Deniz, kum, güneş…

0
1908

Tenimizin tuzu deniz, plajların vazgeçilmezi kum ve hayatın kaynaklarından güneş. Yaz dendiği zaman aklımıza gelen ilk üçlü. Yağmurlu, soğuk ve kasvetli kış aylarının ardından bahar ayları ile birlikte içimize dolan neşenin kaynakları. Hem beden hem de ruh sağlığımız için gerekli ve ülkemizde ulaşılması en kolay olanaklardan. Hal böyleyken havaların ısınması ve tatil döneminin başlaması ile birlikte, hem Ege ve Akdeniz’deki tatil beldelerinde hem de büyük şehirlerin yakınındaki tatil kasabalarında deniz-kum-güneş üçlüsü ile buluşmalar kaçınılmaz oluyor.

İnsan sağlığı için en faydalı spor: Yüzme
Yaz denince deniz ve deniz denince yüzme geliyor akla. Yüzme, insan sağlığı açısından en faydalı sporlardan bir tanesi. Eklemlerin zorlanmadığı, vücudun her kas grubunun dengeli biçimde çalıştığı yüzme sporunu her yaştan insana kolaylıkla önerebilirim. Özellikle denizde yüzmenin faydaları ise tartışılmaz. Yüzme sporunun sağladığı faydaların yanında doğal tuz ve minerallerin özellikle cilt sağlığına olan etkilerini vurgulamak gerekir. Bununla birlikte denizde yüzmenin ruhsal açıdan sakinleştirici ve dinlendirici etkisi de tartışılmaz. Güzel, temiz bir plajda kumlara basarak yürümek, bulunmaz nimetlerden biridir. Kumlara çıplak ayakla basarak yürüyüş yapmak, ısınmış kumların üzerinde yatarak sakinleşmek herkesin sevdiği aktivitelerden. Bununla birlikte temiz ince partiküllü kumun, cilt üzerindeki “peeling” etkisi de cabası. Plaj oyunlarından olan “kumdan kale” yapmak ise kumun çocuklar için cazibesi. Yaz üçlemesinin son üyesi olan güneş ise D vitamininin en önemli kaynağı. Güneşlenme ile ciltte sentezlenen D vitamininin kas-iskelet sistemi için ne kadar önemli olduğunu bilmeyen yoktur. Bununla birlikte güneşli bir güne başlamanın vereceği heyecan 7’den 70’e herkes için güzel bir motivasyon. Tabi bu üçlünün keyfini çıkarırken dikkat edilmesi gereken bazı detaylar olduğunu da unutmamak lazım.

Güneşin olumsuz etkilerinden nasıl korunabilirsiniz?
Güneşin, özellikle son yıllarda olumsuz etkilerinin artması ile birlikte, zararlarından bahsetmek gerekmektedir. Bronz ve çekici bir tene sahip olma uğruna lekeler ve izlerle sonuçlanabilecek güneş yanıkları ile uğraşmak pek de iç açıcı bir sonuç olmayacaktır. Bu nedenle yaz aylarında, saat 11:00 ile 16:00 aralığında direkt güneş ışınlarına maruz kalmamaya özen göstermek gerekir. Mümkünse bu saatleri gölge alanlarda geçirmeye çalışmalı, mümkün değilse de şapka, UV yansıtıcı giysiler gibi korunma yöntemlerine başvurulmalıdır. Denize girmek için sabah saat 11:00a kadar olan dönem veya akşamüstü saat 16:00dan sonraki saatler tercih edilmelidir.

