Anne ve Bebek – Anne Bebek Kulübü https://annebebekkulubu.com/blog Anne ve Bebek Hakkında Aradığınız Her şey Fri, 19 Apr 2024 02:06:24 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://i0.wp.com/annebebekkulubu.com/blog/wp-content/uploads/2018/02/cropped-favicon-1-1.png?fit=32%2C32&ssl=1 Anne ve Bebek – Anne Bebek Kulübü https://annebebekkulubu.com/blog 32 32 215513268 Çocuklar için güneş kremi alırken nelere dikkat edilmeli https://annebebekkulubu.com/blog/cocuklar-icin-gunes-kremi-alirken-nelere-dikkat-edilmeli/ https://annebebekkulubu.com/blog/cocuklar-icin-gunes-kremi-alirken-nelere-dikkat-edilmeli/#respond Fri, 19 Apr 2024 02:06:24 +0000 https://annebebekkulubu.com/blog/?p=14165 çocuklara güneş kremi seçerken dikkat edilmesi gerekenler nelerdir? Güneş kremi içeriğinde olmaması gerekenler nelerdir? ne zaman güneş kremi kullanmalıyım? bebekler ne zaman güneş krem kullanır?

The post Çocuklar için güneş kremi alırken nelere dikkat edilmeli first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
Çocuklar için güneş alırken nelere dikkat edilmeli sorusu yaz yaklaşırken akıllara gelmektedir. Bebekler için ne zaman güneş kremi kullanılmalıdır? Güneş kremi içeriği, ne zaman ve nasıl kullanılması gerektiği hakkında merak edilenleri Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Gizem Gencan, Anne Bebek Kulübü okuyucuları için yazdı.

Güneş kremi ne zaman kullanılmalıdır?

Havaların ısınmasıyla birlikte güneş koruyucu ürünlerin kullanılmaya başlanacağı bir döneme giriyoruz.

Güneş ışınları her ne kadar D vitamini sentezi için gerekli olsa da içeriğindeki UVA-UVB radyasyon ışınları cilde zarar verebilmektedir. Bu nedenle güneş koruyucu ürünlerin özellikle yaz aylarında kullanılmasını önermekteyiz.

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki 6 ayın altındaki bebeklere güneş koruyucu kremler önerilmemektedir. Bu bebekler olabildiğince güneşin dik geldiği saatlerde güneş ışığından korunmalıdır.

6 ayın üzerindeki bebekler için ise eğer güneşe çıkarılacaksa mutlaka güneş koruyucu ürünler kullanılmalıdır.

Güneş alerjisi olan bebekler için ise olabildiğince güneşten koruyucu geniş şapkalar, UV korumalı giysiler ile cilde güneşin teması önlenmelidir.

Okumalısınız: Çocukla tatile çıkarken dikkat edilmesi gerekenler

Güneş koruyucu ne zaman kullanılır?
Güneş koruyucu ne zaman kullanılır?

Güneş koruyucu ürünler tercih ederken nelere dikkat etmeliyiz?

Kimyasal filtreli güneş koruyucu ürünler yerine, mineral filtreli güneş koruyucu ürünler tercih edilmelidir. Mineral filtreli güneş koruyucuların içerikleri kan dolaşımına daha az geçer ve bebeğinizin cildini daha az tahriş eder. Kimyasal filtreli güneş koruyucuların ise içeriği kan dolaşımına daha fazla geçer ve bebeğin endokrin sistemi, üreme sistemi gibi birçok sistemi üzerinde istenmeyen yan etkilere neden olabilir.

Güneş koruyucuların içerikleri olabildiğince organik içerikli olmalı, cilde dost olduğu kadar doğaya da dost olmalıdır.

Non nano parçacıklı ürünler tercih edilmelidir.

Ürünler dermatolojik olarak test edilmiş onaylanmış ve hipoalerjenik olmalıdır.

Sprey form ürünler uygulama kolaylığı nedeniyle sevilse de, solunum yoluyla akciğerlere gidebilme ihtimali ve uygulama miktar yetersizliği nedeniyle losyon formlardaki güneş koruyucular tercih edilmelidir.

