Anneler soruyor: Bebeğim için en iyi bebek maması hangisi?

0
3436

Bebek sahibi olan ebeveynler çocukları için her zaman en iyisini isterler. Bu yüzden “En iyi bebek maması hangisi?” sorusu bebek sahibi ebeveynlerin cevabını merak ettikleri konuların başında başında geliyor. Bebek beslenmesinde sıkça tercih edilen hazır mamalar hangi durumlarda kullanılmalı? Anne sütü yetersiz olan anneler hangi bebek mamasını tercih etmeli? Anne sütüne en yakın bebek maması hangisi? Yenidoğan bebekler için en iyi mama hangisi? Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Mehmet Cengiz, bebek mamaları hakkında tüm merak edilenleri Anne Bebek Kulübü anneleri için yazdı…

Bebekler için en iyi bebek maması hangisi?

Bu soru aileler tarafından çok soruluyor, bazı ailelerde mamanın anne sütünden daha besleyici olduğu düşüncesi bile hakimdir. Bol sütü olan bir anne bile bebeğine mama önerisi istemektedir. Ama şunu çok net ve kesin olarak söyleyebiliriz ki bebekler için en ideal süt anne sütüdür! Neden mi? Bir canlının yavrusuna verebileceği en iyi süt yine kendi cinsinden olan birinin sütüdür. Çünkü bir canlının proteinleri, hastalığa karşı hazırlanmış savunma hücreleri, ihtiyaç duyacağı vitamin, mineral miktarları  kendi cinsine özgüdür. Anne sütü içeriği de annenin yavrusu için en ideal şekilde hazırlanmış şekilde her an kullanıma hazır şekilde bulunmaktadır.
anne sutu mucizesi emzirmenin faydalari

Anne sütü bebek için neden her sütten üstündür? 

Anne sütünün içeriği bebeğin günlük ihtiyaçlarına göre değişip bebeğin neye ihtiyacı varsa o içerik arttırılarak sunulur. Örneğin ‘altın sıvı’ diye tabir edilen kolostrum sütü diğer adıyla ağız sütü, annelerde daha gebeliğin 5.-6. Aylarından itibaren anne memesinde üretilmeye başlar ve nihayetinde doğumun gerçekleşmesiyle bebeğe hayati önem taşıyan kolostrum sütü anne memesinde hazırlanmış haldedir. Kolostrum sütü normal anne sütünden farklı bir renkte ve yoğunluktadır. Rengi daha koyu sarı ve daha yağlıdır. İçeriğindeki antikor ve immunoglobulin dediğimiz bağışıklık sistemine ait proteinler bebeği zararlı bakteri, virüs enfeksiyonlarını korumada oldukça etkilidir. Kolostrum bebeğe yapılan ilk aşıdır ve bu aşı bebeği bir ömür boyu korumada etkinliği kanıtlanmıştır. Kolostrum bebeğe verildiği zaman ağızdan anüse kadarki gastrointestinal sistemi çepeçevre savunma hücreleri ile donatır. Bu yüzden bu ilk süt bebek için çok önemlidir. Hatta doğduğu zaman bir problem nedeniyle yoğun bakıma yatışı gereken bebeklere anneden ilk sütün sağılıp birkaç damla da olsa verilmesi için anneye ısrar etmekteyiz. Annenin hayatta karşılaştığı mikroplara karşı ürettiği savunma hücresi proteinleri bebeğe de anne sütünden geçerek onu korumaktadır. Kolostrum ilk 10 gün salgılanmaya devam eder sonrasında yerini daha açık renkli anne sütüne bırakır. Bundan sonra da anne sütü bebeğin ihtiyaç duyacağı her türlü protein, karbonhidrat, esansiyal yağlar, vitamin mineralleri üretmeye devam eder. Yapılan çalışmalarda hastalık belirtisi olan bir bebekte anne sütü içeriği o hastalığa özel olarak değişip bebeğin hastalığına karşı mucizevi bir şekilde yardım ettiği gösterilmiştir. Bebek ruhsal olarak anneyle temas etmeye ihtiyacı olan bir canlıdır. Emzirmeyle bebeğin annenin tenine teması bebekte ruhsal olarak sakinleşmeyi , kendini güvende hissetmesini sağlamaktadır. Emzirilen bebekler daha az huzursuzluk yaşar. Tüm bu özellikler dışında anne sütü her daim tazedir, ücretsizdir ve her an yanındadır! Bu kadar fazla artıları olan anne sütü, diğer tüm süt ve mama ürünlerine karşı ezici bir üstünlüğe sahiptir! Bu yüzden bebeklere ilk altı ay sadece anne sütü (ekstra su vermeye ihtiyaçları yok) sonraki süreçte de en az 2 yıl boyunca anne sütü verilmesi tüm dünya pediatristleri tarafından önerilmektedir. Ancak ola ki anne sütü yetersizliği var ise yani bebek aylık 400-500 gramdan az kilo alıyor ise ya da annenin emzirmesinde sakıncalı bir durum (Hepatit C, AIDS hastalığı, annede ilaç kullanımı vb. ) söz konusu ise o zaman anne sütüne en yakın mama takviyesini hekim önerisiyle kullanabiliriz.

