Anne bebek güvenli bağlanması nedir?

0
4426


Anne bebek güvenli bağlanması nedir? Güvenli bağlanmanın önemi ve belirtileri nelerdir? Anne bebek bağlanması sorunları için ne yapılabilir? Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Dündar Yaykıran anne bebek bağlanması ile ilgili merak edilenleri yazdı.

Anne bebek güvenli bağlanması nedir?

İnsanoğlu sosyal bir varlıktır. Bir topluluk içinde yaşar ve diğer insanlarla sürekli sosyal iletişim içindedir. Kişinin hayatı boyunca sürdüreceği sosyal iletişimin temelleri doğduğu anda oluşmaya başlar. Bu sosyal iletişimin nasıl olacağını belirleyen ana unsurlar; bireylerin bağlanma şekilleri ve bebeklik – erken çocukluk dönemindeki yaşam tecrübesidir.

Bağlanma, en temel anlamda, bir bireyin kendisi için önemli olan diğer bireylere karşı hissettiği güçlü duygusal bağ olarak açıklanabilir. Doğum ile başlayan, bebeklik döneminde gelişen ve hayat boyunca devam eden bağlanma süreci, bireyin hayatı boyunca sürdüreceği sosyal ilişkiler üzerinde çok etkilidir.

Bağlanma, annenin bebeğe ve bebeğin anneye bağlanması şeklinde iki yönü olan bir kavramdır. İngilizce’de iki farklı terim kullanılmakta olup, annenin bebeğe bağlanması “bonding”, bebeğin anneye bağlanması ise “attachment” olarak adlandırılmaktadır. Dilimizde ise bu iki terimin değişik adlandırılması olmayıp, her ikisi için de “bağlanma” sözcüğü kullanılmaktadır.

Annenin bebeğe bağlanması ve  bebeğin anneye bağlanması birbirleriyle çok sıkı ilişkili ve birbirlerinden etkilenen durumlardır.

Annenin Bebeğe Bağlanması (Maternal Bağlanma, Bonding)

Annenin bebeğine bağlanması, her iki tarafın da yüksek haz duyduğu bir duygu-durumdur ve anne-çocuk sevgisinin geliştiği önemli bir bağ olarak değerlendirilir.

Annenin bebeğine bağlanması, hamilelik döneminde başlayan, doğumdan sonra devam eden ve annelik rolünün gelişimi üzerinde önemli etkisi olan, sevgi, şefkat, ilgi ile ortaya çıkan ve zamanla gelişen ve süreklilik özelliğine sahip eşsiz bağdır.

Annenin bebeğine bağlanması;

  • Bebeğin güven duygusunun oluşmasında,
  • Eş zamanlı olarak annenin annelik rolünün gelişmesinde,
  • Anne-bebek arasında kaliteli ilişki kurulmasında çok önemlidir.

Bebeğin Anneye Bağlanması (Attachment)

Bebeğin anneye bağlanması, rahatlığı, güvenliği ve desteği içeren duygusal bir bağdır. Bu bağlanma, ‘‘bir kişinin korktuğunda, yorulduğunda veya hasta olduğunda bir kişiyle ilişki kurmak ya da yakınlık aramak için duyduğu güçlü bir istek’’ olarak tanımlanır. Özellikle stresli durumlarda belirginleşen, dayanıklılık ve devamlılığı olan duygusal bir bağdır. Bu bağ çocuğun anneyi (bakım veren kimseyi) araması ve yakınlık arayışı ve ilişki kurma gibi tavırlarla görülebilir.

Bebeğin anneye bağlanması, doğumdan itibaren başlayan ve hayat boyu devam eden bir süreçtir. Bu bağlanma bebeğin kişilik gelişiminde ve gelecek yaşantısındaki sosyal ilişkilerinde çok belirleyicidir. Eğer bir bebek, ihtiyaç duyduğunda bağlanma figüründen yani anneden istediği tepkiyi alabilirse, kişilik gelişimi, çevreye uyum sağlama becerisi ve keşif etme yeteneği gelişecek, sosyal iletişimi güçlü, özsaygısı ve özgüveni olan bir birey olacaktır.

Bebeğin Anneye Bağlanması 4 Tipe Ayrılabilir

  1. Güvenli bağlanma
  2. Güvensiz/dirençli bağlanma
  3. Güvensiz/kaçınan bağlanma
  4. Güvensiz/dağınık bağlanma

Güvenli bağlanan bebekler; anneleri ile farklı odaya girdiklerinde araştırmaya ve keşfetmeye isteklidirler, anneleri odadan ayrıldığında kaygı ve gerilim yaşar, anneleri tekrar yanlarına geldiklerinde ise çabucak rahatlayarak tekrar keşfetme ve keşfettiklerini paylaşma isteğinde olurlar.

