Özel Gereksinimli Bireylerin Okul Kayıtları ve Ebeveynlerin Yaşadıkları

0
937
Özel gereksinimli bireylerin okul kayıtlarında dikkat edilmesi gerekenler
Özel gereksinimli bireylerin okul kayıtlarında dikkat edilmesi gerekenler

Okul kayıtlarının başladığı bu dönemde ailelerin, özel gereksinimli bireylerin yaşadıklarını, dikkat edilmesi gerekenleri Algı ABA Terapi ve Çocuk Gelişim Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Parin Yakupyan Anne Bebek Kulübü için yazdı.

Her okul kayıt döneminde, özel gereksinimli bireylerin ailelerini bir kaygı sarar. Yaşayabilecekleri olumsuzlukları sürekli zihinlerinden geçirip dururlar , kaygı düzeyleri arttıkça artar. Özel gereksinimli birey ailelerinin ilk travmaları “tanı” iken, ikinci travmaları ise okula kayıt dönemi ve sonrasında yaşadıklarıdır.

Bu kaygı ve travmaların sebebi; duydukları, okudukları, yaşadıkları olumsuzluklardı. Okullar bireylerimizi kabul etmek istemez, kaynaştırma öğrencileri özel eğitim sınıflarına/okullarına gönderilmek istenir, bireyselleştirilmiş eğitim planları yapılmaz, yapılanlar uygulanmaz, eğitimci ile ya da idare ile sorun yaşanır, gölge öğretmenin derse girmesi engellenir…

Bu liste uzayıp gidebilir. Herkes aynı sorunları yaşamayabilir ama herkes mutlaka sorun yaşar bu dönemde. Okula gidip de ayrımcılığa uğramamış çocuğumuz nerdeyse yoktur.

Oysa ki Anayasamızın 42. Maddesinde “Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır.” diye belirtmektedir.

Diğer yandan da Engelliler Hakkında Kanun’un  15. Maddesinde “Hiçbir gerekçeyle engellilerin eğitim alması engellenemez. Engelli çocuklara, gençlere ve yetişkinlere özel durumları ve farklılıkları dikkate alınarak, bütünleştirilmiş ortamlarda ve engelli olmayanlarla eşit eğitim imkânı sağlanır.” denmektedir.

Sadece bu iki madde bile sorun yaşanmaması için teminat olması gerekirken, kişisel uygulamalar nedeni ile engelli bireylerin bir bölümü hak ettiği eğitime yada eğitim kurumuna erişememektedir.

Rapor Almak Neden Önemlidir? 

Yaşanılan sorunlar nedeniyle birçok aile, erken tanı almalarına rağmen, ekonomik açıdan zorlansalar bile rapor almaktan kaçmaktadırlar. Birçok özel gereksinimli birey yaşanılacaklardan kaçmak adına umut tacirlerinin eline düşmektedir, çocuklarının geleceklerini feda etmektedir.

Çünkü çocuklarının etiketlenmelerini istememektedirler. Oysa ki raporun amacı dezavantajı  eşitliğe çevirmek değil miydi? Aksine raporsuzluğu ailelerimiz kolaylık sanmaktadır.

Rapor Alınmazsa neler olur? 

Rapor olmayınca özel gereksinimli birey, kendine sunulan haklardan faydalanamaz ayrıca eğitimsel açıdan hazır bulunuşluğunun üzerinde akademik çalışmalar ile mücadele etmek zorunda kalır.

Sürekli yaşayacağı başarısızlık hissi, özgüven zedelenmesine yol açacak, oluşan ortamda ailenin motivasyonu düşecektir. Haklarımızdan faydalanabilmek adına rapor çıkarmamız gerektiğini unutmayalım. Raporun etiketlenme, fişlenme aracı değil, çocuğunuzun eğitim hakkı için bir araç olduğunu tekrar hatırlayalım.

