Sevgili anne ve babalar.
Çocuklar geleceğimizdir. Onları en güzel şekilde büyütmek önceliğimiz ve birinci görevimizdir. Çoğu zaman onların ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarımızın önünde tutar, sağlığı için kendi sağlığımızı hiçe sayarız. Bir annenin bebeği için yapamayacağı bir şey yoktur. Ama öyle bir görev var ki hepsinden daha önemli. Onu anne sütü ile beslemek. Bunun hem bebek hem de anne için önemli yararları vardır. Bebeğe beslenmeden daha fazlasını sağlar. Bir o kadar da anneye…
Mucize besin anne sütünün özelliklerine bir göz atalım. Başlangıçta gelen süte kolostrum, daha sonra gelen süte olgun süt denir.
Kolostrum (Ağız sütü)
Bebek doğduktan sonra gelen ilk süte kolostrum denir. Kolostrum, içerik yönüyle olgun sütten farklıdır. Sarı renkte ve daha yoğundur. İlk günlerde anne sütü az gelir ancak kolostrumun zengin içeriği sayesinde besleyiciliği daha fazladır. Az miktarı bile bebek için yeterlidir.
Kolostrumun besleyiciliği özelliği dışında daha bir çok özelliği vardır. Bebeğin bağışıklığını olgun süte göre daha çok destekler. Probiyotiklerden zengindir ve sağlıklı bir barsak florası oluşması için büyük önem taşır. Bu nedenlerden dolayı bebek doğum sonrası mutlaka kolostrumla beslenmeli, bebeğin mide ve barsaklarına giden ilk besin kolostrum olmalıdır.
İlk beslenme ile birlikte bebeğin kolostrumu emmesi sayesinde annede süt üretimi de başlayacaktır.
Emzirmenin ilk ayı
İlk haftadan sonra kolostrum üretimi yerini olgun süte bırakır. Süt miktarı da bir hayli artmıştır. Olgun süt daha az yoğun ve beyaz renkte olur. Başlangıçta daha sulu, yağsız ve şekerden zengin iken sona doğru daha yoğun ve yağlıdır. Bu nedenle doğru bir emzirme yağlı olan son sütü de içermelidir.
İlk günlerde bebeklerin doğum tartılarının en fazla %10’u kadar tartı kaybetmeleri normaldir. Sonrasında tartı almaya başlar ve rutin muayenelerinde yeteri kadar tartı aldığı görülüyorsa bebeğin beslenmesine sadece anne sütüyle devam edilmelidir.
Her annenin süt potansiyeli aynı olmayabilir ancak her anne bebeğinin ne zaman acıktığını, emme süresinin yeterli olup olmadığını, doyup doymadığını zamanla anlamaya başlar. Anne ve bebek arasındaki uyum giderek artar ve sağlıklı bir beslenme ritüeli oluşur.
Bu dönemde karşılaşacağınız sorunları doktorunuz ile birlikte aşabilirsiniz.
Anne sütünün bebeğe faydaları;
- Sindirimi kolaydır. Hazır mamalara göre daha iyi sindirilir ve emilimi daha iyidir. Bu sayede kolik sorunu daha az olur.
- Ön hazırlık gerektirmez. Her zaman taze bir şekilde hazırdır.
- Bebeğiniz için gerekli olan bütün besin öğelerini ve suyu içerir. Yeterli miktarda beslendiğinde herhangi bir takviyeye ve su desteğine ihtiyaç duyulmaz.
- Bebeğinizi enfeksiyonlara karşı koruyan bir sürü bağışıklık öğeleri içerir. İçerdiği antikorlar, immun faktörler, enzimler ve lökositler sayesinde üst solunum yolu enfeksiyonları, kulak iltihabı, pnömoni, bronşiolit, idrar yolu enfeksiyonu, menenjit, gastroenterit gibi bir sürü önemli enfeksiyona karşı korur.
- Bilimsel çalışmalarda; ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmiş çocukların, mama ile beslenenlere oranla yaşamın ilk yılında anlamlı derecede daha az hastane yatışı gerektiği gösterilmiştir.
- Atopik dermatit (egzama) gibi alerjik sorunlara karşı korur. Mama ile beslenen bebeklerde alerjik sorunların anne sütü ile beslenenlere oranla daha fazla görüldüğü bilinmektedir.
- Anne sütü ile beslenen bebeklerde Ani Bebek Ölümü Sendromu (SIDS) %35-50 oranında daha az görülmüştür.
- Anne sütü sadece emzirme döneminde korumakla kalmaz, yaşamın ilerleyen döneminde diyabet, obezite, astım, egzama, kolit gibi kronik sorunların gelişmesini önler ve bazı kanserlere karşı korur.