Güvensiz/dirençli bağlanan bebekler; anneleri ayrıldığında keşfetmeyi ve oyun oynamayı keser, yoğun kaygı ve ruhsal gerilim yaşar, anneleri odaya dönse bile ruhsal gerilimleri azalmaz.

Güvensiz/kaçınmacı bağlanan bebekler; anne geldiğinde anneden uzak durur, annenin iletişim kurma çabasına direnç gösterir.

Güvensiz/dağınık bağlanan bebekler; şaşırmış, endişeli, dikkatsiz davranışlar gösterir, farklı yönlere bakarak annelerine giderler.

Anne-Bebek Bağının Oluşmasındaki Faktörler

1-) Anne ve bebeğin kişilik özellikleri

  • Doğum öncesindeki ve sonrasındaki süreçler
  • Nörolojik ve hormonal işlevler
  • Genetik yapı
  • Mizaç özellikleri

2-) Aile sistemi

  • Annelik ve babalık rollerinin benimsenmesi
  • Anne-babanın çocukluk öyküleri, kendi anne-babaları ile olan bağlanma ilişkileri, gelişim düzeyleri, eğitim, iş ve mizaçları 
  • Anne-babanın birbirleri ile olan ilişkilerinin niteliği
  • Anne-babanın sağlık durumu
  • Ailenin çocuğuna olan sorumluluklarını (ilgi, sevgi, eğitim, sağlık ve parasal kaynaklar) yerine getirme derecesi
  • Aile büyüklerinin ve çevrenin desteği
  • Ailedeki ilişki örüntüleri (anne-baba, anne-çocuk, baba-çocuk, anne-baba-çocuk)

3-) Sosyo-kültürel etkenler

  • Kültürel değerler
  • Cinsiyet rolleri
  • Etnik köken
  • Eğitim
  • İşsizlik oranı
  • Komşuluk ve diğer ilişkiler ağı 
  • Tarihsel yapı (sosyal çevre, barış-savaş ve ekonomi)

Etkili ve Güvenli Bağlanmanın Gelişmesindeki Etkenler

Hem annenin bebeğine etkili bağlanmasına hem de bebeğin annesine güvenli bağlanmasına olumlu yönde etkileyen tutum ve davranışlar.

1-) Baba Faktörü

Bağlanma sürecinde babaların/eşlerin etkileri de son derece önemlidir. Kadınlar için eşler duygusal desteğin temel kaynağıdır. Hamilelik süresince kocaların vereceği destek, annenin bebeğe yönelik pozitif annelik duygularının gelişiminin kolaylaştıracak, annenin endişelerini azaltacaktır.

Babalar çocuk gelişimi açısından daha farklı ancak eşit düzeyde önemli bir role sahiptirler. 

Araştırmalara göre, babaların/eşlerin destekleyici ve katılımcı tutum ve davranış göstermeleri;

  • Annenin doğum sırasında daha az acı ve duygusal travma yaşadığını,
  • Emzirmenin daha başarılı ve uzun süreli gerçekleştiğini,
  • Hem annenin hem de babanın daha düşük düzeyde ebeveyn stresi hissedildiğini,
  • Annenin hamilelikte sigara ve alkol kullanımının bırakıldığını,
  • Annede doğum sonrası depresyonun daha az görüldüğünü, doğum sonrası deprayon olduğunda erken farkedildiğini göstermiştir.

Bebeğin güvenli bağlanması sürecinde de babanın rolü çok büyüktür. Baba, bebeğin hem anneye güvenli bağlanmasında önemlidir, hem de bebeğin kişilik gelişimde bebeğin babaya güvenli bağlanması önemlidir.

Anneye yönelik güvenli bağlanma; çocukların stres ile mücadele  kabiliyetinin geliştiriken, babaya yönelik güvenli bağlanma; çocukların oyun ve keşif yönünü geliştirdi ortaya konulmuş.

2-) Kanguru Bakımı / Ten Tene Temas

Kanguru bakımı, bebeğin vücut sıcaklığının dengelenmesi, sakinleşmesi için bebeğin anne ile ten tene temasının sağlandığı bir yöntemdir. Kanguru bakımı ve ten tene temas anne-bebek arasındaki adaptasyonu kolaylaştırır, anne bebek etkileşimini arttırır, anne-bebek bağının oluşmasını sağlar. Yapılan bir çalışmada kanguru bakımının prematüre bebeklerin fizyolojik işlevlerini dengelemek, annelerle bebekleri arasındaki duygusal bağ ve desteği arttırmak için kullanılabileceği saptanmıştır.

