Çocuklar can sıkıntısı ile nasıl baş etmeliler

0
1352

Çocukların gelişimlerini gözlemek çoğu zaman keyiflidir. Merak duyguları ile beraber sorgular öğrenirler. Fakat öyle bir an gelir ki aileleri ne yapacakları konusunda şaşkına çevirebilirler. Çocuklarda can sıkıntısı da bu konulardan biridir. Çocuklar can sıkıntısı ile nasıl baş edebilirler? Ailelerin can sıkıntısı ile ilgili yaptıkları yanlışlar nelerdir? Uzman Aile Danışmanı Kimya Dumlu, çocuklarda can sıkıntısı ile baş etme yollarını Anne Bebek Kulübü okuyucuları için yazdı.

Offf Canım Sıkıldı..

Pek çok evde çocukların ebeveynlerine söyledikleri cümle: “Anne/ Baba çok sıkıldım!”

Çocuklar neden sıkılırlar?

Can sıkıntısı korkulacak bir şey midir?

Çocuğum sıkıldığında buna hemen çözüm üretmeli miyim?

Çocuğum her an mutlu olabilir mi ve bu tamamen bana mı bağlı?

Çocuğun can sıkıntısına çözüm ürettiğinizde bu bir gülümseme ile karşılaşmak ya da kocaman bir
sarılmayla karşılaşmak olarak geri dönüş olacaktır ancak bunun uzun vadede de aynı etkisi olacak mı?

Ne dersiniz?

Ebeveynler olarak çocuğunuzun canının sıkılmasından korkuyor, kaçınıyor olabilirsiniz.
Örneğin; bir yolculuğa çıktığınız zaman çocuğun sıkılmaması için ekran hazırlayabilir,olağanüstü bir çaba gösteriyor olabilirsiniz. Ancak can sıkıntısı bu kadar önlenmesi ve ebeveynler tarafından korkulacak bir durum mudur? “Değildir.”

Ebeveynler çocuklarını ne kadar aktivite ne kadar etkinlik yaptırıyorlarsa da veyahut en eğlenceli ve en güzel parklara oyun salonlarına da götürseler çocuklarından mutlaka: “Offf çok sıkıldım” diye bir cümle ve panikle yeni bir aktivite arayışı içerisinde çocuğunu mutlu etmeye çalışan ebeveynlere denk
gelmişssinizdir.

Çocukların gelişimsel ilerleyişi için onları desteklemek ve yeni deneyimler sunmak elbette çok önemlidir; fakat çocukları sürekli oyalabilmeniz mümkün değildir. Kaldı ki canı sıkılan çocuğa yeni bir aktivite bulmak can sıkıntısını bitirmeyecektir sadece erteleyecektir.

Çocuğunuzun canı neden sıkılıyor?

Ebeveynler bir kısmı katılmasa da çocuklar da büyükler gibi birer bireydir ve çevreleriyle adapte biçimde ilişki kurmak isterler. Bu ilişkiyi kuramadıkları zaman; ebeveynleri tarafından sohbete dahil edilmeyip, fikirleri alınmayıp yani çocuk yokmuşcasına davranışlar sergilendiği zaman çocuk bir köşe de oyuncakları ile baş başa alıcı ve verici dil kullanamadığı için can sıkıntısı yaşayacaktır.

Özerklik ihtiyacını kullanamayan çocuk sürekli kontrol altında ve seçim hakkı elinden alındığı hissinden dolayı kendini kontrol altında tutulmuş hissedecektir. Ortamı güvenli ve uyumlu hale getirip seçim hakkı ve kontrolü belirli ölçüde tutarak çocuğun canı daha az sıkılacaktır.

Çocuk eğer kendi yeteneklerini kullanarak bir şeyler üretmeye ve keşfetmeye çabalıyorsa canı sıkılmaz.

Çocuk kendi yeteneklerine uygun aktivitelere yönlendirdiği zaman canı sıkılmaz. Kendi yemeğini kendisi yiyorsa, kıyafetlerini kendisi karar verip değiştirebiliyorsa, kendi becerileri ile ebeveynlerine yardım ediyorsa yani yapabiliyorum duygusunu yaşıyorsa çocuğun canı sıkılmaz.

Yardım olması düşüncesiyle çocuğun tüm ihtiyaçları ebeveynleri tarafından karşılanıyorsa çocuğun canı sıkılacaktır.

