Birinci trimesterde ve dokuzuncu haftadaysanız... Kabul ediyoruz, hayatınız boyunca bu kadar yorulmadınız. Bebeğiniz için vücudunuz plasentayı oluşturmak için çok fazla çalışıyor. Duygusallaşıyorsunuz. Biraz karnınız da çıktı.
Bebeğiniz…
Bebeğiniz artık bir yeşil zeytin büyüklüğünde, yani yaklaşık 2.5 cm. uzunluğunda. 28 gramdan daha az ama organları ve vücut uzuvlarının çoğu oluşmuş durumda. Şimdiden bebeğinizin kafası, kolları, bacakları ve gövdesi oluştu. Rahminizin içini görebilseydiniz minyatür bir insan görürdünüz. Yüzü gitgide daha belirgin hale geliyor, burun delikleri ağzı ve burnu görülüyor, gözleri de oluşmakta ama 27 haftaya kadar açılmayacak. Küçük kasları oluşmaya başlıyor ama hala kan pompalamaya hazır olmayabilir. Aynı zamanda kol ve bacak hareketleri hız kazandı. Hala karnınızda bir şeyler hissetmeniz için erken ama gelecek kontrolünüzle birlikte bir şeyler duymaya başlayabilirsiniz.
Siz…
Kabul ediyoruz, hayatınız boyunca bu kadar yorulmadınız. Bebeğiniz için vücudunuz plasentayı oluşturmak için çok fazla çalışıyor. Aynı zamanda metabolizma ve hormon seviyeniz sürekli dalgalanıyor. Bu da kan şekeri ve kan basıncınızın düşmesine neden oluyor. Bunların hepsi gebelik yorgunluğuna neden oluyor. Önümüzdeki haftalarda plasentanın tamamlanmasıyla birlikte rahatlayacaksınız. Beliniz biraz kalınlaşsa da hala hamileliğiniz gözükmüyor ama kesinlikle hamileliğinizi hissediyorsunuz. Sadece sabah bulantısı ya da diğer fiziksel belirtiler değil, ayrıca çok duygusal hissedebilirsiniz.
Ruh halinde değişim yaşamanız çok normal. Ayrıca anne olacak olmanız sizi korkutuyor olabilir. Biraz gevşemeye çalışın. Pek çok kadın 6-10. hafta arası değişik ruh haline girer. Bu ikinci üç aylık dönemde azalır ve hamileliğin sonunda yeniden görülür. Rahminiz hala büyüyor. Greyfurttan ziyade bir kavun formatında. Eskiye oranla uyuşuk ve şişmiş hissedebilirsiniz. Kilo almış gibi de hissedebilirsiniz ama bu daha çok sudur. Hamileliğiniz boyunca her gün tartılmayın çünkü kilonuzda 500gr-2 kg arası bir dalgalanma olacaktır. Bunu bilmek kilo aldığınız konusunda ki sıkıntıları ortadan kaldırır. Hamileliğiniz sırasındaki gerçek kilonuzu uyandıktan hemen sonra, tuvaletinizi yaptıktan sonra ölçmelisiniz. Aldığınız kiloların hepsi yağ olarak kalmayacak. Doğuma kadar bebeğiniz yaklaşık 3 kg olacak, rahminiz de 1 kg büyüyecek. Doğumla beraber gelen sıvılar, plasenta 1 kg eder, göğüsleriniz de aynı şekilde 1 kg büyüyebilir. Hamileliğinizin sonuna kadar yaklaşık 8-15 kilo arası alacaksınız.
Sutyeninizin artık dar geldiğini fark etmişsinizdir. Çok yakında göğüslerinizi daha iyi destekleyen, daha büyük bit sutyen almanız gerekecek. Hormonların artması göğüs büyümesine ve dokularda değişime neden olur, bunların hepsi süt vermeye hazırlıktır. Göğüsleriniz tüm hamileliğiniz boyunca büyüyecektir. Bilhassa bu sizin ilk bebeğinizse, bir ya da iki kap büyümesine şaşırmayın.
Yorgun mu hissediyorsunuz? Hormonların değişimi, özellikle progesteron seviyesinde ki yüksek artış, temelliğe katkıda bulunur. Bulantı ve kusma da enerji azalmasına neden olur. Ayrıca bu noktada özellikle rahatsızsanız ve sürekli tuvaletiniz geliyorsa, iyi bir gece uykusundan mahrum kalabilirsiniz.
Bu hafta yaklaşık 1 kilo almış olabilirsiniz ama her kadın farklı şekilde kilo alır. O yüzden henüz kilo almadıysanız endişelenmeyin. 14. haftayla beraber her hafta 500gr- 1kg almaya başlayacaksınız. İkinci üç aylık dönemde sabah bulantıları olmayacağından daha kolay kilo alacaksınız.
Belirtiler…
Bu hafta karnınız biraz çıktığını fark edeceksiniz. Dışarıdan bakanlar ise sadece sizin biraz şişmiş olduğunuzu düşünebilir. Çünkü hamileliğiniz fark edilmiyor. 12-16 hafta arası dışarıdan da belli olacak.
