çocuğun bulunduğu ortamlarda sigara içilmemelidir. Çocuğun kıyafetleri de ne üşütecek ne de terletecek şekilde ayarlanmalıdır. 

Günümüzde influenza için kullanılan antiviral ilaçlar etkindir. Ateş düşürücü ilaçlar, soğuk algınlığı ile ilgili şurup ve burun spreyi gibi tedaviler hekiminiz tarafından mutlaka düzenlenmelidir. Ekim-Aralık ayları arasında 6 ay üstü çocuklarda doktorunuzun uygun görmesi halinde çocuğunuza grip aşısı yaptırabilirsiniz.

İnfluenzadan  korunmada aşı en etkin yoldur. Çocuklara mutlaka el yıkama alışkanlığı kazandırılmalıdır. Grip olan kişilerle yakın temastan kaçınılmalıdır. Antiviral tedavinin ilk 24-48 saatte başlanması sağlanmalıdır.

Grip salgınının olduğu bu dönemde çocuklarımızın şikayetlerini önemseyelim ve erken dönemde mutlaka çocuk hekimine başvuralım.

Çocuklar ve yaşlılar risk altında

Grip, İnfluenza virüsünün neden olduğu, sonbahar ve kış aylarında görülen, bulaşıcı bir üst solunum yolu hastalığıdır.  Aynı ortamda bulunan hasta kişilerden havayolu ve temas yoluyla kolayca bulaşır. Bulaşıcılığı çok yüksek olan influenza virüsü bazı hayvanlarda ve insanlarda hastalık yapar. Her yaşta insanı hasta edebilir. Çocuklarda ve yaşlılarda hastalığın seyri genellikle daha ağır olur. Özellikle kreş ve okullarda hızla yayılarak salgınlar yapabilir. Hasta kişi ile temastan sonra, birkaç gün süren kuluçka evresinin ardından hastalığın bulguları ortaya çıkmaya başlar.  Oldukça yaygın görülen ve hızla yayılan bu hastalığın bulgularını şöyle sıralayabiliriz;

• Yüksek ateş
• Halsizlik, kırgınlık
• Üşüme hissi ve titreme
• Boğaz ağrısı
• Burun akıntısı ve tıkanıklığı
• Kas ağrısı, baş ağrısı
• Öksürük
• Daha az sıklıkta kusma ve ishal

Ateş genelde 2-3 gün sürerken grip bulguları sağlıklı insanlarda 7-10 gün devam eder. Ancak bağışıklık yetersizliği olanlarda, kronik hastalığı bulunanlarda, çocuklarda ve yaşlılarda hastalığın bulguları daha ağır olabilir ve uzun sürebilir. Basit sıvı tedavileri gerekebileceği gibi hastane ya da yoğun bakım yatışı da gerekebilir. Hatta bazen ölümle de sonuçlanabilir.

Korunma

Korunmada en önemli yaklaşım hasta kişilerle temastan kaçınmak ve el hijyenine dikkat etmektir. Evde İnfluenza tanısı almış bir hasta varlığında ise koruyucu antiviral tedavisi alınabilir. Risk grubunda olanlara verilmesi önerilir.

İnfluenza saptanmış hasta kişilerin kalabalık ortamdan uzak durmaları yayılmayı önleyecektir. Özellikle çocukların okula ya da kreşe gönderilmemesi gerekir. Aksi halde ciddi salgınlar olabilir.

Diğer bir önemli korunma yöntemi ise aşılanmadır. Her yıl farklı yapıda bir virüsle karşılaştığımız için aşılanmanın her yıl yapılması gerekmektedir. Farklı alt tiplere sahip olan virüs her yıl genetik yapısını değiştirmekte ve bu nedenle her yıl salgınlar yapabilmektedir. Geçmişte Kuş Gribi (H5N1), Domuz Gribi (H1N1) gibi salgınları yaşadık ve ne kadar ciddi olabileceklerini gördük. Bu yıl da görülen suş İnfluenza A’nın H1N1 suşu yani yaygın bilinen adıyla Domuz Gribidir.

Amerikan Pediatri Akademisi ile Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC) risk grubunda bulunanlara grip aşısını önermektedir. Risk grubunda olanlar aşağıdaki gibi belirtilebilir.

• Beş yaş altındaki çocuklar
• 65 yaş üstündekiler
• Kronik hastalığı olanlar (solunum, kalp, böbrek ve kan hastalıkları başta olmak üzere)
• Bağışıklık yetmezliği bulunanlar
• Evde solunum cihazına bağlı hastalar
• Gebeler
• Obezler
• Sağlık çalışanları

Grip aşısı ile ilgili dikkat edilmesi gereken noktalar şöyle;

• 6 ay altındaki çocuklara yapılmaz
• Gebeler ve emziren annelere yapılabilir
• 4’lü grip aşısı herkese tam doz olarak uygulanır
• 9 yaşından sonra tek doz yapılır
• 9 yaş altında ilk kez aşılananlarda en az 1 ay arayla 2 doz yapılır. Daha önce aşı yapılmışsa tek doz yapılır.
• Yumurta alerjisi olanlarda önlem alınmaksızın aşı yapılabilir
• Aşılanmak için Ekim ayı en uygun zamandır.

Tedavi

Özel bir tedavisi yoktur. Yapılacak en önemli şey dinlenmek ve bol sıvı almaktır. Şikayetlere yönelik destekleyici tedavi verilebilir. Ateş düşürücü, dekonjestanlar, öksürük kesiciler gibi. Ateş düşürücü olarak Parasetamol ve İbuprofen tercih edilebilir. İbuprofen 6 ayın altındaki bebeklere verilmezken, mide yan etkilerinden dolayı kusma ve ishal şikâyeti olan çocuklara da verilmemelidir. Aspirin, Reye Sendromu’na neden olabildiği için kesinlikle verilmemelidir. Antiviral ilaçların kullanımı rutin olarak önerilmemekle beraber şikayetlerin başladığı ilk 24 saat içinde başlanırsa klinik seyri hafifletebilir. Kronik hastalığı olanlarda, çocuklarda ve yaşlılarda kullanılması daha iyi olabilir.