Anne sütüne en yakın mama hangisi? 

Buna sadece bir marka ismi vermek doğru değil çünkü birçok mama firması anne sütüne benzeyebilmek için var güçleriyle çalışmaktadır. Size daha çok ideal bir mamada olması gereken öğeleri söyleyerek anlatmaya çalışacağım. Bir kere mamada olması gereken önemli bileşenler grubu; prebiyotik, probiyotik, postbiyotikler. Bunlar içinde adını sıkça duyduğumuz Probiyotikleri daha çok tanıyoruz, ishallerde, bağırsak hastalıklarında sıkça kullandığımız diğer adıyla bağırsak mayası. Sırayla gidersek; Prebiyotik dediğimiz şey bağırsaklarımızda yaşayan yararlı bakterilerin beslenmesi için gereken besinlerdir. Yararlı bakteriler bu besinleri alarak çoğalır ve kötü bakterilerin çoğalmasına karşı bir savunma oluşturarak bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olurlar.  Probiyotikler ise yararlı bakterilerin kendisidir. Probiyotikler yararlı bakterileri içerir, bunlar bağırsak floramızda yaşar ve kötü bakterilerin bağırsak duvarından içeri girmelerini engellemek için bir nevi askeri birlik görevi görürler. Biz probiyotiklerden sıkça faydalanıyoruz; İshaller, bağırsak hastalıkları, antibiyotik kullanımı esnasında bağırsaklardaki yararlı bakterilerin de etkilenmesine bağlı probiyotik takviyesi verebiliyoruz. Postbiyotikler ise yararlı bakterilerin ürettiği belli maddelerin son halidir. Oluşturulan bu maddeler yine zararlı bakterilerin üremesini engellemeye yöneliktir. Saydığımız bu üç öğe bağırsak sağlığı açısından oldukça önemlidir. Çünkü 2.beyin olarak adlandırılan bağırsakların sağlığı tüm vücut sağlığını etkilemektedir.

Mama içeriğinde olması gereken bir başka öğe kullanılan karbonhidrattır. Anne sütünde olduğu gibi laktoz şekerini içermelidir. Nişasta ve tatlandırıcı şeker ideal bir mamada olmamalıdır.

Bebeklerin beyin gelişimleri için balıklarda yoğun şekilde bulunan DHA dediğimiz yağ asidine ihtiyaç duyarlar. Bu yağ asidini insan sentezleyemez ve dışarıdan almak zorundadır ancak sadece emziren annenin sütünde DHA olduğu görülmüştür! Bu yüzden mama firmaları artık mamalara DHA eklemiştir, DHA ; Omega 3 ve Omega 6 yağ asitlerini içerir ve bunlar bebeğin beyin ve sinir gelişimi için gereklidir.

İdeal bir mamada Whey proteinleri uygun miktarda bulunmalıdır. Anne sütü %50-80 Whey proteini içermektedir. Bazı mamalarda bu protein miktarı %60-70 ‘lerde bulunmaktadır. Bir diğer mucizevi protein Alfa-Laktoglobulindir. Anne sütünde yoğun miktarda bulunan Alfa-Laktoglobulin Whey proteini yapısındadır. Bu protein bebeğin ruh halini düzene sokarak kaliteli uyku yaşamasını, daha dingin ve huzurlu olmasını sağlıyor. Aynı zamanda zeka,beyin gelişimi ve sinir sistemi üzerine olumlu etkileri mevcuttur. Bu yüzden ideal bir mama ararken Whey proteini/Alfa Laktoglobulin miktarına göz atabilirsiniz.  İdeal mamada yeterli ve esansiyel aminoasitler olmalıdır.

