Bebekler ne zaman denize ve havuza girebilir?

0
2142
Bebeklerde deniz korkusu
Bebeklerde deniz korkusu

Bebekler ne zaman denize ve havuza girebilir? Bebekler için yüzmenin yararları nelerdir? Bebeklerde havuza ve denize girerken nelere dikkat etmeliyiz? Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Dündar Yaykıran, bebekli aileler için tavsiyelerde bulundu!.

Bebekler için yüzmenin yararları nelerdir? 

Havuza ve özellikle denize girmek, vücut toksinlerinden ve zehirli maddelerden arındırmaya yardımcı olmasının yanında, hücre yenilenmesine de katkıda bulunur. Ölü hücrelerin yok olmasına, bağışıklık sistemin güçlenmesine, kandaki oksijen miktarın artmasına, yardımcı olur.

Yüzme, çocukların tüm kaslarının ahenkle hareket etmesini sağlar, kas koordinasyonunu arttırır, kol ve göğüs kaslarını canlandırır. Gelişme çağında olan çocukların kaslarının hareket etmesi, hem gelişimlerine önemli bir katkı sağlar hem de çocuklara kuvvet ve zindelik kazandırır.

Suyun içinde çocuklar değişik duyu ve hareket tecrübeleri edinebilirler. Basınç duygusunu, karşı kuvveti ve kaldırma kuvvetini tecrübe ederler. Su cilt dokusuna masaj yapar, denge hissini ve vücut bilincini geliştirir.

Yazın açık havuzda ve denizde yüzme sırasında güneşten yararlanır ve D vitamini sentezi olur.

Bebeklerde havuz ve denize girerken dikkat edilecek hususlar

Bir bebeğin denize veya havuza girebilmesi için başını tam olarak dik tutabildiği bir dönemde olması gerekir. Bebekler başını 2. ayda dik tutmaya başlar ancak uzun süreli dik tutması genel olarak 3-5 ay arasında olur.

Bebeklerin havuza veya denize girme durumunun oluşması için ilk doz aşılarının tamamlanmış olması gerekmektedir.

Bebeklerin ilk havuz veya deniz deneyimleri, sonraki yıllarda suyla olan ilşkisinde önemli bir belirleyicidir. Havuz veya deniz keyifli bir aktivite olmalıdır. Bebek keyifsiz ve isteksiz ise zorlanmamalıdır.

Seçilecek plajların ve havuzların hijyen seviyesine dikkat edilmeli ve serinlemek adına bebekler sağlıksız ortamlara sokulmamalıdır.

Bebekler suda olduğu sürece çok sıkı takip edilmelidir, bir anlık dalgınlık boğulmalara neden olabilir.

Bebekler için deniz mi yoksa havuz mu tercih etmeliyiz? 

Havuz veya deniz arasında bir tercih yapılması gerektiğinde ise temiz bir deniz her zaman ilk seçenek olmalıdır. Bunun sebebi ise havuzlarda uygulanan klorlama ve ozon ile sterilizasyon işlemleridir. Yapılan bu işlemlerin doğru şekilde yapılıp yapılmadığı bu konuda belirleyici faktörlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu işlemin doğru şekilde yapılmaması bebekte dış kulak yolu enfeksiyonu, mide-barsak enfeksiyonu, idrar yolu enfeksiyonu etkenlerinden birinin oluşmasına sebep olabilir. Bunların dışında bebeğin havuz suyunu yutmamasına dikkat edilmesi gerekir. Havuzlarda kullanılabilecek çeşitli kimyasallar bebeği olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Eğer bebeğin klor ile alerjik cilt hassasiyeti oluşuyorsa bu durumda ciddi egzama gibi oluşabilecek faktörler düşünülerek bebek havuza sokulmamalıdır.

Bebek ve su ilişkisinde bir diğer önemli hususta su sıcaklığıdır. Bebekler 27-30 derece sıcaklıktaki bir suda 30 dakika kadar tutulabilir. Bu süre zarfında bebekler vücut ısılarını koruyabilmektedirler.

Bebekleri güneş yanıklarına karşı koruyun!

Bebekleri güneş yanıklarından da korumak gerekir. Bu amaçla havanın çok sıcak olduğu günlerde güneş ışınlarının dik geldiği 10-16 saatleri arasında deniz ve havuza gidilmemelidir. Mutlaka siperlikli şapka giydirilmelidir. Uygun güneş koruyucu kremler kullanılmalıdır.

Deniz veya havuz sonrası mutlaka duş aldırılmalıdır.

Sağlıklı ve mutlu günler.

Önceki İçerikBebeklerde pişik ve isilik (sivilce) nasıl geçer?
Sonraki İçerikBebeklerin sağlık kontrollerini ihmal etmeyin!
Uzm. Dr. Dündar Yaykıran
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzman doktoruyum. 1981, Acıpayam-Denizli doğumluyum. İlkokul, ortaokul ve lise eğitimimi Acıpayam’da tamamladıktan sonra, ortaokul 2. sınıftayken aldığım doktor olma kararımı gerçekleştirmek için 1999’da KTÜ Tıp Fakültesinde tıp eğitimime başladım. KTÜ Tıp fakültesinden 2006 yılında mezun oldum. 2006 ile 2010 yılları arasında devlet ve özel sektörde pratisyen hekim olarak çalıştım. Çok sevdiğim ve iyi anlaştığımı düşündüğüm çocuklarla birlikte olabilmek ve onların gelişiminde pay sahibi olabilmek için 2010′ da Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ”Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları” alanında uzmanlık ihtisasıma başladım ve 2015’de ihtisasımı tamamlayarak uzmanlık diplomamı aldım. Haziran 2015 ile Ocak 2017 arasında Bahçelievler Devlet Hastanesi’nde, Ocak 2017 ile Şubat 2019 arasında da Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği’nde, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzman hekimi olarak çalıştım. Şubat 2019’da, çok sevdiğim çocuklara daha yararlı olabilmek, bebek ve çocuk bakımı, onların fiziksel ve nörolojik gelişiminin takibi, hastalıklardan korunma ve hastalıklarının tedavilerinde daha etkin olabilmek için, İstanbul – Maltepe'de bulunan Özel Kardelen Tıp Merkezi’nde çalışmaya başladım, halen devam etmekteyim. Evliyim. Çok güzel ve zarif bir kadının kocası, çok tatlı ve yakışıklı, 8 yaşında, Oğuz Kaan isminde bir beyefendinin babasıyım.

Bir Cevap Yazın