SPF 50 altı olan ürünler tercih edilmelidir. SPF (güneş koruma faktörü), UVB ışınlarından korunma oranını gösterir. SPF değeri arttıkça UVA ışınlarından korunma oranı düşer! Ayrıca SPF değeri yüksek olan kremlerin kimyasal içeriği daha yüksek olmaktadır.

Okumalısınız: Bebekle tatil yapacaklar için öneriler

Güneş koruyucuların içeriğinde bulunmamasına gerekenler nelerdir?
Güneş koruyucuların içeriğinde bulunmamasına gerekenler nelerdir?

Güneş koruyucuların içeriğinde bulunmamasına gerekenler nelerdir?

  • Alüminyum hidroksit
  • BHT(butylated hidroksitoulen)
  • Etoksile içerikler (polisorbat, peg, ..eth)
  • Homosalate
  • İodoproprinil butilkarbamat
  • Metilizotiazolinon
  • Fenoksietanol
  • Fitalat
  • Retinil palmitat
  • Oktinoksat
  • Oktisalat
  • Oktikrilen
  • Oksibenzon
  • Parfüm

Okumalısınız: En iyi 10 güneş kremi markası nedir?

Güneş koruyucu nasıl kullanılmalıdır?

  1. Güneş koruyucu ürünleri güneşe çıkmadan 20 dakika önce sürülmelidir.
  2. Özellikle çocukların yüz, alın, burun, kulak gibi güneşe en çok maruz kalacak bölgelerine uygulamalıdır.
  3. 2 saatte bir tekrarlanmalıdır.

Okumalısını: Çocuklardaki güneş yanığına ilk yardım nasıl yapılır?

Çocuklarda güneş kremleri ve dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili dilerseniz forum sayfamızda tecrübeli annelerimizden destek alabilirsiniz! Siz de aklınıza takılanları, merak ettiklerinizi veya öğrenmek istediklerinizi bize Forum Anne Bebek Kulübü üzerinden yazabilirsiniz. Kadınlar olarak birlikte güçlüyüz!

The post Çocuklar için güneş kremi alırken nelere dikkat edilmeli first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
https://annebebekkulubu.com/blog/cocuklar-icin-gunes-kremi-alirken-nelere-dikkat-edilmeli/feed/ 0 14165
Çocuklarda alerji belirtileri nelerdir? https://annebebekkulubu.com/blog/cocuklarda-alerji-belirtileri-nelerdir/ https://annebebekkulubu.com/blog/cocuklarda-alerji-belirtileri-nelerdir/#respond Mon, 15 Apr 2024 07:40:36 +0000 https://annebebekkulubu.com/blog/?p=14150 Çocuklarda alerji nasıl anlaşılır? Çocuklarda alerji testleri nasıl yapılır? Çocuklarda alerji belirtileri nelerdir?

The post Çocuklarda alerji belirtileri nelerdir? first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
Çocuklarda alerji belirtileri en sık mevsim geçişleri, okul dönemi ve avm gibi kapalı ortamlarda daha fazla belirginleşir hale geldiğinden hastalıklar sık tekrarlar hale geldi. Çocuklarda alerji belirtileri ile ilgili bilinmesi gerekenleri Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Kerem Yıldız, Anne Bebek Kulübü anneleri için yazdı.

Alerji durumunda kişinin vücudu herhangi bir maddeye karşı anormal duyarlılık gösterir. Alerjinin genetik yollarla aktarıldığı ve çevresel faktörlerle tetiklendiği bilinmektedir.

Çocuklarda Alerji Belirtileri Nelerdir?

Alerjik hastalıklar vücutta her sisteme ait belirtiler gösterebilir. Deride kaşıntılı kabarık döküntüler, egzama tarzı yaralar en sık görülen belirtilerdir. Burun akıntısı, burun kaşıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırma, nefes darlığı, öksürük, göğüs ağrısı, çabuk yorulma şeklinde belirtiler görülebilir. Kusma, ishal, kanlı veya mukuslu kaka, yemek yerken yutma zorluğu, takılma hissi, gıda reddi gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Birden çok sistemin katılımıyla hayatı tehdit eden anafilaksi tablosu da alerji sonucu ortaya çıkabilir.

