Otizmli bireylerde uygulanan terapi çeşitleri nelerdir?

0
1624
Otizm bireylerde uygulanan terapi çeşitleri nelerdir?
Otizm bireylerde uygulanan terapi çeşitleri nelerdir?

Otizm bireylerde uygulanan terapi çeşitleri nelerdir? Otizm terapi yöntemleri nelerdir? Algı ABA Terapi ve Çocuk Gelişim Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Parin Yakupyan yazdı…

Daha önceki yazılarımda sizlere otizmli bireylerde uygulanan eğitim yöntemlerinden bahsetmiştim. Bu yazımda ise otizmli bireylerde uygulanan terapi çeşitlerini ana hatları ile aktarmaya çalışacağım.  Unutulmamalıdır ki bu terapiler tek başına tedavi edici bir etkisi yoktur. Özel eğitimin yanı sıra maliyet önceliğine ve faydaya göre uygulanması gerekir. Mucizeler beklemek bazen hayal kırıklığına sebebiyet verebilir.

Otizmli bireylerde uygulanan tedavi çeşitleri
Otizmli bireylerde uygulanan tedavi çeşitleri;

Otizmli bireylerde uygulanan tedavi çeşitleri;

DİL KONUŞMA TERAPİSİ: Otizmde karşılaşılan sorunlardan en önemlisi otizmli bireyin sosyal iletişimidir. Sosyal iletişimi en etkili gerçekleştirmenin yolu sözel ve sözel olmayan biçimleriyle dil kullanmaktan geçer. Dili başkalarını anlamak ve kendimizi anlatmak için kullanırken dilin ses sistemi, dil bilgisi sistemini bilmemiz gerektiği kadar, dili nerde, ne zaman, kime, nasıl kullanacağımızı belirleyen sosyal boyutunu da öğrenmemiz önemlidir. O halde, dil-konuşmanın, sosyal etkileşime girmenin de en temel unsuru olduğu göz önüne alındığında dil ve konuşma terapisinin önemi ve gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle de, ileri ülkelerde dil ve konuşma terapistleri ayırıcı-tanı sonrasında da eğitim müdahalelerine yönelik bireyselleştirilmiş program geliştirme ve uygulama ekibinde yer almakta ve gerek terapi/öğretim yaparak gerekse danışmanlık hizmetleri vererek ilgili öğretmenler, aileler ve uzmanlar ile işbirliği içinde çalışmaktadır (ASHA, 2006a, b, c, d). Otizmli çocuklara verilen dil ve konuşma terapisi özel eğitimle birlikte götürüldüğünde çocuğun bu sorunlarına etkili bir şekilde müdahale edilebilmektedir. Kuşkusuz, gerektiğinde diğer disiplinlerin (fizyoterapi, iş-uğraşı terapisi, gibi) desteğine de yer verilmesi sonuçların verimliliğini arttıracaktır. Dil ve konuşma terapistleri, otizmli bireylerle çalışırken alanda geliştirilmiş bilimsel dayanaklı uygulamaları kullanmaktadırlar.

Dil konuşma terapisi; otizmli bireylerin konuşmaya başlamasında ve gelişmesinde çok etkilidir. Ancak unutmamak gerekir ki , otizm bir konuşmama sorunu değil iletişim gönülsüzlüğüdür. Konuşma çok önemli bir beceridir ancak sorunun kaynağı veya çözümü değildir. Her otizmli çocuk için de mutlaka dile konuşma terapisine ihtiyaç olmayabilir. Çocuklar iletişime açıldığında ve ifade edici dil/alıcı dil becerileri özel eğitimle kazandırıldığında dil terapisine gerek kalmayabilir. Özel eğitim öğretmeninin yönlendirmesi bu konuda çok önemlidir.

