Diyetisyen önerisi: Etiket okuma alışkanlığı neden önemli?

0
1644

Ne yediğimizi ve içtiğimizi biliyor muyuz? Etiket okuma alışkanlığı ailemizin ve çocuklarımızın sağlık için neden önemli? Diyetisyen İrem Uğur, bilinçli tüketici olmanın anahtarının besin etiketlerini doğru okumaktan geçtiğini vurguluyor ve etiket okuma alışkanlığını nasıl kazanabileceğimizi anlatıyor!..

Ne yediğimizi ve içtiğimizi biliyor muyuz?

Markete gittiğinizde aldığınız ürünlerin besin etiketini okuma alışkanlığınız var mı? Eğer cevabınız hayır ise, bir beslenme uzmanı olarak bu yazıyı okuduktan sonra besin etiketlerine dikkat etmenizi tavsiye ederim. Çünkü sağlıklı, kaliteli ve temiz beslenmenin, bilinçli bir tüketici olmanın yolu, besin etiketlerini doğru okumaktan geçiyor!
Besin etiketlerindeki beslenme bilgileri, ürünün size sağlayacağı fayda veya zararlar hakkında önemli bilgiler içerir. Sizlerin beslenme gereksinimlerinize ve ihtiyaçlarınıza göre bilinçli seçimler yapabilmenizi sağlar ve gıda güvenliğinin önemli parçalarından birini oluşturur.
Ayrıca etiket okumaya başladığınızda paketin üzerinde light, form gibi ifadeler yazsa da içeriğinin pek de iç açıcı olmayabileceğini, tuzlu yiyeceklerin de glikoz fruktoz şurubu içerebildiğini, limon içermeyen limonatalar olduğunu gördüğünüzde şaşıracaksınız!

Okumalısınız: Çölyaklı çocuğun beslenmesi nasıl olmalı? 

Etiket gıdanın kimliğidir

  1. yüzyılın tüketici toplumunda, içeriği temiz olmayan ürünlerin sayısı oldukça artmış olsa da, her paketli ve gıda endüstrisi kötüdür algısını lütfen kafanızdan atın. Çünkü etiketi olan gıda, güvenli gıdadır. Sizin sofranıza yasalar gereği üretilmesi gereken koşullarda üretilip, denetlenip, yine uygun taşıma ve muhafaza koşullarında ve paketli olarak gelmiştir. Açıkta satılan ve nasıl üretildiğinizi bilmediğiniz gıdalardan kendinizi ve ailenizi uzak tutun. Paketli gıdalarda ise etiketi doğru okuyup doğru tercihler yapmak artık sizin göreviniz.

Etiket bizlere ne anlatır?

Etiket, gıdayı tüketiciyle buluşturan araçlardan en önemlisidir. Gıdanın ambalajında veya ambalajına yapıştırılmış etiketinde yer alan bilgiler gıdanın kimliğini oluşturur. Bu bilgilerin doğruluğundan gıdayı üreten, pazarlayan veya satan gıda işletmecileri sorumludur.
Etiketlemenin genel olarak temel amaçlarından ilki sağlık, güvenlik ve ekonomik kaygılara ilişkin yeterli ve doğru bilgi sağlamak, ikincisi tüketicileri ve üreticileri sahte ve yanıltıcı bilgi ve reklamlardan korumak ve üçüncüsü adil rekabeti ve ürün pazarlanabilirliğini desteklemek olarak sıralanabilir.

Besin etiketlerinde; porsiyon miktarı, net ağırlığı, ambalajlanmış gıdaların laboratuvar analizi ile saptanmış besin öğelerinin (protein, yağ, vitamin, mineral gibi) miktarı ve tüketicinin günlük alması gereken besin öğelerinin ne kadarını karşıladığının yüzdesi, alerjen besinler, özel muhafaza koşulları, üretim ve son tüketim tarihleri, üretici firmaya ait bilgiler ve üretim izinleri gibi bilgiler yer alır.