Emzirmenin anneye faydaları;
- Annelik duygusunu geliştirir. Fiziksel temas ile anne ve bebek arasında tarifsiz bir bağ kurulur, sıcaklık ve yakınlık oluşur. Emzirmenin mutluluğu ile anne kendini iyi hisseder.
- Prolaktin ve Oksitosin hormon salınımının artışı ile birlikte anneler kendisini huzurlu ve rahat hisseder. Bu hormonlar bebek ile anne arasındaki bağın güçlenmesine yardımcı olur.
- Uterus’un (rahim) hızlı bir şekilde eski boyutlarına ulaşmasını sağlar. Doğum sonrası kanama riskini düşürür.
- Gebelikte alınan kiloların hızla gitmesini sağlar ve annenin eski vücut görüntüsüne dönmesine yardımcı olur.
- Kontrasepsiyona (doğum kontrolü) yardımcı olur. Özellikle ilk altı ayda beklenmeyen gebelik riskini azaltır. Ancak tek başına yeterli koruma sağlamaz.
- Meme ve Over (yumurtalık) kanseri riskini düşürür.
- Kemik sağlığını korur ve ileri yaşta karşılaşılabilecek kemik kırığı riskini azaltır.
Hangi sıklıkta emzirmeliyim?
Anne sütü ile beslenme için belirli bir zaman aralığı yoktur. Bebek ne zaman isterse o zaman emzirilmelidir. Ağlamasını beklememek gerekir. Bebeğin ağlaması açlığın geç bir bulgusudur.
İlk aylarda beslenme aralıkları 3 saati geçmemelidir.
Bebeğin açlık bulgularını şöyle sıralayabiliriz;
- dudaklarını şapırdatması
- emme hareketleri yapması
- kafasını sağa sola çevirerek aranması
- ayakları ile tekmeleme hareketleri yapması
- huzursuz görünmesi.
Bunları görüyorsak ağlamasına müsaade etmeden bebeğinizi emzirmelisiniz.
Hangi durumlarda anne sütü verilmemelidir?
- HIV enfeksiyonu (AIDS) olan anneler emzirmemelidir. Virüs anne sütü ile bebeğe geçebilmektedir.
- Tedavisiz, aktif tüberküloz hastası olan anneler emzirmemelidir. Bu süre zarfında sağarak anne sütü verilebilir. Tedavi başladıktan 2 hafta sonra memeden emzirilebilir.
- Meme kanseri olan anneler emzirmemelidir.
- Bazı antibiyotikleri, psikiyatrik ilaçları ve kanser ilaçlarını kullanan anneler emzirmemelidir. Hangi ilaçlar olduğu konusunda doktorunuza danışmalısınız.
Emzirmenin sakıncalı olmadığı bazı durumlar?
- Hepatit B enfeksiyonu olan anneler emzirebilir. Doğum sonrası en kısa zamanda bebeğe hepatit B aşısı ve immunglobulini yapılmalıdır.
- Hepatit C enfeksiyonu olan anneler emzirebilir.
- Mastit sorunu yaşayan annelerin emzirmesinde sakınca yoktur.
- Basit üst solunum yolu enfeksiyonu geçiren annelerin emzirmesinde sakınca yoktur ancak temas ederken dikkatli olunmalı ve maske takılmalıdır.
Sütüm az, nasıl arttırabilirim?
Sütü arttırıcı bir takım önlemler alınabilir ya da bazı takviyeler kullanılabilir ancak sütünüzü arttıracak en önemli unsurlar şöyle sıralanabilir;
- Bol sıvı alımı
- Yeterli ve dengeli beslenme
- Yeteri kadar uyuma ve dinlenme
- Stresten uzak olma
- İlk günlerde hastanede ve sonrasında evde kalabalığa müsaade etmemek. Böyle bir ortamda herkesten farklı bir tavsiye ya da eleştiri gelecek ve annenin stresini arttıracaktır.
Annelerin dikkat etmesi gereken en önemli şey ‘sütüm gelene kadar mama vereyim, bebeğim aç kalmasın’ düşüncesidir. Bu tür davranışların sonrasında mama takviyesi kesilememekte ve bir süre sonra da anne sütü maalesef azalarak kesilmektedir.
Bir diğer önemli nokta annenin çevresindekiler tarafından sütünün olmadığı, mama verilmesi gerektiği baskılarına kulak asmamaları gerektiğidir. Bu tür baskılar her zaman olacaktır. Mama takviyesi gerekliliği bebeğin tartı alımına göre doktorunuzla birlikte karar vereceğiniz bir süreçtir.
Emzik ve biberon kullanımı emzirmenin önüne geçebilen bir diğer sorundur. Özellikle ilk haftalarda kesinlikle anne memesinin alternatifi olmamalıdır.
Sağlıklı günler dilerim.