Çocuklarda kekemelik fark edildiğinde ne yapmalı?

0
2345

Kekemelik, çocuklar arasında yaygındır. Her 100 çocuktan 5’inde erken dönemde kekemelik görülebilir. Peki, çocuklarda kekemelik neden olur, kekemelik fark edildiğinde ne yapılmalı? Kekemelik tedavisi için hangi doktora gidilir? Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Ebru Barışan, kekemelikle ilgili merak edilen tüm bu sorulara yanıt verdi, önemli bilgiler paylaştı.

Kekemelik, konuşma akıcılığının; ses, hece veya tek heceli sözcük tekrarı, seslerin uzatılması ve hava akışında veya seslemede olağandışı yüksek sıklıkla ve/veya uzun süreli kesintilere uğramasıdır. Belirtilen konuşma özelliklerine ek olarak; göz kırpma, el vurma, ayakları yere vurma gibi ikincil davranışlar kekemeliğe sıklıkla eşlik etmektedir.

ebru11

Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Ebru Barışan

Kekemeliğin seyri

Kekemelik, edinilmiş kekemelik ve gelişimsel kekemelik olmak üzere iki başlık altında sınıflandırılmaktadır.

Edinilmiş kekemelik, gelişimsel kekemeliğe kıyasla oldukça nadir görülmekte olup nörojenik ve psikojenik nedenlerle oluşabilmektedir. Nörojenik kekemelik serebrovasküler lezyonlar, kafa travmaları, iskemik ataklar, travmatik beyin hasarı (TBI) ve parkinson gibi nedenlere bağlı olarak genellikle yetişkinlik döneminde görülen bir akıcılık bozukluğudur.

Gelişimsel kekemelik, en yaygın görülen kekemelik alt sınıfı olup genellikle okul öncesi yıllarda ortaya çıkmakta ve ileri yaşlarda da devam edebilmektedir. Gelişimsel kekemelik genellikle 2-4 yaş arasında başlar. Bu yaş grubundaki çocuklarda kekemelik görülme oranı %5’tir.

8 yaş sonrasında kekelemeye devam edenlerin kendiliğinden iyileşme ihtimallerinin oldukça düşük olduğu ve kronikleşme ihtimallerinin arttığı bilinmektedir. Kekemeliği kronikleşmiş bireyler, bu bozukluğun etkilerini farklı derecelerde yaşam boyu deneyimlemektedir. Yetişkin bireyler arasında kekemelik görülme oranı %1-2 civarındadır.

Kekemeliğin görülme sıklığı

Çocukluk döneminde kekemeliğin ortaya çıkma sıklığı %5’tir.
Yetişkinlik döneminde kekemeliğin yaygınlığı %1’dir.
Kekemelik erkek kadın oranı 4/1 şeklindedir.

Kekemeliğin bulguları nelerdir?

Kekemelik bulgularını 4 ana başlık altında toplayabiliriz. Bunlar,
– Temel Davranışlar
– Kaçınma Davranışları
– Kaçma Davranışları
– Duygu ve Tutumlar

Temel davranışlar

Sözcük başı ses ve hece tekrarları görülür. ( y-y-ya-yavru Kedi.)

Uzatmalar görülür. (Soooooooonra)

Bloklar görülür. İstemsizce sözcük ortasında veyahut konuşmaya başlarken duraklar görülebilir.

Kaçınma davranışları

Sözcük değiştirme
Ertelemeler kullanmak

Kaçma davranışları

Baş sallama, göz kırpma, elleri yumruk yapma gibi vücuttan destek alınan davranışlar sergilenebilir.

Duygu ve Tutumlar

Kekemeliğe bağlı olarak ortaya çıkan olumsuz düşünceler topluluğu.

-Kekemelikten asla kurtulamayacağım.
-İnsanlar beni anlamıyor.
-Acıyarak bakıyorlar.
-Ailem ve yakın çevrem bilerek bu şekilde konuştuğumu düşünüyor. Bu da stres seviyemin ve suçluluk duygumun artmasına neden oluyor.

cocuk2 1

Kekemeliğin nedenleri

Kekemelik; bilişsel, fiziksel, dilsel, duygusal ve sosyal bileşenler arasındaki etkileşimler temel alınarak çok boyutlu olarak değerlendirilmektedir.

Genetik faktörler

Kekeleyen bireylerin çoğunun yakın ya da uzak akrabalarında da kekemelik görülmektedir. İkiz ve genom çalışmaları da genetik eğilimi desteklemektedir.

Nörolojik faktörler

Kekeleyen bireylerin beyin yapı ve işleyişinde farklılıklar olduğu nöro-görüntüleme çalışmaları ile kanıtlanmıştır.