Çocuklarda Alerji Nasıl Anlaşılır?

Çocuklarda belirtilerin alerjenle tetikleniyor olması, bu belirtilere neden olabilecek diğer hastalıkların muayene ve test bulgularının olmaması durumunda alerjik hastalıklardan şüphe edilir. Bu durumda deriye uygulanan alerji testlerinden, kandan bakılan alerji testlerinden, solunum fonksiyon testlerinden yardım alınır. Bazı durumlarda alerjinin gösterilmesi için alerji yapan maddenin düşük dozda ve reaksiyona müdahale edilebilir koşulda çocuğa verilerek izlenmesi şeklinde provokasyon testi de uygulanabilir.

Okumalısınız: Çocuklarda besin alerjileri nelerdir?

Çocuklarda alerji testleri nasıl yapılır?
Çocuklarda alerji testleri nasıl yapılır?

Çocuklarda Alerji Açısından Hangi Testler Yapılır?

Ciltten alerji testleri, kandan alerji testleri, moleküler alerji testleri olmak üzere üç farklı alerji testi yöntemi vardır. Bu yöntemler her yaşta yapılabilir. Besin alerjisi için ciltten veya kandan testler genellikle 1 aylıktan sonra yapılmaktadır. Astım, alerjik nezle için genellikle 2-3 yaşından sonra alerji testlerinin yapılması daha doğru olur. Moleküler alerji testlerinin genellikle ciltten yapılan alerji testinde çok sayıda alerjisi çıkan, alerji aşısı başlanacak olan veya nedeni bulunamayan alerjisi olan kişilere yapılması daha doğru olur. Alerji belirtileri, muayene bulguları ve alerji testleri bütünüyle değerlendirilip alerjinin olup olmadığı anlaşılmaktadır. Tek başına alerji testi ile alerji teşhisinin konulması doğru değildir.

Okumalısınız: Çocuklarda alerji (Deri Prick Testi) nasıl yapılır?

Çocuklarda alerji belirtileri nelerdir?
Çocuklarda alerji belirtileri nelerdir?

Çocuklarda Sık Görülen Alerjik Hastalıklar Nelerdir?

Astım, alerjik nezle, alerjik egzama, kurdeşen, besin alerjisi, ilaç alerjisi, anafilaksi gözlenebilmektedir. Çocukluğun ilk 3 yılında en çok gıda alerjileri görülür. Bunlar arasında inek sütüne ve yumurtaya karşı oluşan alerjiler ilk sırada gelmektedir. Ancak ilk 3 yıldan sonra çocuklarda genellikle solunum yolu ile ilgili alerjiler daha sık görülmeye başlanır. Hava yoluyla alınıp alerjiye neden olan maddeler genellikle ev tozu akarları, küf, evcil hayvan tüyleri, yabani otlar, çimen ve polenlerdir.

Okumalısınız: Bebek ve çocuklarda besin alerjisi nasıl anlaşılır? 

Çocuklarda Alerji Nasıl Tedavi Edilir?

Çocuklarda alerjik hastalıkların tedavisi daha çok alerjiye neden olan maddelerden kaçınma, belirtilerin ortaya çıkmasını azaltmaya yönelik önlemler alınması, koruyucu ilaçlar kullanılması ve belirtiler ortaya çıktığında hastanın ilaçlarla tedavi edilmesi şeklindedir. Bu hastalıkların bir kısmı çocuk büyüdükçe kendiliğinden tamamen geçer. Burada önemli nokta hastalık devam etse bile alerjik hastalıkları olan çocukların tedavilerini düzenli kullanmaları ve gereken önlemlere dikkat etmeleri durumunda sağlıklı ve aktif bir hayat geçirebilmeleridir. Alerjik hastalıklar iyi takip ve tedavi edildiğinde çocuklar mutlu ve sağlıklı bir hayat sürdürebilirler.

