Yazı İçeriği
İnternetten gıda alışverişi nasıl yapılır? Gıda alışverişi için en iyi internet siteleri ve uygulamalar hangileri? İnternetten gıda alışverişi yaparken nelere dikkat etmeniz gerekiyor? Ekonomik gıda alışverişi için hangi internet sitelerini tercih edebilirsiniz? Bütün bu sorularınızın cevabını bizzat kendi alışveriş deneyimlerimden yola çıkarak veriyorum!..
İnternetten gıda alışverişi nasıl yapılır?
Bütün dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını nedeniyle hayatımız ve alışkanlıklarımız kökten değişti. Artık pazara çıkmıyor, evimizin yanındaki marketlerden bile alışveriş yapmıyoruz. İşte tam da bu nokta da e-ticaret siteleri ve mobil uygulamalar imdadımıza yetişti! Uzun yıllardır bu uygulamaları kullanan biri olarak karantina günlerindeki alışveriş deneyimlerimi sizler için paylaştım.
Gıda alışverişi için en iyi internet siteleri hangileri? Hangi uygulamalar üzerinden sipariş verebilirsiniz?
Uzun süredir gıda alışverişini internet üzerinden yapıyorum. Hem daha kaliteli ürünler evime geliyor, hem de daha ekonomik fiyata alışveriş yapabiliyorum. Pandemi sürecinde de özellikle hijyen ve sosyal mesafeyi korumak adına gıda alışverişi için internet sitelerini tercih ediyorum. Migros Sanal Market, MOPAŞ ve Getir uygulaması en çok alışveriş yaptığım siteler ve uygulamalar arasında başta yer alıyor. Bu yazıyı yazarken bizzat kendi alışveriş deneyimlerinden yola çıktım ve gıda alışverişi için en iyi internet sitelerini seçerken bu sitelerden bizzat kendi paramla alışveriş yaptım. Bu yazıda yer alan gıda marketlri ile ilgili öneri, tavsiye ve yorumlarınızı benimle paylaşırsanız çok sevinirim. İşte internet üzerinden gıda alışverişi yapmak için en iyi internet siteleri ve uygulamalar!…
Migros Sanal Market
Migros sanal marketle yıllar önce tanışmıştım ve oldukça yoğun bir çalışma tempom olduğu için sık sık markete gitmek yerine uygulamayı kullanıyordum. Ancak bir süre sonra evimin etrafında çok uygun fiyatlı marketler olduğunu keşfedip, Migros Sanal Market’ten alışveriş yapmayı bıraktım. Keza çevremizdeki büyük marketlerde taze sebze, meyve ve uygun fiyatlı gıdalara ulaşmak benim için oldukça kolay. Hem de rengarenk meyve ve sebzeler arasından insanın canını istediğini seçmesi oldukça keyifli. Ancak korona günlerinde mahallemizdeki marketlere gitmek ve burada kalabalık bir alışveriş ortamında olmak istemiyorum. O yüzden tekrar Migros’tan alışveriş yapmaya başladım. Fiyatlar piyasaya göre azıcık pahalı olsa da yıllardır bu işi yaptıkları için oldukça profesyoneller. Ancak meyve ve sebzeler konusunda sıkıntı var. Hem fiyatları ciddi bir şekilde artıyor, hem de kalmıyor. Örneğin sebze ağırlıklı bir yemek pişirmek istediğimde malzemelerin yarısını bulamıyorum. Aynı şekilde tavuklar da çabucak bitiyor. Elbette bu konuda diyecek birşeyim yok. Konu tamamen gelen aşırı taleplerle ilgili. Düşünsenize her gün yılbaşı alışverişi yapıyormuşçasına hunharca alışveriş yapıyor ve evde üç öğün yemek pişiriyoruz. Migros ne yapsın?! Şimdi Migros’tan şikayet edemem. Sezar’ın hakkı Sezar’a!..