DUYU BÜTÜNLEME TERAPİSİ: Duyusal bütünleştirme, duyu bütünleme (SI: Sensory Integration) terapisi, otizmli çocuklarda duyu organlarının sağladığı bilgileri algılama, işleme ve anlamlandırma yeteneğinde bazı sorunlar olduğunu varsayar. Dolayısıyla, bu sorunları gidererek ve duyusal bütünleştirme yeteneğini geliştirerek zihinsel işlevleri artırıp, davranış sorunlarını azaltmayı hedefler. Genellikle uğraşı terapistleri(ergoterapistler) tarafından yürütülen duyusal bütünleştirme etkinlikleri arasında; vücudu fırçalamak, koordinasyon çalışmaları, hassasiyet çalışmaları, hamakta sallanmak vb. sayılabilir.

Duyusal bütünleştirme otizm alanında 1970’lerden bu yana yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu alan da en sık duyacağınız terapi çeşididir. Duyu bütünleme terapisini ergoterapistler direk uygulayabilirler.. Fizyoterapist ve dil terapistleri bazı fark derslerini almaları koşulu ile uygulayabilirler.

Özellikle erken çocukluk döneminde ciddi katkı sağlayan bir terapi çeşididir.. Tavsiyem her farklı gelişen çocuğun mutlaka duyu profilinin çıkarılması ve bu destekleyici eğitimi özel bireysel eğitim yanında almalarıdır.

İŞİTSEL BÜTÜNLEME TERAPİSİ: İşitsel bütünleştirme terapisi (AİT: Auditoıy Integration Training) Berard tarafından Fransa’da geliştirilmiş olup, daha sonraları Tomatis, Earobics, Fast for Words gibi isimlerle de uygulanmaya başlamıştır. İşitsel bütünleştirme terapisinin başında çocuğun hangi frekanslara karşı aşırı hassas olduğu belirlenir ve terapi seanslarında bu frekanslardan arındırılmış olan müzikler çocuğa kulaklıklardan dinletilir. Bu yöntemin bazı seslere ilişkin aşırı hassasiyeti ve davranış sorunlarını azalttığı yönünde araştırmalar olduğu gibi, işe yaramadığı ya da davranış sorunlarını artırdığı yönünde de araştırmalar vardır.

Altı deneysel araştırmanın verilerini tekrar inceleyerek 2006 yılında bir sistematik derleme çalışması yürüten Sinha ve arkadaşları, bu araştırmalarda çeşitli yöntemsel olarak tekrar ele alınması gerektiği sonucuna varmışlardır.

Bu terapiden memnun olanlar olsa da hiç fayda sağlamayanlar da olukça fazladır. Fayda maliyet analizinin mutlaka yapılması gerektiğini öneriyorum.

MÜZİK TERAPİSİ: Müzik terapisi birlikte şarkı söyleme, enstrüman çalma ve müziğe dansla eşlik etme etkinlikleri aracılığıyla sertifikalı terapistler tarafından uygulanan terapi yöntemidir. Otizmli çocuklarda müzik terapisinden umulan yararlar şöyle sıralanabilir:

*Duygusal bağ kurma: Müzik terapisinde yer alan etkinliklerin çocuğun terapistle

ve başkalarıyla duygusal bağ geliştirmesine yardımcı olması beklenir.

*Sözel iletişim ve bedensel dilin kullanımını artırma: Müziğin iletişim isteklerini artırması beklenir.

*Davranış sorunlarını azaltma: Enstrüman kullanımı ve dans sırasında çocuğa görsel, dokunsal ve işitsel uyaranlar birlikte ulaşır. Bu uyarılmanın çocuğun ince ve kaba devinsel gelişimini artırabileceği, kendisinin farkına varmasını kolaylaştırabileceği ve uygun olmayan davranışlarını azaltabileceği düşünülür.

*Başarı duygusunu yaşatma: Enstrüman çalmak, şarkı söylemek ya da dans etmek çocuğun başarı duygusu yaşamasını sağlayabilir.

Nörotipik veya tipik her çocuğun keyif alacağı bir terapidir. Müziğe yetenekli çocuklarımızın mutlaka almasını deneyimlemesini tavsiye ederim. Yine fayda maliyet analizinin yapılmasını öneririm.