3-) Sosyal Destek

Sosyal destek, bireyin ihtiyaç duyması halinde, o bireye yardım sağlayan, güven duyabileceği, sırlarını paylaşabileceği ve birey açısından önemli olan kişilerle (komşu, akraba, anne, baba, kardeş vb.) kurduğu yakın ilişkilerdir.  Sosyal destek doğum öncesi ve sonrası dönemde bebek bağlanmasının sürdürülmesinde ve arttırılmasında büyük önem taşımaktadır. Yapılan bir çalışmada, gebelikte yeterli sosyal desteğin kaygı ve depresyon sıklığını azalttığı, doğum öncesi ve sonrası dönemde bebek ve anneyi olumlu yönde etkilediği bulunmuştur.

4-) Dokunma ve Masaj

Yenidoğanın ilk iletişim aracı olan dokunma, çevresi ile ilişki kurabilmek için faydalanabileceği en gelişmiş duyusudur. Bebek dokunulduğunda, okşandığında ve kucağa alındığında bebeğin çevresiyle iletişimi dokunma duyusu aracılığıyla başlatılır ve psiko-sosyal gelişimi desteklenmiş olur.

Anne bebek bağlanmasının geliştirilmesinde en etkili ve en doğal dokunma yöntemlerinden birisi de masajdır. Dokunma ve masaj, bebeğin vücut temasını sürdürerek bebekte güven duygusunu güçlendirmenin ve annenin bağlanma davranışını geliştirmenin yanı sıra emzirme başarısını da desteklemektedir.

Yapılan çalışmalarda bebek masajının anne bebek iletişimini güçlendirdiği, bebeğin seratonin düzeyini artırdığı, stres hormon düzeylerini azalttığı, bebeğin uykusunu düzenlediği, motor gelişimini ve koordinasyonu artırdığı belirlenmiştir.

5-) Odanın Paylaşımı ve Emzirmenin Desteklenmesi

Doğumdan sonra anne ve bebeğin iletişimlerinin başlaması ve sürdürülmesinde aynı odayı paylaşmaları son derece önemlidir. Etkili emzirmenin sağlanmasında en önemli faktör, anne ile bebeğin aynı odada kalmasıdır.

Emzirme, bebek ile annenin çok yakın temasta olmasını sağladığı için anne bebek bağlanmasını arttırır. Erken dönemde emzirmek ve emzirirken mümkün olduğunca göz teması kurmak, oksitosin salınımını artırarak anne ve bebek arasındaki iletişimi güçlendirir. Emzirmenin desteklenmesi ile birlikte, anne ile bebeğin oda paylaşımı anne bebek bağlanmasını, emzirme sıklığını ve anne sütü miktarını artırır. 

Önceki İçerikKızamık aşısı hakkında merak edilenler ve yeni gelişmeler
Sonraki İçerikBebeklerde düşme ve kafa travması
Uzm. Dr. Dündar Yaykıran
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzman doktoruyum. 1981, Acıpayam-Denizli doğumluyum. İlkokul, ortaokul ve lise eğitimimi Acıpayam’da tamamladıktan sonra, ortaokul 2. sınıftayken aldığım doktor olma kararımı gerçekleştirmek için 1999’da KTÜ Tıp Fakültesinde tıp eğitimime başladım. KTÜ Tıp fakültesinden 2006 yılında mezun oldum. 2006 ile 2010 yılları arasında devlet ve özel sektörde pratisyen hekim olarak çalıştım. Çok sevdiğim ve iyi anlaştığımı düşündüğüm çocuklarla birlikte olabilmek ve onların gelişiminde pay sahibi olabilmek için 2010′ da Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ”Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları” alanında uzmanlık ihtisasıma başladım ve 2015’de ihtisasımı tamamlayarak uzmanlık diplomamı aldım. Haziran 2015 ile Ocak 2017 arasında Bahçelievler Devlet Hastanesi’nde, Ocak 2017 ile Şubat 2019 arasında da Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği’nde, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzman hekimi olarak çalıştım. Şubat 2019’da, çok sevdiğim çocuklara daha yararlı olabilmek, bebek ve çocuk bakımı, onların fiziksel ve nörolojik gelişiminin takibi, hastalıklardan korunma ve hastalıklarının tedavilerinde daha etkin olabilmek için, İstanbul – Maltepe'de bulunan Özel Kardelen Tıp Merkezi’nde çalışmaya başladım, halen devam etmekteyim. Evliyim. Çok güzel ve zarif bir kadının kocası, çok tatlı ve yakışıklı, 8 yaşında, Oğuz Kaan isminde bir beyefendinin babasıyım.

Bir Cevap Yazın