Yeni bilgiler öğrenen ve keşfeden çocuğun canı sıkılmaz. Mesela; bir kova suyla bir kaç nesne ile suyun kaldırma kuvvetini deneyimleyebileceği keşifler test etmesine fırsat vermeniz çocuğunuzun can sıkıntı yaşamamasına neden olacaktır. Sizin de deneye çocuğunuza yönlendirme ve engellemeler yapmadan yanında olmanız hem ebeveyn çocuk bağınızı güçlendirecek hem de çocuğunuzun can sıkıntısı yaşamayacaktır.

png 20211224 184743 0000
Çocuklar can sıkıntısı ile nasıl baş edebilirler

Keşfeden ve öğrenen çocuk sıkılmaz.

“Canım sıkılıyor!” cümlesiyle karşılaştığınızda neler yapabilirsiniz?

Her şeyden önce çocukların canının sıkılmasının normal hatta onların gelişimi için faydalı bir zaman
dilimi olduğunun bilincinde olmalısınız.

Çocuğunuzla beraber yeterli vakit geçiriyor musunuz?

Tüm çocuklar refleks olarak uykuda bile gülümseme ile pozitif bir ihtiyaçla dünyaya gelirler.
Çocuğunuzla kaliteli zaman geçirmek; çocuğun kendini değerli ve kabul ediliyorum hissini duymasını sağlar. Temel ihtiyaçlarının yanında psikolojik ihtiyaçları karşılanmayan çocuk ağlama nöbetleri ve hırçınlıklar; büyüdüğü zaman da öfke patlamaları ve çatışmalar ile ortaya çıkabilir. Bu da “Sıkıldım” isyanlarına neden olabilir.

Çocuğunuzun ihtiyacı olan ilgi, sevgi ve kabul ediliyorum duygularını karşılayabiliyor musunuz bunu düşünün. Çocuğunuz onu eğlendirmemi istediği için mi ağlıyor yoksa kendi başına yapabilecek bir seçenek bulmak için gereken beceriye sahip mi değil?

Ebeveynlerin sorumluluğu çocuğun can sıkıntısını takip edip çözüm üretmek mi yoksa çocuğun can
sıkıntısı duygusuyla baş edebilme becerisi geliştirmek mi bunu düşünmelisiniz. Çocuğunuza “Bazen sıkıldığını fark ediyorum, aynı zamanda senin kendi başına yapacak eğlenceli bir şeyler bulabileceğini de biliyorum. Mesela en sevdiğin aktivitelerin bir listesini yapıp ve bir dahaki sefere sıkıldığında, aralarından seçim yapabilirsin.” diyerek hem çocuğunuzun duygusunu önemsemiş hem de çocuğunuza çözüm yolu bulmasında alternatif önerebilirsiniz. Bu konuda, ilk başta dirençle karşılaşabilirsiniz fakat zamanla yavaş yavaş artık onu can sıkıntısından kurtarmanızı beklemekten vazgeçecektir.

png 20211224 184857 0000
Çocuklarda can sıkıntısı neden olur?

Ekran süresini sınırlayın.

Sanal bakıcı telefon, televizyon ve tablet olarak çoğu zaman ebeveynler bu 3T yi kurtarıcı olarak
görmektedir. Ebeveynlerin düşündüğü çocuğu can sıkıntısından kurtarmak olmaktadır fakat asıl olan
çocuğu asıl can sıkıntısına nedendir. Çok fazla ekran maruziyeti aslında daha fazla can sıkıntısına neden olmaktadır.

Mesela; çocuğunuz uyanır uyanmaz tabletini eline alıyor. Yemek yerken bilgisayarından video izliyor ya da oyun oynuyor. Elinden ekranlar alındığı anda hızla canı sıkılmaya başlıyor. Çünkü çocuğunuz sürekli ve tek taraflı iletişime yani alıcı dile maruz kalarak eğlenmeye alışıyor.

Çocuklar çok fazla ekran süresine maruz kaldıklarında sahip oldukları hayal gücü potansiyelini kaybederler. Ekranlar olmadığında boş zamanlarını doldurmak için kendi hayal güçlerini kullanarak bir şeyler bulmakta zorlanır hale gelirler.

Günlük ekran süresini sadece çocuğunuz için değil tüm aile bireyleri için mutlaka net şekilde belirleyin ve taviz vermeyin. Zihnini ekrandan uzaklaştıran ve gerçek dünyayla meşgul olan çocuğunuz yaratıcılığını konuşturacaktır.

Çocuğunuzun canının sıkılmasına izin verin.

