ABD’li bilim insanı Russell Hanson korona virüs ile ilgili merak edilenleri anlattı..

0
694

Korona virüs salgını tüm dünyayı etkisi altına aldı. Salgın nedeniyle bir çok ülkede karantina uygulanıyor ve #EvdeKal çağrıları yapılıyor. Bu süreçte ailem ve arkadaşlarımın yanı sıra dünyanın dört bir yanındaki arkadaşlarımla da yakın iletişim halindeyim. Adeta tüm dünyalılar ortak bir amaç için çaba gösteriyoruz diyebilirim. O da hayatta kalmak!

Bu hafta New York’tan bilim insanı arkadaşım Russell Hanson ile görüştüm ve Amerika’da ne olup bittiğini anlamaya çalıştım. Amerika’da şuan oldukça sıkıntılı durumlar yaşanıyor. Özellikle New York’ta durumlar iyiden iyiye sarpa saracağa benziyor. Halkın en büyük korkusu ise yağma ve hırsızlık!… Düşünsenize cebindeki parayla sadece 2 hafta idare edebilecek, beton yığınları arasında yaşamaya mahkum edilmiş binlerce insan! Eğer gidişat bu şekilde olursa 2 hafta içinde olabilecekleri hayal bile etmek istemiyorum.

Size biraz da Russell’dan bahsedeyim. Russell ile tanışıklığımız 5 yıl önceye dayanıyor. Fikir annesi olduğum uluslararası bir konferansımıza konuşmacı olarak katılmıştı kendisi. Beyin yedeği alma konusunda çalışıyordu. Şimdi de yapak zeka konusunda dünyadaki en önemli şirketlerin birinde Baş Bilim İnsanı olarak görev yapıyor. Genetik ve Genomik Bilimler Profesörü olur kendileri. Bu yüzden korona virüs salgını ile ilgili fikirlerini öğrenmek ve sizlerle paylaşmak istedim.

prof Russell Hanson

Fotoğraf: İrem Sokullu

Korona virüs salgınında Amerika’da son durum nedir? 

Haberlerden takip ediyorsunuzdur. Hastanelerde kapasite sorunu var, hastalık ciddi, sosyal ve fiziksel mesafeye dikkat edilmeseydi eğer durum çok daha kötü olurdu. Salgından en çok etkilenen kişiler işlerini, sağlık sigortalarını kaybeden insanlar, dolup taşan kamu yardım ofisleri ve kapalı küçük işletmeler diyebiliriz…

– Hırsızlık ve yağma olayları görülebilir – 

Dünyadaki son durumu nasıl değerlendiriyorsun? 

Birçok insan gibi, Johns Hopkins, Financial Times ve diğer kaynaklar tarafından günlük olarak yayınlanan verileri takip ediyorum. Dünya durumu hakkında özel bir yorumum yok. İtalya, Çin, Güney Kore bu ülkelerin her birinin farklı yaklaşımları olduğunu görüyoruz.

Türkiye’de ki durumu bilmiyorum fakat New York’ta ekonomi durdu çünkü insanlar 2 haftadır işe gitmiyorlar. 16 – 20 Mart civarı karantina başladığı zamandan beri seyahat etmedim, bana gelen ilk bilgilerle New York’un durumu şu anda bu şekilde. Ayrıca birçok New  York’lunun özel aracı yok ve sadece birkaç haftalık birikimleri var. Bu kesim için işler çok hızlı bir şekilde kötüleşiyor. 

Bazı yakın arkadaşlarım ve iş arkadaşlarım şiddetin ve hırsızlığın artmasının endişe ediyor. Keza, yerel hastanelerde vardiyalı çalışan bazı mahallelerde otomobillerin çalındığına dair doktorların hikayelerini duydum. Açıkçası bu son derece sıradışı?!

Maruz kaldığımız salgın biyolojik bir savaş mı? Bazı insanlar öyle olduğunu düşünüyor.  Ne zamana kadar evimizde bu salgının geçmesini bekleyeceğiz? 

Bu konuyu “biyolojik savaş” olarak düşünemem açıkçası çünkü savaşlar uluslararası silahlı çatışmadır. Kesinlikle bu uluslar arasında bir çatışma değil. Silahlı da değil. Ama elbette bu gerçek bir durum tespiti. Bilim dünyasında bu yaşadığımız klasik bir “bulaşıcı hastalıktır” ve “savaşmak” için kullanılan silahlar veya araçlar biyolojik araç ve silahlardır.

Ne kadar beklememiz gerektiğine gelince… Açıkçası kimse hastalığın nasıl ilerleyeceğini bilmiyor. Asya’da SARS virüsünde insanların her gün taktığı maskelere bakarsak bu Amerika Birleşik Devletleri’nde ve dünyadaki diğer ülkelerde halkın sağlığının seyrini iyi yönde değiştirebilir.

Dünyada pek çok ülke virüse karşı aşı geliştirmeye çalışıyor. Bu konuda başarılı olan bir ülke var mı? Çalışmalar ne durumda? 

