Hamile kalmak isteyen anne adayları için ideal kilo ne olmalıdır?

0
728
Hamile kalmak için ne yapılmalı?
Hamile kalmak için ne yapılmalı?

Hamile kalmak isteyen anne adayları için ideal kilo ne olmalıdır? Hamilelik için ideal kilo var mı? Kilo doğurganlığı nasıl etkiler? Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Gül Ertem, hamile kalmak isteyen anne adayları için önerilerde bulundu!..

Kilo doğurganlığı nasıl etkiler? 

Sağlıklı bir vücut ağırlığı, kadın vücudunun sağlıklı bir hamilelik sürecine hazırlamasının önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Fazla kilolu veya zayıf olmak hamilelik sırasında bazı sorunlara neden olabilir. Araştırmalar, zayıf veya fazla kilolu olmanın gebe kalma olasılığını etkileyebileceğini göstermektedir. Vücut ağırlığı doğurganlığı etkilerken, yumurtlama ile ilgili sorunları da beraberinde getirebilir.  

Hamilelik için ideal kilo hesaplama

Bireylerde ağırlık durumunu değerlendirirken kullanılan en nesnel ölçüm Beden Kitle İndeksi (BKİ)’dir. BKİ düzeyi 19 kg/m2 ‘nin altında ise “düşük ağırlıklı”, 19 ile 24.9 kg/m2 arasında “normal”, 25 kg/m2’ nin üzerinde “aşırı kilolu” ve 30’un üstünde “obez” olarak sınıflandırılır. Doğurganlık potansiyelini korumak için optimum BKi’nin 20 ile 25 kg/m2 arasında tutulması önerilmektedir.

 

Hamile kalmak için yapılması gerekenler
Hamile kalmak için yapılması gerekenler

 

 “Fazla kilo çocuk sahibi olmayı olumsuz etkilemektedir”

Obezitenin genel sağlık, üreme sağlığı ve fertilite tedavisi üzerinde önemli etkileri vardır. Obezite kadın ve erkek fertilitesi için çok ciddi bir problemdir. Obezite kadınlarda hormonal değişikliklere yol açarak, polikistik over sendromu (PKOS), siklus bozuklukları, insülin direnci, yumurtlama problemleri, libido ve fertilitede azalma gibi problemlere neden olmaktadır. Öyle ki; vücut-kütle indeksi (BMI) 30’un üzerinde olan kadınların kilo vermeleri ile gebelik şansını artıracağı gibi gebe kalınması durumunda da oluşacak aşırı kiloların sebep olduğu; hipertansiyon, gebelik diyabeti, preklampsi, tromboembolizm, fetal makrozomi, kromozomal anomali, kilolu bebek doğurma, erken doğum, zor doğum, açıklanamayan intrauterin ölüm ve sezeryanla doğuma gerek duyulma eğilimi gibi gebelik komplikasyonları daha fazla görülür. Aynı zamanda literatürlerde, aşırı kilolu (obez) kadınlarda Yardımcı Üreme Teknikleri (YÜT) kullanımının daha yaygın olduğu ve başarı şansının obez olmayan kadınlara oranla daha düşük olduğu belirtilmektedir. 80 kilo ile, 90 kilo ile veya 100 üzeri kilolu olanlar hamilelikte zorlanabilirler. Bu nedenle ideal kilonuzu bulmak için ideal kilo hesaplaması yapmanız gerekmektedir. 

 “Anne adayının çok zayıf olması da gebe kalmayı olumsuz yönde etkileyebilmektedir.”

Obezite kadar yaygın olmamakla birlikte aşırı zayıflık da doğurganlığı olumsuz yönde etkiler. Anoreksiya nevroza gibi düşük BKİ’ye neden olan hastalıklar kadınlarda amenore, menstrual düzensizlikler ve infertiliteye neden olabilmektedir. Hamilelik döneminde kilo artışına dikkat edilmesi gerektiği gibi; hamilelikten önce de anne adayının ideal kilosunda olması oldukça önemlidir. Gebelik planlayan bir anne adayı normalin çok altında bir kiloda olmaması gerekir.  Çünkü; aşırı zayıf olma durumu da kadının hamilelik şansını tehlikeye sokabilir. Kadın gebe kalsa bile erken doğum riski ile karşı karşıya kalabilir. BKİ’si 18.5’in altında olan birçok kadında adet düzensizliği veya hiç görülmemesi ve düzenli olarak yumurtlamama problemlerini görmek de mümkündür. Aynı zamanda zayıf kadınlarda, yetersiz beslenmeye bağlı olarak vitamin ve mineral eksiklikleri sıklıkla görülebilmektedir. Yapılan çalışmalar, düşük kilolu kadınların, ortalama 2.700 ila 3.600 kg aldıktan sonra yarısından fazlasının kendiliğinden gebe kaldıklarını göstermiştir. 45 kilo ile ya da 50 kilo ile hamile kalabilir miyim diye merak ediyorsanız artık yanıt bulmuş olmalısınız. 

