Çocuğunuzla sessiz anlaşma yapmayın!

0
917

Eşiniz evlenmeden önce “Evlilik yıldönümümüz olsa bile o gün fanatik derecesinde tutkun olduğum takımın maçına giderim, yani önce takımım, sonra sen” dediğinde evet derseniz, evlendikten sonra her şey değişir derseniz, yanılırsınız. Siz nişanlılık döneminde doğum gününüzü nişanlınızla değil, arkadaşlarınızla kutlamıştınız; çünkü o gün o çok önemli maç günüydü aynı zamanda. O zaman sessiz kaldınız, sonra olmaz dediniz, ama oldu… Ve siz tepkinizi ortaya koydunuz. Eşiniz doğal olarak şaşırdı. Bir kez evet deyip, sessiz kaldıysanız bu bir anlaşmaya dönüşür. Sessiz anlaşmanın oluşmaması için bunun bir kereliğine kabul edildiğini söylemek gerekir. Ya da o an kabul nedeninizi de ortaya koymanız etkili olacaktır. Sessiz anlaşma işyerinde, evimizde, çocuklarımızla, arkadaşlarımızla her yerde olduğu için kendimizi kontrol altında tutmamızda yarar var.

Çocuğunuza yetişkinmiş gibi davranmayın
Hep bir yere yetişecek olmak, işyerinde yaşadığımız sorunlar, evde kendimizi değersiz hissettiğimiz zamanlar, çocuklarımıza farklı davranabiliyoruz. Böyle anlarda çocuğu çocuk olarak görmüyoruz, sanki o her şeyi yaşamış, bizimle aynı deneyime sahip gibi bakıyoruz, yaşadığımız olayları da böyle değerlendiriyoruz. Çocuğumuzun ders çalışmadığı bir gün keyfimiz yerindeyse “Tabii, sonra çalışırsın” deyip bir başka zaman sorunlarımız içinde yoğurulurken içimizin rahatlaması için öfkemizi çocuğumuza yöneltmek çocuğu şaşkına çevirir.

Hangisi annenin tepkisidir, çocuk bunu ayırt edemez

Çocuğunuz odasını dağıtır, siz toplarsınız. Bir başka zaman çocuğu odasını toplamadı diye azarlarsınız. Bütün bunlar sessiz anlaşma yaratan davranışlardır. Anne bir konuya tepki gösteriyorsa her zaman aynı tepkiyi göstermelidir. Çünkü çocuk ilk tepkiyi kaydedecektir bilinçaltına. Ders çalışmak istemediğinde annemin tepkisi anlayışlı bir tepkidir kaydı varsa tersi durumda çocuk ikilem yaşayacaktır. Bu nedenle her davranışınızın nedenini açıklayın çocuğunuza. Hangi konuya hangi tepkiyi neden verdiğinizi bilmeli çocuğunuz. Konuşun, anlatın… Çocuk o, anlamaz demeyin. Çocuklarımızın hayatını şekillendirdiğimizi unutmadan konuşalım, değerlendirelim her yaptığımızı.

Çocuğunuzun olumsuz alışkanlıklarının nedeni sizin davranışlarınızdır
Çocuğunuz tepki gösterdiğinde, örneğin bir oyuncak istediğinde hayır derseniz, oyuncak mağazasında yerlere yatarak ağlaması sonucunda oyuncak alınırsa, bundan sonra isteklerin yapılması bu tür tepkilere bağlı olacaktır, çocuğunuzla sessiz anlaşma yapılmıştır. Çocuğunuzun yaşı hiç önemli değil, her yaşta değerlendirme bu şekilde olmaktadır.

Siz sessiz anlaşmayı istediğiniz an bozabilirsiniz, tek şartla… Çocuğunuzla konuşarak, bundan böyle konu ile ilgili fikrinizi anlatır, paylaşırsınız. Onun anladığından emin olun. Çocuğunuza benim doğrum neyse doğru odur, bugüne kadar böyleydi, şimdi fikrim değişti şeklinde değil, mantıklı bir çerçevede anlatımı seçmeniz önemlidir.

Çocuğunuza herhangi bir konuyu anlatırken net bir dille konuşmaya, iletişiminizin yumuşak bir dille olmasına, göz kontağı kurmaya ve en önemlisi aynı hizada olmaya özen göstermeyi unutmayalım…

Bir Cevap Yazın