SANAT TERAPİSİ: Sanat terapisinde; resim, seramik, heykel vb. plastik sanatların bireyin kendini ifade etmesine aracılık ederek bireyin duygusal olarak rahatlamasını sağlaması hedeflenir. Diğer bir deyişle, sanat terapisi, bireyin başka yollarla ifade edemediği duygu ve düşüncelerinin sanatsal üretimlerle açığa çıkmasını sağlamaya çalışır. Ayrıca motor becerilerini ve koordinasyon becerilerini geliştirmesi hedeflenir.

Sanat şemsiyesi altındaki herhangi bir terapi yönteminin ana amacı, estetik yönün yaşanması ve ortaya çıkabilmesi için güvenli ve yargılamayan bir ortamın oluşturulmasıdır. Sanatsal etkinliğin doğası, etkin şekilde bir nesne ile uğraşmayı, risk almayı ve bireyin kendini ifade etmesini içermektedir. Sanat yapılırken; şekillerin ve hacmin bilişsel gelişime, renklerin, kokuların ve dokuların duyulara; genel sürecin ise fiziksel koordinasyona yararı olduğu varsayılır. Böylece hem estetik farkındalığın hem de çeşitli becerilerin gelişmesi beklenir. Sanatın, çocuğu cesaretlendirerek, onu teşvik ederek iletişim yolunu açacağı umut edilir.

Yine sanat terapisi de sanata yetenekli çocuklarımızın mutlaka deneyimlemesi gereken bir yan terapi çeşididir. Fayda maliyet analizinin mutlaka yapılması önerimdir.

DRAMA TERAPİSİ: Drama terapisinde amaç, sahne sanatlarında yer alan rol oynama, öykü anlatma vb. etkinlikleri kullanarak kişilerin duygusal gelişimlerine ve kendilerini ifade etmelerine katkıda bulunmaktır. Drama terapisi sırasında uygun olmayan davranışlar da çeşitli hareketlere dönüştürülmeye çalışılır. Terapiden beklenen yararlardan biri de bireyin üretken kapasitesine ulaşmasına yardım etmektir. Bazı oyun yöntemleriyle nesneleri araç olarak kullanarak, insanlarla ilişki kurmak geliştirilmeye çalışılır. Sosyal becerilerin gelişmesinde faydalı olabilir.

HAYVAN TERAPİLERİ: Otizmli çocukların tedavisinde hayvan-çocuk etkileşimi kurarak, çocukta duyusal açıdan gelişme sağlamayı hedefleyen terapilerdir. Ata binme, yunuslarla terapi, köpekle terapi gibi uygulama türleri vardır. Bu terapilerle ilgili olarak yürütülen çalışmalarda genellikle otizmli çocukların kaygı ve stres düzeylerinin azaltılmasında yararları olabileceği savunulmaktadır.

SPOR TERAPİ: Bireylerin akademik ve davranışsal eğitimlerinin yanı sıra, bu bireylerin atletizm, jimnastik, futbol, voleybol, basketbol ve masa tenisi gibi spor faaliyetlerini destekleyici, günlük yaşam içerisinde motive olmalarını sağlayıcı ve meşguliyet kazandırma niteliği taşıyacak şekilde sunulan hizmetleri de kapsamaktadır.

Yine spor eğitimi özel eğitimin yanında özel eğitim ve duyusal bütünlemenin yanı sıra tavsiye edeceğim bir eğitimdir. Tamamlayıcıdır.

Yukarıda saydığım terapi her bireyde aynı etkiyi göstermeyebilir. Her terapi yöntemi aynı ölçüde olumlu sonuçlar doğurmayabilir. Bilimsel dayanak, uygulayıcının sertifikası, branşı bu hususlarda çok önemlidir. Ne yazık ki umutları kendi çıkarlarına yontup, sömüren insanlar çare arayışlarında hep türemektedir. Uzmanlara danışarak yol almakta her zaman fayda vardır.