Anneler burada buluşuyor! Siz de aklınıza takılanları, merak ettiklerinizi veya öğrenmek istediklerinizi bize Forum Anne Bebek Kulübü üzerinden yazabilirsiniz. Kadınlar olarak birlikte güçlüyüz!

The post Çocuklarda alerji belirtileri nelerdir? first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
https://annebebekkulubu.com/blog/cocuklarda-alerji-belirtileri-nelerdir/feed/ 0 14150
Ek gıdaya başlangıç nasıl olmalı? https://annebebekkulubu.com/blog/ek-gidaya-baslangic-nasil-olmali/ https://annebebekkulubu.com/blog/ek-gidaya-baslangic-nasil-olmali/#respond Mon, 22 Jan 2024 08:22:07 +0000 https://annebebekkulubu.com/blog/?p=14091 Emzirme dönemi, hem anne hem de bebek sağlığı için büyük önem taşır. Anne sütü, bebeğin sağlığı için şüphesiz mucizevi bir besindir ve dünya sağlık örgütü tarafından ilk 6 ay boyunca, hatta 2 yıla kadar önerilmektedir. Ancak 6 ay sonrasında, anne sütünün ek gıdalarla desteklenmesi gerekmektedir. Peki ek gıdaya başlangıç nasıl olmalı? Uzman Diyetisyen Deniz Zünbülcan […]

The post Ek gıdaya başlangıç nasıl olmalı? first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
Emzirme dönemi, hem anne hem de bebek sağlığı için büyük önem taşır. Anne sütü, bebeğin sağlığı için şüphesiz mucizevi bir besindir ve dünya sağlık örgütü tarafından ilk 6 ay boyunca, hatta 2 yıla kadar önerilmektedir. Ancak 6 ay sonrasında, anne sütünün ek gıdalarla desteklenmesi gerekmektedir. Peki ek gıdaya başlangıç nasıl olmalı? Uzman Diyetisyen Deniz Zünbülcan Adıtatar, ek gıdaya başlangıç sürecinde annelerin merak ettiği soruları yanıtladı!..

Ek gıdaya ne zaman başlayalım?

Emzirme dönemi hem anne hem de bebeğin sağlığı için çok faydalıdır. Ve anne sütü bebeğin sağlığı için şüphesiz çok önemli mucizevi bir besindir. İlk 6 ay anne sütünün alınması hatta 2 yıla kadar bebeğin emmesi dünya sağlık örgütü tarafından da önerilmektedir. Tabii 6 ay sonrasında anne sütünün ek gıdalar ile desteklenmesi gerekmektedir. Bizim doktorumuz 5 ay itibari ile besinlerle tanışabileceğimizi söylemişti ancak ben 6 ay itibari ile başlamak istediğimi söyledim. Ve kendisi de açıklama olarak anne sütü alırken ek gıdaya başlanması alerji riskini azaltır bu nedenle ne olur ne olmaz biraz erken başlatabiliyoruz dedi ve ortak karar olarak 5.5 ayda ek gıdaya başlamış olduk. Yaz şu an 8 aylık ve hala anne sütünü almaya da devam ediyor. Bu noktada her bebeğin beslenmeye başlama yolculuğu farklı olabilir. Bu nedenle mutlaka kendi uzmanınızın desteğinizi alarak ilerlemeye çalışın.

Ek gıdaya geçerken nelere dikkat edilmelidir?
Ek gıdaya geçerken nelere dikkat edilmelidir?

Ek gıdaya başlangıç nasıl olmalı?