Bir de enteresan bir durum yaşadım. Onu da yeri gelmişken buradan paylaşayım. Migros’a sipariş verdikten birkaç gün sonra siparişlerim eve ulaştı. Siparişlerimi getiren arkadaş torbaları bırakıp gitti. Ben de gelen siparişleri evin içine sokmadan kapı girişinde 5-10 dakika bıraktım. Ancak bir süre sonra torbalarla göz göze geldim. Birden düşünmeye başladım. Bu kadar siparişi ne ara vermiştim?! Sonra yerimden kalkıp, poşetlerin yanına gittim. Ne göreyim?! Sipariş vermediğim bir sürü şey gelmiş. Et, tavuk, peynir, hamburger ekmeği… ve hatırlayamadığım birkaç şey daha!… Hemen Migros’u aradım birkaç kez ama ulaşamadım. Sosyal medya hesabımdan tweet yazdım ama gene ses yok. Fenomen arkadaşlarım da mesajımı retweet etti ama gene Migros’tan geri dönüş alamadım. Neyse etler bozulmasın diye buzdolabına koydum, 2 haftadır hala Migros’tan haber bekliyorum. Malum karantina günleri. Olur da dışarıya çıkamazsam daha fazla bekleyemeyebilirim 🙂
Getir
Getir uygulamasını ilk defa Bursa’daki evimde kullandım. Buzdolabının üzerinde Uludağ Gazoz magnetini görünce canım gecenin bir yarısı gazoz istedi. Ancak geceleri dışarıda olmayı çok sevmiyorum, strese giriyorum. Bir taraftan canım gazoz istiyor, uyuyamıyorum. Kendi kendime diyorum ki sabah olsun ilk işim koşa koşa gazoz almaya gitmek!… Neyse birden aklıma bir cinlik geliyor ve Getir’in Bursa’da hizmet vermeye başladığını hatırlıyorum. Hemen uygulamayı indirip, gazozumu sipariş ediyorum. Yanına da muz ve diğer sevdiğim meyvelerden alıyorum!… O an benden mutlusu yok.
Neyse… Bu tatlı anıdan sonra korona günlerinde Getir’i nasıl kullandım onu anlatayım. Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca ilk Covid-19 vakalarını açıkladığında evimin toplu alışverişini yapıp, #Evdekal çağrılarına uyarak, inzivaya çekildim. Evde kuru patlıcan ve biberden, yoğurda kadar her ihtiyacım vardı. Ancak günler ilerledikçe küçük küçük şeylere ihtiyaç duymaya başladım. Bunun için Getir’i kullanıyorum. Ancak uygulamada özellikle sebzeler pek bulunmuyor. Meyveler de az ve pahalı oluyor. Yoğurtlar da hem küçük hem de pahalı. Geçen gün elma sipariş etmiştim. Gelen elmalar toz toprak içerisindeydi ve oldukça kirli görünüyolardı. Talebin çok fazla olması nedeniyle anlaşılan o ki bacı tedarikçiler işi baştan savmaya başlamış. Konuyla ilgili Getir’in müşteri hizmetlerini aradım ve düşüncelerimi paylaştım. Sonuçta uygulamayı sosyal teması azaltmak ve hijyen gerekçesi ile kullanıyoruz. Bu şekilde bir ürün teslimatı olacak şey değil. Neyse ki konuyla ilgili gerekli çalışmaları yapacaklarını söylediler ve daha sonraki alışverişlerimde kullanılmak üzere bir indirim tanımladılar. Durumu bu şekilde konuşarak hallettik.
Getir’in diğer online alışveriş sitelerine göre biraz daha pahalı olması durumunu anlayabiliyorum. Nitekim İstanbul ve Bursa gibi iki büyük şehirde 5-10 dakika arasında evinize istediğiniz ürünü teslim ediyorlar. Sosyal mesafeyi ihlal etmemek için de siparişlerinizi kapıya bırakıp, gidiyorlar. Bu hizmetin de bir bedeli var. Biz de kaliteli hizmet almak ve ihtiyaçlarımızın karşılanması adına bu bedeli ödüyoruz. Ancak biraz daha uygun fiyatlı alışveriş imkanı sunarlarsa şu günlerde daha iyi olacak. Ayrıca portakal ve mandalina gibi C vitamini deposu meyveler satılmıyor. Kıvırcık, yeşillik, sebze ve salata malzemeleri daha fazla olabilirse tadından yenmez bir uygulama!