Ayrıca etikette belirtilen kafein, tuz, sodyum, şeker, gluten, fenilalanin, laksatif etkiye neden olabilecek bileşenler, alerjen bileşenler gibi uyarılar ise; çocuk, hamile, yaşlı, böbrek ve diyabet hastaları gibi hassas tüketici gruplarının beslenme kaynaklı sağlık sorunlarından korunması gibi görevler üstlenir.

Etiket okuma rehberi

Besin etiketi okumak ilk başta karmaşık gelebilir. Ancak zaman içerisinde alışkanlık haline geleceği için hızlı bir şekilde ihtiyaç duyduğunuz bilgilere ulaşacaksınız.

1- Aldığınız ürünün içerik kısmında, ürünün içinde en çok bulunan bileşen miktarı ilk sırada yer alacak şekilde miktar sırasına göre listelendiğini unutmayın.
Örneğin:

Ülker Pötibör İçindekiler; Buğday unu, Şeker, Bitkisel yağ (Palm), Süt (%3,4), Glikoz şurubu, Kabartıcılar (Amonyum Hidrojen Karbonat, Sodyum Hidrojen Karbonat, Disodyum Difosfat), Karamel (Şeker, Süt Kreması), Tuz, Melas, Aroma vericiler, Yumurta

Yani içeriğinde en çok buğday unu yer alırken onu şeker ve palm yağı takip ediyor. Ardından ise %3,4 oranıyla süt, glikoz şurubu ve kabartıcılar geliyor.

Yüksek miktarda şeker ve benzerlerini, doymuş yağ, palm yağı, trans yağ, yüksek kolesterol, tuz, sodyum, MSG tuzu, nitrat ve fazla sayıda katkı maddesi içeren besinlerin tüketim miktarlarını azaltmanızı tavsiye ederim.

2- Besin etiketleri üzerinde yazan referans değerleri 100 gram üzerinden hesaplandığını unutmayın. Bunun yanında aynı zamanda 1 porsiyonundaki besin değerleri de verilir. Bu noktada aldığınız ürünün 1 porsiyon gramajına ve kaç porsiyon içerdiğine bakmayı unutmayın. Örneğin aldığınız 160 gram bir ürün, aslında 40 gramlık 4 porsiyon içeriyor olabilir. Siz 1 porsiyon (40 gr) ürünün besin değerlerini, 1 paket (160 gr) zannedebilir, 4 porsiyon tüketmiş olabilirsiniz. Benzer şekilde, 100 gramının 300 kalori olduğu belirtilen bir ürün toplamda 200 gram ise, 600 kalori almış olursunuz.

3- SKT/STT ve TETT dikkat edin!

Son Kullanım Tarihi (SKT) veya Son Tüketim Tarihi (STT): Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi ile aynı değildir. SKT veya STT, Türk Gıda Kodeksi Etiketleme Yönetmeliğine göre; mikrobiyolojik açıdan kolay bozulabilen ve kısa süre sonra insan sağlığı açısından tehlike teşkil etmesi muhtemel olan gıdaların tüketilebileceği son tarihini gösterir. Kısaca bir ürünün sağlıklı ve kaliteli bir şekilde en son kullanılabileceği tarihi ifade eder. Son tüketim tarihi geçmiş gıdaların etiketinde yer alan tarihten sonra tüketilmemesi, satın alınmaması ve satılmaması gerekir. Et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri, yumurta gibi daha çok riskli gıdalarda kullanılır. ‘Son Tüketim Tarihi’ bilgisinin olduğu gıdalarda, Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi ise yer almaz.

Tavsiye edilen tüketim tarihi

(TETT): Türk Gıda Kodeksi Etiketleme Yönetmeliğine göre; uygun şekilde muhafaza edildiğinde, gıdanın kendine has özelliklerini koruduğu süreyi gösteren tarihtir. Kısaca, ürün o tarihe kadar kalitesini en iyi şekilde muhafaza eder, fakat belirtilen tarih geçtikten sonra kalitesi ve besin değeri azalmaya başlar.

4- Etiket üzerindeki ifadelere dikkat edin.

Beslenme referans değeri : Sağlıklı yetişkinler için günlük olarak alınması tavsiye edilen besin öğeleri miktarıdır.