Aile içi sorumlulukları paylaştınız; peki ya çocuğunuzun aileiçi bir sorumluluğu var mı bunu
düşünmelisiniz. Düşünün; ev içi tüm işleri siz hallettiniz ve tam çayınızı alıp kitabınızı okuyacakken çocuğunuz yanınıza geldi ve “Bu evde yapacak hiçbir şey yok!” diye ağlıyor. Ebeveynler tam olarak bu noktada çocuğuna aktivite düşünmeye başlıyor. Aslında çocuğunuzu da aile içinde sorumlulukları çocuğunuzun yaşına uygun dahil etmeniz çocuğunuza hem gelişimsel olarak olumlu etkisi olacaktır hem de çocuğunuz can sıkıntısı yaşamamış olacaktır.

Çocuğumun canı sıkıldı diyerek aktiviteden aktiviteye koşmak yerine çocuğunuzu reel hayata yaşına uygun sorumluluklarla hem zihinsel hem de bedensel gelişimini desteklemelisiniz. Canı sıkılan bir çocuğun hayal dünyası da gelişmektedir. Çocuk kendini ve duygularının farkına vararak kendi başa çıkma becerisini kazanmış olacaktır.

Çocuğunuzun canının sıkılması ebeveyn eksikliği değil çocuğunuzun bir birey olmasından kaynaklıdır.

Unutmayın ki; çocuğunuz için bir eğlence kaynağı değilsiniz, siz onun ebeveynisiniz. Onu günün her
anında eğlendirmeye çalışmak gibi imkânsız bir görevden vazgeçmeli ve olması gerekeni görmelisiniz:

Çocuklarınız için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri sıkılmalarına izin vermektir!

“Bence çocukların arada bir sıkılmasına izin vermek gerekir. Bu şekilde yaratıcı olmayı öğrenirler.”
– Kim Raver

Anneler burada buluşuyor! Siz de aklınıza takılanları, merak ettiklerinizi veya öğrenmek istediklerinizi bize Forum Anne Bebek Kulübü üzerinden yazabilirsiniz. Kadınlar olarak birlikte güçlüyüz!

 

Önceki İçerikReflü nedir, bebeklerde reflü neden olur?
Sonraki İçerikHomeopati tedavisi nedir?
Uzm. Aile Danışmanı Kimya Çifçi Dumlu; Online olarak danışanlarıma Aile Danışmanı olarak hizmet vermekteyim. Lisans eğitimimden sonra mesleki ve kişisel gelişimime katkı sağlayacak bir çok eğitim aldım ve projelerde bulundum. Aile Danışmanı olarak eğitimlerim doğrultusunda danışanlarımın ihtiyaçlarına yönelik farklı terapi yöntemleri kullanarak yetişkin, ergen,çocuk ve aile terapileri yapmaktayım. Evlilik ve sağlıklı aile konusuna dair merak edilen birçok sorunun yanıtını hem teorik hem de pratik yapılabilecek nitelikte için de etkinliklerle Evliliğe ve Aileye dair bir çok soruya farkındalık kazanılmasını sağlayacak klavuz niteliğindeki “Evlilik” (2019) kitabının yazarıyım. Aynı zaman da yerel, ulusal ve uluslararası yayınlarda aile ve çocuk konuları merkezinde mutlu aile; mutlu çocuk; mutlu toplum bilincinde yazılar yazmaktayım. Eğitimime Nişantaşı Üniversitesi Psikoloji Tezli Yüksek Lisans ve İstanbul Üniversitesi “Çocuk Gelişimi” bölümünde 2. Lisans eğitimime devam etmekteyim. Atatürk Üniversitesi bünyesinde “Çocuk Cinayetleri ve Olayları Üzerine Basında Yer Alan Haberlerin Analizi” sosyo-kültürel bir araştırma projesi yürüttüm. www.doktortakvimi.com üzerinden aktif olarak Türkiye ve Avrupa’da yaşayan Türk ailelerine yönelik aile ve çocuk konularında aile eğitimleri, seminerler ve danışmanlık hizmeti vermekteyim. Aldığım Eğitimler • Atatürk Üniversitesi ;Sosyoloji Bölümü • İstanbul Üniversitesi ;Çocuk Gelişimi Bölümü • Nişantaşı Üniversitesi Psikoloji Tezli Yüksek Lisans • Atasem Atatürk Üniversitesi “Aile Danışmanı Sertifikası” • Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı “Evlilik Öncesi Eğitim” • Atatürk Üniversitesi “Pedagojik Formasyon” • Erzurum Hizmet İçi Eğitim Merkezi “Rehber Öğretmen Sertifikası • Haliç Üniversitesi “NLP Uzmanlığı” • Haliç Üniversitesi “Yaşam Koçu” • Gebze Teknik Üniversitesi; Bilişsel Davranışçı Terapi • Internatıonal Therhappy Center Oyun Terapisi

Bir Cevap Yazın