Çocuklarda gece terörü ve kabuslar

0
1731
Çocuklarda gece terörü ve kabuslar
Çocuklarda gece terörü ve kabuslar

Çocuklarda gece terörü ve kabuslar neden görülür? Gece terörü nedenleri nelerdir? Gece terörü belirtileri nelerdir? Gece terörü yaşayan çocuklara nasıl yaklaşmak gerekir? Koronavirüs günlerinde çocuklar neden gece terörü yaşamaya ve kabus görmeye başladılar? Aileler bu durumda ne yapmalı? Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı, aynı zamanda Uyku Danışmanı olan Uzm. Dr. Ahmet Özcan, gece terörü ve çocukların uykularını kaçıran kabuslar ile ilgili merak edilenleri yazdı!… 

Gece terörü nedir?

Aylardır evlerimizde geçirmek zorunda olduğumuz olağan dışı bir süreçten geçmekteyiz. Doğal olarak bebek ve çocuklarımızda ne yazık ki olumsuz etkilenebilmekteler. Bu durumu çocuklarımızın uykularına negatif yansımalar şeklinde görmekteyiz. Aileleri endişelendiren gece terörü, kabus ve uyurgezerlikten kısaca bahsetmek istiyorum.

Peki gece terörü nedir? Üçüncü ya da dördüncü NREM evresinde oluşan bir uyku bozukluğudur. Genel olarak 4 ile 6 yaş arası çocukların %5 ile %15’i arasında görülse de 9 aydan küçük bebeklerde de görülebilir. Non-Rem uyku evresinden tam olarak çıkamama hali olarakta tanımlanabilir. Uykuya daldıktan 2-3 saat sonra genelde ortaya çıkan bu olay 3 dk ile 30 dk arası sürebilir. Uykunun aniden bozulması ve çocuğun tamamen korkmuş, şaşkın bir biçimde uyanması şeklinde görülür. Atak sırasında çocuk sakinleştirilemez ve atak geçtikten sonra çocuk hiç bir şey olmamış gibi uykuya geri döner.

Gece terörünün kabustan farkları nelerdir? 

Kabuslar uykunun Rem evresinde yaşanır. Gece Terörü ise uykunun Non Rem evresinde gerçekleşir. Kabuslar gecenin 2. yarısında görülürken, Gece Terörü uykuya daldıktan 2-3 saat sonra gerçekleşir. Kabuslar uyandıktan sonra hatırlanır. Kabus gören çocuklar uykuya yeniden geçmekte zorlanır. Gece Teröründe ise çocuk hiçbir şey hatırlamaz. Atak bittikten sonra çocuk sessiz uykuya hemen geri döner. 

Gece terörüne aileler nasıl müdahale etsinler? 

Aileler için gece terörü yaşayan çocuklarını bu şekilde görmek ve onları hiçbir şekilde sakinleştirememek zor bir durumdur. Atak sırasında çocuk, anne ve babasının yanında olduğunu bile fark etmez. Çocuğu uyandırmaya çalışmak doğru değildir. Çocuğun yanında kalmak , güvenliğini sağlamak, geçmesini beklemek, uyandırmamak, ve çok konuşmadan “Anne baba burada güvendesindemek yeterlidir. 

Ayrıca oda sıcaklığı azaltılabilir, veya farklı bir odaya götürülebilir. Bu durun Rem uyku düzeyine çocuğu geçirdiği için (hafif uykuya) rahatlatabilir. Ancak bazen atak sırasında çocuğu kucaklamak onu uyandırabilir ve bu işleri daha da zorlaştırabilir. Atak geçtikten sonra çocuk yeniden uyur ve sabah hiçbir şey hatırlamaz. Bunu ona hatırlatmaya da gerek yoktur. 

Gece terörünü engellemek için neler yapılabilir? 

Gece terörünün özel bir tedavisi yoktur. Ancak bazı küçük dokunuşlar ile önlemler alınabilir. Öncelikle çocuğumuzdaki stresi azaltmalıyız, rahatlatıcı bir uyku öncesi rutin oluşturabiliriz. Çocuğumuzun yeterli miktarda uyku uyuduğundan emin olmalıyız. Çok yorgun şekilde uykuya 

yatmasını engellenmesi faydalı olabilir. Düzenli bir uyku ve yemek programı gece terörü oluşumunu engellemeye yardımcı olabilir. Ayrıca kafein veya çikolata gibi uyarıcılardan uzak durmasını sağlamak, ılık bir banyo yaptırmak, tv-ipad izlenmesini kontrol altına almak işe yarayabilir. Gece yatmadan önce gün içindeki pozitif olayları konuşmakta fayda sağlayacaktır. 