Daha detaylı araştırma yapmanız için sayfanın sonuna kaynakça bırakacağım. Bir başka yazıda buluşuncaya dek sağlıcakla kalın…

Kaynakça:

https://www.algiaba.com.tr/fizyoterapi-duyu-motor/

https://www.otizmvakfi.org.tr/duyu-butunleme-egitimi-ergoterap%C4%B1/58

http://www.sobe.org.tr/s-spor-terapi-19.html

https://otsimo.com/tr/otizm-ile-ilgili-terapi-yontemleri-nelerdir/

https://www.downturkiye.org/duyu-butunleme-terapisi-nedir

https://www.tohumotizm.org.tr/otizm/terapi-yontemleri/

https://autismawarenesscentre.com/animals-benefit-individuals-autism/

https://raisingchildren.net.au/autism/therapies-guide/music-therapy

https://www.verywellhealth.com/art-therapy-for-autism-260054

https://dilkom.anadolu.edu.tr/sayfa/otizm

Önceki İçerikBebeklerde yanık tedavisi ve ilk yardım nasıl yapılır?
Sonraki İçerikDiş eti hastalıkları düşük doğum ağırlığına neden olabilir!
Parin Yakupyan
İstanbul doğumludur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’nden mezun olmuştur. 1988-2005 yılları arasında tekstil sektöründe finans ve muhasebe bölümlerinde yöneticilik yapmıştır. 2000 yılında doğan ikiz bebekleri kendisine yepyeni bir dünyanın kapılarını açmış ve anneliğin çok farklı ama bir o kadar da kutsal şeklini yaşamaya başlamıştır. İkizlerinden birine 2002 yılında konan otizm tanısıyla tüm ailelerin geçtiği süreçlerden geçmiştir. Şaşkınlık ve reddetme döneminden sonra yapılması gereken çok şeyin olduğunu fark ederek, tüm profesyonel ve sosyal yaşamını yeniden gözden geçirmiştir.   Tanıyı aldıktan 5 yıl sonra özel eğitim alanındaki eksiklikleri görerek, eşi Dr. Garbis Yakupyan ile birlikte hem oğluna daha faydalı olmak, hem de tüm çocuklara daha iyi hizmet sunmak için Algı Eğitim Öğretim Hizmetleri’ni ve ardından da Algı ABA Terapi Merkezi’ni kurmuşlardır. Halen bu kurumlarda yöneticilik görevine devam eden Parin Yakupyan, merkezde görüştüğü ailelere en doğru bilgileri verebilmek için çeşitli eğitim, seminer ve kongrelere katılmaktadır. ABA alanında İngiltere’den gelen ABA Uzmanı Nicola Stanley’den ABA uygulamaları konulu eğitimi almış,  ABA Uzmanı Nükte Altıkulaç’ın verdiği 5 modülden oluşan 40 saatlik eğitim seminerlerine katılmış ve ABA terapisi eğitim sertifikasını almaya hak kazanmıştır. 2002 yılından bu yana, uzun bir maratonda koşmakta olan bir anne ve bir profesyonel olarak çocukların en büyük gelişimlerinin erken tanı ve yoğun eğitim ile başarıldığına inanmaktadır.   Özel eğitim alanındaki faaliyetlerinin yanı sıra özel çocuklar için sosyal sorumluluk çalışmalarının da içinde yer alan Parin Yakupyan, 2014 yılında Özel Çocuklar Eğitim ve Dayanışma Derneği’nin (ÖÇED) kurucusu olarak, bu alandaki çalışmalarını da kurumsal olarak yürütmeye başlamıştır. Farklı gelişim özelliklerine sahip bireylerin başta eğitim olmak üzere tüm gereksinimlerine yönelik çalışan ÖÇED farkındalık ve savunuculuk faaliyetlerini sürdürmektedir.

Bir Cevap Yazın