Yazı İçeriği
Covid-19 ile beraber hayatımıza giren uzaktan eğitim ile neler değişti. Okulların açılması neden önemlidir? Uzaktan eğitim ile ilgili problemler nelerdir? Anneler uzaktan eğitim ile ilgili neler düşünüyor? Çok çocuklu ailelerde uzaktan eğitim sorunları nelerdir? Öğretmenin önemini vurgulayan Anne Bebek Kulübü yazarı Muazzez Dilek Yaşar eğitim ve öğretimin neden okulda olması gerektiğini anne gözüyle yazdı.
Uzaktan eğitime bir de anne gözünden bakın
Covid-19 ile hayatımıza uzaktan eğitim girdi ve uzaktan eğiti sürecinde öğrenciler, öğretmenler ve veliler bu yeni düzene alışmaya çalıştı. Herkesin zorlandığı bu dönemde en çok öğrencilerin zorlanması eğitim sistemine gölge gibi düştü. Zorlandı çünkü ilk ve orta eğitim için uzaktan eğitim hiç duyulmamış bir sistemdi.
Anne gözüyle uzaktan eğitimi düşündüğümde geçtiğimiz bir buçuk yıl yeterince tecrübe oldu. Fakat çocuklar ve öğretmenler için toparlanması zorlu bir süreç haline geldi.
Uzaktan eğitim ile gelen sorunlar nelerdir?
İmkanlar dahilinde her evde derse girilebilecek bir bilgisayar, tablet en kötü ihtimalle telefon olması gerekiyor. Bilgisayar ve tabletin olmadığı evde telefon ile derse girmeye çalışan çocuklar küçük ekrandan ders takibi yapacaklar. Bazı evlerde iki ya da üç hatta daha fazla olma ihtimali de olası ve her biri ayrı bağlanacak olması pek mümkün görülmüyor değil mi?
Derse girilecek bilgisayar, tablet, telefon herhangi biri ayarlandı. Bir de internet bağlantısı var. Sınırsız internet paketi olmalı yoksa başka türlüsü mümkün değil. Sınırsız internet bağlantısı olsa bile internet bağlantısının kesildiği, donduğu, koptuğu hemen hemen derste oluyor.
Eğer evde iki veya daha fazla çocuk varsa her bir çocuk ayrı bir oda gerekiyor. Kulaklık çözüm gibi gözükse de kulak sağlığı için minimum altı ders 10 dakika arayla kulaklık takmak kulak sağlığı için de uygun gözükmüyor.
Şimdiye kadar derse katılım için gerekli malzemelerin tedarik ve kullanımı ilgili problemlerden bahsettik. Aileler çocukları için bir şekilde bu imkanları sağlamaya çalışıyor. Kimi çocuk komşunun internetini kullanıyor. Kimi çocuk da kardeşiyle dönüşümlü olarak derse katılım sağlayabiliyor. İşin bir de derse katılım sağladıktan sonrası var ki asıl önemli nokta orasıdır.
Ders esnasında yaşanılan sorunlar nelerdir?
Her ders için bazı okullarda tek ID ve şifre kullanılırken bazı okullarda her ders şifre değişiyor. Şifre velinin telefonuna gidiyor. Veli çalışıyorsa şifreyi ulaştırması derse bağlanılması başkan birkaç dakikayı alıyor. Düşünün ki velilerin yarısı çalışıyor olsa her bir çocuk için derse giriş süresi öğretmenin dikkatleri toplaması 30 dakika olan dersin yarıya yakınını alıp götürüyor. O arada bir video açıp izletmesi videonun donması tekrar başlaması derken dikkatler yine dağılıyor.
Ders devam ederken dikkati dağılan bir çocuktan bazen anlamsız sesler gelebiliyor. Sonra diğer öğrencilerin de dikkati dağılıyor. Öğretmen sınıfta göz temasıyla müdahale edeceği böyle bir durumda uzaktan eğitimde sözle müdahale etmek durumunda kalıyor.
Çalışan velilerin çocuklarına büyükanne ya da büyükbaba yanında derse giriyor. Bakıcı yanında da derse bağlanan muhakkak vardır. Ders ile ilgili dikkat durumunu takip etmeleri aslında pek de mümkün değil. Bu nokta da çalışmayan velinin de ders esnasında çocuğa müdahale etmesi mümkün değil. Sosyal medya da birçok video görmüşsünüzdür. Veli köşeden çocuğuna doğru cevabı söylüyor.