 

Hamile kalmak için en uygun zaman
Hamile kalmak için en uygun zaman

Hamile kalmak için ne yapılmalı? 

Amerikan Üreme Tıbbı Derneği’ne (ASRM) göre, kiloya bağlı bir nedenle gebe kalamayan kadınların % 70’inden fazlası, kilolarını daha sağlıklı bir seviyeye getirildiğinde, tedaviye gerek duyulmadan hamile kalabileceklerini belirtmiştir. 

Hamilelik öncesinde anne adayının ideal kilosunda olması kadar hamilelik sırasında da kontrollü yemek yemesi ve beslenmesine dikkat etmesi çok önemlidir. Hamilelik sırasında temel besin gruplarından gün içerisinde yeterli ve dengeli alınması gerekir. Üstelik sanılanın aksine “iki kişilik” yemek yeme düşüncesinden de uzaklaşması gerekmektedir. Hamilelik sürecinde fazla kilo almayı engellemek için yapılması gereken ilk şey, hangi besinlerden ne kadar tüketileceğinin öğrenilmesidir.

Bu sebeple, hamile kalmaya karar vermeden 3 ay ile 1 yıl önce uygun bir beslenme programı ile ideal kiloya ulaşılmalıdır. Sağlıklı bir kiloya yaklaşmanın da en iyi yolu, sağlıklı, düşük kalorili bir diyet yemek ve daha aktif olmaktır. Anne adayları, vücut kitle indeksleri 18,5–24,9 kg/m2 arasında, yani normal kiloda hamile kalması tavsiye edilmektedir. Bunun yanı sıra; gebe kalmak isteyen kadındaki hormonal bir dengesizlik kilo problemine yol açabileceği için, bu probleminde doktor kontrolünde düzeltilmesi gerekmektedir. 

Sonuç olarak; gebelik isteyen bir kadının sağlıklı bir kiloya ulaşması, hem hamile kalmasına ve hem de sağlıklı bir bebek dünyaya getirmesine yardımcı olabilir.

Siz de aklınıza takılanları, merak ettiklerinizi veya öğrenmek istediklerinizi bize Forum Anne Bebek Kulübü üzerinden yazabilirsiniz. Kadınlar olarak birlikte güçlüyüz!

Önceki İçerikKolajen nedir, ne için kullanılır?
Sonraki İçerikPolikistik Over Sendromu ve kilo kaybı ilişkisi
Prof. Dr. Gül Ertem
Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim dalında 2017 yılından bu yana Prof. Dr. olarak çalışmaktayım. Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu’nu 1992 yılında bitirdikten sonra 3 yıl Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi acil servisinde hemşire olarak görev yaptım. 1995 yılında Ege Üniversitesi Hemşirelik Yük. Okulu’nda kadın sağlığı ve hastalıkları hemşireliğinde yüksek lisans eğitimine başladım ve asistan olarak yüksekokulda görev yaptım. Doktora eğitimimi aynı kurumda tamamladıktan sonra 2003 yılında E.Ü. Ödemiş S.Y.O okuluna müdür yardımcısı olarak Yar. Doç. Dr. atandım ve yaklaşık 8 yıl orada idareci ve öğretim elemanı olarak görev yaptım. 2011 yılında doğum ve kadın hastalıkları hemşireliği alanında Doçent Dr. unvanı aldım. Hemşirelik fakültesinde 2013-2017 yılları arasında dekan yardımcılığı görevimi öğretim üyeliği ile birlikte yürüttüm. Ulusal ve Uluslararası çeşitli dergilerde kadın, kadın sağlığı, doğum, doğum sonrası bakım, güvenli annelik, vb. konularında yayınlanmış yayınlarım, kitaplarım bulunmaktadır. Aile danışmalığı, emzirme danışmanlığı ve doğum koçluğu sertifika eğitimlerinde eğitimci olarak görevler aldım. Ayrıca sayısız ulusal ve uluslararası kongrelerde konuşmacı olarak görev aldım. Halen E.Ü. Hemşirelik Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktayım.

Bir Cevap Yazın