Hamilelik döneminde vitamin ve mineral kullanımı

0
2029
Hamilelik döneminde vitamin ve mineral kullanımı
Hamilelik döneminde vitamin ve mineral kullanımı

Hamilelik döneminde vitamin ve mineral kullanımı nasıl olmalı? Hamilelikte günlük vitamin ve mineral ihtiyacı ne kadardır? Gebelikte vitamin ve mineral desteği alınmalı mı? Diyetisyen İrem Uğur, gebelikte vitamin ve mineral rehberini yazdı!.. 

Hamilelikte vitamin ve mineral kullanımı

Hamilelik dönemi, hem sizin hem de bebeğiniz için büyük önem taşıyan, her konuda dikkat ve özveri gerektiren bir süreçtir. Hamilelik öncesi ve hamilelik dönemindeki beslenme şekliniz ile bebeğinizin doğum ağırlığı, beyin gelişimi ve sağlığı arasında yakın bir ilişki bulunmaktadır. Bu dönemde enerji ve besin öğeleri gereksinimi de artmaktadır. Çünkü bebeğiniz, büyümek ve gelişmek için ihtiyaç duyduğu enerji, vitamin, mineral gibi besin öğelerini plasenta yardımı ile sizlerden alırlar,  yani sizler ne yer, ne içerseniz  bebeğiniz de onu yer ve içer. Bebeğinizin bedensel ve zihinsel olarak büyümesi ve gelişmesi, sizlerin bu süreçte yeterli ve dengeli beslenmesi ile mümkündür. Çünkü hamilelik döneminde yetersiz ve dengesiz beslenme ile erken doğum, büyüme geriliği, düşük doğum ağırlıklı bebek ve ölüm riskleri maalesef artmaktadır.

Okumalısınız: Gebelik döneminde sağlıklı beslenmenin önemi

Hamilelik döneminde ağırlık kazanımı

Hamilelik döneminde ağırlık kazanımı ile bebek doğum ağırlığı arasında doğrusal bir ilişki bulunmaktadır. Sağlıklı yetişkin hamileler için normal ağırlık kazanımı 10-14 kg(ayda 1-1,5 kg) arasındadır. 18 yaş altı veya gebeliğe zayıf başlayan kadınlarda 14-16 kg alımı beklenirken, gebeliğe kilolu başlayan kadınların sağlığı için ağırlık kazanımının 5-9 kg aralığında tutulması önemlidir. Yetersiz ağırlık kazanımı (<5-6 kg),düşük doğum ağırlıklı bebek dünyaya getirme riskini arttırmaktadır. Benzer şekilde gebeliğe yükse kilolarda başlanması veya gebelikte fazla kilo artışı da gestasyonel diyabet, hipertansiyon, gebelik zehirlenmesi (preeklampsi), erken ve riskli doğum riskini arttırmaktadır.

Okumalısınız: Hamilelikte kilo alımı nasıl olmalıdır? 

Hamilelik döneminde vitamin ve mineral kullanımı
Hamilelik döneminde vitamin ve mineral kullanımı

Hamilelik döneminde vitamin ve mineral eksiklikleri

Hamilelik döneminde vitamin mineral yetersizliklerinin hamileliğin seyrinde olumsuz sonuçlara neden olduğu kanıtlanmıştır. Ülkemizde de beslenme bozukluklarına bağlı olarak, hamile kadınların % 58’inde kan hücrelerinin yapımında gerekli olan demirin yetersizliği (anemi, kansızlık) ile folik asit, fiziksel ve zihinsel gelişimde etkili iyot ve kemik gelişiminde rol oynayan kalsiyum ve D vitamini yetersizlikleri görülmektedir. Hamilelik döneminde, hem sizin fizyolojik gereksinimleriniz sağlanmalı ve vücudunuzdaki besin öğeleri yedeği dengede tutulmalı, hem de bebeğinizin normal büyüme ve gelişimi için gerekli enerji ve besin öğeleri sağlanmalıdır. Bu nedenle hormonal etkiler sonucu aşermeler gerçekleşse de, canınızın her çektiği yiyecek değil, vücut için gerekli olanlar ve besin öğelerinden zengin ‘’gerçek besinler’’ tercih edilmeli, ölçülü şekilde tüketilmelidir.

