Otizmli bireylerde kardeş kavramı

0
2054
Otizmli çocuklarda kardeş kavramı
Otizmli çocuklarda kardeş kavramı

Otizmin kardeşler üzerindeki etkileri nelerdir? Otizmli kardeşi olan çocuklara nasıl yaklaşılmalı? Otizmli çocuklarda kardeş kıskançlığı olur mu? Algı ABA Terapi ve Çocuk Gelişim Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Parin Yakupyan yazdı…

Otizmin kardeşler üzerindeki etkileri nelerdir?

Otizmli bireylerin (tüm özel gereksinimli bireyler için aynı durum) kardeşi hususu özel eğitimde önemli konulardan biridir ve bir o kadar da göz ardı edilen konuların başında gelir. Otizm tanılı, sosyal, duygusal ve iletişim alanlarında zorluk çeken bireylerde, toplumun ufak modeli olan aile içerisindeki “kardeş” kavramının çok önemli olduğunu belirtmek isterim. Son dönemlerde de bir çok özel eğitim kurumu otizmli bireyleri kardeşleri ile birlikte derse almakta etkileşimi artırmaktadır. Aile eğitimi kadar önemli bir konudur kardeş eğitimi. Bu yazımda size biraz bu husustan bahsetmeye çalışacağım.

Kardeş, ihmal edilecek bir husus değildir

Aileler tanılama sürecinin verdiği şokla, bir an önce tanıdan kurtulma çabası ile attığı adımlarda genellikle kardeşler ihmal edilmektedir. Oysa diğer birey ihmal edilecek bir husus değildir, olmamalıdır. Normal gelişim gösteren aile bireyi bu süreçte yaşadıklarını bir ömür boyu taşıyabilmektedir. Normal gelişim gösteren birey, kıskançlık, sevilmeme, kendini önemsiz hissetme, bıkkınlık gibi duygulara kapılabilir. Aileler bu süreçte dengeli bir yol izlemek zorundadırlar.

Kardeş, en iyi oyun arkadaşıdır

 Özellikle otizm tanılı bireylerde sosyal ve toplumsal becerilerin gelişimi çok önemlidir. Ailelerimizin en çok dert yandıkları konulardan biri de oyun arkadaşlığı hususudur. Aile içerisinde otizm tanılı bireye oyunlarda arkadaşlık edecek bir bireyin bulunması bir nimet olarak değerlendirilebilir. Otizmli bireyler sıra kavramını ev içinde bu sayede pekiştirip, geliştirebilirler.

Kardeş, en yakın modeldir

Otizmli bireylerle çalışırken, edindikleri bilgilerin ve kazanımların genellenmesi gerekir. Bunun aile ortamında yapılmasında en yakın model ve örnek kardeşidir. Gerekli yönlendirmeler ile davranışların ve kazanımların pekiştirilmesine kardeş dahil edilmelidir. Ayrıca kardeş, otizmli birey için sürekli gözünün önünde olan, hareketlerini ve davranışlarını taklit edebileceği bir arkadaştır. Akademik becerileri çalışırken en iyi sıra arkadaşıdır.

Kardeş, dil gelişimi açısından öncüdür

Otizmli bireylerin dil gelişiminde kardeş önemlidir. Taklit edebileceği bir modeldir. Diyalog kuracağı bir arkadaştır. Yönergelerin uygulanmasında örnektir.

Kardeş, paylaşımın adıdır

Kardeşlik, paylaşmaktır. Aynı evi, aynı odayı, oyuncağını, çok sevdiği bir eşyayı, yeri geldiğinde en sevdiği yiyeceği, içeceği, kıyafeti… Ufak sürtüşmeler olsa da dengeyi sağlamayı öğrenir.

Kardeş, tüm yükleri omuzlayacak güçte değildir

Kardeş ihmale gelmeyecek bir husustur. Otizmli bireyin yapmadığı işleri ya da ev içerisindeki görev dağılımında daha fazla yük alması gereken kişi kardeşi değildir. Yükleri dengeli dağıtmak, sevgiyi eşit paylaştırmak, kardeşi erken büyütmemek gerekir. Oluşan dengesizlik ise bir ömür boyu taşınacaktır.