Okumalısınız: Otizmli çocuklar için eğitim yöntemleri

Özel gereksinimli bireylerin okul öncesi eğitim başta olmak üzere, temel eğitim süresi içinde kalan eğitim kademelerinden eğitim alma hakları vardır. Bu hakkı kullanırken muhakkak bağlı bulundukları Rehberlik Araştırma Merkezi ile koordineli hareket etmelidirler.

Çocuklarının ön hazırlık becerileri tamamlanmışsa “kaynaştırma”, çocuğun hazırbulunuşluk düzeyi düşük ise özel gereksinim düzeyine göre özel eğitim sınıfı ya da özel eğitim okullarına yönlendirilmektedirler.

Çocuklarının yaş, gelişim ve özel gereksinim durumuna göre yönlendirilecekleri eğitim kurumunda muhakkak eğitimci-idare-rehberlik birimi ile koordineli hareket etmeye gayret etmeye çalışmalıdırlar.

Özel gereksinimli bireyler için eğitim bir lütuf değil haktır ve bu hakkı kullandırmayanlar, kullanırken zorluk çıkaranlar anayasayı ve kanunları çiğnemektedirler.

Aslında toplumumuzun çoğu konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığı için özel gereksinimli bireylerle çalışmaktan, aynı ortamda bulunmaktan kaçmaktadırlar.

Özel gereksinimli bireylerin okul kayıtlarında dikkat edilmesi gerekenler
Özel gereksinimli bireylerin okul kayıtlarında dikkat edilmesi gerekenler

Kaynaştırma eğitimi dediğimiz konu; özel gereksinimli bireyin kendi akranları ile en az kısıtlanmış ortamda eğitim alma hakkıdır. Özel gereksinimli bireyler bu süreçte akranlarını rol-model almaktadır ve bu  onların sosyalleşmesine ve iletişimlerinin gelişmesine olanak sağlamaktadır.

Normal gelişime sahip akranları ise özel gereksinimli bir birey ile aynı ortamı paylaşınca; farklı düşünme yapısına sahip olma, paylaşım duygusunun gelişimi, farklılığa karşı kabul, demokrasi, ahlaki anlayış, model olma, sorumluluk duygusunun gelişimi gibi bireye olumlu katkı sağlayan beceriler kazanmaktadırlar.

Bilimsel çalışmalar da göstermiştir ki özel gereksinimli bireyle aynı ortamı paylaşan akranlarının akademik başarılarında artış gözlenmiştir. Eğitimci açısından ise, şartsız kabul, hoşgörü, sabır gibi özelliklerinin gelişimine katkı sunmaktadır.

Başta da bahsettiğim gibi her yıl binlerce özel gereksinimli çocuk, erken fark edilmelerine rağmen, ülkemizde özel gereksinimli bireylerin eğitim kademelerinde yaşadıkları sorunlar nedeniyle, olmaları gereken gelişim düzeyinin çok altında kalmakta, gelecek hayallerinden uzaklaşmaktadırlar. Bu süreç özel okullarda daha büyük sorun olmaktadır.

Ticari kaygı sebebiyle özel gereksinimli bireylerin büyük çoğunluğu özel kurumlara da kabul edilmemektedir. Devlet kurumlarına kabul özel kurumlara nazaran daha kolay olmaktadır.

Özel gereksinimli olmak;  biz ailelerin ya da çocuğumuzun tercihi değildir ama bu durumun kabulü ve çocuğumuzun haklarını kullanması için olması gereken raporlama süreci bizlerin tercihidir. Çocuklarımız temel eğitim dönemine girmeden kazandırabileceğimiz becerileri vermeye gayret göstermeliyiz.

Okumalısınız: Otizmli bireylerde uygulanan terapi çeşitleri nelerdir?

Eğitim ortamına hazırlamaya çalışmalıyız. Eğitim ortamında gölge öğretmenden faydalanılmalı, gölge öğretmenin maliyeti yüksek ise; gölge öğretmen olarak çocuğun adaptasyonu için derslere aileler katılabilir. Son çıkan yönetmeliklerle gölge öğretmen (kolaylaştırıcı kişi) sınıfta derslere çocuk ile birlikte eşlik edebilmektedir. Bu bir haktır.