Porsiyon büyüklüğü: Bir gıdanın, bir defada tüketilmesi beklenen ortalama miktarıdır.

Referans alım (RA) oranı: Tüketime hazır haldeki gıdanın 100 g veya 100 ml’sinin ve/veya bir porsiyonunun veya bir tüketim biriminin, enerji veya besin öğeleri için verilen referans alım değerlerinin % olarak ne kadarını karşıladığını gösterir.

Çok yağlı: Besin etiketinde 100 gram ürün içerisinde 20 gramdan fazla yağ olması ve bunun 5 gramının doymuş yağlardan gelmesidir.

Az yağlı: 100 gram katı ürün içerisinde 3 gramdan, sıvı üründe 1,5 gramdan daha az yağ olması ve bunların 1 gramdan azının doymuş yağlardan gelmesidir.

Az tuzlu: 100 gram ürün içerisinde 0.12 gramdan fazla sodyum veya 0.31 gramdan fazla tuz olmamasıdır.

Çok şekerli: 100 gram ürün içerisinde 10 gramdan fazla şeker olmasıdır.

Az şekerli: 100 gram ürün içerisinde 2 gramdan daha az şeker olmasıdır.

Lif içerir : 100 gram ürün içerisindeki lif miktarının en az 3 gram olmasıdır.

Yüksek lif içerir: 100 gram ürün içerisindeki lif miktarının en az 6 gram olmasıdır.

Light: Referans olarak alınan ürünlere göre en az %25 daha az enerji veya %50 daha az yağ içermesidir. Zayıflatıcı veya 0 kalori değildir, sınırlı tüketilmelidir.

Enerjisi Azaltılmış: Kendine benzer üretilmiş besinlere göre %25 oranında daha az enerji, yağ veya kolesterol içermesidir.

Zenginleştirilmiş: Gıda sanayisinde tüketicinin sağlığı korumak amacıyla; çeşitli besin öğelerini besine üretim sırasında eklenmesidir. Örneğin iyotlu tuz, selenyum eklenmiş yumurta gibi.

Pastörize: Süt ve yumurta gibi besinlerde vücuda faydalı olmayan tüm bakterilerin 100 derece altındaki ısıl işlemle yok edilmesidir.

UHT: Yüksek sıcaklıkta kısa sürede uygulanan ısıl işlemle sütün içerisindeki tüm mikroorganizmaların yok edilmesidir.

Alerjen gıdalar: Ülkemizde gluten içeren tahıllar, süt ve bunların ürünleri, yumurta, hardal, kereviz, yerfıstığı, acı bakla, balık, soya fasulyesi, sert kabuklu meyveler, deniz kabukluları yumuşakçalar, susam tohumu ile kükürt dioksit ve sülfitler bildirimi zorunlu alerjen gıda olarak yönetmelikte yer almaktadır.

Gluten içerir-içermez: Gluten, çölyak hastalarında bağırsaklarındaki emilim bozukluğundan ötürü sindirilemeyen bir protein kompleksidir .Çölyak hastaları, gluten içeren hiçbir ürünü kullanmamalıdırlar. Bu hastalar için özel olarak üretilen glutensiz ürünler mevcuttur.

Fenilalanin içerir-içermez: Fenilalanin, fenilketonüri hastalarında metabolize edilemeyen ve tüketilmemesi gereken bir aminoasittir. Ürünlerde yer alan bu bilgi, fenilketonüri hastalarını bilgilendirmeyi amaçlar .

Aspartam içerir-içermez: Aspartam vücutta yıkıldığında fenilalanin oluşturduğu için ürünlerde yer alan bu bilgi, fenilketonüri hastalarını bilgilendirmeyi amaçlar.

Doğal Aroma Maddeleri : Bitkisel veya hayvansal kaynaklardan uygun fiziksel, enzimatik ya da mikrobiyolojik yöntemler ile elde edilen maddelerdir.

Doğala Özdeş Aroma Maddeleri : Kimyasal yollarla sentezlenen ya da izole edilen ve kimyasal yapısı, doğal aroma maddeleri ile aynı olan maddelerdir.

