Covid-19’un üreme sağlığı ve gebeliğe etkileri

0
1091
Koronavirüs anne karnındaki bebeğe geçer mi?
Koronavirüs anne karnındaki bebeğe geçer mi?

Gebelikte koronavirüs belirtileri nelerdir? Gebelikte koronavirüs tedavisi nasıl yapılır? Koronavirüs hastası anne adaylarının doğumu nasıl gerçekleşiyor? Covid-19 olan anne bebeğini emzirebilir mi? Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Seçil Günay Avcı, Covid-19’un üreme sağlığı ve gebeliğe etkilerini yazdı!…

Covid-19 ilk olarak tanımlandığı 2019 yılı Aralık ayından bu yana hızla yayılıyor. Giderek biriken bilimsel veriler her gün yeni bir özelliğini fark etmemizi sağlıyor. Şu ana kadar kısıtlı sayıda çalışma olmasına rağmen ilk veriler, koronavirüsünün dokuya tutunmasını kolaylaştıran ACE2 gen ekspresyonunun özellikle erkek üreme organlarında bulunması nedeniyle kadınlara göre erkeklerin üreme sağlığının daha fazla etkilenebileceğini gösteriyor. Covid-19 enfeksiyonunda görülen yüksek ateş ve sitokin fırtınasının da sperm yapımı ve hareketliliğine  olumsuz etkileri erkek kısırlığı açısından  önemli bir durum olarak gözüküyor.

Gebelikte koronavirüs belirtileri nelerdir? 

Elimizdeki istatistikler, maalesef gebeliğin koronanın seyrini ağırlaştırdığını ve  gebe olmayan kadınlara göre yoğun bakım ihtiyacını  arttırdığını gösterdi. Gebelikte Covid19 gebe olmayanlarla aynı şekilde belirti veriyor. Semptomlar gebelikte sıklıklarına göre yüksek ateş ve öksürük(%50), nefes darlığı (%20), tat ve koku kaybı(%10)  olarak sıralanabilir. İshal ise gebede en nadir (%7) rastlanan semptom.

Gebelikte koronavirüs tedavisi nasıl yapılır? 

Gebede korona varlığı saptanmışsa, hastanın klinik ve laboratuar bulgularına göre takip ve tedavi şeması değişiyor. Hafif belirtilerle ve kan tablosu normale yakın olan gebeler, anne ve bebek sağlığı açısından yakın takip ve destek tedavisi ile izleniyor. Nefes darlığı, astım atakları, zatürre bulguları, gebeliğe eşlik eden hipertansiyon, şeker, kalp hastalığı gibi yan hastalıkları varsa korona tespit edildiği anda, hastaneye yatarak takip ve tedavi planlanıyor. Gebeliğin doğasında olan  pıhtılaşma faktörlerinin artışı, koronanın kendisinin yaptığı pıhtılaşma zemini ile birleşince bazı durumlarda gebeye kan sulandırıcı iğneler başlamak gerekebiliyor.Kan sulandırıcı tedavilerin, anne karnındaki fetusa ya da yenidoğan bebeğe herhangi bir zararı olmuyor. Koronanın anne karnında plasentadan bebeğe geçtiğine dair ispat seviyesi yüksek çalışma oranı şimdilik yetersiz olduğu için anne karnında kan veya plasental yolla bebeğe geçmediği varsayılıyor.

Koronavirüs hastası anne adaylarının doğumu nasıl gerçekleşiyor? 

Korona pozitifliği olan gebelerde doğum zamanlaması ise annenin klinik durumu, oksijen miktarı, yoğun bakım ihtiyacı ve gebelik haftasına göre belirleniyor. Anne durumu iyi ise doğum erkene alınmıyor. Doğum şekline karar verilirken korona taşımış olmasından ziyade, anne adayının oksijen durumu, ağrıya dayanma süresi, beklenen travay süresine göre karar veriliyor. Korona taşıyan anne adaylarında doğum başlangıcıyla birlikte  bebek kalp atışının hızlı düşüşü, fetal kötüleşme ve ani oksijensizlik sezaryen yapma zorunluluğunu arttıran sebepler arasında yer alıyor.

Koronavirüs hastası anne bebeğini emzirebilir mi? 

Emzirme annenin yüksek ateşli ve klinik olarak kötü olduğu zamanlarda kısıtlanabiliyor. Ama annenin durumu uygunsa emzirme kısıtlanmıyor. İnsanlığın hep birlikte geçtiği bu sınavda toplumsal bilinçlenme, hijyen ve sosyal mesafeye gösterilen azami özen gibi davranışlar yayılım farkını etkiliyor. Pek çok bilinmeziyle şimdilik önümüzde uzanan korona günlerinde tüm gebelerin ve insanlığın iyi bir sınav vermesini diliyorum. 

Sağlıkla kalın.  

Önceki İçerikKoronavirüs hastası yeni anneler nasıl beslenmeli?
Sonraki İçerikHamilelikte meditasyon ve olumlu düşünme
Yrd. Doç. Dr. Seçil Günay Avcı
1974 Milas/ Muğla doğumlu Seçil Günay Avcı, Muğla Anadolu Lisesinden ‘’Lise Boyu 1.cilik’’ plaketi alarak mezun olmuş, Cerrahpaşa Tıp Fakültesine o zamana kadar en yüksek puanla giren öğrenci olarak kayıt yaptırmış, mezun olurken de ilk beşe girmiştir. İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesinde Kadın Hastalıkları ve Doğum ihtisası yapmıştır. Her ikisi de hamileliğine tesadüf eden iki doçentlik teklifini ‘’yaptığım hiç bir işi eksik yapamam’’ düşüncesi ile üzülerek geri çevirmek durumunda kalmıştır. Kadın hastalıkları ve doğum ihtisası sonrasında çeşitli özel hastanelerde staf hekim olarak çalıştıktan sonra, 2008 de halen çalışmakta olduğu Bakırköy’deki muayenehanesini açmıştır .Doğumlarını vajinal yolla yaparak, bir kız bir erkek çocuk annesi olmuştur. Vajinal doğum kadar doğum sonrası idrar kaçırma ve cinsel sorunların da konuşulması gerektiğine olan inancı ile vajinal lazer uygulamalarında özel bir teknolojiyi (G-runner) Türkiye’de uygulayan tek kadın doğum uzmanıdır. Edebiyat sohbetleri, doğa yürüyüşleri, sinema ilgi alanlarıdır.

Bir Cevap Yazın