Eğer atak gece aynı saatlerde tekrarlanıyor ise atağın başlamasından 15 dakika önce çocuğu hafifçe uyandırmak atağın başlamasını engelleyebilir. Her zaman işe yaramayabilir, ama bunu anlamak için en az 3 gün denenmesi gerekir. 

Korkuları engellemek için neler yapılabilir? 

Çocukların korkuları ile baş edebilmelerine yardımcı olmak kilit unsurdur. Kitap, hikaye okumak; konuşarak çocukların gerçek ile hayal gücünü ayırt etmelerine yardımcı olabilir. Korkularının üstesinden gelebilmeleri için yollar aranabilir; örneğin eğer karanlıkta gölgeler çocuklar için korkutucu şekiller yaratıyor ise, çocuğun yanına bir el feneri verilebilir. Karanlık alıştırmaları – oyun oynamak (Karanlık odada kamp yapma oyunları- el feneri) faydalı olacaktır. Böylece karanlıkta zamanla kendilerini daha rahat hissedeceklerdir. Ninni, şarkı ya da beyaz gürültü sessizlikten korkan çocuklara faydalı olabilir. Uyku oyuncakları yardımcı olabilir. Çocuğun odasında birlikte kalabilecek küçük bir hayvan edindirilebilir. (su kaplumbağası, balık vb.) 

Yine gündüz uykularını yeterli seviye aldığına emin olunmalı, yorgun şekilde uykuya dalmasının engellenmesi korkuları engellemekte fayda sağlayabilir. Onları güçlendirmek, motive etmek, duygularını anlamak, korkuları küçümsememek, sihirli sözcükler (özellikle 3 yaş sonrası için), pozitif konuşmalar yapmak, korku kovucu spreyler kullanmak, kapı koruyucu oyuncaklar ve gece lambası kullanmak işe yarayabilir. 

Uykuda konuşmak ve uyurgezerlik 

Genellikle 8-12 yaşları arasında görülen bu durum, 5-15 dakika kadar sürebilmekte, geçmesi aylar ya da yıllar alabilir. Çocuğumuzu sakince odasına götürün, sessizce konuşun. Çikolata – kafein tüketimi kısıtlanabilir. Uyku süresini uzatma çalışmaları yapılabilir. Eğer her gün gerçekleşiyor, diğer etkenler düzenlendi ve halen devam ediyor ise; çocuğunuzu yattıktan 1 saat sonra nazikçe uyandırarak döngüsünün değişmesini sağlayabilirisiniz. Tabiki her zaman bir sağlık problemi olup olmadığı öncelikle değerlendirilmelidir. 

Ağlatmadan Uyutmak (No Cry Sleep Solution) kitabının yazarı Elizabeth Pantley; “Hayal gücü genişleyen bir çocuğun gece karanlıktan korkuyor olması çok normal bir durumdur. Ebeveynler çocuklarına güvenli oldukları mesajını verseler bile korkuların devam etmesi doğal bir durumdur. Ebeveynler çocuklarının bu korkuları yenmesine yardımcı olabilir” demektedir. 

Dr. Richard Ferber ise, uzun süre devam eden ve tekrarlayan gece terörü ve kabusların çocukta karşılanmayan bir duygusal ihtiyaçtan kaynaklandığını ileri sürmekte. 

Çocuklarımızın gece rahat uykular yapabilmesini sağlamak için onlara yaşlarına uygun bir rutin uygulayıp, uyku saatlerini düzenleyip, uyku ortam ve güvenliğini sağlayarak yorgun yatışları engellemeliyiz. Uykular öncesi pozitif konuşmalar ile duygusal zindeliği destekleyerek; güvende olduğu hissini arttırıcı etkinlikler ile korkuları üzerine çalışmalar yapılması gece ortaya çıkan butür rahatsız edici durumların görülme sıklığını azaltabilir. 

Kaynak: IPHI 

 

Bir Cevap Yazın