Aşı reddi çocukların sağlığını tehdit ediyor!

0
1156

Aşı reddi, sakıncaları ve aile yükümlülükleri

Aşılar, küresel düzeyde görülen bulaşıcı hastalıkların önlenmesinde yüzyıllar öncesinden günümüze kadar kullanılan en önemli savunma silahlardan biridir. Aşılama, tarihin çok eski zamanlarına dayanmakta olup aşının güvenirliği, yararları ve başarıları kanıtsal çalışmaların yaygın olmasına rağmen son yıllarda aşı reddinde artış görülmektedir. Aşılama kararı ebeveynlerin vereceği bireysel bir karar olmakla birlikte bu durum bulaşıcı hastalıkların hızla yayılması nedeniyle aslında tüm toplumu etkileyen bir karardır. Ondan dolayı ebeveyn hem kendi çocuğunun sağlığı için hem de oluşacak bulaşıcı hastalık salgınlarında diğer çocukları korumak adına bu konuda aşının kanıtsal etkinliğine ciddi anlamda kulak vermeli buna göre hareket etmelidir.

uz dr mehmet cengiz cocuk doktoruAşılama ile ölümcül hastalıklar 20 kat azaldı
Görüyoruz ki son 30 yılda çocuklarda ölümlere, sakatlıklara neden olan zatürre, menenjit, tetanoz, difteri, boğmaca vakaları bile aşılamanın artması ile 20 kat azalmıştır. Son 5-10 yılda uygulanan, çocuklarda ölümcül ishaller yapan Rota virüsü aşısı çocuklarda ölümcül ishaller sıklığında ciddi azalmalara olanak sağlamıştır. 3000 yıldır geçmişi olan milyonlarca insanda ölümlere neden olan çiçek hastalığı bile aşılama sayesinde 1980 yılında eradike(ortadan kalkması) edilmiştir. Ailelerin tereddüt yaşadığı aşı yan etki sıklığı ise kümülatif olarak bakıldığında aşının tüm bu ölümcül hastalıkları engellemesinin yanında çok önemsiz kalmaktadır.

Kendi mesleki tecrübem de yaşadığım aşı reddi vakaları çoğunlukla geleneksel hayat görüşü olan ve kulaktan dolma bilgiler ile bu kararı veren olgulardı. Aşılama oranlarının az olduğu bu toplumlarda menenjit, zatürre, ölümcül ishal olgularının sıklığında artış bariz olarak göze çarpmaktaydı. Üstelik aşı reddi karar veren ebeveynlerin çocukları hem bu hastalık nedenlerine daha sık yakalanmakta ve hastalığı ciddi komplikasyonlarla geçirmekte hem de çevresindeki kişilere bu hastalıkları hızla bulaştırmaktaydı. Şu an bile ülkemizde giderek sıklığı azalan kızamık vakalarının son 5 yıldır artmasında en büyük etken aşılamanın yeterince yapılamadığı, ülkemize göç eden ailelerin çocuklarında görmekteyiz ve maalesef çocuk ölüm artışlarındaki en büyük kitleyi aşılarını düzenli yapmayan bu toplumlarda görmekteyiz. Ülkemizde 30 yıl öncesine kadar bir kliniğe günde 2-3 menenjit vakasının geldiği ve çoğunlukla ölümle sonuçlandığı bu olgular aşılamanın artması ile günümüzde yılda sadece 1-2 kere görülecek kadar azalmıştır. Buradan da anlaşıldığı üzere aşılamanın ne derece çocuk ölümlerini azalttığı bilimsel olarak ta birçok çalışmayla kanıtlanmıştır, üstelik bu oran ciddi anlamda yüksektir.

Aşıların yan etkisi ile ilgili kaygınız varsa hekiminize danışın
Bunun yanında aşıya karşı oluşabilecek yan etkilere olan kaygılar, bu kadar yüksek oranda hastalık oranını azaltan bir yöntem için son derece yersizdir. Bu yüzden ebeveynin aşı ile ilgili bir kaygısı, kafasında herhangi bir soru işareti var ise hekimine danışması ve bilimsel çalışmalara kulak vermesi daha doğru bir karar olacaktır. Unutulmamalıdır ki aşı sadece kendi çocuğunuzun hasta olmasına engel olmakla kalmayıp dışardan gelecek bulaşıcı hastalıklardan da çocuğunuzun korunmasını sağlayacaktır. Sağlıklı çocuklar, nesiller yetiştirmek için lütfen çocuklarınızın aşılarını ihmal etmeyelim.

Bir Cevap Yazın