Kardeş, duyguların ve mimiklerin öğrenilmesine katkıdır

Duygular ve mimikler konusu otizm tanılı bireylerde üzerinde çok çalışılması gereken konulardan biridir. Evde model olarak kardeşi olan birinin doğal yoldan öğrenme ile bu kavramları kazanması, oluşan fazla yaşantı ortamı sebebiyle biraz daha kolaydır.

Maddeler uzatılabilir. Önemli olan nokta ise şudur, ev içi ilişkiler dengeli şekilde yönetildiğinde, otizmli bireyler için kardeş model, rehber, genellemedir. İkili ilişkilerin temelidir. Oyundaki en iyi arkadaşıdır, onu koşulsuz şartsız kabul eden önemli kişilerden biridir. Hayat yolunda atacağı adımlarda en büyük destekçisidir. Önünde yürüyen, arkasını kollayandır. Elinden tutandır. Göz temasını en iyi öğreteceklerden biridir. Paylaşmayı öğreten, duyguları hissettirendir. Ona tanısıyla değil birey olarak bakandır. Kardeş bu hayatta çok anlamlıdır, özellikle otizmli bireyler için…

Özel gereksinimli bireye sahip bir abi , abla veya kardeşe durumu ile ilgili mutlaka hazır olduğunda açıklama yapmak gerekir. Sorgulamalar başladığında kardeşinin durumu anlatılmalı ve geleceğe dair yükler yüklenmemelidir. Kardeş te psikolojik sorunlar gözlemlendiğinde mutlaka terapik destek alınmalı bu konu asla ihmal edilmemelidir.

Yazımı burada sonlandırırken herkese sağlık dolu, gelişim barındıran günler dilerim.
Sağlıcakla kalın…

 

Önceki İçerikMavi bebek oyunu nedir? Nasıl oynanır?
Sonraki İçerikYeni doğan bebeklerde uyku düzeni nasıl olmalı?
İstanbul doğumludur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’nden mezun olmuştur. 1988-2005 yılları arasında tekstil sektöründe finans ve muhasebe bölümlerinde yöneticilik yapmıştır. 2000 yılında doğan ikiz bebekleri kendisine yepyeni bir dünyanın kapılarını açmış ve anneliğin çok farklı ama bir o kadar da kutsal şeklini yaşamaya başlamıştır. İkizlerinden birine 2002 yılında konan otizm tanısıyla tüm ailelerin geçtiği süreçlerden geçmiştir. Şaşkınlık ve reddetme döneminden sonra yapılması gereken çok şeyin olduğunu fark ederek, tüm profesyonel ve sosyal yaşamını yeniden gözden geçirmiştir.   Tanıyı aldıktan 5 yıl sonra özel eğitim alanındaki eksiklikleri görerek, eşi Dr. Garbis Yakupyan ile birlikte hem oğluna daha faydalı olmak, hem de tüm çocuklara daha iyi hizmet sunmak için Algı Eğitim Öğretim Hizmetleri’ni ve ardından da Algı ABA Terapi Merkezi’ni kurmuşlardır. Halen bu kurumlarda yöneticilik görevine devam eden Parin Yakupyan, merkezde görüştüğü ailelere en doğru bilgileri verebilmek için çeşitli eğitim, seminer ve kongrelere katılmaktadır. ABA alanında İngiltere’den gelen ABA Uzmanı Nicola Stanley’den ABA uygulamaları konulu eğitimi almış,  ABA Uzmanı Nükte Altıkulaç’ın verdiği 5 modülden oluşan 40 saatlik eğitim seminerlerine katılmış ve ABA terapisi eğitim sertifikasını almaya hak kazanmıştır. 2002 yılından bu yana, uzun bir maratonda koşmakta olan bir anne ve bir profesyonel olarak çocukların en büyük gelişimlerinin erken tanı ve yoğun eğitim ile başarıldığına inanmaktadır.   Özel eğitim alanındaki faaliyetlerinin yanı sıra özel çocuklar için sosyal sorumluluk çalışmalarının da içinde yer alan Parin Yakupyan, 2014 yılında Özel Çocuklar Eğitim ve Dayanışma Derneği’nin (ÖÇED) kurucusu olarak, bu alandaki çalışmalarını da kurumsal olarak yürütmeye başlamıştır. Farklı gelişim özelliklerine sahip bireylerin başta eğitim olmak üzere tüm gereksinimlerine yönelik çalışan ÖÇED farkındalık ve savunuculuk faaliyetlerini sürdürmektedir.

Bir Cevap Yazın