Anne olduktan sonra değişiyoruz!

0
889
Şu bir gerçek ki eskiden ne kadar rahat olursak olalım, anne olduktan sonra değişiyoruz. Hatta birçoğumuz çocuğumuz olmadan plan yapamıyor, çocuğumuzu da bu yönde etkiliyoruz. Tek başına uyuyamıyor, bizi bırakıp arkadaşlarıyla tatile gidemiyor hatta evlenemiyor! İşte bu nedenle onlar büyürken biz de değişmeli, yaşlarına göre davranmalıyız. Peki anne olmak ve beraberinde getirdiği değişiklikler hayatımızı nasıl etkiliyor? Peki biz bu değişime nasıl ayak uyduracağız?

Anne babasız yapamayan çocuklar geceleri onlarla uyumak ister, okula gitmeyi reddeder, evden ayrılma fikrinden korkar. Peki buna neden olan çocukların kendi karakterleri mi yoksa anneler mi? Bu konuda uzmanların önerilerine kulak vermek gerek…

Çocuğunuzu parlak bir gelecekten alıkoymayın
Anne ya da babasını yalnız bırakmamak için evlenmeyen hatta üniversiteye gitmeyen çocuklar yaratmamak için zaman içinde annelik rolünüzün değiştiğini fark edin.

Geçiş süreçlerinin her birinde annelik rolü de değişiyor. Bu nedenle siz de çocuğunuzun ihtiyaçlarına göre, ilk iki yılda onunla ten tene, sonraki yıllarda ona bir kol uzaklıkta, biraz daha büyüyünce onunla göz göze, daha sonra ise ruhunda, istediğinde ise yanında olun.

Kadın olduğunuzu unutmayın
Bebeğin anneye bağımlı olduğu iki yıllık süreçte, bir canlının yaşamının devamını sağlayabilecek kadar önemi olan bir rolde olmanın bazı annelere bunaltıcı geliyor. Bazı anneler için ise yaşamın en önemli amacı… Hatta eskiden nasıl bir kadın olduklarını unutanlar dahi var.

Anneler, alıştıkları, kendilerini en becerikli hissettikleri role sarılarak yaşamlarını sürdürmek isteyebilirler. Çocuklarının kendilerinden uzaklaşmasını desteklemek zorlaşabilir.

Siz olmadan da çocuğunuz yaşayabilmeli
Anne olmanın hissettirdiği yararlılık duygusuyla, kendilerini çocukları için yemekler yapmaya, onlar için işten ayrılmaya, kişisel ihtiyaçlarını tamamen rafa kaldırıp tüm dikkatini çocuklarının ihtiyaçlarına verebilirler.

Bu tip annelerden en çok duyduğumuz sözler: “O yiyemez, ben yedireyim”, “geç kalırız, ben giydireyim”, “yalnız korkar, benimle yatsın.” İşte bu noktada “bunların hangisi bana, hangisi ona ait” diye sormak gerekiyor.

Böyle durumlarda çocuğun ihtiyacıyla annenin ihtiyacı birbirine karışıyor. Çocuğun ihtiyacıymış gibi görünen durumlar, aslında belki de biz annelerin ihtiyacı. Örneğin, yalnız uyumaktan korktuğumuzda çocuğumuzu yanımıza alıyorsak kendi endişemiz azalıyor ancak çocuklar böyle durumlarda bizden uzaklaşma konusunda ikilem yaşıyorlar.

Bir yandan gelişmek, bağımsızlaşmak isterken; diğer yandan geride bırakacakları üzgün, tedirgin bizleri düşünerek durmak isteyebiliyorlar.

Değişime ayak uydurmak için:

• Çocuğunuz bağımsızlaştığında, artık kendi hayatınıza odaklanabilir ve çocuğunuzun sizin yardımınıza ihtiyacı olduğu zaman onun yardımına koşabilirsiniz.

• Çocuğunuzun gelişim sürecine bağlı olarak annelik rolünüz de değişir. Siz de çocuğunuzun ihtiyaçlarına göre, ilk iki yılda onunla ten tene, sonraki yıllarda ona bir kol uzaklıkta, biraz daha büyüyünce onunla göz göze, daha sonra ise ruhunda, istediğinde ise yanında olun.

Bir Cevap Yazın