Kendinize gerçekçi, esnek ve uygulanabilir hedefler koyun!

0
1130

Eğitmen, Koç ve Sihirli Benekler Çocuk kitabının yazarı Hatice Boşça: “Genellikle biz yetişkinler olarak kendi kişiliğimize, hayat görüşümüze yaptıklarımıza veya yapamadıklarımıza göre hedefler koyuyoruz. Oysaki çocuğumuzun karakter özelliği, gelişimi, ailemizin realiteleri ve imkanlarımız dahilinde hedefler koymamız daha sağlıklı olur.”

hatice boscaÇocukların gelişiminde hedef koymanın yeri nedir?

Çocuğa kişilik ve gelişim özellikleri tanınarak gerçekçi, esnek ve uygulanabilir hedefler konulursa sağlıklı olur. Aksi takdirde potansiyelinin üstünde bir hedef için çocuğu zorlamak hem anneyi hem de çocuğu yıpratır. Çocuk da anne de kendini yetersiz hisseder. Oysaki hedefe giden yolu anne, kendisi ve çocuğu için keyifli bir öğrenme haline getirirse başarı da beraberinde gelir.

Doğduğu andan itibaren çocuklara hedefler yüklüyoruz. Emeklerken yürümeye odaklanmasını hazırlamak gibi… Bu aslında çok normal de dengeyi ne zaman bozuyoruz?

Olayı doğal sürecinden kopardığımız zaman dengeyi bozuyoruz. Her insan dünyaya yeme, uyuma, gelişme içgüdüsüyle gelir. Doğal olarak yürüyecek, konuşacak ve yemek yiyecektir. Biz bu süreçleri gözlemleyerek destekleyebiliriz. Olayı kendi kafamızda olması gerektiği zamanda ve şeklide oldurmaya çalıştığımızda sistemi bozuyoruz. Her insan dünyaya olabileceği en iyi potansiyele ulaşma içgüdüsüyle gelir. Oysaki bizler yeme içme uyuma gibi temel içgüdüleri bile kontrol altına alarak çocuğun kendisiyle bağlantsını koparıyoruz. Gelişmek için var olan içgüdüsüyle bağlantısını kaybetmiş çocuğa, dışardan sürekli baskı yaparak yardımcı olduğumuzu sanıyoruz.

Hedefler çocuğun mu yoksa ebeveynin mi kişisel özelliklerine göre?

Genellikle biz yetişkinler olarak kendi kişiliğimize, hayat görüşümüze yaptıklarımıza veya yapamadıklarımıza göre hedefler koyuyoruz. Oysaki çocuğumuzun karakter özelliği, gelişimi, ailemizin realiteleri ve imkanlarımız dahilinde hedefler koymamız daha sağlıklı olur.

Hedef koyarken doğru tutum ne olmalı?

Çocuğumuzu ve kendimizi tanımak. İmkanlarımızın farkında olmak.

Hedef belirlerken kendi hedeflerimizi de gözden geçirmeli miyiz?

Kesinlikle. Bizim hayatta bir hedefimiz ve amacımız yoksa ve çocuğumuz üzerinden kendimizi gerçekleştirmeye çalışıyorsak maalesef bu tutum ne bize ne çocuğa fayda sağlıyor. Çünkü çocuk bir kendini gerçekleştirme aracı değildir. Biz kendi yolumuzu çizeriz. Bu ona da kendi yolunu çizme cesareti verir. Kendi yaşama amacını, kişiliğini, hedeflerini bulamamış bir ebeveyn çocuklarının kendi hedeflerini koymasına ne kadar destek olabilir sizce? Çocuk yaşayamadığımız çocukluğumuzun telafi aracı değildir. Yaralarımız için bir yarabandı da değildir. O bizim desteğimizle hayata gelmiş ama bizden ayrı bir bireydir. Çocuk, bize itaat edecek, karşılıksız sevgi verecek, yaşlandığımızda bakacak bir varlık değildir. Tam tersine bizim karşılıksız sevgi vereceğimiz, olduğu gibi olmasına ve gelişmesine destek olacağımız, tanımaktan zevk alacağımız ve büyüdüğünde kendi hayatını yaşayacak bir insandır.

Hedefi olmayan ebeveynlerin, hedefler yüklediği çocukları, nasıl bireyler olarak karşımıza çıkıyor?

Kişilik yapısına yetiştiği aile ortamına göre değişiyor tabi ki bu. Genelleme yapmak çok doğru olmayabilir. Ancak toplumda gördüğümüz birkaç tavırdan bahsedebilirim. Hayat sorumluluklarını almazlar, yaşadıkları problemlerde hep başkaları suçludur. Bunu değiştirmek için de insiyatif almazlar. Ulaştıkları hedefler kendilerinin olamadığı için çok emek verip ulaştıklarında başarının hazzını ve kutlamasını yaşayamazlar. Annem babam buna ulaştığımda (diploma, ev, araba vb.) mutlu olacağımı söylemişti ama değilim. Kutlama ve şükür yerine boşluk yaşarlar.

Bu hedeflerde öğretmenlerin rolü nedir? 

Öğretmenler de çocukların hayatında neredeyse anne baba kadar etkilidirler. Çocuklar şanslılarsa sevgi, güven, onay ve takdir görebildikleri bir öğretmenle potansiyellerini açığa çıkarma imkanı bulurlar.

Hedef ve başarı kelimesi iç içe aslında. Bu iki kelimeyi nasıl tanımlarsınız?

Hedef, olabileceğimiz en iyi potansiyele doğru yola çıkmaktır. Bu yolculukta edindiğimiz bilgi, beceri, keyif, paylaşma, eğlenme vb. bütün süreç başarının kendisidir.

Ailelere tavsiyeleriniz neler olur?
Kendilerini ve çocuklarını tanısınlar. Bunun için çocuklarının gelişim özelliklerinden haberdar olsunlar. Okul öncesi dönem çocuğu ile ergen çocuğun gelişimi elbette farklı olacaktır. Bunları öğrenmek için eğitimlere katılsınlar. Uzmanların programlarını, videolarını izleyebilirler. Öğrendiklerini birebir uygulama değil, kendilerine çocuklarına ve aile yapılarına uygun olan çözümler üretsinler. Buldukları bir çözüm işe yaramadığında yeni alternatifler denemekten vazgeçmesinler. Başarıya Götüren Aile – Doğan Cüceloğlu, İletişim Donanımları – Doğan Cüceloğlu, kitaplarını önerebilirim.

Bir Cevap Yazın