Anne bebek bağlanması: Bebeğinizle bağ kurmak

0
4334
Anne bebek bağlanması nedir?
Anne bebek bağlanması nedir?

Anne bebek güvenli bağlanması nedir? Güvenli bağlanma neden önemli? Anne bebek bağlanması sorunları nelerdir? Güvenli bağlanma sorunu nasıl çözülür? Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı-Perinatolog Prof. Dr. Sevtap Hamdemir Kılıç, bebeklerde güvenli bağlanmanın önemini yazdı… 

Güvenli anne bebek bağlanması 

Vücut dili, dokunma veya farklı ifadelerle iletilen duyusal iletilerdir sözsüz iletişim. Aslında bir insan ile iletişim kurabilmek için de konuşmak gerekmez, belki gülümseseniz ya da bakışlarınızla bile yeterli olur iletişim kurmak. Bu sözsüz iletişimi bebeğinizle bile kurmak mümkün aslında. Dokunarak, severek, kucağınıza alarak dahi duygularınızı ifade edebilirsiniz ona. Bebeğiniz konuşmaya başladığında bile sözsüz iletişim ile güvenli bir bağ oluşturmak için kullanabileceğiniz bir yöntemdir. 

Güvenli bir bağ oluşturmak için neler etkilidir?

Yüz ifadesi, ses tonu, dokunmak, göz teması, kalp atışı tamamını belirtebilir ve gösterebilir.

Yüz ifadesi ile başlamak gerekir ise, yüzünüz bir kelime dahi söylemeden sayısız pek çok ifade de bulunabilir. Yüz ifadeniz sakin ve kendinden emin ise bebeğiniz kendini güvende hissedecektir. Fakat yüz ifadeniz sıkıntılı, kızgın, endişeli, üzgün, korkulu veya dikkat dağıtıcı ise bebeğiniz bu durumdan kendisi de stresli etkilenebilir. 

İkinci bir belirteç, ses tonudur. Karşı taraftaki bir kişi ile bile konuşurken ses tonunuzu ayarlamanız gerekebilir. Hatta otomatik olarak da ses tonunuz kendi kendine organize bile oluyor olabilir. Bebeğiniz ile de iletişim kurduğunuz da ses tonunuz güvenli mutlu sinirli veya üzgün olduğunda bebeğiniz bu ses tonundan hissedecek ve kendisini ona göre hissedecektir.  Bu farkı da anlayabilecektir. 

Bir diğeri ise belki de en önemlilerinden birisi dokunmak, dokunma şekliniz duygu durumunuzu iletmektedir. Sarılmak, hafifçe dokunmak, sıcak bir kucaklamak da bebeğinize çok fazla duygu durumunu aktarabilir. 

Göz teması ise, bebeğinize bakışlarınız da sevgi ile bakarsanız bu kelimeler olmadan bile olumlu duyguları alabilir. Güvenli, rahat ve mutlu hissederler. Depresyonda, stres altında iken bebeğinizle direk göz göze temas kurmamayı deneyebilirsiniz. 

Kalp atışları, o anki stresiniz bebeğinize yansıyacaktır. Belki korkunuz belki mutluluğunuz, belki siniriniz tamamı sizden bebeğinize yansıyacaktır. 

Duygusal destek, bebeğinizin duygularına ve duygularını ifade etme şekillerini desteklemenizi öneririz. Gülmek çığlık atmak veya ağlamak şeklinde ifade ettiği hislerini kesinlikle küçümsemeyin. Bebeğinizin neden böyle hissettiğini anlamaya çalışın. Bebeğiniz konuşamıyor bile olsa neden ağlıyor ya da neden gülüyor veya neden çığlık atıyor bunların hepsinin nedenini anlamak en mantıklısı olacaktır. Onun duygularına siz de duygularınız ile karşılık verebilirsiniz.

Çalışan anne ve güvenli bağlanma

Bebeğiniz ile güvenli bir bağ kurabilmek için gününüzün tamamını bebeği ile geçiren bir anne olmanız gerekmiyor. Kaldı ki hiçbir annenin bebeği için günün 24 saatinde dikkatli ve bebeği için hazır olması beklenemez. Zamanla mümkün olacaktır zaten bu durum ve duygusal olarak eksik hissetmenize gerek olmayacaktır. Bebeklik döneminde olmasa dahi çocukluk döneminde de ilişkinizin bir parçası haline getirebilirsiniz. Gözlemleyerek onun neye ihtiyaç olduğunu gözlemleyerek bağlantı sürecini oluşturabilirsiniz. Çaba göstermeniz dahi bebeğinize veya çocuğunuza muhakkak yansıyacaktır.

Önceki İçerikGebelikte soğuk algınlığına ne iyi gelir?
Sonraki İçerikÇocuğunuzun sağlığı için dondurma çeşitlerine dikkat
Prof. Dr. Sevtap Hamdemir Kılıç
1970 kayseri doğumluyum.İlk,orta ve lise eğitimimi Ankara’da tamamladım. 1986-1992 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde tıp eğitimi tamamladım.Hemen ardından 1997 yılında Dr.Zekai Tahir Burak Kadın Hastalıkları ve Doğum hastanesinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlık Eğitimimi tamamlayarak, uzman hekim olarak göreve başladım. 2004 yılında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji Embriyoloji Anabilim Dalında Embriyoloji alanında doktora eğitimimi tamamladım.Bu yolla tüp bebek uygulamaları ve gelişimi konusunda binlerce hastaya faydalı olabilme şansım oldu.Sağlık Bakanlığı Yardımcı Üreme Teknikleri Sertikasyon Programlarını hem kadın hastalıkları ve doğum hemde tüp bebek laboratuvar (Embriyoloji -Androloji) uygulamalarında her iki eğitim programını da tamamladım ve bu nedenle ZTB tüp bebek laboratuvarı eğitim sorumluluğu görevinde bulundum. Ardından Zekai Tahir Burak Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesinde infertilite-tüp bebek kliniklerinde çeşitli görevlerde çalıştım. 2010 yılında Kadın Hastalıkları ve Doğum alanında Doçent ünvanını kazandım.2011 yılında Perinatoloji alanında yapmış olduğum çalışmalar nedeniyle Yüksek Riskli Gebelikler Uzmanı olarak atandım. 2015 yılında Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalında Profesör olarak akademik kadroya katıldım. Çalıştığım her kurumda sayısız hastaya tüp bebek uygulamaları ve riskli gebelikler alanında fayda sağlamaya çalıştım. Meslek hayatım boyunca sayısız gebe takibi,binlerce tüp bebek uygulaması,aşılama,amniosentez , jinekolojik ameliyatlar yaptım. Günümüzde teknolojik imkanlardaki artışlar nedeniyle robotik ve laporoskopik cerrahi teknkleri hastalarımla buluşturdum. İnfertilite ve perinatoloji alanında yurt içi ve yurtdışı yüzlerce bildiri ve sözlü sunumlarda bulundum beraberinde pek çok toplantıda görev aldım . Çeşitli yurtdışı dergilerde yayınlanmış ve kabul görmüş 100 den fazla uluslararası makalem mevcuttur. Ayrıca şu anda Atılım Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyeliği yapmakta olup, Medicana International Ankara Hastanesi’nde ise Tüp Bebek Ünite Sorumlu Hekimi olarak görev yapmaktayım.

Bir Cevap Yazın