Komik olsun diye çekilen bu videolar aslında bir anlamda gerçeği yansıtmıyor değil. İlkokul 1. Sınıf öğrencisi derse katılım sağlayacak ve öğretmenin sorduğu soruya cevap verecek. Bu sene 1. Sınıfa başlayıp da okuma yazma öğrenen çocuklar takdir edilesi çocuklar diye düşünüyorum.
Çünkü öğretmen yeni konuya geçmeden geçmiş konunun anlaşılıp anlaşılmadığını tespit eder. Eksik gördüğü yerde tamamlamak için ilave programlar yapar. Mesela her gün ödev verir bir sonraki gün ya ödev kontrolü yapar ya da sorularla geri dönüş almayı bekler.
Uzaktan eğitim de ise ödev kontrolü yapmak mümkün değil. Yapılan ödevler fotoğraf olarak whatsaap üzerinden paylaşılsa da 1 sınıf öğrencisi o ödevi nasıl yaptığını sadece veli bilebilir.
İşte bu nokta öğretmen-öğrenci ilişkisi tam anlamıyla kurulamadığı için öğrenci sorumluluklarının tam anlamıyla farkına varamıyor. Aileden çekinmese en azından öğretmenden çekinip ödevlerini yapar ve konu tekrarı yapmış olur. Hal böyleyken ödevlerini veliden gelen ısrar üzerine yapınca aradaki diyalog da sertleşebiliyor.
Anne çocuklar okuldayken mevcut işini halledip yemeğini hazırlıyor, özel işlerini hallediyor ve çocuğu okuldan geldiğinde günün nasıl geçtiği ile ilgili sohbet edebiliyor. Öğrenci okuldan geldiği için ödev bilincinin de farkında annenin tekrar tekrar hatırlatmasına gerek kalmadan ödevini yapmaya hazırlanabiliyor. Çünkü ertesi gün öğretmeni kontrol edebilir, sözlü yapabilir. İlkokul 1. sınıf öğrencisi sözlü nedir bilmez belki ama öğretmeni soru sorduğunda ve doğru cevabı verdiğindeki hazzı çok iyi bilir.
Dolayısıyla uzaktan eğitim yetişkinler için daha uygun olabilir. Hatta bazı özel kuruluşların uzaktan eğitim ile verdiği sertifikaların eğitimi için derslere katılım sağlayın, profil resmi koymayın kendiniz derste olun bakanlıktan ders katılım takibi yapılıyor diye açıklama yapılıyor.
Yetişkin için bile bu uyarı yapılırken çocuklar için uzaktan eğitimin düşünülmesi daha da düşündürücü hale geliyor.
Veli olarak pandemi döneminde okulların açılmasını istiyorum. Fakat tedirgin miyim? Çok fazla tedirginim 2 doz aşısını yapmış, maske, mesafe, temizlik kurallarına uyan veliler olarak herkesin dikkat etmesini temenni ediyorum.
Bir buçuk yıl çocukların eğitiminden gitti. Bu bir buçuk yılı toplamak için öğretmenlere ihtiyacımız var. Öğretmenlere ile sınıf ortamına, okul ortamına ve disiplinine ihtiyacımız var. Hem veliler olarak hem öğrenciler olarak hem de öğretmenler olarak diye düşünüyorum.
Öğretmen kutsaldır.
Öğretmenlerin gözünden de bakmak gerekiyor. Özellikle belirtmek istediğim bir nokta var. Sosyal medya da çokça kez karşılaştığım bir durum var. Öğretmenlerin uzaktan eğitim sürecinde evden kolay kolay para kazandığı, ne kadar tatil yaptığı ile ilgili gereksiz bir sürü paylaşıma denk geldim. Her bir paylaşımda da yanlış düşündüklerini izah ettim.
Bir öğrenci uzaktan eğitimde ne kadar problem yaşıyorsa öğretmen de o kadar problem yaşıyor. Derse katılamayan öğrencinin neden katılamadığı ile ilgili durum tespiti yapıp iyileştirme yapmaya çalışıyor.
