Anne sütü mucizesi ile ilgili tüm merak edilenler

0
1734

Benim oğlan henüz 15 günlüktü. Normal Doğum yaptıktan sonra hızlıca ayaklandığım için kendimi çok şanslı hissediyordum. Ama tabii her günüm emzirmeyle geçiyordu ve sürekli gelen giden laf ediyordu. Bebek görmeye gelen teyzeler grubundan, herkesin duymaya alışık olduğu o sözler dolanıp duruyordu etrafımda:

Ayşe teyze: Sütün yetiyor mu?
Fatma abla: Bol bol tahin helvası ye
Hayriye teyze: Tahinli çörek iyi gelir
Şükriye abla: Emziriyor musun?
Hatice abla: Emzirdikçe sütün artar
İkram teyze: Şu lohusa şerbetinden iç de sütün olsun
Binnur abla: Sık sık ılık duş al
Havva teyze: Memelerine sıcak kompres yap
Meryem teyze: Memeden ayırma sakın
Pembe teyze: Aman sürekli memede tutma alışır kucağa

Bir annenin cinnet hayalleri
Sütüm de az geldiğinden bu sözler beni çileden çıkarıyordu. Ve benim oğlan bu cümlelere inat sürekli emiyordu, emiyordu, emiyordu. Anneannem, annem, yengemler, halamlar hep bizdeydi. Onlar biraz daha destekti sanki. Ama içlerinden anneannem, “Şükran’ın kızı Seda bir emziriyordu çocuk 4 saat uyuyordu. Bu çocuk aç olmasın sürekli emer mi?”, “Hastanede bir cihaz varmış onda süt sağmış Seda. Ondan sonra günde 2 litre süt geliyormuş” gibi cümleler söyleyince ben cinnet eşliğinde hissedip gidip çocukluk arkadaşımı bıçaklama güdümlü hale gelmiştim.

Oğlanı 15 günde acile götürdüm
Benim sütüm çocuğuma yeterdi. Millete neydi ama gerçekten oğlan 20 dakikada bir emmeye başlamıştı. Bir gece ağlamaktan morarmaya döndüğünde evde bulunanların da paniğiyle kendimizi bir hastanenin acilinde bulduk. Allah’tan yenidoğan doktorları vardı. Doktorumuz muayene ettikten sonra benim oğlanın 1 haftada 250 gram düştüğünü söyledi ve sütümün şimdilik az geldiğini güzelce, sarsmadan bana anlattı. Bir mama verdi bir de antireflü biberon önerdi. “Bir meme, bir mama yapacaksın bir süre” diye de ekledi. Bazı kadınlarda sütün abartıldığı gibi gelmeyeceğini, meme boyutu ve yapısına göre süt miktarının değişebileceğini, bol bol su içmem ve düzenli uyumam gerektiğini de söyledi. Ve o kadar tatlı bir dille bunu anlattı ki bendeki cinnet durumu geçti gitti.

Aradan birkaç ay bitip doğum izninden döndüğüm sıralarda Danone’dan bir davet geldi. Hollanda’daki bebek maması merkezini gezdireceklerdi. Benim minnoşa 3 gün yetecek kadar sütü stoklayıp Hollanda’ya yola çıktım. Açıkçası mamaya karşı ne kadar oğlana içirmek zorunda kalsam da temkinli yaklaşıyordum. Bu 3 günlük seminer bu kaygılarımı azaltabilirdi.

Sağlık Bakanlığı: 2 yaşına kadar süt şart
“Sağlık Bakanlığı’nın ısrarla üzerinde durduğu konu 2 yaşına kadar bebeklerin anne sütü alması. Çünkü anne sütü bebek beslenmesinde yeri dolmayacak bir besin. Anne sütü, bebeklerin büyüme ve gelişimlerini en iyi şekilde sağlamanın yanında onları pek çok hastalıktan koruyan bir gıda. Anne sütü sadece fiziksel değil aynı zamanda ruhsal sağlığı da olumlu yönde etkiliyor. Ancak 2008 verilerine göre 4-5 aylık bebekler için anne sütü kullanım oranı yüzde 24’ken, 2013 yılında bu oran yüzde 10’a düştü. Ve yine aynı verilere göre bu oranların dışında kalanlar ne anne sütü ne de inek sütü kullanıyor. Anneler, bebekleri kilo alıyor diye direkt ek gıdaya geçiyor. Ve bu uzmanlara göre çok yanlış bir konu.”