Öncelikli olarak blw yöntemini mi uygulayacaksınız geleneksel yöntemlerle mi ilerleyeceksiniz buna karar vermelisiniz. Blw yöntemini kısaca açıklayacak olursak bebeğinizin istekleri doğrultusunda beslenme diyebiliriz. Daha ayrıntılı olarak önümüzdeki haftanın yazısında bundan bahsedebiliriz. Ancak şimdilik bilmelisiniz ki bebeğiniz dik oturmadan blw yapmamalısınız. Geleneksel yöntem ile bir beslenme uygulayacaksanız da sizin bebeğinizi beslemeniz ile ilerleyeceğinizi söyleyebilirim. Ben 5.5 aylıkken başladığımız için blw ile başlayamadım ancak devamında kızım ne zaman kendi yemek istese kaşığı kendisine uzattım. Doygunluğunu hissettiği zaman yedirmeyi kestim. Eğer ki yemek istemediyse mola vererek bazen yemeği sonlandırarak sonrasında teklif ederek ilerledim. Yani geleneksel başlayıp blw ve geleneksel yöntemlerle devam ettim diyebilirim. Bu noktada bebeğinizi izlemek çok önemli olacaktır.

Okuma önerisi: Ek gıdaya geçiş rehberi – Bebeklerde ek gıdaya geçiş ne zaman olmalı? 

Anne sütü mü ? Formül Mama mı ? Ek gıda mı? 

Tabii ki önceliğimiz anne sütü ancak eğer ki anne sütünde sorun varsa formül mama ve ek gıda şeklinde ilerleyebiliyoruz. Yaklaşık 9 ay itibari ile ek gıdaların artık daha fazla ön plana çıkmasını bekliyoruz. Tabii doktor kontrolleri ve büyüme eğrileri bize yol gösterici oluyor.

Okuma önerisi: Bebekler için ek gıda alışverişi nasıl yapılır? 

Gıda denemeleri nasıl olmalıdır?

Tek besin ile başlamanızı ve 3 gün o besini vermenizi öneririm. Bebeğiniz hem besinleri daha iyi tanıyacak hem de her hangi bir alerji durumu yaşarsa bunu fark edebileceksiniz. Her yeni yiyecekten sonra ishal, döküntü, kusma gibi tepkiler var mı yok mu izleyin. Böyle bir sorun yaşıyorsanız o besine ara verin. Önceden denediğiniz ve güvenilir olan besinlerle ilk tanışmadan sonra kombinleyerek ilerleyebilirsiniz.

Okuma önerisi: Bebekler için sabah kahvaltısı

Bebek yemek beslenme
Bebek yemek beslenme

Bebeğimin doyduğunu nasıl anlarım?

Bebeğinizle inatlaşmamanız sağlıklı bir süreç için çok önemlidir. Sadece ek gıda dönemi için değil hayatı boyunca besinlere bakışını etkileyebileceğinizi unutmayın.  

Bebeğiniz doyduysa:

  • Sandalyesinde kendini geriye yaslar
  • Başını çevirir
  • Kaşıkla oynar
  • Ağzını açmaz

Eğer ki bu tepkileri veriyorsa konuşmayı ve ortamın enerjisini değiştirmeyi deneyin. Onunla yemek yiyerek ona örnek olun. İşin içinden çıkamıyorsanız da inatlaşmak yerine yemeğe son verin ancak alternatif olarak anne sütü veya formül mama vermeyin. Bir süre sonra tekrar deneyin. Böylece yemek yemediği zaman başka bir seçeceğin varlığını düşünmesini engelleyin. 

Yeni anneler tecrübelerini paylaşıyor! Bebeklerde ek gıdaya geçiş nasıl olmalı? Ek gıdaya başlangıç listesinde hangi yiyecekler olmalı? Ek gıdaya başlangıç menüsünde hangi besinler yer almalı? Ekgıda reddine çözüm nasıl olmalı? Bebeğinizin seveceği en güzel ek gıda tarifleri ve daha fazlasını öğrenmek için Anne Bebek Kulübü Forum‘u ziyaret edebilirsiniz. Kadınlar olarak birlikte güçlüyüz!

