Çok değil bundan 20-30 yıl kadar önce kısa süre içinde cep telefonu ile video görüşmelerin yapılacağı söylenseydi, söyleyene uçarı, hayalperest biri gözüyle bakılırdı muhtemelen. İşin ilginç tarafı da şu; kısa süre önce yeni teknolojik gelişmelere yönelik pek bir beklentiye sahip değildik fakat bugün bilindik marka bir cep telefonunun yeni bir modeli piyasaya sürüldüğünde, çoğumuz sarsıcı bir teknolojik gelişme beklentisi içine giriyoruz. Bu durum teknolojideki ilerleme hızının büyüklüğünü ortaya koyan önemli bir göstergedir aynı zamanda. Ve artık gerçekten önemli bir teknolojik gelişme olduğunda birçoğumuz şaşıramıyoruz bile. Işınlanma gerçekleşse, arkadaş bir denesin ben de denerim bir ara diyecek hale geldik neredeyse. Bu tür teknolojik gelişmelerin sonucunda günümüzde sürdürülen birçok mesleğin ilerde geçerliliğini yitireceği ise aşikar.
Ütü yapan robotlar yakın gelecekte terzilerin işlerini ellerinden alacak
Örnek vermek gerekirse, geçenlerde bir terzi dükkanının camına yapıştırılmış şu yazı oldukça dikkatimi çekti: “Robotla ütü yapılır”. İşin trajikomik tarafı ise şu anda terzilik sektöründe sadece ütü yapan bu robotların gelecekte terzilerin yaptığı diğer işleri de yaparak terzileri işinden edeceği gerçeği. Tabi bu durum sadece terziler için geçerli değil. Terzilik dışında da çoğu meslek grubunda insanların yerini robotlar alacaktır. Hatta günümüzde de robotlar bazı alanlarda insanların yerlerini almaya başladılar bile. Örneğin Çin’de artık sadece robotların çalıştığı fabrikalar üretime geçmiş bulunmakta. Yine Çin’de bir robotun TV’de spiker olarak görev yapacağı açıklandı. Ya da İngitere’de insansız taksilerin yavaş yavaş faaliyete geçeceğini duymuşsunuzdur. Bununla birlikte insansız uçan otomobiller, insansız yolcu uçakları gibi projeler de bir süre sonra hayata geçirilecektir. Ayrıca günümüzde sadece robotlarla cerrahi müdahalelerin yapılabildiği hastaneler mevcut. Gelecekte cerrahi müdahalelerle birlikte tüm tıbbi destek hizmetleri robotlar tarafından yapılabilir. Yukarıda bahsedilen meslek gruplarıyla birlikte robotların çoğu meslek grubundaki insanların mesleklerini ellerinden almaları muhtemeldir. Çünkü iş gücü maliyeti ve o işteki başarı oranları istemsiz olarak robotların insanların yerini almalarını sağlayacaktır.
Hangi meslekler teknolojiye rağmen geçerliliğini sürdürecek?
Artık düşünülmesi gereken asıl konu robotların ileride hangi mesleklerin yerini alacağı değil, hangi mesleklerin teknolojik gelişmelere rağmen geçerliliğini sürdüreceğidir. Örneğin üst düzeyde yaratıcılık gerektiren benzersiz düzeyde resimler yapma becerilerine sahip olan ressam robotlar mevcut. Beste yapan robotları da duymuşsunuzdur. Bugün resim ve beste gibi tamamen yaratıcılık gerektiren sanatsal faaliyetleri bile yapabilen robotların ileride kendi yazılımlarını geliştiremeyeceklerini kim iddia edebilir. Belki de gelecekte asıl sorunumuz robotların hangi işleri yapmaları veya yapamamaları değil de kendimizi robotlardan nasıl koruyacağımız olacak. Özellikle de ileride insanlar ve robotlar arasında ciddi anlamda bir rekabetin başlama ihtimalini düşündüğümüzde. Bugün var olmayıp gelecekte var olacak olan önemli mesleklerden biri de robotlara karşı güvenliğimizi sağlamayı amaçlayan, yazılım geliştirme gibi becerileri de kapsayan robot güvenliği uzmanlığı olabilir. Bu açıdan baktığımızda bugün üretim ve hizmet sektöründe etkin olan insan iş gücünün ileride, güvenlik alanında yoğunlaşması hiç de şaşırtıcı olmayacaktır.
Bitki ve hayvanların yaşam koşulları da etkilenecek…
Teknolojik gelişmenin etkileri sadece insanlarla da sınırlı olmayacaktır. Bugün tükettiğimiz bitkisel ve hayvansal ürünlerin yerini gelecekte suni ürünler alabilir. Tabiki burada birçok parametre söz konusu. İnsan nüfusu, çevresel faktörler gibi koşullar da çok önemli. Fakat teknolojik gelişmenin insanları etkilediği gibi bitki ve hayvanların yaşam koşullarını da etkileyeceğini söyleyebiliriz.
Özetle yakın geçmişimiz ve bugünkü teknolojik koşullar arasındaki farkları gözettiğimizde, yakın gelecekte bile bugünkü yaşam koşullarından çok farklı koşullara sahip olabiliriz. İşin felsefi boyutunu ele aldığımızda ise şu soru aklımıza gelebilir: İnsanlık olarak bu teknolojik gelişime mecbur muyuz? Her ne kadar dünyada Amishler gibi teknolojiyi reddeden topluluklara rastlansa da, artık bu teknolojik gelişimin dünya genelinde pratik olarak geri dönüşünün olmayacağını hepimiz biliyoruz. Bu gelişimin olası pozitif sonuçlarının beklentilerimizin de üzerinde olması, olası olumsuz sonuçlarının ise minimize edilebilmesi dileğiyle..