Çocuğunuzun yaptığı spora dikkat edin!

0
2650
erkek çocuk ve çocuk doktoru

Yine maceralı bir gün geçirdim. Çocuk olunca macerasız bir gün geçirmenin mümkün olmayacağını bilir bütün anneler. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle çocuklarla güzel bir gün geçirmenin planlarını yaptım ve çocukları attığım gibi arabaya Yeşilköy Marina’da İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 5. Çocuk Şenliği’nin yolunu tuttum. Ortam şahaneydi. Birçok okul ve gıda markası stantlar kurmuştu. Çocuklara diş fırçalama eğitimlerinden tutun da boyama etkinliklerine kadar pek çok aktivite düşünülmüştü. Hava da güzeldi, benim minnoşların canına minnet bol bol oynadılar, keyiflendiler.

Sabah yürüyemiyordu 
Üzerine oğlanın okul grubundan gelen mesajla Yeşilköy’den ayrıldık. Okuldan birtakım boya malzemeleri istiyorlardı Perşembe günü yapacakları etkinlik için. Benim kız minnoşu eve bıraktıktan sonra oğlanla birlikte bir AVM’nin yolunu tuttuk bu kez. Alacaklarımızı aldıktan sonra mağazadan çıktık. Çıktığımız gibi de kuzenimle karşılaştım, kucağında 9 yaşındaki oğluyla. Şimdi oğlanı biliyorum ki çok hareketlidir. Anlayamadım, anlamsız anlamsız kuzenimin yüzüne baktım. “Neden kucağında?” dedim, “Sana ne oldu?” dedim oğlana. Kuzenim anlatmaya başladı, “Sabahtan beri yürüyemiyor, sabahtan beri hastanedeyiz. Çok ağladığı ve korktuğu için burayı istedi ama böyle geziyoruz”. Gene olayı anlayamadım. “Bir sakinleşelim gel oturalım” dedim. Bundan sonrasını onun ağzından yazıyorum:

“Sabah yataktan kaldıramadım. Kaldırdığımda da böyle aksıyordu. Aksarken yere düşüyordu. Dün de hasta olduğu halde dinlemedi, sokağa çıkıp saatlerce futbol oynadı. Eve geldiğinde kardeşiyle didişti. Hatta kardeşi bacaklarını tekmeledi. Acaba ortopedik bir durum mu diye düşündüm. Kaptığım gibi Süleymaniye Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdüm. Perşembe’den beri boğaz enfeksiyonumuz vardı, ilaç kullanıyorduk. Hastanede bazı tahliller yaptılar. 0-177 arasında olması gereken CK değeri 1815 çıkmış. Bu yüzden de yürüyemiyormuş.”

Enzim eksikliği mi? 
Aklıma bir anda benim minnoş Ela ile geçirdiğimiz hipotoni süreci geldi. Çünkü Ela, 19 aylığa kadar bu sebeple yürüyememişti, bazı enzimleri eksikti. Sonra tedaviyle enzimler yerine konulmuştu ve benim minnoş yürümeye başlamıştı. Kuzenime bir araştırma hastanesine daha gidelim teklifinde bulundum. Eve geçmelerini, oğlanı eve bıraktıktan sonra kendisine gideceğimi ve beraber başka bir hastaneye gitmemiz gerektiğini söyledim.

Neyse… Bir anda kendimizi İstanbul Tıp Fakültesi (Çapa) Hastanesi Çocuk Acil’inde bulduk. Açıkçası gitmeden önce birkaç çocuk doktoruna sonra da bir de beyin ve sinir cerrahisi doktoru tanıdığa tahlilleri gönderip, durumu izah ettim. Onlardan da gelen yorum, “Çocuk nörolojisi mutlaka görmeli, ama kas iltihabı da olabilir takip edin” oldu. Ben Çapa’da çok parlak bir acil beklemiyordum. Bina eski duruyordu, acaba oğlan korkar mı diye düşündüm yol boyunca bir yandan da kuzenimi sakinleştirmeye çalıştım. Acilden içeri girdiğimizde güzel bir kurum olduğunu fark ettim, eski bile olsa. Neyse hikayeyi ilk bir asistan aldı ve bize kayıt açmamız gerektiğini söyledi. Kaydımızı açtırdıktan 10 dakika sonra bizi genel muayeneye aldılar.