Ek gıdaya geçiş ile ilgili faydalanabileceğiniz bilimsel kaynaklar:

Bebeklerde BLW beslenme yöntemi, yararları ve riskleri 

The post Ek gıdaya başlangıç nasıl olmalı? first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
https://annebebekkulubu.com/blog/ek-gidaya-baslangic-nasil-olmali/feed/ 0 14091
Yenidoğan tarama testleri hakkında her şey https://annebebekkulubu.com/blog/yenidogan-tarama-testleri-hakkinda-her-sey/ https://annebebekkulubu.com/blog/yenidogan-tarama-testleri-hakkinda-her-sey/#respond Tue, 16 Jan 2024 12:58:37 +0000 https://annebebekkulubu.com/blog/?p=14071 Yenidoğan dönemi, ebeveynlerin heyecanını ve sevgi dolu bekleyişini içinde barındıran özel bir süreçtir. Yeni bir yaşamın başlangıcı olan bu dönemde, bebeğin sağlıklı büyümesi ve gelişmesi her anne ve baba için en önemli öncelikler arasında yer alır. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Anıl Doğan, bu kritik dönemde bebeğin sağlığını güvence altına almak için yapılan yenidoğan […]

The post Yenidoğan tarama testleri hakkında her şey first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
Yenidoğan dönemi, ebeveynlerin heyecanını ve sevgi dolu bekleyişini içinde barındıran özel bir süreçtir. Yeni bir yaşamın başlangıcı olan bu dönemde, bebeğin sağlıklı büyümesi ve gelişmesi her anne ve baba için en önemli öncelikler arasında yer alır. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Anıl Doğan, bu kritik dönemde bebeğin sağlığını güvence altına almak için yapılan yenidoğan tarama testleri hakkında detaylı bilgiler verdi. İşte yenidoğan tarama testleri hakkında bilmeniz gereken her şey!

Türkiye’de yenidoğan tarama testleri

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Anıl Doğan
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Anıl Doğan

Anne karnında 9 ay boyunca süren heyecanlı bekleyiş serüveni sonunda, minik bebeğimizi kucağımıza alıp onunla bir ömür sağlıkla ve huzurla yaşamayı hayal ediyoruz. Bunu da hem biz hem de miniğimiz fazlasıyla hak ettik. Biz çocuk sağlığı ve hastalıkları uzman doktorları da, bebeklerimizin sağlıklı olduklarına emin olmak ve sağlıkla büyümeleri konusunda onlara destek olmak için doğdukları andan itibaren onlara bazı testler yapmak istiyoruz. Böylece eğer müdahale edip düzeltebileceğimiz bir durumu gecikmeden çözümlemiş oluyoruz. Çünkü çocuklarımız çok değerli.

Bu nedenle dünyada ve ülkemizde, önerilen yenidoğan tarama programları tüm bebeklere uygulanıyor. Yenidoğan tarama programı kapsamında yenidoğanların belirlenen hastalıklar için taranması, oluşacak zeka geriliği, beyin hasarları ve dönüşümsüz zararların engellenmesini sağlıyor. Ayrıca tanı konan bebeklerde bu hastalıklar sebebiyle oluşacak olumsuz etkilerin önlenmesi amacıyla uygun tedaviyi başlamamızı ve böylece belli bir zeka seviyesine ulaşmalarını sağlıyor.

Akraba evliliklerinin azaltılması konusunda toplum bilincinin artırılmasına ve topluma getirdiği ekonomik yükün önlenmesine de katkıda bulunuyor.

Yenidoğan tarama testlerinin önemi, hayatın ilk döneminde çok belirgin bulgu vermeyen ancak ileride bebek için ciddi sorunlar oluşturabilecek doğumsal hastalıkların tespiti konusunda önemlidir

Ülkemizde Neonatal Tarama Programı (NTP) 1987 yılında “Fenilketonüri” denilen genetik bir hastalık ile başlayıp 1993 yılından itibaren de tüm Türkiye’de yaygın hale gelmiştir. 2006 yılında bunu “Konjenital Hipotiroidi”, 2008’de “Biyotinidaz Eksikliği”, 2015’te “Kistik Fibrozis”, 2018’de “Konjenital Adrenal Hiperplazi(KAH)” ve 2022 yılında da “Spinal Müsküler Atrofi(SMA)” eklenmiştir.