Demir

Hamilelik döneminde demir ihtiyacı önemli düzeyde artmaktadır. Bu artış özellikle hamileliğin son 3-4 ayında daha fazladır ve bebeğin normal beyin gelişimi için çok önemlidir. Hamilelikle demir eksikliğinin sonucu olan maternal anemiden korunmak için ülkemizde Sağlık Bakanlığı tarafından hamileliğin son 6 ayı ve doğumdan sonraki 3 ay, 40-60 mg elementer demir desteği ücretsiz olarak sağlanmaktadır. Hamilelik süresince demirden zengin olan besinler(kırmızı et, yumurta, kümes hayvanları eti, kuru baklagiller, koyu yeşil yapraklı sebzeler, kuru meyveler) beslenmenizde yeterli miktarda yer almalı ve demir kaynaklarının emilimini artırılması için C vitamini kaynakları (limonlu salata, kapya biber, taze soğan gibi meyve ve sebzeler) ile birlikte tüketilmelidir. Fakat C vitamininden zengin nar, nane ,maydanoz gibi yiyeceklerde aşırıya kaçılmamalıdır. Çay ve kahve tüketimi en aza indirilmelidir.

Folik asit

Özellikle hamileliğin ilk 4 haftasında bebeğin omurilik, beyin ve nöral tüp gelişimi için folik asit çok önemlidir ve ihtiyacı artmaktadır. Folik asit yetersizliği maalesef prematüre doğumlara, düşük doğum ağırlıklarına, anormal beyin gelişimlerine ve olumsuz hamilelik sonuçlarına neden olabilmektedir. Hamilelik döneminde folik asit / folattan zengin besin kaynaklarına (kuru baklagiller, koyu yeşil yapraklı sebzeler, turunçgiller)yeterince yer verilse de, ek olarak hamilelik öncesi 3 ay (400 mcg/gün) ve hamilelik döneminde (600 mcg/gün) folik asit desteği yapılması önerilmektedir.

D Vitamini

Hamilelik döneminde D vitamini yetersizliği, anneyi ve anne karnındaki bebeğin beyin ve kemik gelişimini olumsuz etkilemekte, doğumsal katarakt hastalığı ve enfeksiyon risklerini de beraberinde getirmektedir. D vitaminin başlıca kaynağı güneş ışınları olsa da, yağlı balıklar, yumurta sarısı gibi besin kaynakları yoluyla da alınabilmektedir. Yeterli D vitamini düzeylerini korumaya dikkat edilmeli, yazın öğle saatleri dışında özellikle kollar açık şekilde 10-15 dakika, kışın ise öğle saatlerinde 7-40 dakika süreyle güneşe çıkılmalıdır. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı tarafından hamileliğin 12. haftasından başlayarak hamilelik sonrası 6. aya kadar 1200 IU(9 damla) D vitamini desteği ücretsiz olarak sağlanmaktadır.

Kalsiyum

Hamilelik döneminde kalsiyum yetersizliği hem anne hem bebek için tehlikelidir. Bebekte büyümenin yavaşlaması, düşük kemik yoğunluğu ve düşük doğum ağırlığına sebep olurken annenin kalsiyum depolarından çekilme ile  kemik ve diş sağlığı açısından sorunlara yol açabilir. Kalsiyumun en iyi kaynakları yoğurt, kefir, peynir, çökelek gibi süt ve süt ürünleridir. İyi kaynakları ise; pekmez, susam, fındık, fıstık ve benzeri yağlı tohumlar, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve kurutulmuş meyvelerdir.

A Vitamini

Bebeğin gelişimi için yeterli düzeyde A vitamini alımı önemlidir. Çünkü A vitamini, dolaşım, solunum ve santral sinir sistemlerinin yanı sıra kalbin, akciğerlerin, böbreklerin, gözlerin ve kemiklerin gelişiminde rol oynamaktadır. Ancak A vitamini fazlalılığı da bebeklerde doğum kusurlarına neden olabilir. A vitaminin beta karoten formunun(yeşil yapraklı sebzeler, havuç, yumurta ve süt ürünleri) fazla alımı sağlıklı bir diyet içerisinde risk oluşturmazken, retinol sentetik türevleri doğumsal sıkıntılara neden olabileceği için hamilelik döneminde kullanılmamalıdır.