İdeal bir mamada anne sütüne yakın demir, çinko, magnezyum, bakır, fosfor, kalsiyum, potasyum, klor, iyot, selenyum, folik asit, mangan, kolin, inostol, A, D, E, K, K, B1, B2, B6, B12 içeriği olmalıdır. Çoğu mamada bu oran tuttutulmuştur.

İdeal bir mama için onlarca köklü kuruluş hala anne sütündeki mucizevi öğeleri keşfedip mama içeriklerini ona göre değiştirmektedir.

Neden bebeklere ilk 1 yıl inek sütü verilmez? 

Bebeklerin bağırsak sistemleri oldukça hassastır ve yabancı bir gıdaya karşı hemen tepki gösterme özelliği vardır. İnek sütü içeriğindeki proteinlerle bebeklerin erken dönemde karşılaşması bebekte alerjik bir bünye alt yapısı oluşturmaktadır. Erken dönemde inek sütü almış bebeklerde saman nezlesi, astım gibi hastalık riskinin arttığı görülmektedir. İnek sütünün hazmı bebek için zordur. Erken dönemde vermek bağırsak harabiyetine-kanamalarına ,solunum yolu hastalıklarına davetiye çıkarmaktadır. Kalsiyum miktarı bebek için yeterli değildir. Aşırı tuz yükü içerdiğinden bebeğin böbreklerine aşırı iş yükü yükler. İnek sütünde D-vitamini, iyot ve çinko miktarı oldukça azdır bu da bebeğin zihinsel gelişimini olumsuz yönde etkiler. Bu yüzden bebeklere inek sütünü 1 yaşından sonra 2-3 bardağı geçmeyecek şekilde kullanılmasını öneriyoruz.

İnek sütü alerjisine dikkat!

Allerji gelişme olasılığını en aza indirebilmek için 1 yaş sonrası inek sütü kullanılabileceğini söylüyoruz. Ancak sadece emzirilen bebekte de inek sütü alerjisine rastlayabiliyoruz. Peki neden? Nedeni gayet basit; Annenin inek sütü tüketiyor olması! Bu bazen anne sütüne allerji varmış gibi düşünülse de aslında sorun annenin inek sütü tüketmesiyle anne sütünden bebeğe inek sütü proteinlerinin geçmesi ile bebekte allerji gelişmesidir. Emzirilen bebekte kusma, ishal, karın ağrısı, şiddetli gaz sancıları, dışkıda kan görülmesi, nefes almada zorluk, öksürük görülüyor ise neden İnek sütü allerjisi olabilir! Bu bulguları gösteren bebekte önerimiz annenin bir sürü İnek sütü ve ürünlerini içeren gıdalardan uzak durması şeklindedir. 1 yaşına gelmiş ve ilk kez inek sütü denenecek bir bebekte ilk miktar az olmalı ve 3 gün mutlaka anne tarafından gözlemlenmelidir. Herhangi bir bulgu yoksa gün ve gün miktar arttırılarak , maksimum 2-3 bardağı geçmeyecek şekilde inek sütü verilebilir. Ola ki bir alerjik yan etki gözlendiyse alerjik tepkinin şiddetine göre inek sütü ve ürünleri çocuğa 2-3 yaşına kadar yasaklanabilmektedir.

keci sutu mu yoksa inek sutu mu
Peki ya keçi sütü mamaları? 

Anne sütüne en yakın süt ile sürekli gündem olmuş ve olmaya devam eden keçi sütünün inek sütüne üstün olduğu belli noktalar olduğu doğru. Ancak hiçbir süt anne sütüyle boy ölçüşemez bile. Sebebi anne sütü kendi cinsinin yavrusuna özel üretilmiş sütüdür. Anne sütü içeriği canlıdır! Her daim tazedir. İnsan ırkına özgü hastalıklara karşı savunma hücrelerini, ürünlerini, antikorlarını barındırmaktadır. Anne sütü ile keçi sütünü sadece içeriği ile karşılaştırmak daha uygun bir tabir olacaktır.

Son zamanlarda keçi sütü üretimi ve tüketimi artmaktadır. Sebebi ise gelişmiş ülkelerde keçi sütü egzama başta olmak cilt hastalıklarında, sindirim sorunları yaşayanlarda, varis, solunum ve akciğer hastalığı olanlarda yaygın kullanılmasıdır. Keçi sütü tarihte ilaç olarak bile kullanılmıştır.

Keçi sütü neden bu kadar popüler?