Yenidoğan bebek
Yenidoğan bebek

Tarama testleri ne demektir?

Tarama testleri, hastalıkların belirti vermedikleri dönemde tanı konmasını sağlar. Toplumda sık görülen ve basit testler ile saptanabilen bu hastalıklarda, erken tanı ve tedavi sayesinde çok olumlu sonuçlar alınabilir. Tarama testleri hastalığın dışlanmasında(olmadığının gösterilmesinde) kullanılır, olası bir sorun hakkında uyarır. Kesin tanı koydurucu testler değildir. Bu testlerde olumsuz sonuçla karşılaşılırsa şüphelenilen hastalıkla ilgili kesin tanı testlerinin yapılması gerekir.

Amacımız erken tanı ve tedaviyi sağlamaktır. Bu nedenle tarama testlerini yenidoğan döneminde yapmaktayız.

Doğum öncesi testler ile yenidoğan tarama testleri aynı mıdır?

Doğum öncesinde yapılan üçlü test veya amniyosentez ile saptanabilen hastalıklar, yenidoğanda taranan hastalıklardan farklıdır. Bu nedenle gebelikte testler yapılmışsa dahi yenidoğan topuk tarama testleri verilmelidir.

Yenidoğan tarama testleri 2024
Yenidoğan tarama testleri 2024

Yenidoğan Tarama Testi Nasıl Yapılır?

Yenidoğanın metabolik taramaları için gerekli kan örneği genellikle topuktan alındığından, testler sıklıkla ‘Topuk Testi’ olarak bilinir. Özel filtre kağıda 9 – 10 damla alınan kan merkez laboratuvara gönderilir. Tarama sonuçları yaklaşık bir hafta sonra alınır.
Bu testi iki defa göndermemizin nedeni “double check” yani “ikili doğrulama” ile bebeğin tamamen sağlıklı olduğunu kanıtlamak içindir. Tek test hastalığın dışlanmasına yeterli olmaz.

Topuk testi ne demektir?

Yenidoğan bebeklerin topuğundan alınan az miktardaki kanla yapılan tarama testleri, daha ilgili hastalık belirtilerinin ortaya çıkmadığı bir dönemde bazı önemli ve tedavi edilebilir metabolik ve hormonal hastalıklara tanı konmasını sağlar.
Erken tanıyla, ileride gelişebilecek büyüme ve zeka geriliği, sakatlık hatta ölümle bile sonuçlanan bu hastalıklarda belirtiler ortaya çıktıktan sonra başlanacak tedaviyle geri dönüşsüz hasarlar ortaya çıkmadan çocuğun sağlıklı bir yetişkin olmasını sağlamış oluyoruz. Bu nedenle topuk testi çok önemlidir.

Yenidoğan döneminde bu hastalıklar erken saptanamazsa, oluşan hasarlar geri dönüşsüz olduğundan tedavi başlansa bile yeterli tedavi gerçekleştirilmiş olamamaktadır. Bu nedenle hastalık varlığında buna uygun diyet ve/veya ilaç tedavisi başlanarak, çocukların sağlıklı gelişimine olanak sağlanmaktadır. Bu testler, bütün dünyada rutin olarak her yenidoğan bebeğe yapılmaktadır.

Yenidoğanda testler neden topuktan alınır?

Yenidoğan testlerini topuktan alma sebebimiz, daha acısız olması ve çok az miktarda kanla bu testi yapabilmemizdir. Damar içinden alınan kanla da bu test yapılabilir.
Yenidoğan Taramasında Hangi Hastalıklara Bakılır?
1962 yılında Dr. Guthrie, yeğenindeki fenilketonüri hastalığına geç tanı konulmasından sonra yenidoğanlarda kullanılacak fenilketonüri tarama testini geliştirmiştir. Bu nedenle bu testin alındığı kağıt da Guthrie Kağıdı olarak anılmaktadır.
Daha sonrasında her ülkeye, hatta aynı ülkenin farklı bölgelerine göre değişebilen çok sayıda tarama testi listeye eklendi.