Karnınız ve göğüsleriniz büyümeye devam ededursun, teninizde bir kaşıntı hissetmeye başlayabilirsiniz. Bu çok normal bir belirtidir, endişelenecek hiçbir şey yoktur. Bu hormonal değişim ve cildinizin hamilelikten dolayı gerilmesinden dolayıdır. Ayrıca egzema ve kuru cilt sorunuyla karşılaşabilirsiniz.
Bu hafta ayrıca şişme, gaz sorunu, sabah bulantısı, baş ağrısı ve ruh hali değişimi yaşayabilirsiniz.
Sabah bulantısı ve kusma doruk noktasında bu hafta ama çok yakında daha iyi hissedeceksiniz, sabah bulantısından şikayetçi olan kadınların yüzde 50si, 14. hafta da sorunlarının azaldığını söylemiştir. (Bazı kadınlar ise tüm 40 hafta boyunca mide bulantısı yaşarlar.)
İlk üç aylık dönemde baş ağrısı da gayet normal bir belirtidir. Stres, yorgunluk, açlık, kafeinsizlik ve susuz kalmak, gebelik sırasında baş ağrısı gelişimine katkıda bulunabilir. Neyse ki şu anda yüksek seviyede olan hormonlar ikinci üç ayda vücudun yeni değişikliklere alışmasıyla sabitlenir.
Gebeliğe bağlı ruh hali değişimi de bu hafta görülür. Hormonlardan dolayı çok hassas olup, en küçük şeye bile ağlıyor olabilirsiniz. Huysuz olabilirsiniz, bir anda mutluyken biraz sonra depresyondaymış gibi hissedebilirsiniz. Neyse ki ikinci üç aylık dönemde bu azalacaktır.
Sık idrara çıkma: Eğer uykunuz acil tuvalet ziyaretleriyle bölünüyorsa her şeyi boşaltıp döndüğünüzden emin olun. Bu idrar kesenizin iyice boşalmasını sağlayacaktır ve belki de gece biraz daha uzun uyuyacaksınız.
Yorgunluk: Tüm gün sürünüyorsunuz, bu yüzden uykunuzu anlamlı hale getirin. Zaten gece boyunca tuvalet ziyaretleriyle birlikte uykunuz yeterince bölünüyor. Bu yüzden bilgisayarı kapatın, uykuya geçiş sırasında size bir kitap veya dergi eşlik etsin.
Göğüs hassasiyeti: Sizi tüm gece ayakta tutan diğer şey ise, büyük göğüsleriniz. Artık sadece daha büyük değil aynı zamanda daha da hassas. Artan kan akışı ve büyük ölçüleri onları daha hassas yapıyor ve geceleri rahat uyku uyumanıza engel oluyor olabilir. Bu rahatsızlığı önlemek için gece yatarken koton spor sutyenlerinden takabilirsiniz.
Tükürük: Kendinizi bir tükürük hokkası gibi hissedebilirsiniz. Sık sık yapacağınız gargara ve diş fırçalama ile ağzınızı daha kuru tutabilirsiniz.
Mide yanması ve hazımsızlık: Bir sonraki yanmayı engelleyecek bir şeye ihtiyacınız mı var? Hemen ağzınıza şekersiz sakızlardan atın. Sakız çiğnemek salivayı artırır, bu da midenizdeki asitleri etkisiz hale getirir. Tums veya rolaids mide yanmasına iyi gelecektir. Aynı zamanda size ekstra kalsiyum sağlar.
Gaz: Çok mu gazınız var? Korkmayın! Gaz patlaması yaşayacak gibi hisseden tek anne siz değilsiniz. Ama bu hissi en düşük düzeyde tutmak için, sindirim sisteminize fazla yükleme yapmamak için büyük öğünlerin yerine küçük öğünleri deneyin.
Karında şişkinlik: Gaz ve şişme sorunu bu haftada beklenen belirtilendir. Utanç verici de olsa, bu hafta daha çok gaz çıkartcaksınız ve bu tamamen normaldir. Hamileliğiniz boyunca sindirim sisteminiz progesterone hormonunun artmasıyla yavaşlayacaktır. Gaz ve şişkinlikle başa çıkmak için, yemeğinizi yavaş yiyin ve karbonhidratlı yiyeceklerden, süt ürünlerinden ve gazlı içeceklerden kaçının. Şişeden bir şey içmeyin ve kamış kullanmayın, bu hava yutmanıza yol açar ve gaz artışına sebebiyet verir.
Kabızlık: Hem abdominal distansyonu önlemek için hem de bağırsakları normal düzeyde tutmak için kabızlıktan kaçının. Çok su içmenizin yanında, meyve ve sebze suları da size iyi gelecektir. Mesela sabahları kalktığınızda ya da gece yatmadan sıcak suyun içine sıkacağınız limon size çok yardımcı olacaktır.