Stres sütü etkiliyor
Hollanda’daki merkezde bebek mamalarının araştırmacılarından Prescilla Jeurink ile sohbet etme imkanı buldum. Kendisi, anne sütünün beyin ve sosyal gelişimine yüzde 100 etkisi olduğunu söylerken, “Anneler ‘Sütüm azaldı. Çocuğum doymuyor’ diye panik yapabiliyorlar. Ancak bu çok yanlış bir düşünce. Anne sütü bir bebek için en uygun ve en değerli besin. Anne sütünü azaltan faktör iş hayatına dönüş ve stres. Çünkü işe döndüğünüzde strese girebiliyorsunuz. Emziremiyorsunuz. Bu da anne sütünü azaltıyor. Süt veren annelerin daha hafif işlerle çalışması ya da stresten olabildiğince uzak durması gerekiyor. Anneler kendilerine zaman tanımalı gerekirse işe daha geç de dönebilirler” diyor.

Helva süt yapar efsanesi
“Helva ya da tatlı yenince süt artar mı?”sorusuna Jeurink gülümseyerek, “Sütün tatlı yemekle alakası yok. Tatlı su ihtiyacını artırır su içirir bundan dolayı süt artar. Anneler için en büyük zorluk bu. İnternette de bu tip çok bilgi var. Mümkün olduğunca bu tür soruları bebeğinizin doktoruna sormalısınız. En doğru bilgiyi hekimler verir internet değil. İnternette yazılan yanlış bilgileri kullanıp bebeğinde uygulayan anneler olabiliyor. Bu çok yanlış. Bu bebeğinizin hayatıyla oynamak gibi bir şey. Bir de internette organik beslenme furyası var. Biz bilim adamlarına göre organik beslenme, market raflarında bulunan ‘organik sebze’, ‘organik yoğurt- süt’ değil. Organik beslenme herşeyi mevsiminde yemektir. Anneler de bu yanlışa inanıyor. Annelere tavsiyem her sebze ve meyveyi mevsiminde yemeleri. Domates kışın yenmez, kabak kışın olmaz. Karnabahar yazın çıkmaz. Bu sebzeleri zamanında tüketmek doğru beslenmedir. “Organik sebze yersen sütün artar” diyorlar. Bu yanlış bir kanı. Sütün artması annenin beslenmesiyle ilgili. Bir anne her gün meyve yiyebilir ama sürekli elma yiyorsa çeşitlilik arz eden bir diyet olmaz. Sağlıklı gözükse de çoklu bir besin alımı söz konusu değil. Çeşitli besinlerle diyetinizi devam ettirmelisiniz” şeklinde yanıt vermişti. Hanımlar yani sakın süt artacak diye tatlıya, karbonhidrata gömülmeyin!

Anne sütü en iyi besin
Sonrasında da Danone Türkiye Genel Sekreteri Dr. Yalım Üner de, her bir damla anne sütünün içinde binlece farklı molekül olduğunun altını çizerek, “Bu moleküller, bir orkestranın müzisyenleri gibi uyum içinde birlikte hareket ederek bebeğin gelişimi için en uygun beslenmeyi sağlar. Anne sütündeki temel bileşenler de bebeklerin bağışıklık sistemi gelişimi için önemli. Ama annelerin yaptığı temel bir yanlış var. Genelde bebeğin doyması ön planda oluyor. Bu nedenle de az anne sütü veriliyor. Anne kendi bulduğu çözümleri uygulamaya başlıyor. Ve bebeğe kalori veriyor. Halbuki her alınan kalori aynı değil. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 2008 yılında 4-5 aylık bebeklere anne sütü kullanım oranı yüzde 24’tü. Bu rakam 2013’te yüzde 10’a düştü. Yani ilk altı ayda anne sütü verim oranı azalmış oldu. İlk altı ayda bebeklere yüzde 100 anne sütü verilmeli. 6-8 aylar arasında bunun oranı yüzde 70’e, 9-11 ayda yüzde 50’ye, 12 ile 24 ay arasında da yüzde 40’a oranlanmalı. Katı gıdaların protein oranı çok yüksek. Bir bebeğin günlük alması gereken protein miktarı yüzde 1. Bizim yaptığımız hata bebeklere günde 3-3,5 gram protein vermek. Bir bebeğe en uygun protein miktarı sadece anne sütünde olur” demişti.

Anne sütü yoksa kafanıza göre besleme planı yapmayın
Oradaki toplantılarda tüm uzmanlar her annenin yapısının ve sütünün farklı olacağını tek tek vurguladı. Eğer anne sütü olmazsa, inek sütü ya da direkt katı gıdaya geçmenin bebeğin ileriki yaşamını olumsuz etkileyebileceğine; doktorlara danışarak onların uygun gördüğü şekilde anne sütüne benzer mamaları kullanmanın daha isabetli olabileceğine değindiler.