B Vitaminleri

Tiamin, riboflavin, niasin, biotin, pantotenik asit, B6 vitamini, folat ve B12 vitaminleri enerji metabolizması, kan hücrelerinin yapımı, beyin ve sinir sisteminin düzgün çalışması gibi hayati konularda büyük bir görev üstlendiği için hamilelik döneminde ayrıca dikkate alınmalıdır. Et, süt, yumurta gibi B12den zengin hayvansal ürünleri tüketmediği için B12 yetersizliği riski yüksek olan vegan veya vejetaryen beslenen kadınların hamilelik öncesinden başlayarak takviye olarak alması önerilmektedir.

C Vitamini

Hayatın her döneminde önemli olan C vitamini, hamilelikte de preeklampsi (gebelik zehirlenmesi) önlemeye yardımcı olur. Amniyotik kesenin oluşmasına,plesentanın kan damarlarını güçlendirerek bebeğin dokularının oluşumuna katkıda bulunur.Önemli bir antioksidan olduğu için bağışıklığı güçlendirerek hastalıklardan korunmaya yardımcı olur. Demir emilimi için de önemli bir role sahiptir. Portakal, mandalina, greyfurt, kivi, ananas, çilek ve daha birçok taze meyve, limon, kırmızı ve yeşil biber, domates, roka, maydanoz, marul gibi yeşillikler, taze kuşburnu, brokoli, lahana, ıspanak gibi sebzeler C vitamininin önemli kaynakları arasında yer alır. Fakat nar, nane, maydanoz gibi yiyeceklerde aşırıya kaçılmamalıdır.

İyot

İyot anne karnındaki bebeğin, sinir sistemi, beyin gelişimi için çok önemlidir. İyot eksikliği, zeka geriliğine sebep olabilir. Konjenital hipotiroidizm (büyüme geriliği) olmasa bile bebeklerde ilerleyen dönemlerde düşük IQ düzeyi görülebilir. Hamilelikte iyot eksikliği; düşük, gebelik zehirlenmeleri, doğum sonrası kanama riski, erken doğum gibi olumsuz durumları da güçlendirebilir. Kullanılan tuz, iyotlu tuz olmalıdır. Balık da iyi bir iyot kaynağıdır. Fakat ağır metal içermeyen balıklar tüketilmelidir. Özellikle hamileliğin son dönemlerine doğru ödemler oluşabileceği için tuz tüketiminin sınırlandırılması gerekebilir.

Magnezyum

Magnezyum, dokuların yapımı ve onarılmasında görev alır. Hamilelikte sık rastlanan rahatsızlıklardan olan bacak kramplarını önlemede  faydalıdır. Magnezyum eksikliğinde bulantı, halsizlik, iştahsızlık, yorgunluk, uyku bozukluğu, kas krampları, güçsüzlük gibi bulgular ve gebelik zehirlenmesi görülebilir. Hamilelikte gerekli olan magnezyum; koyu yeşil yapraklı sebzeler, ıspanak, brokoli, yeşil fasulye, kabak çekirdeği, ceviz, fındık, badem, kestane, tahıllar yeterli miktarda tüketildiğinde besinlerden karşılanabilir. Doktor tavsiyesi olmadan takviye alınmamalıdır.