Aşı denemeleri hakkında çok fazla ayrıntıya giremiyorum – ancak birçok büyük şirketten aday aşılar var. Genel olarak bir aşı, mikropları tehlikeli kılan bir şeyden yoksun olan enfeksiyöz ajanın zayıflamış bir şeklidir. Aşı denemelerinin sonuçları çoğunlukla ilaç denemelerinin sonuçları gibi sıkça korunan sırlardır.

Bu noktada şirketler yatırımlarından para kazanmak istiyor ve halk aşıların yoksul ülkelere dağıtılmasını istiyor. Her zaman birden fazla, çoğu zaman çelişkili çıkarlar söz konusu.

Senin bu konuda yapmış olduğun çalışmalar hakkında bilgi alabilir miyiz? Bildiğim kadarı ile plazma nakli üzerine yoğunlaştın. İyileşen hastaların kan örneklerini alarak, virüse karşı bir tedavi geliştirilebilir mi? Biraz anlatabilir misin bu konuyu? 

Bazı benzerlikleri olan kanser için immünoterapide çalıştım. Plazma nakli konusunda uzman değilim. Benim için, ikincil bakteriyel enfeksiyonları tedavi etmek için azitromisin ile birlikte HIV ilacı hidroksiklorokin gibi anti-virallerin gerisindeyim. Ancak bu kombinasyon terapisi ile yapılan denemeler hakkındaki veriler de yoruma açık. Haftalar içinde tedavi seçenekleri ve tedavi yanıtı hakkında çok daha iyi verilere sahip olacağımızı söyleyebilirim.

Diğer birçok hastalık için çalıştığı gösterilmiştir, işe yarıyor. Ancak alternatifler daha iyidir, yani aşılar. Toplaması, işleyişi, tedavisi, testi, ve yavaş kan tedavisi uygulaması masraflı ve alışık olduğumuz sonuçları vermez.

Covid-19 neden karantina altındayken yayılmaya devam ediyor?  Hastalığın yayılmasını nasıl önleyebiliriz? Karantina altındayken nelere dikkat etmemiz gerekiyor? 

Bildiğim kadarıyla, nüfusun çoğu karantinada olduğu için çok daha yavaş yayılıyor. Karantina  sadece bir köprü çözümüdür. Sürü bağışıklığı başlayana kadar daha küçük salgınlar meydana gelebilir.

Salgından korunmak için Hastalık Kontrol Merkezleri çeşitli önlemler öneriyor: Maskeler , eldivenler ve fiziksel mesafe… Hastalık sıvı damlacıkları dışında hava kaynaklı değildir. 

Türkiye’de insanlar meyve sebzeleri bile korona virüs bulaşmasın diye deterjanla yıkıyorlar. Meyve ve sebzelerimizi nasıl temizlemeliyiz? Marketten aldığımız gıdaları nasıl dezenfekte etmeliyiz? 

Evet deterjan, sabun ve diğer yüzey aktif maddeler büyük olasılıkla market ortamında açık alınan meyve ve sebzeleri dezenfekte etmeye yardımcı olacaktır. Yemek pişirmek pek çok virüs ve bakterileri doğasını değiştirir ve yok eder. Gıda güvenliği kuralları, yiyecekleri 74 C / 165 F’ye ısıtmanın muhtemelen mikropları öldüreceğini gösteriyor. 

Uzman doktorlar bağışıklığımızı güçlendirmek için beslenmemize dikkat etmemizi tavsiye ediyor. Bu konuda biz de elimizden geldiğince iyi beslenmeye çalışıyoruz. Ancak ülkemizde dışarıdan sipariş vermek de oldukça yaygın. Bu salgın süresince dışarıdan yemek söyleyebilir miyiz? 

Yukarıda söylediğim gibi, pişmiş yiyecekler muhtemelen güvenlidir. Pişmiş yemeklerden geçmesi bu yolda zayıftır. Garsonların hapşırması, kurye, kargo görevlilerin kapı kollarını tutması gibi şeyler teslimat süresince tehlikelidir.

Covid-19 hızlı tanı kitleri hastalığı teşhis etmekte ne kadar başarılı? Bazı testlerin ilk önce negatif sonucu verdiğini, daha sonra pozitif sonucu elde edildiğini okuyoruz. Hastalığın teşhis edilmesi noktasında Covid-19 testleri nasıl yapılmalı? 

Hasta insanlar için iki test metodu var:

1) Anti-body testleri (hamilelik testi gibi bir kağıt parçası üzerinde renk değişimi vardır) ve
2) Gerçek zamanlı polimeraz zincir reaksiyonu (RT-PCR) testleridir. Anti-body testi, covid-19’a karşı antikorların varlığını test eder. Antikor tabanlı testler bireylerde COVID-19’a karşı oluşan antikorları tayin eder. RT-PCR yönteminde ise virüslere özgün olan RNA (genetik materyal) çoğaltılır ve bu çoğaltılan materyalin tayini ve miktarının ölçümü yapılır.

