Çocuğunuz yavaş yavaş büyümeye başladığında karnını doyurup, altını temizlemek, uyutmak yetmeyecektir. Sürekli merak ve öğrenme ihtiyacı içinde oldukları için bir zaman sonra eğitici oyunlar farklı aktiviteler isteyecektir. Dolayısıyla sizde onunla kaliteli vakit geçirecek öğrenme ihtiyacını gidereceksiniz.
2 yaşına kadar hem ebeveyn olarak ilginize ve şefkatinize ihtiyaç duyacak hem de kendini güvende hissedecektir. Bu sebeple mecbur kalmadığınız sürece 2 yaşına kadar kreşe göndermeniz pek de doğru olmayacaktır. 2 yaşından sonra çocuğunuzun da gelişimini göz önünde bulundurarak verebilirsiniz. Çocuğunuzun hazır olduğunu anlamak için aşağıdaki maddeleri gözlemleyebilirsiniz. Peki çocuğunuzu ne zaman kreşe göndermelisiniz? Çocuklar için ideal kreş yaşı ne olmalı? Gelin bugün çocuğunuz kreşe hazır mı anlamaya çalışalım…
Ebeveynlerinden ayrı vakit geçirebilecek mi?
Kreşe verdiğiniz ilk günlerde alışma süreci olduğu için sorun yaşayabilirsiniz. Birkaç gün gözlemledikten sonra ağlamalar devam ediyorsa farklı alternatifler denemelisiniz. Örneğin kısa süreli oyun kulüplerini deneyebilirsiniz.
Tuvalet eğitimi verdiniz mi?
2 yaş sonrası tuvalet ihtiyacını tek başına gideremeyebilir. Bu yönde gerekli hazırlıkları yapmış olmalısınız. Özel bölgelerine kimseye dokundurtmak istemiyorsa kendisi yapabilecek durumda olmalıdır.
Sosyalleşebilecek mi?
Biliyorsunuz ki gideceği okulda ve sınıfta başka çocuklarda olacak ve onlarla oyuncak paylaşımı yapacak, arkadaş edinecek, sınıf ortamında kendine de yer bulacak durumda mı bilmelisiniz. Bunu da kreş öncesi yaşıtlarıyla buluştuğu ortamda gözlemleyebilirsiniz.
Kendini ifade edebilecek kadar konuşabiliyor mu?
Sınıf içinde veya kreşte olduğu süre zarfında orda olanları anlatabilecek durumda mi bilmelisiniz. Örneğin biri ona kızdığında, zarar verdiğinde ya da yemek vermediğinden anlatabilecek durumda mi? Her türlü ihtimali düşünerek hareket etmelisiniz.
Çocuğunuz ilk başlardaki korkuyu ve endişeyi atıp kreşe severek devam ediyorsa artık işler yoluna girmiş demektir. Çünkü, ev ortamında da her ne kadar en iyisi olsun diye çabalasak da yaşıt grubuyla öğrenmesi, kuralları benimsemesi hem ebeveynler için hem de çocuk için daha iyi oluyor.
Çocuğunuzla geçirdiğiniz vakitte ilgi ve şefkatinizde eksilme olmayacaksa, çocuğunuz kendini boşlukta hissetmeyecekse ve gelişim olarak da hazırsa göndermenizde fayda göreceksiniz. Yalnız gittiği süre zarfı da çocuğunuzun alışma süreciyle doğru orantılı olduğunu da unutmamalısınız.
Eğer ki evde kardeş varsa, yeni doğmuş ya da kreş çağında değilse büyük olan çocuğunuz kreşe gitmek istemiyorsa zorlamayın. Çünkü henüz o da anneye bağını sürdürdüğü için evden uzaklaştırıldığını düşünecektir. Büyük olan çocuğunuz, küçük olan bebeğinize bakarken, emzirirken, altını değiştirirken, uyuturken var olan durumu izlediğini aklınızdan çıkarmamalısınız. Aile büyükleriniz ile parka ya da gezmeye gönderdiğinizde de kendisini evden uzaklaştırdığınızı düşünebilir. Hatta anne ben gidince kardeşimle ne yaptınız da diyebilir.
Unutmayın! Çocuk büyütmek çok iyi gözlem gerektirir. Her şeyden önce ilk pedagogu, ilk öğretmeni, ilk arkadaşı sizsiniz. Hayata olan bakışı sizin tutum ve davranışlarınızla yön bulacak, ne kadar kararlıysanız o kadar kararlı olacaktır. Nelere ihtiyaç duyacağına, neler yapabileceğine gözlemleriniz doğrultusunda uzman kişilere iletebilirsiniz. Aksi halde komşunun çocuğunu ya da sokaktaki diğer çocuğu kreşe yazdırmaya gitmişsiniz gibi durum aynı olur.
Çocuklarınızı tanıyarak ve gözlemleyerek hareket etmelisiniz. Kreşte olduğu vakitlerde nerede gezeyim, neler yapayım hesabı yerine acaba çocuğum neler öğrenecek, neler yapacak diye düşünmelisiniz. Çocuğunuz istemeye istemeye gittiği bir yerde sırf sizin rahatınız için nasıl bir güven kırıklığı yaşayacak düşünmelisiniz.
Mutlu çocuklar büyütmeniz dileğiyle…