Masal gibi bir ülke: Mısır

Yeni bir yer keşfetmek ve tertemiz sularda yüzmek istiyorsanız Şarm El-Şeyh sizi bekliyor! Mısır’ın Güney Sina ilinde yer alan bir tatil kenti ve turizm merkezi olan Şarm, Sina yarımadasının güney ucunda, Sina Dağıyla Kızıldeniz arasındaki kıyı şeridinde yer alıyor. Seyahat editörümüz Hülya Çatalbaş, yakın zamanda gerçekleştirdiği Mısır seyahatini yazdı!

Mısır’ı anlamak…

Mısır’a ilk ayak attığım andan itibaren kendimi bir belgeselin içinde hissettim. Çok değişik bir enerjisi var buranın. Anlamak için biraz dinlemeniz gerekiyor ama. Yoksa anlayamazsınız…

Tarihi hissetmek..

Sanki yıllar önce orada bir masalsı bir hayat yaşanmış. O masalda ki kahramanlar birer balık olmuş orada yaşıyorlar. Konuşsalar bize kimbilir ne hikayeler anlatacaklar.  Bizse sadece o kristal gibi parlayan suyun içersinde onlara hayran hayran bakabiliyoruz.

Bunları görebilmek ve hissedebilmek için şnorkelinizi yanınıza almayı sakın unutmayın.

Havalimanına ilk adım attığınız zaman hayal kırıklığına uğruyorsunuz. Eski, köhne bir hava limanı karşılıyor sizi. Bunun aslında bir önemi yok. Önemli kısmı sizi orada çok uğraştırıyorlar. Hem girişte, hem çıkışta. Hazırlıklı olun. Biraz canınız sıkılabilir. Mercanları götürmeye kalkanları hapse atıyorlar.

Sharm El Sheikh’in en iyi otellerinde konaklayın

Sharm El Sheikh konusunda özellikle dikkat edilmesi gereken konuyu hemen yazıyorum. Çok iyi bir otelde kalmalısınız. Biz birçok yorumu okuduktan sonra Rixos’ta karar kıldık. Oraya gittiğimizde çok doğru bir karar verdiğimizi anladık. Oranın yemekleri bizim damak zevkimize hiç hitap etmiyor. Rixos’ta hem ana restorantın  hem de çeşitli mutfakların yemekleri vardı. Hepsi çok lezzetliydi. Aç kalmadık. Herhangi bir şeye ihtiyacımız olduğunda Muzaffer Yenilmez imdadımıza yetişti. Ona ne kadar teşekkür etsek azdır. Ayrıca otel müdürü Hasan Yılmaz da çok konuksever davrandı. Mısır gibi bir yerde kendimizi evimizde gibi hissetmemize vesile oldukları için ikisinede ne kadar teşekkür etsek azdır.

Dünyanın en güzel sahilleri burada!

Burası ile ilgili en çok duyduğum şey dalış yapmanın mükemmel olduğuydu. En güzel yanıysa tüplü dalış yapmadan sadece deniz gözlüğünüz ile rengarenk yüzlerce balık ve mercanları görebiliyor olmanız. İlk yaptığımız şey kaldığımız otelin denizine girip gözlüklerimizle balıklara bakmak oldu. Kocaman bir akvaryum demek bile az burası için.İnsanların neden buraya dalış için geldiklerine canlı şahit oldum. Çok fazla dalış yapabileceğiniz yerler var burada. Biz farklı bir şehir olan Taba’da bu deneyimi tekrar yaşadık. Bu şehirde İsrail, Mısır, Saudi Arabistan ve Ürdün’ün arasında yüzüyorsunuz. Harika bir duyguydu..