Yapay Aroma Maddeleri : Kimyasal yollarla sentezlenen ancak kimyasal yapısı doğal aroma maddelerinden farklı olan, yani doğada bulunmayan maddelerdir.

E kodları: her bir gıda katkı maddesi için Avrupa Birliği tarafından belirlenen kod numaralarıdır.
Renklendiriciler E 100 – 199
Koruyucular E 200 – 297
Antioksidanlar E 300 – 321
Emülsifiyer ve stabilizatörler E 322 – 500
Asit baz sağlayıcılar E 500 – 578
Tatlandırıcılar, koku verenler E 620 – 637
Geniş amaçlılar E 900 – 927

Şeker benzeri bileşenler: Sukroz, Glikoz, Fruktoz, Maltoz, Dekstroz, Hidrolize edilmiş nişasta, Yüksek fruktozlu mısır şurubu, Şurup, Şeker kamışı, Ham şeker, Pekmez, Bal, Meyve suyu konsantresi

Sonuç olarak; satın aldığımız her gıdanın üzerinde bulunan ‘’besin etiketi’’ biz tüketiciler için ortaya konulmuş önemli bir bilgilendirme aracıdır. Sağlıklı, kaliteli ve temiz beslenmenin, bilinçli bir tüketici olmanın yolu da, besin etiketlerini doğru okumaktan geçmektedir. Sadece son tüketim tarihine bakıp bir şeyler almak yerine, içeriğini doğru okuduğumuz temiz ürünleri alarak sağlığımıza önemli bir yatırım yapabiliriz. Çoğu hastalığın temelinde yanlış beslenme olduğunu unutmayalım!

Okumalısınız:

Etiket okumanın önemi nedir? Hangi gıdaları kesinlikle tüketmemelisiniz?  Dilerseniz forum sayfamızda tecrübeli annelerden destek alabilirsiniz! Siz de aklınıza takılanları, merak ettiklerinizi veya öğrenmek istediklerinizi bize Forum Anne Bebek Kulübü üzerinden yazabilirsiniz. Kadınlar olarak birlikte güçlüyüz!

Önceki İçerikKız bebek ve çocuklarda vajinal yapışıklıklar
Sonraki İçerikBebeklerde büyüme geriliği nasıl anlaşılır?
Diyetisyen İrem Uğur
Diyetisyen İrem Uğur 1998 yılında Bursa’da doğmuş olup lise eğitimini 2016 yılında Bursa Bademli Sınav Koleji’nde tamamlamıştır. Lisans eğitimini 2016-2020 yılları arasında İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünde tamamlayarak diyetisyen ünvanı almıştır. Lisans döneminde aktif kulüp başkanlığı ve dernek yönetim kurulu üyeliği ile mesleki bir çok etkinlik düzenlemiştir. 2020 yılı itibariyle Bursa Uludağ Üniversitesinde yüksek lisans eğitimine devam etmekte ve gıda mikrobiyolojisi- teknolojisi üzerine çalışmaktadır. Aynı zamanda gıda sektörüne ilgisinden dolayı Anadolu Üniversitesi Aşçılık bölümünü tamamlamıştır. Obezite, diyabet, kardiyoloji, onkoloji, anne çocuk, sporcu beslenmesi, metabolik ve bariatrik cerrahi, yeme bozuklukları, alerji intolerans ve eliminasyon diyeti, fonksiyonel tıp diyetisyenliği, gıda hijyeni ve denetimi gibi birçok alanda da kongre, kurs ve eğitim programına katılmıştır. Özellikle otoimmün ve tiroid hastalıkları üzerinde çalışmaktadır. Yurtiçi ve yurtdışı çeşitli dergilerde yayınlanmış bilimsel çalışmaları ve kitap bölüm yazarlığı mevcut olan Dyt. İrem Uğur, akademik çalışmalarına devam etmekte olup 2022 yılı itibariyle Bursa Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nda beslenme ve diyet danışmanlığı hizmeti vermektedir.

Bir Cevap Yazın