Gelsineve.com
Gelsineve.com, sadece Ordu’da hizmet veren yerel bir alışveriş sitesi. Ankamar marketleri tarafından hayata geçirilmiş. Benim bu siteyle tanışma nedenim de Ordulu olmam oldu. Geçtiğimiz hafta bir yandan sıktığım portakal suyunu içiyor, bir yandan da annemle telefonla konuşuyordum. Annem ne içtiğimi sorunca portakal suyu sıktım, onu içiyorum diye cevap verdim. Annem: “Olsa da ben de içsem şimdi” dedi”. Canı portakal suyu çekmiş, 65 yaş üstü olduğu için sokağa çıkamıyor. Evde de kardeşlerim olmadığı için markete gidebilecek kimse yok. Tabi bu konuşmadan sonra portakal suyu boğazıma dizildi, daha fazla içemedim!… Hemen kardeşime mesaj yazıp, Ordu’da evlere sipariş veren bir marketin olup olmadığını sordum. Bana Gelsineve.com’dan bahsetti. Geçenlerde Migros’tan alışveriş yapmak istemiş ancak teslimat süreleri çok uzun olduğu için siparişini iptal etmiş. Küçük bir araştırma sonrası da bu siteyle tanışmış. Ben de hemen siteyi açıp, alışveriş başladım ve annemlerin sevdiği bütün sebze ve meyveleri sipariş ettim. Siparişim yaklaşık 2 saat sonra annemlere teslim edildi. Annem benim bu tarz sürprizlerime alışkın olduğu halde mutluluktan ağladı. Ben de çok duygulandım ve onları aramızda bu kadar mesafe olmasına rağmen mutlu edebildiğim için kendimle gurur duydum. İçimi tarifi imkansız bir mutlulukla dolduran Gelsineve.com’a teşekkür ederim.
Gelsineve.com, Migros ve Getir gibi uygulamalardan ürün kalitesi ve fiyat olarak çok daha iyi diyebilirim. Yerel bir market olmanın avantajını kullanarak, taze meyve ve sebzeyi en kısa sürede müşterilerine ulaştırabiliyor. Bir de meyveler yavan ve tatsız da değil. İnternet siparişlerinin en çekintiğim detayıdır meyve ve sebzelerin tazeliği. Bu anlamda rakiplerine göre bir kaç adım önde olduğunu söyleyebiliriz. Ordulular keyifle alışverişini yapabilirler, denedim %100 çalışıyor!
Cepte ŞOK
ŞOK Marketleri’nin Getir’e rakip olarak piyasaya sunduğu yeni uygulaması. İlk dikkatimi çeken ise minimum sipariş tutarının 50 TL olması. Getir’de bu rakam minimum 25 TL. Getir gibi bir uygulama ile rekabet yapmak istiyorlarsa minimum sipariş tutarını biraz düşürmeleri gerekiyor. Ayrıca uygulama çok yavaş ve çoğunlukla çalışmıyor. O yüzden henüz deneyimleme şansım olmadı. Bu uygulama ile ilgili ayrıca şöyle de bir çekincem var onu da yeri gelmişken paylaşayım diyorum. Normal şartlarda ŞOK’tan meyve ve sebze satın almam çünkü kendilerinden geçmiş ya da çürümüş oluyorlar! Online siparişlerde de aynı şey söz konusu olacak mı merak ediyorum. Eğer uygulama daha düzgün çalışırsa ilk siparişimi verip, ürün kalitesini test edeceğim…
Edit: ŞOK Marketler’in Cepte ŞOK uygulaması üzerinden verilen siparişleri market çalışanlarına teslim ettirdiğini bugün üzülerek okudum. Mahallemizde iki tane ŞOK Market bulunuyor ve neredeyse çalışanların hepsi ile tanışıyoruz. Hatta üzerime para almayı unuttuğum zamanlarda markete borç bile yapıyorum. Hepsi mahçup, saygılı, işinde gücünde çalışkan insanlar. Zaten mağazada yeterince zaman harcıyorlar. Siparişleri nasıl teslim etsinler?! Ayrıca bu insanların görevi evlere sipariş götürmek mi?