Güneş yanıklarına dikkat!
Güneş yanıkları, yaz döneminde dikkat edilmesi gereken hastalıklar arasında yer alır. Kişinin cilt tipine, güneşe maruz kalınan saat aralığına, süreye göre farklı derecelerde yanıklar meydana gelebilir. Bu nedenle, güneşe çıkılacağı zaman mutlaka 30 ve üzeri faktörlü koruyucu kremler kullanılmalıdır. Bununla birlikte denize girdikten ve duş aldıktan sonra veya denize girilip duş alınmasa bile rutin olarak 2-3 saat aralıklarla güneş koruyucu krem uygulaması tekrarlanmalıdır. Gün sonunda ve gün başında nemlendirici krem kullanımı, UV koruyuculara rağmen ciltte meydana gelebilecek olan kurumaları engelleyecektir.

Bol bol su için
Yaz aylarında sıcaklığın artışı ile birlikte sıvı ve mineral dengesi de önem kazanır. Terleme ile kaybedilecek olan vücut sıvısı ve bu kayıptaki zengin mineral içeriği mutlaka yerine konmalıdır. Bu nedenle özellikle terlemenin fazla olduğu yaz aylarında sıvı tüketimine dikkat etmek gerekir. Kişinin boy, kilo ve vücut yapısına göre farklılık gösterse de genel bir tanımlama ile günde en az 2-3 l su tüketmek gerekmektedir.  Su yanında, açık çay, yeşil çay, taze meyve suları gibi sıvı kaynakları da tüketilebilir. Alkol tüketimi, vücutta idrar yolu ile  sıvı atılımını arttıracağı için dikkat edilmesi gereken konulardan birisidir ve özellikle günün sıcak saatlerinde, güneş altında, serinlemek için aşırı alkol tüketiminden kaçınmak gerekmektedir.

Güneş çarpmasına karşı dikkatli olun
Sıcak (güneş) çarpması – tıbbi tanımlama ile hipertermi , güneşin altında uzun saatler kalınması ve yeterli sıvı alımına dikkat edilmemesi sonucunda görülen klinik tablolardan biridir. Kas kuvvetsizliği, bilinçte bulanıklaşma gibi bulgularla ortaya çıkan bu tablonun çok ciddi sonuçları olabileceği akılda tutulmalıdır. Korunmak için direkt güneşte kalmamaya çalışmak, sıvı tüketimine dikkat etmek ve günün sıcak saatlerini serin ve gölgeli ortamlarda geçirmek gerekmektedir.

Keyifli, sağlıklı ve aydınlık bir yaz geçirmenizi dilerim.

Önceki İçerikHamilelikte balık tüketimine dikkat!
Sonraki İçerikAy seninki hala çişini söylemiyor mu?
Doç. Dr. Cem Arıtürk
1979’da İzmir’de doğdu.  Küçük yaşlarda İstanbul’a taşınarak ilköğrenimini İstanbul Kalamış İlkokulu’nda ve orta-lise eğitimimi Burak Bora Anadolu Lisesi’nde tamamladıktan sonra üniversite sınavında İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni kazandı. 6 yıllık tıp eğitiminin 2. Yılında kalp ve damar cerrahı olmaya karar verdi. Tıp fakültesini bitirip “Tıp Doktoru” unvanını aldıktan sonra girdiği ilk TUS ile Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği’nde asistan doktor olarak çalışmaya başladı. 2010 yılında eğitimini tamamlayarak Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı oldu. 2010-2012 yılları arasında mecburi hizmetimi Kahramanmaraş Devlet Hastanesi’nde tamamladı. 2012 yılında İstanbul’a dönerek Acıbadem Sağlık Grubu Kadıköy Hastanesi’nde çalışmaya başladı ve 2013 yılında Acıbadem MAA Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı’na “Yardımcı Doçent” unvanı ile atandı. 2017 yılında girdiği sınavları başarı ile tamamlayarak “Doçent” unvanı aldı ve aynı yıl Acıbadem Sağlık Grubu Altunizade Hastanesi’nde görev yapmaya başladı. 2018 yılında ise Acıbadem Sağlık Grubu Fulya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği’ne transfer oldu. Hala aynı hastanede uzman doktor ve üniversitede doçent doktor olarak görev yapmaktadır.

Bir Cevap Yazın