Çocuklarımızın geleceklerinden uzaklaşmamaları adına her türlü mücadeleyi her ortamda yapmak zorundayız. Dün yaşanan zorluklar karşısında verdiğimiz mücadeleler bugün ki haklarımızı elde ettirdi. Bugün yapacağımız mücadelede yarınlardaki kazanımlarımızın yolunu açacak.

Toplumsal önyargıların olmadığı, çocuklarımızın koşulsuz kabul gördüğü, özel gereksinimli bireylerin hiçbir eğitim kademesinde zorluk yaşamadığı, kayıt dönemlerinde ebeveynlerimizin zihnini kaygı yerine mutluluğun doldurduğu yarınlara çabucak ulaşabilmek temennisi ile…

Özel gereksinimli bireylerin okul kayıtları ve ebeveynlerin tecrübeleri nelerdir?Dilerseniz forum sayfamızda tecrübeli annelerden destek alabilirsiniz! Siz de aklınıza takılanları, merak ettiklerinizi veya öğrenmek istediklerinizi bize Forum Anne Bebek Kulübü üzerinden yazabilirsiniz. Kadınlar olarak birlikte güçlüyüz!

 

Önceki İçerikSarsılmış Bebek Sendromu Nedir?
Sonraki İçerikÇocuklarda kaygı bozuklukları
Parin Yakupyan
İstanbul doğumludur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’nden mezun olmuştur. 1988-2005 yılları arasında tekstil sektöründe finans ve muhasebe bölümlerinde yöneticilik yapmıştır. 2000 yılında doğan ikiz bebekleri kendisine yepyeni bir dünyanın kapılarını açmış ve anneliğin çok farklı ama bir o kadar da kutsal şeklini yaşamaya başlamıştır. İkizlerinden birine 2002 yılında konan otizm tanısıyla tüm ailelerin geçtiği süreçlerden geçmiştir. Şaşkınlık ve reddetme döneminden sonra yapılması gereken çok şeyin olduğunu fark ederek, tüm profesyonel ve sosyal yaşamını yeniden gözden geçirmiştir.   Tanıyı aldıktan 5 yıl sonra özel eğitim alanındaki eksiklikleri görerek, eşi Dr. Garbis Yakupyan ile birlikte hem oğluna daha faydalı olmak, hem de tüm çocuklara daha iyi hizmet sunmak için Algı Eğitim Öğretim Hizmetleri’ni ve ardından da Algı ABA Terapi Merkezi’ni kurmuşlardır. Halen bu kurumlarda yöneticilik görevine devam eden Parin Yakupyan, merkezde görüştüğü ailelere en doğru bilgileri verebilmek için çeşitli eğitim, seminer ve kongrelere katılmaktadır. ABA alanında İngiltere’den gelen ABA Uzmanı Nicola Stanley’den ABA uygulamaları konulu eğitimi almış,  ABA Uzmanı Nükte Altıkulaç’ın verdiği 5 modülden oluşan 40 saatlik eğitim seminerlerine katılmış ve ABA terapisi eğitim sertifikasını almaya hak kazanmıştır. 2002 yılından bu yana, uzun bir maratonda koşmakta olan bir anne ve bir profesyonel olarak çocukların en büyük gelişimlerinin erken tanı ve yoğun eğitim ile başarıldığına inanmaktadır.   Özel eğitim alanındaki faaliyetlerinin yanı sıra özel çocuklar için sosyal sorumluluk çalışmalarının da içinde yer alan Parin Yakupyan, 2014 yılında Özel Çocuklar Eğitim ve Dayanışma Derneği’nin (ÖÇED) kurucusu olarak, bu alandaki çalışmalarını da kurumsal olarak yürütmeye başlamıştır. Farklı gelişim özelliklerine sahip bireylerin başta eğitim olmak üzere tüm gereksinimlerine yönelik çalışan ÖÇED farkındalık ve savunuculuk faaliyetlerini sürdürmektedir.

Bir Cevap Yazın