Normal şartlarda insanları işe alırken bir iş tanımları olur ve ona göre çalışıp, paralarını kazanırlar. Ancak ülkemizde en kurumsal görünümlü firmada bile işler bu şekilde ilerlemiyor. Çalışanlara iş tanımının dışında ne varsa yaptırılıyor, mesai ücretleri verilmiyor, memnun olmayıp işten ayrılan personelin maaşını ödememek için ise her türlü çirkeflik yapılıyor… O yüzden ŞOK Market’in yaptığı bu uygulama beni şok etmedi desem yeridir. Peki asıl soru: Biz ne yapabiliriz? Bizim gösterebileceğimiz en güçlü tepki uygulama üzerinden sipariş vermemek olur!.. Dikkat ederseniz ŞOK Marketler’de çalışan insanları mağdur etmemek için marketten alışveriş yapmayalım demiyorum. Gıda alışverişi siteleri içinde tercih etmeyeceğim tek online market diyebilirim.
Trendyol
Gıda alışverişi yapmak için tercih etmediğim bir internet sitesi. Trendyol ilk kurulduğunda uygun fiyatlı bir moda/alışveriş sitesiydi. Ancak şu anda neredeyse her şeyi satıyorlar. Ancak süpermarket ürünlerinin çok da uygun olduğunu söyleyemeyeceğim. Keza korona virüs salgının ilk günlerinde 40 TL’lik makarnalar hafızamdaki tazeliğini koruyor! Zihnimde Trendyol’u süpermarket alışverişleri için kodlamadığımdan gıda alışverişlerimi bu site üzerinden yapmıyorum. Sitedeki güncel makarna fiyatlarını da kontrol ettim. Genellikle tekli makarna paketleri satılmıyor. 5 kiloluk makarnalar veya 6’lı fırsat paketleri satışa sunulmuş. Gıda konusunda çok fazla seçenek sunulmamış. Siz en iyisi Trendyol’u kıyafet alışverişi için kullanmaya devam edin. Bu arada Migros Trendyol’da mağaza açmış. Kendi sitesi dururken Trendyol üzerinden alışveriş yapmayı pek mantıklı bulmadığım için alışveriş yapmayı düşünmüyorum.
-
Yemeksepeti
Yemeksepeti’ni yıllardır kullanıyorum ama favori uygulamalarımdan bir tanesidir. Ancak söz konusu kendi sağlığım ve toplum sağlığı olduğunda dışarıdan yemek söyleme konusunda mesafeliyim. Nedenine gelince… En büyük problem hijyen sorunu! Yapılan hijyen denetimlerinde maalesef pek çok gıda işletmesinin durumu oldukça kötü. Üstüne üstlük geçtiğimiz aylarda yapılan denetimlerde severek yemek yediğimiz bazı markaların restoranlarından alınan örneklerde de tek tırnaklı DNA’sına rastlandı. Yani at eti, it etine karışmış! Hal böyle iken insan dışarıdan yemek söylemeye cesaret edemiyor. Zaten uzman doktorların yaptığı açıklamalarda da vatandaşlara evde yemek pişirmeleri ve hijyen kurallarına uymaları tavsiye ediliyor. Keza yemeksepeti restoranları gıda hazırlanırken hijyen kurallarına dikkat ediliyor mu, enfekte çalışanlar paket siparişi hizmeti veren restoranlarda çalışıyor mu, bu işletmeler profesyonel bir hijyen denetleme şirketi ile çalışıyorlar mı? Çalışanlar ellerini düzenli olarak yıkıyor mu? Paket servis malzemeleri hazırlanırken dikkat ediliyor mu? Teslimat yapan kuryeler hijyen konusunda ne kadar dikkatli? Bu sorduğum sorular zihnimde kocaman soru işaretlerine neden oluyor.
Yemeksepeti konuyla ilgili bir reklam çalışması yapmış. İsmi de #emeksepeti. Reklam güzel, duygusal sosla da tatlandırılmış. Ancak aklımdaki sorular havada ve bu şartlar altında kesinlikle dışarıdan yemek siparişi vermeye sıcak bakmıyorum. Şu şartlarda en doğrusu sanırım paketli gıdaları tercih etmek.