30 dakika ders süresi ama 10 dakikalık ders arasında sonraki ders için hazırlık yapması gerekiyor. Okul ortamında beş on dakikalık teneffüste çayını kahvesini içer, Yürüyüş yapar sonraki derse hazır bir şekilde girer. Bu nokta da çay kahve değildir amaç boğazlarını ıslatmak ve dinlendirmektir. Öğretmenlerin birçoğunda farenjit görülür. Boğaz kuruluğundan kaynaklanan bir rahatsızlıktır bir nevi meslek hastalığı da sayılabilir.
Sağlık sorunlarından bahsetmişken çocuklar için de kas iskelet sisteminde, gözlerde problemler oluşabiliyor.
Uzaktan eğitimde ders sabah dokuzda başlıyor 13.30 da bitiyorsa hiç kalkmadan bilgisayar başında oturması sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. İlk başta hareketsizlikten kaynaklanan dolaşım bozukluğu olabilir.
Öğretmenler öğrencileriyle sınıf ortamında ders yapmak istiyor. Öğrettiklerinin geri dönüşünü almak istiyor. Öğrencilerin gözlerinde o bilgi ışığını fark etmek istiyor.
Öğretmenlerin kolay para kazandığını düşünler ise şimdi dört gözle okulların açılmasını bekliyor. Çünkü öğretmenin verdiği hiçbir bilgiyi veli veremez. Vermeye çalışsa öğretmen kadar etkili olmaz. Ebeveynler öğretmen olamazlar. Eğitebilirler yol gösterebilirler ama öğretmek işi disiplin ister.
Çocuklar virüs ortamına yetişkinlerden daha kolay alıştı. Eğer siz bilinçli bir şekilde maske, mesafe, temizlik kuralına uyuyorsanız, kalabalık ortamlar kaçınıyorsanız okul ortamından çekinmemelisiniz. Okuldan virüs bulaşmaz. Dikkatsiz insanlardan virüs bulaşır.
Bir sene daha uzaktan eğitim devam ederse çocuklar eğitim ve öğretimde tekrarı uzun yıllar yapılması gerekecek bir kayıp olacaktır. Eğitim bilimlerinde hazırbulunuşluk dönemi vardır. Çocuğun hazır olduğu dönemde uygun eğitimi vermezseniz aynı bilgiyi alması zaman alabilir.
Hazırbulunuşluk nedir?
Hazır bulunuşluk; yeni bir öğrenme durumunda, bireyin önceden sahip olduğu özelliklerin tümünü kapsar. Bireyin yaşı, gelişimi, olguluk seviyesi, tutumu, motivasyonu ve sağlık durumu yeni öğrenme ortamında etkili olan unsurlardır.
Okul dönemine eğitim ve öğretim yılı deriz. Fakat eğitim ve öğretim yılı demek pek mümkün gözükmüyor. Çünkü;
Eğitim nedir?
Toplumun yaşayışı içinde yer edinmek için kendi bünyesinde edinilen bilgi, beceri ve anlayışlar topluluğuna eğitim denir.
Öğretim nedir?
Eğitimin okul içindeki bölümünü kapsayan kısmıdır. Diğer bir ifadeyle öğretim, eğitimin okullarda planlı, programlı ve profesyonel kişiler tarafından verilen bölümüdür.
Eğitim fakültesi 1. Sınıf Öğretmenlik Mesleğe Giriş Dersinde ve ilk derste anlatılan eğitim ve öğretim tanımı uzaktan eğitim sürecini karşılamıyor.
Haklı olarak virüs ile mücadele ediliyor fakat okul virüs yayan bir kurum değildir. Tekrar belirtmek istiyorum. Veliler kişisel alanlarını korumalı, riskli durumlardan kaçınmalılar.
Belki bu ifadem yanlış anlaşılabilir ama öğretmenin yaptığı işten aldığı geri dönüş ve memnuniyet maaşıyla alakalı değil öğrencilerinin başarısıyla alakalıdır. Manevi değeri en yüce mesleklerden biridir. Bir veliye 30 çocuk verin iki gün sabredemez ama öğretmen hem işini yapar hem de bu işin manevi doyumunu çocukların gözlerindeki mutluluğu gördükçe yaşar.
Hem öğrenciler hem de öğretmenler okullarına kavuşmalılar.
Uzaktan eğitim ile ilgili dilerseniz forum sayfamızda tecrübeli annelerimizden destek alabilirsiniz! Siz de aklınıza takılanları, merak ettiklerinizi veya öğrenmek istediklerinizi bize Forum Anne Bebek Kulübü üzerinden yazabilirsiniz. Kadınlar olarak birlikte güçlüyüz!