Omega 3 yağ asitleri

Hamilelik döneminde yeterli düzeyde Omega-3 alımı,hem anne hem bebek sağlığı için çok önemlidir. Anne karnındaki bebeğin sinir sistemi, beyin gelişimi, gözde retina tabakası oluşumu üzerinde olumlu etkileri varken,aynı zamanda hamilelik süresi ve lohusalık döneminde de, annenin daha sağlıklı bir süreç geçirmesi için önemli rol oynar. Gebelik zehirlenmesi (preklampsi), doğum sonrası depresyon ve erken doğum olasılığını azaltıcı etkisi vardır.  Omega-3 en fazla balık ve balık yağı ürünlerinde bulunur. Bunlar yağlı balıklar (uskumru, sardalya, hamsi ve somon balığı), Omega-3 balık yağı tabletleridir. Fakat tüketilecek balık türüne dikkat edilmelidir. Derinlerde yaşayan ve civa içeriği daha yüksek olan midye gibi kabuklu deniz ürünleri, kalkan, kılıç balığı gibi balıklar tercih edilmemelidir. Denizin daha yüzeyinde yaşayan hamsi,istavrit,sardalya,uskumru,palamut,levrek,alabalık gibi balıklar tercih edilmelidir.  Balık dışındaki Omega-3 kaynakları ise; yumurta,yeşil yapraklı sebzeler, keten tohumu yağı ve cevizdir.Günlük 2 adet ceviz içi tüketmenizi öneririm. Eczanelerde satılan Omega-3 tabletlerinde önemli olan, balığın karaciğerinden yapılmamış olanları tercih etmenizdir. Çünkü balık karaciğeri yüksek oranda Retinol Vitamin A içerir ve bu madde doğum sakatlıklarına yol açabilir. Dolayısıyla balığın karaciğerinden değil vücudundan elde edilen Omega-3 tabletleri tercih edilmelidir. Özellikle hamileler içi olan tabletlerde zaten buna dikkat edilmiştir. Bu tabletler EPA DHA dan zengindir ve civa içermezler.

Sonuç olarak; vitamin ve minerallerin eksiklikleri de fazla kullanımları da metabolizma süreçlerine zarar  verebilir. Doktor kontrolü olmadan kesinlikle  takviye kullanılmamalı, yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterilmelidir. Sizler ne yer, ne içerseniz  bebeğiniz de onu yer ve içer. Sizden aldığı besin öğeleriyle gün gün büyüdüğünü hiç unutmayarak bu dönemde beslenmenize daha fazla dikkat ve özen göstermenizi önerir, bebeğinizi sağlıkla kucağınıza almanızı dilerim.

Sağlıklı günler.

Hamile anneler tecrübelerini paylaşıyor! Hamilelik döneminde vitamin ve mineral kullanımı nasıl olmalı? Öğrenmek için Anne Bebek Kulübü Forum‘u ziyaret edebilirsiniz.

ANNE BEBEK KULÜBÜ FORUM: Tıklayın, sohbete katılın! 

 

Önceki İçerikHamilelikte bulantı ne zaman başlar?
Sonraki İçerikAnne sütü arttırıcı bitkisel çaylar
Diyetisyen İrem Uğur
Diyetisyen İrem Uğur 1998 yılında Bursa’da doğmuş olup lise eğitimini 2016 yılında Bursa Bademli Sınav Koleji’nde tamamlamıştır. Lisans eğitimini 2016-2020 yılları arasında İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünde tamamlayarak diyetisyen ünvanı almıştır. Lisans döneminde aktif kulüp başkanlığı ve dernek yönetim kurulu üyeliği ile mesleki bir çok etkinlik düzenlemiştir. 2020 yılı itibariyle Bursa Uludağ Üniversitesinde yüksek lisans eğitimine devam etmekte ve gıda mikrobiyolojisi- teknolojisi üzerine çalışmaktadır. Aynı zamanda gıda sektörüne ilgisinden dolayı Anadolu Üniversitesi Aşçılık bölümünü tamamlamıştır. Obezite, diyabet, kardiyoloji, onkoloji, anne çocuk, sporcu beslenmesi, metabolik ve bariatrik cerrahi, yeme bozuklukları, alerji intolerans ve eliminasyon diyeti, fonksiyonel tıp diyetisyenliği, gıda hijyeni ve denetimi gibi birçok alanda da kongre, kurs ve eğitim programına katılmıştır. Özellikle otoimmün ve tiroid hastalıkları üzerinde çalışmaktadır. Yurtiçi ve yurtdışı çeşitli dergilerde yayınlanmış bilimsel çalışmaları ve kitap bölüm yazarlığı mevcut olan Dyt. İrem Uğur, akademik çalışmalarına devam etmekte olup 2022 yılı itibariyle Bursa Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nda beslenme ve diyet danışmanlığı hizmeti vermektedir.

Bir Cevap Yazın