Gelelim Yemeksepeti’nin Getir’e rakip olarak hayata geçirdiği Banabi uygulamasına.. Uygulamadan henüz sipariş veremedim. Bu yazı için alıcı gözle inceleyip, sipariş verebileceğim bir ihtiyacım var mı diye bakıyorum. Meyve ve sebzeler pahalı. C vitamini deposu portakal var ama çok pahalı. Bu fiyata portakal satın alınmaz. Ancak salata yapmak için yeşillik var. Canım çok çekerse sırf bu yüzden sipariş verebilirim.
-
istegelsin
Sosyal medyada reklamını görünce hemen uygulamayı telefonuma indirdim ve alışveriş yapmak için menüler arasında gezinmeye başladım. İlk yaptığım şey hemen taze meyve ve sebzelere bakmak oldu. Çeşit açısından zengin bu bölümde ne yazık ki uygulamaya her giriş yaptığımda Yenisi Geliyor notunu görüyorum. İhtiyaç duyduğum pek çok şeyin kalmadığını görmek uygulamayı kullanma motivasyonumu düşürüyor. O yüzden ihtiyaç duymama rağmen bazı ürünleri sipariş etmeyi tercih etmedim. Taze sebzelerden demet kıvırcık, dereotu ve yeterince yeşillik olması çeşit açısından memnuniyet verici. Ayıklanmış, doğranmış ve paketlenmiş meyve ve sebzeler olması diğer rakiplerine göre avantaj sağlıyor. Ancak ilk sipariş için minimum sepet tutarı 60 TL görünüyor. Açıkçası daha önce kullanıp, memnun kalmadığım bir hizmet için bu miktarda gıda alışverişi yapmam. Bu yüzden alışverişimi iptal ettim.
9. Portakalbahcem.com
Bu sitenin ismini arada sosyal medyada görüyordum fakat daha önce hiç sipariş vermedim. Covid-19 salgını ile birlikte kargolar ücretli olmuş ve fiyatlarında artışa gitmişler. Her ne kadar canım Antalya portakalı çekse de, kendime hakim olup bu siteden alışveriş yapmayacağım. Antalya portakalı deyince aklıma ilk gelen her zaman Olympos Sheriff olur. Portakal ve Nar bahçelerinin içinde yer alan Sheriff Pansiyon’da sonbahar ayları en lezzetli portakalları yiyebilirsiniz. Dilerseniz kokteyl yapıp İçedebilirsiniz. Narların tadı da bir harikadır. Salgon sonrası için bu tavsiyemi bir yere kaydedin, pişman olmayacaksınız!..
10. MOPAŞ
Arkadaşım Canan’ın tavsiyesi ile MOPAŞ’ı keşfettim. Müşterileri gayet memnun. Ben de ilk fırsatta alışveriş yapmak istiyorum. Hatta bugün biraz rahatsızım, o yüzden sıcak su torbası satın almak istedim ancak bulamadım. Artık başka sefere! Siparişi gene Getir’den verdim…
Edit 1: Gıda alışverişi siteleri içinde en iyisi kesinlikle MOPAŞ. MOPAŞ’tan sipariş verdim ve hem hizmetten hem de yaptığım alışverişten çok memnun kaldım. Sebzeleri özenle seçmişler. Fiyatlar mahallemizdeki süpermarketlerden daha uygun. Tek beğenmediğim muzlar oldu. Biraz küçük bir çeşit gelmiş. Bence ayrıca belirtilmeliydi muzun cinsi. Artık market alışverişimi MOPAŞ’tan yapacağım.
Edit 2: MOPAŞ’tan alışveriş yapmaktan oldukça memnunum ancak olmayan ürünleri gönderemedikleri için para iadesi problemi yaşıyoruz. Neredeyse 30 – 40 TL civarında para iadem ürünleri teslim almadığım halde yapılmadı. Para iadem yapılmadığı için yeni sipariş vermeyi düşünmüyorum.
11. Onur Market
Bursa’da yaşayan diyetisyen arkadaşım Tuğba, online alışverişlerinde Onur Market’i tecih ettiğini söyledi. Market fiyatları ile uygulama fiyatları aynıymış. Malum Migros ve Getir’in fiyatları biraz pahalı kalıyor. O yüzden zaman zaman toplu alışverişler için markete gidebiliyorum. O yüzden Onur Market’in uygulamasını denemek istedim ancak İstanbul/Ataşehir’de hizmet vermedikleri için sipariş veremedim.