Motor gelişimi etkileyen faktörler

Kekeleyen bireylerin özellikle konuşma organlarının motor planlamasına ilişkin güçlük yaşadıkları bilinmektedir. Ayrıca kekemeliği olan bireylerin duyusal-motor kontrol ve koordinasyon gerektiren durumlarda, akıcı bireylere göre daha fazla zorlandıkları bilinmektedir.

Bilişsel faktörler

Kekeleyen bireyler, dikkat, planlama, bir görevi sürdürme gibi bilişsel işlevlerde güçlükler yaşayabilir. Kekeleyen bireylerin algı, dikkat ve çalışma belleği sorunları yaşadığını kanıtlayan çalışmalar bireylerde üst düzey bilişsel işlevler olan yönetici işlevlerde sorunlar olduğunu göstermektedir.

Dilsel faktörler

Gelişimsel kekemeliğin ortaya çıktığı dönem çocukların dil gelişiminin hızlandığı ve yoğunlaştığı dönemdir. Bu durum kekemeliğin dil planlama ve üretime ilişkin güçlük sebebiyle olduğuna işaret etmektedir. Kekemelik ve dil ilişkisini açıklayan birçok görüş kekemeliğin nedeninin, yetersiz dil kapasitesi ile karşılanamayacak bireysel ve çevresel talepler, dile ve konuşmaya ilişkin bozulmuş nöral işlemleme, dil işlemlemede eşgüdüm ve senkronizasyon sorunları, cümle planlama ve dikkat süreçlerine ilişkin bozukluklar, dilbilimsel ve motor planlama ve uygulama süreçleri arasındaki senkronizasyon eksikliği gibi birçok faktörün etkisini göstermektedir.

Duygusal faktörler ve mizaç

Kekeleyen ve kekelemeyen bireylerin karşılaştırıldığı çalışmalar sonucunda; kekeleyen çocukların duygusal olarak hassas ve tepkisel olduğu, negatif duygularının daha yoğun olduğu, duygularını kontrol etmede güçlükleri olduğu, esneklik düzeylerinin daha düşük olduğu tespit edilmiştir. Kaygı düzeylerinin yüksek olduğuna, mükemmeliyetçilik ve çekingenlik özellikleri sergilediklerine ilişkin araştırma sonuçları da mevcuttur.

Kekemeliğin yaşantıya yansımaları

Kekemelik her bireyin yaşına, mizacına, diğer yeterliliklerine (bilişsel, dilsel, motor), çevresine bağlı olarak farklı düzeylerde etkiler ve bunun sonucunda her kişinin yaşadığı süreç farklılaşabilir. Örneğin kekemelik ilk ortaya çıktığında birey durumunun henüz farkına varmadığından kendi konuşmasına ilişkin olumsuz bir tutum sergilemeyeceği için kaçma, kaçınma davranışlarına pek rastlanmaz.

Buna karşın kekemelikle geçen yıllar bireyin kendi konuşmasına ve iletişim yeterliliğine ilişkin yoğun olumsuz duygu ve tutumlar geliştirmesine neden olur ve sonuçta bireyin sosyal katılımı oldukça sınırlı hale gelebilir, akademik, sosyal ve özel yaşamı etkilenebilir. Bunun yanında, kekemeliği olan bireyler özellikle okul çağında olumsuz akran tutumlarına ve zorbalığa uğrayabilir (alay edilme, dışlanma vb.) ve kekemeliği olmayan akranlarına kıyasla daha az lider rolünde görülebilir. Kekemeliği olan bireylerin kendini iletişim becerileri bakımından yetkin hissetmemesi akran ilişkilerinde kurban rolünü benimsemelerine ve her türlü zorbalığa (fiziksel, sözel, ilişkisel vb.) daha açık hale gelmelerine sebebiyet verebilir.

Kekemelikte başvurulması gereken uzman kimdir?

Kekemelik ortaya çıktığı ilk andan itibaren Dil ve Konuşma Terapisti’ne başvurmak, hem kekemeliğin seyrinin kontrolü için hem de kekemeliğin devam etmesi durumunda bireyin yaşadığı durumdan sosyal ve psikolojik olarak olabildiğince az etkilenmesi için son derece önemlidir.

Türkiye’de kekemeliği olan bireyler için çok sayıda kısa dönemli terapi veren ve ‘’iyileşmeyi garanti eden’’ merkezler bulunmaktadır. Kanıta dayalı olmayan bu tarz iyileşme garantilerine şüpheyle yaklaşmaktayız. Kanıta dayalı yaklaşımlarla müdahale edilmediğinde birey yaşam boyu bu sorundan etkilenecektir.

Gidilen merkezlerin iyice araştırılması zaman kaybının engellenmesi için son derece önemlidir.

OKUMALISINIZ: Çocuğumun konuşma terapisine ihtiyacı var mı?

Bir Cevap Yazın