Bazı kaynaklarda dünyada tüketilen sütün yarısı keçi sütü olarak söylenmektedir. Buna neden olarak keçilerin ineklere nazaran daha kolay beslenmesi, bakımının daha kolay olması,  yem ve kimyasal hiçbir gıda tüketmeyerek doğal ortamlara çıkıp az otlanma ihtiyaçları olup en ulaşılamaz bölgelerdeki otları yiyerek beslenip en doğal şekilde beslenen hayvanlar olması. Keçilerin daha çok organik kaynaklı beslenmesi sütlerinin inek sütüne nazaran daha verimli ve zengin olmasına neden olmaktadır.

Bebeklerde son zamanlarda inek sütüne nazaran keçi sütü önerilmesinin nedenlerin başında keçi yavrusunun gelişim sürecinin insan yavrusuna benzerliği. Keçi yavrusu , insan yavrusu gibi yavaş yavaş büyür. İneklerin büyüme hızı insan ve keçi büyüme hızından daha hızlı olmaktadır. Bu bir neden, peki başka nedenlerimiz var mı?

Keçi sütü içeriğindeki yağ bileşimi inek sütüne nazaran insan yavrusu için daha sindirebilir düzeydedir. İçerdiği yağ asitleri keçi sütünün daha rahat hazmedilmesine imkan tanımaktadır.

Keçi sütü içeriğindeki proteinler bağırsaklardan daha hızlı emildiği için hazımsılık ve reflü şikayetlerine önemli ölçüde faydalı gelmektedir.

Keçi sütü içeriğinde laktoz içeriği daha azdır, laktoz intoleransı olanlarda tercih edilme nedenlerindendir.

Keçiler hiçbir hayvanın ulaşamadığı yerlerdeki otlarla beslendiği için sütünde belli vitamin ve mineraller daha fazladır; B6, A vitamini, Niasin, Kalsiyum, Potasyum, Selenyum. Potasyumun yüksek olması keçi sütünün alkali olmasına imkan tanır (Anne sütü alkalidir, İnek sütü ise asidiktir) Bakteriler asidik ortamda üremeye meyillidir.

Ancak keçi sütünde belli vitaminler İnek sütüne nazaran azdır; B12, Folik asit inek sütünde 5-10 kat daha yüksektir.

Anne sütünün tümü hidrolize yapıdadır yani direk sindirime hazır haldedir, Keçi sütünde bu oran %98, inek sütünde bu oran %75-90 civarındadır.

Keçi sütü alerji yapar mı? 

Keçi sütü ile İnek sütü proteinleri arasında önemli bir fark vardır. Süt allerjisinde rol oynayan beta-laktoglobulin ve Beta kazein A1 proteini inek sütünde bulunur. Bu iki protein süt alerjilerine neden olan proteinlerdir. Keçi sütünde de beta-laktoglobulin bulunsa da kazein proteini anne sütündeki gibi beta kazein A2 şeklindedir. Yani keçi sütüne gelişebilecek allerji riski inek sütüne nazaran daha az denilebilir. Ancak bir çocuğun inek sütüne allerjisi (yani beta-laktoglobulin allerjisi) söz konusu ise keçi sütüne karşı da allerji göstermesi muhtemeldir. Ayrıca son zamanlarda ineklerde bulunan beta kazein A1 proteinin diyabet, alerjik hastalıklar ve otizmle ilişkili olabileceği çalışmalar bulunmaktadır.

Bebeğime keçi sütlü mama vermeli miyim?

Dünyada son dönemlerde keçi sütü mamaları, keçi sütü yoğurdu, keçi sütü peyniri popüler olmaya başladı. Aslında hepsinin nedeni yukarda tüm yazdığımız sebepler kaynaklı. Keçi sütü bileşiminin anne sütü bileşimine yakın olması , keçilerin ineklere nazaran daha az masrafla yetiştilmesi, suni yem yememeleri, az otlanma ihtiyaçları daha doğal ve organik otlanması , süt kalitelerinin bir nebze inek sütüne göre daha iyi olmasıyla keçi sütü ve ürünlerini cazip hale getiriyor. Keçi sütü mamaları egzama gibi cilt hastalığı, gaz ve sindirim problemi olan bebeklerde sıklıkla tercih ediliyor. Bunlar dışında allerji riskinin az görülmesi, birçok hastalığın tedavisinde ilk tercih edilen süt olması nedeniyle gelişmiş ülkelerde keçi sütü ve ürünlerine ilgi her geçen gün arttırıyor.

Bu yazı da ilginizi çekebilir:

Bebek maması markaları ve içerikleri: En iyi bebek maması hangisi? 

Bir Cevap Yazın