Bedevi gecelerinin yıldızları dansçı yılanlar

Bu arada içten içe anlatılan bedevi gecelerini merak ediyordum. Bizim rehberin tur için getirdiği programlarda yoktu. Fazla vaktimizde yoktu. Bir şekilde öyle bir programı bulup dahil olduk. ATV ve develerle bedevi çadırına gidip, ATV ile geri dönecektik. ATV daha önce kullanmamıştım. Fakat kullanmak çok zor olmadı. Çölde kullanmak ayrıca bir keyifli hissettirdi bu arada. O an değişik bir enerji içersinde oluyorsunuz. Aynı şekilde deveyede hiç binmemiştim. İnip, binerken biraz sarsılmanın dışında bir esprisi yok bence. Sonra bedevi gecesinin olduğu yere geldik. Sanki bu yüzyılda değildim o an. Başka bir yüzyıla eğlenmeye gitmişim gibi hissettim. Kobra yılanıyla başlayan eğlence, dev piton yılanıyla devam etti. Yılan aslında değişimi sembolize eder. Sonra klasik bir dansöz gösterisi oldu. Tek farkı onlar daha edalı oynuyorlar.  Sonra bizdeki zerde ve en son ateş dansıyla son buldu. Simyacı kitabında gibi hissettim kendimi. Çok eskiden okuduğum için o kitabı hangi çölde geçtiğini hatırlayamadım. Dönüşte gece karanlıkta ATV kullanırken yüzyıllar arasında geçiş yaptığımı hissettim. Dönmüştüm kendi çağıma.

Mutlaka ziyaret etmeniz gereken bir yer daha var bu arada. Farsha cafe. Parsha cafe olarak insanların anladığı mısırlıların F’ yi baskılayarak düzelttiği masalsı kafe. Bu arada mısırlılardan hiç bahsetmedim. Özellikle erkekleri çok özgüvenli ve çapkın. Housekeepingten tutun güvenliğe kadar kimi düşünüyorsanız herkese bir kez çok güzelsiniz diye iltifat ediyorlar. How are you, where are you from, whats your name cümlelerini duymaktan gına geliyor. Mutlaka kendi isimlerini söylüyorlar sonunda. Her ne kadar fazlaca sizinle ilgilenseler de rahatsızlık verici bir tavırları yok. Sempatik bir şekilde bunları soruyorlar. Fakat siz o kadar çok duyuyorsunuz ki bu cümleleri biraz sabrınız zorlanıyor.

Bir diğer önemli detay daha vereyim: Tanımadığınız taksilere asla binmeyin ve taksinizi otel vasıtası ile ayarlamayı sakın unutmayın. Biz pazarlığımızı yaptık ve Farsha cafe ye doğru yola çıktık. Bu arada otelde evli bir çift ile arkadaş olduk. Çok şanslıydık, çok kafa dengi çıktılar. Tatilimiz çok daha zevkli geçti. Zaten yurt dışı tatillerinde insanlar birbirlerini daha yakın hissediyorlar. Gönül ve Emrah’ı anmadanda geçemeyeceğim. Mısır oyle kafanıza göre dolaşabileceğnizi bir yer değil aslında. Bir yerden bir yere giderken polis eskortluk yapıyor. Bu cafe kat kat rengarenk ışık oyunlarıyla dolu bir yer. 1001 gece masallarındaki gibi hissediyorsubuz kendinizi. Sanırım Mısır’ı Mısır yapan sizi çok farklı hissettirmesi. Bu farklılık herkesin hayal dünyasına göre değişiklik gösterebilir.

Old market’e de uğradık. Kısacası bit pazarı diye geçiyor burası. Buradan biz ATV ile dolaşırken kafamıza sarmak için arafat aldık. Normalde çok pahalı satılıyor. Orada çok ucuza bulabilirsiniz.

Güzel geçen Sharm el Sheikh gezimiz, her güzel şey gibi geçti ve bitti. Koylarını tam olarak gezemedik. Bir de geriye göremediğimiz Soho kalmıştı. Bu da buraya tekrar gelmemiz gerektiği anlamına geliyor.