Anneler paniklemeyin
İçim rahat biçimde döndüğüm Hollanda’dan panik yapmayan bir anne olmuştum. Ve bu cümleleri uzmanlardan dinledikten sonra bol su içerek, düzenli uyuyarak sütümün artmasını da sağlamıştım. Eski bir sağlık muhabiri olan ben, sonrasında pek çok uzmanla bu konuda sohbet ettiğimde ilginç verilere de vakıf olmuştum. Örneğin:

Her anne, bebeği çok ağlıyorsa, az uyuyorsa, huzursuzsa, anne sütünün yeterli olmadığını düşünür ve kaygılanır. Oysa bu belirtiler başka nedenlerden de kaynaklanabilir. Stres de bir faktördür bunu unutmayın. Böyle durumlarda anneler çoğu kez bu konuda bilgili bir kişiye danışmadan ek mamalar vermeye başlarlar. Böylece anne sütü ile beslenmeden uzaklaşılır. Asla uzmana danışmadan mama yöntemi seçilmemelidir.

Anne sütü geçici olarak azalabilir
Sağlıklı her anne, doğru bir şekilde emziriyorsa, ilk haftalarda sık ve geceleri de emziriyorsa, yeterli sıvı alıyorsa, bebeği için yeterli süt üretebilir. Doğru emzirmek için bebek hemşirelerinden mutlaka destek almalısınız.

Anne sütü geçici olarak azalabilir. Stres, üzüntü sütü etkiler. Bebek günde 6-8 kez idrar yapıyorsa, kakasını düzenli yapıyorsa, ilk 6 ay boyunca ağırlığı ayda en az 500 gr ya da haftada 150-200 g artıyorsa, annenin sütü yeterlidir. Yenidoğan bebek ilk hafta kilo kaybeder. 7-10 günlük olduğunda doğum kilosuna ulaşması beklenir. Korkmayın hanımlar.
Annenin yeterli süt oluşturabilmesi için bebeğin yeteri sıklıkta ve doğru şekilde emmesi gerekmektedir. Tabii ki meme yapısına göre, meme büyüklüğüne göre, annenin hormon dengesine göre sütün yapısı ve miktarı değişebilir. Herkes 1 litre süt verecek diye bir durum yok. Süt gelmiyor diye paniklemeye gerek yok, memleketimizin her yerinde çocuk doktoru var. Gidin aklınızdaki tüm soruları sorun. Ayrıca etraftaki teyzeler ve saz arkadaşlarına kulak asmayın. O bebeğin annesi sizsiniz, bunu unutmayın!

Önceki İçerikEbeveynler çocuklarına aşı yaptırmayı neden reddediyor?
Sonraki İçerikKızamık aşısı yapılmazsa ne olur?
Begüm Çelikkol
1983 yılında İstanbul’da doğdum. İlkokul, ortaokul ve liseyi yine İstanbul’da bitirdim. 2001 yılında Ege Üniversitesi’nde Radyo, TV ve Sinema eğitimi aldım. Okul sürecinde staj yaptığım ATV’deyken hemen yan binası Habertürk’e bakıp, “Okul bittiği zaman buraya işe girsem keşke” diyordum. Okul bitti ve ben sektörel dergiler yapan Trixi Medya Grubu’nda 3 derginin içerik editörlüğünü 6 ay üstlendim. Ama hayalim çok gecikmedi ve 1,5 sene rötarla bir tesadüf eseri Habertürk’te buldum kendimi. Habertürk’ün Web sitesinde tam 6 sene çalıştım. Sağlık, ekonomi, gezi alanlarına baktıktan sonra Yeni Şafak Gazetesi’ne geçtim. Burada da hem gazetenin sağlık editörlüğünü yaptım hem de kurumun web sitesinde haber editörlüğü yaptım. Burada ayrıca gazetenin Pazar ekine sağlık haberleri yaptım. Ayrıca kuruma ait olan SkyRoad dergisinde sağlık haberleri yazdım. Kurumun internet sitesinde yayınlanan Dönüm Noktası isimli programı sundum ve web sitesine yönelik haberlerde perfore okudum. Sağlık branşıyla tanışmam ise Ege Üniversitesi’nde oldu. Okulun haber ajansında çalıştığım süreçte, okulun tıp fakültesindeki pek çok vaka haberine imzamı attım. O süreçte organ bağışı kampanyasını yürüttük çalıştığımız ekiple. Sonrasında da sağlık branşını sevdim ve bu alanda devam ettim. Daha fazla insana dokunmam gerektiğini düşündüğümden gazetecilik hayatımı sonlandırıp özel bir hastanenin medya departmanında geçtiğimiz sene Haziran ayında işe başladım. Bu süreçte iki kez anne oldum. Mustafa Kemal adında bir oğlum, Ela adında bir kızım var. Yani hem iş hem annelik kariyerime devam etmekteyim. Sizlere de pek de beceremediğim annelik kariyerimden bahsedeceğim.

Bir Cevap Yazın