ÇAPA Acil muazzam 
Öncelikle Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı‘ndan Dr. Pelin Turan bizimle ilgilendi. Oğlanın öyküsünü aldı, muayenesi yaptı ve bize “Bazı enfeksiyonlarda kas iltihabı görülebilir” dedi. Sonrasında yanımıza Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı’ndan Dr. Oya Turan geldi. Genel bir nörolojik muayene gerçekleştirdi ve oğlumuza sevgiyle yaklaştı. Tahlil sonuçlarına bakarak, “Enfeksiyona bağlı geçici miyozit (kas iltihabı) geçiriyor. Düzenli olarak antibiyotik ve ibufen vereceğiz. Antibiyotik ise tek değil iki ölçek alınacak. Cuma günü tekrar sabah saatlerinde beni bulun yeniden tahlil yapalım. Bu CK değerini takip edelim. Yine de tedbir olsun diye nörolojik tetkikler de yapalım” dedi. “Düzelir mi?” dediğimizde, “İlaçlarımızı düzenli kullanalım, geçici bir durum olduğunu söyleyelim ama bu oğlanı takip edelim bu anlamda” yanıtını verdi.

Çocuğunuzun yaptığı spora dikkat edin!
Sonrasında miyoziti araştırdığımızda çıkan notları paylaşmak istiyorum:

  • İskelet sistemimizle aynı anda çalışan ve destekleyen kaslar, vücudun hareket kabiliyetini sağlayan en önemli faktörlerden biri. Organlar, dışarıdan görülen ve vücudu sarmalayan kaslar çeşitli kas yapılarından oluştuğu için, miyozit yani kas iltihabı birçok sistemi ve tüm vücudu ilgilendiren bir hastalık olarak karşımıza çıkar. Bunun şiddeti de hastadan hastaya değişik belirtiler gösterebilir. Miyozit; iltihaplara, ilaçlara, hormonlara veya romatizmal hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkabilir. Hastalığın tanısında çeşitli kan tahlilleri gereklidir.
  • Bizim oğlanda yüksek çıkan CK değeri de bununla bağlantılı. O gün doktorun da anlattığına göre CK yani Kreatin Kinaz testi kaslarda oluşabilecek iltihaplanmaların tespiti ve diğer farklı hastalıkların araştırılması için yapılır. Kreatin kinaz değerinin yüksekliğinde genel olarak kas hasarının oluştuğu anlamına gelir. Bu da ağır efordan, kalp krizinden kaynaklanabilir. Veya bazı ilaçlar bu değeri yükseltebilir. Bazen de enfeksiyonlar bu değerin yükselmesine sebep olabilir.
  • Doktorun dediğine göre, bu durumda çocuğun ağır egzersiz yapması engellenmeli. Dinlenmesi sağlanmalı. Verilen ilaçlar düzenli kullanılmalı. Ve CK değerine her sabah bakılmalı.
  • Eğer CK değerinde beklenen düşüş olmazsa çocuk nörolojisi takibe almalı.

 

Önceki İçerikBaharda varis alarmı
Sonraki İçerikİçimdeki çocuğu bir kez daha öldürdüm!
Begüm Çelikkol
1983 yılında İstanbul’da doğdum. İlkokul, ortaokul ve liseyi yine İstanbul’da bitirdim. 2001 yılında Ege Üniversitesi’nde Radyo, TV ve Sinema eğitimi aldım. Okul sürecinde staj yaptığım ATV’deyken hemen yan binası Habertürk’e bakıp, “Okul bittiği zaman buraya işe girsem keşke” diyordum. Okul bitti ve ben sektörel dergiler yapan Trixi Medya Grubu’nda 3 derginin içerik editörlüğünü 6 ay üstlendim. Ama hayalim çok gecikmedi ve 1,5 sene rötarla bir tesadüf eseri Habertürk’te buldum kendimi. Habertürk’ün Web sitesinde tam 6 sene çalıştım. Sağlık, ekonomi, gezi alanlarına baktıktan sonra Yeni Şafak Gazetesi’ne geçtim. Burada da hem gazetenin sağlık editörlüğünü yaptım hem de kurumun web sitesinde haber editörlüğü yaptım. Burada ayrıca gazetenin Pazar ekine sağlık haberleri yaptım. Ayrıca kuruma ait olan SkyRoad dergisinde sağlık haberleri yazdım. Kurumun internet sitesinde yayınlanan Dönüm Noktası isimli programı sundum ve web sitesine yönelik haberlerde perfore okudum. Sağlık branşıyla tanışmam ise Ege Üniversitesi’nde oldu. Okulun haber ajansında çalıştığım süreçte, okulun tıp fakültesindeki pek çok vaka haberine imzamı attım. O süreçte organ bağışı kampanyasını yürüttük çalıştığımız ekiple. Sonrasında da sağlık branşını sevdim ve bu alanda devam ettim. Daha fazla insana dokunmam gerektiğini düşündüğümden gazetecilik hayatımı sonlandırıp özel bir hastanenin medya departmanında geçtiğimiz sene Haziran ayında işe başladım. Bu süreçte iki kez anne oldum. Mustafa Kemal adında bir oğlum, Ela adında bir kızım var. Yani hem iş hem annelik kariyerime devam etmekteyim. Sizlere de pek de beceremediğim annelik kariyerimden bahsedeceğim.

Bir Cevap Yazın