Her ikisi de hata verebilir . Viral parçacıklar çok küçüktür-ve bağışıklık sistemi hastalıkla savaştıktan sonra RT-PCR testinin tanımlanması için herhangi bir RNA dizisi olmazdı, ancak daha uzun ömürlü bir anti-vücut yanıtı mevcut olabilir. Dolayısıyla her iki test türünün de güçleri ve zayıf yönleri var diyebilirim. 

  Maske kullanmak virüsün bulaşmasına engel oluyor mu? Hangi tip maskeleri kullanmak daha etkili?

Maske kullanımı konusunda temel ölçüt N95 maskelerdir.  Çünkü bu maske virüs parçacıkları dahil parçacıkların % 95 ‘den fazlasının takan kişi tarafından solunmasını engeller. Cerrahi Maskeler; aksine, çevreyi hasta kişiden korumak için tasarlandıklarından, giren viral parçacıklardan çok az korumaya sahiptir. Bununla birlikte; burun ve ağzı korumak için başka örtme yöntemleri havadaki damlacıklardan bir miktar koruma sağlayabilir veya bireylerin burnuna ve ya ağzına elleri veya eldiven ile dokunmalarını önlemeye yardımcı olabilir.

Sağlık profesyonelleri enfekte olmamak için hangi tıbbi ekipmanları kullanmaları gerekiyor?  Doktorlarımızı ve sağlık çalışanlarımızı bu virüsten nasıl koruyabiliriz? 

Temel olarak maske, önlük, ayak örtüleri ve yüz kalkanı. Daha karmaşık ve pahalı solunum maskeleri de kullanılabilir, ancak yaygın olarak kullanım için bu ürünler mevcut değildir.

Neden çocuklar Covid-19 salgınından daha az etkileniyorlar? Bu durumun bilimsel açıklaması nedir? 

Bilimsel literatürde bunu çok dikkatli açıklayan hiçbir şey görmedim. Benim önsezim, küçük çocukların akciğerlerinin bir sebepten dolayı enfeksiyona veya pnömoniye daha az duyarlı olması ve bu da pek çok komplikasyona neden olmasıdır.

 


Russell Hanson hakkında 

Russell Hanson şu anda dünya çapında Fortune 500 şirketlerine yapay zeka çözümleri sunan bir AI şirketi olan Augustus Intelligence’da baş bilim adamıdır. Augustus’tan önce, Endjinn a Consensys Spoke Company’nin baş bilim adamıydı. Consensys, önde gelen küresel blockchain kurumsal yazılım ürünü olan Ethereum’un arkasındaki şirkettir. Consensys’e katılmadan önce New York’taki Mount Sinai Tıp Okulu’nda genetik ve genomik Bilimler profesörüydü ve buradaki çalışma grubu hassas tıp ve yapay zeka uygulamaları ve tıbbi görüntüleme için derin öğrenme konularında çalıştı. Harvard Tıp Okulu, MIT ve Danimarka Teknik Üniversitesinde görev yapmıştır.. Boş zamanlarında motosiklete binmeyi ve yamaç paraşütü ile uçmayı sever.

 

Önceki İçerikMeyve ve sebzeleri nasıl temizlemeliyiz?
Sonraki İçerikDuygusal dayanıklılığımızı nasıl arttırabiliriz?
Nurhan Demirel
1983 yılı Ordu doğumlu olan Nurhan Demirel, Ortaköy Zübeyde Hanım Anadolu Kız Meslek Lisesi Grafik Tasarım Bölümü’nün ardından, Marmara Üniversitesi Matbaa Öğretmenliği Bölümü’nü bitirmiştir. Nurhan Demirel, 15 yılı aşkın süredir bilişim sektöründe iletişim danışmanı olarak hizmeti vermiş ve farklı platformlar için içerik üretmiştir. TRT 1’de yayınlanan kara mizah programı RADAR’ın, Kanal 1 Televizyonu’nda yayınlanan Bravoo isimli şaka programının senaryo yazarıdır. Nurhan Demirel’in; Turkcell Blog, Media Markt’ın teknoloji bloğu Media Trend, Kadinmag.net, Uçuş Noktası, PCkoloji ve Macline dergilerinde, sürekli olarak yazıları yayınlanmaktadır. AnneBebekKulubu.com'un Kurucu Ortağı ve Genel Yayın Yönetmeni'dir. LOCARD Global Cyber Security Summit adıyla Türkiye’nin ilk global siber güvenlik konferansını düzenleyen Demirel, “İlişkisi yok” isimli kitabıyla, sosyal medyanın ilişkileri nasıl etkilediği konusunda araştırmalar yapmıştır. Çocuklar için alternatif teknoloji okulu PlayLab Türkiye’yi hayata geçiren Demirel, Bilişim Muhabirleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olarak STK’ların çalışmalarına destek olmaktadır.

Bir Cevap Yazın