Koku hassasiyeti: Koku hassasiyetiniz yüzünden burnunuz acı mı çekiyor? Camları açık tutmaya özen gösterin ve kıyafetlerinizi sık sık yıkamayı tercih edin.
İpucu: Sağlıklı Atıştırma
Gebelikte mide bulantısı ve kusmayla uğraşmak kolay değil, ama bebeğinizin de besleneceği gerçeğiyle birlikte endişeleniyorsunuz. Korkmayın! Şimdilik bebeğinizin beslenmesi çok fazla değil, çok küçük besin takviyeleri alıyor. Eğer büyük öğünler sizi çok zorluyorsa gün içinde küçük 6 öğün şekilde beslenin ve yanınızda sürekli besin değeri yüksek atıştırmalıklar olsun. Küçük atıştırmalıklar hem midenizi zorlamayacaktır hem de boş olmamasını sağlayacaktır. Şimdi sizi rahatsız eden yiyeceklere asılın her neyse sizi zorlamayan ondan bol bol tüketin, midenizin protesto etmeyeceği sağlıklı besin seçenekleri mesela tuzlu krakeri biraz peynir ve salatalıkla tüketin. Ve üzerine biraz zencefil eklemeyi unutmayın.
Karar Rehberi: İşe ne zaman söylenmeli?
Bazı kadınlar hamileliklerini öğrendiklerinde iş yerine de söylerler. Bazıları ise hamileliklerinin onların iş durumlarını etkileyeceğinden korkar. Çoğunluk söylemek için hamileliğinin gözüktüğü ve düşük riskinin azaldığı ikinci üç aylık döneme kadar bekler. Söylemek için en iyi zaman nedir?
İşte düşünmeniz gereken bazı faktörler…
Komplikasyon yaşıyor musunuz?
Eğer komplikasyon yaşıyorsanız, doktorunuzu sürekli ziyaret edeceksinizdir ve iş arkadaşlarınız durumu biliyorsa, işten doktora gitmek için izin alırken daha rahat hissedersiniz.
Ne kadar rahatsızsınız?
Eğer sürekli kusuyorsanız, müdürünüze hamileliğinizi düşündüğünüzden daha erken söyleyebilirsiniz. Söylemeden önce ne istediğinizi düşünün; Şefkat mi, izin mi? İzin isteyecekseniz müdürünüze şunu belirtin ki, pek çok kadın ilk 3 aylık dönemden sonra daha iyi hisseder.
İşiniz yorucu ya da tehlikeli mi?
Bebeğiniz ve sizin sağlığınız için erkenden iş yerinize söyleyin böylece işte ki tehlikeleri en aza indirirsiniz.
Müdürünüz ve iş arkadaşlarınız sizi destekler mi?
Bu iş yerinizdeki medeniyet seviyesi ve daha önceki hamileliklerde iş yerinizin nasıl etkilendiğiyle alakalı. Eğer iş vereniniz bu konuyu profesyonelce karşılayacağından eminseniz, hamileliğinizi erkenden söylemek hamileliğinizi daha az stresli ve daha sağlıklı etkiler.
Maalesef bazı iş verenler hamilelikle ilgili çok aydınlanmamış. Eğer iş vereniniz böyle biriyse, söylemek için hamileliğinizin gözüktüğü zamana kadar bekleyin. Yasal haklarınızı da bilin. PDA isimli yasa sayesinde bir kadın sadece hamile olduğu için işten çıkartılamaz. Hamile ayrımcılığına karşı pek çok ülkede yasalar vardır.
Sağlık Önerileri: Dişlerinizi en son ne zaman temizlettiniz? Diş etleriniz kırmızı ve şiş mi? Dişlerinizi fırçalarken diş etleriniz kanıyor mu? Tüm bu sorulara evet dediyseniz erken doğum yapma şansınız % 18 daha fazla. Birçok çalışma diş hastalıklarının bebeğinizin düşük kilolu olmasına ve erken doğum yapmanıza neden olacağını gösterir. Araştırmalara göre hamileliğinizde dişçiye gidip diş temizliği yaptırmanız bu riski azaltır.
Ağız için kötü olan vücut için de kötüdür. Ağızdaki enfeksiyon vücuda sıçrar. Diş eti hastalığı ile ilişkili enfeksiyonların sonunda erken doğuma neden olabilir plasenta toksinler üretebilir. Dişeti iltihabı, kolayca kanayan kırmızı diş etiyle anlaşılır. İyi haber şu ki, dişçiye gitmeniz erken doğum riskini minimuma indirir. İnanmak zor olsa, ağızda ki basit şeylere dikkat etmek, güvenli ve sağlıklı bir doğumu sağlar.
Okumalısınız: Hamilelik çatlakları nasıl önlenir?
Yeni anneler burada buluşuyor! Siz de aklınıza takılanları, merak ettiklerinizi veya öğrenmek istediklerinizi bize Forum Anne Bebek Kulübü üzerinden yazabilirsiniz. Kadınlar olarak birlikte güçlüyüz!