Hipotiroidi, fenilketonüri, galaktozemi, kistik fibroz, homosistinüri, MSUD, biotinidaz eksikliği, konjenital adrenal hiperplazi gibi hastalıklar birçok ülkede yenidoğan döneminde taranan hastalıklardır.

Yeni geliştirilen Tandem-Mass spektrometrisi yöntemi ile 20-25 kadar metabolik hastalık taranabilmektedir. Bu hastalıklar aminoasit metabolizması bozuklukları, organik asidemiler ve yağ asidi oksidasyon defektleridir.

Topuk testinde sorun saptanırsa ne yapılır?

Taranan hastalıklardan herhangi biri için testte pozitif sonuç gelmesi halinde, bebeğe kan veya idrarda yapılabilen ileri testler gerekir. Bu testler daha detaylı ve spesifik testlerdir. Tanı koydurucudur. Eğer bunlar sonucunda bebekte bir hastalık tanısı konmuşsa, bebeğin tedavi için mutlaka bir pediatrik endokrinolog veya metabolizma hastalıkları uzmanına sevki ve sağlık sorunları gelişmeden tedaviye başlanması gerekir

Tarama testleri, metabolik problemlerin gözden kaçmaması için oldukça hassas olarak planlanmıştır. Bu nedenle de zaman zaman yanlış pozitif sonuçlar da alınabilmektedir.
Test pozitif ise daha ayrıntılı testler yapılmalıdır, ancak pozitif sonuç gelirse bile ailelerin bu sürede telaşlanmadan tanı koydurucu test sonuçlarını beklemeleri ve çocuk doktorlarının önerilerini takip etmeleri gereklidir.

Ülkemizde yapılan diğer tarama programları nelerdir?

      • Yenidoğan İşitme Taraması Programı,
      • Gelişimsel Kalça Displazisi Tarama Programı,
      • Görme Taraması,
      • Okul Çağı Çocuklarda İşitme Taraması,
      • Evlilik Öncesi Hemoglobinopati Taraması, ülkemizde yapılan diğer sağlık taramalarından bazılarıdır.

    Okuma önerisi: Akraba evliliği yapanların sağlıklı çocuğu olabilir mi?

  • yenidoğan metabolik tarama testi nedir
    yenidoğan metabolik tarama testi nedir

    Metabolik hastalık ne demektir?

    Doğuştan metabolik hastalıklar, vücutta önemli tepkimelerin gerçekleştirilmesinde görev alan bazı enzimlerin eksikliği nedeniyle ilgili tepkime yollarının aksaması sebebiyle ortaya çıkar. Aksamanın olduğu noktada, öncü ürünler birikir ve/veya oluşması gereken son ürün oluşamaz. Bu durumda da vücuttaki pek çok organ ve sistem bundan etkilenir ve belirtiler ortaya çıkar.

    Bu hastalıklar sıklıkla kalıtsal(genetik) olduğundan akraba evliliklerinin daha sık görüldüğü toplumlarda görülme oranları da artar.

    Fenilketonüri (PKU) nasıl bir hastalıktır?

    Ailevi geçişli metabolik bir hastalıktır. Proteinli gıdalarda bulunan fenilalanin isimli aminoasid, fenilalanin hidroksilaz isimli enzim eksikliği nedeniyle karaciğerde parçalanamaz.

    Doğuştan enzim eksikliği sonucu kan ve diğer vücut sıvılarında fenilalanin adı verilen aminoasit artar. Doğumda tamamen normal olan bebeklerde, anne sütü veya mamayla beslendikçe vücutta parçalanamayarak giderek biriken fenilalaninin etkisiyle beyin dokusunda hasar oluşur.

    Gelişme geriliği, havale, baş çevresinde küçüklük, deri döküntüleri, saç, deri ve göz renginin açık olması, idrarda kötü koku gözlenir.
    Hayatın ilk günleri veya haftalarında fenilalaninden kısıtlı diyet tedavisi başlanan hastalarda, bu belirtiler oluşmaz ve tamamen normal bir bebek olarak büyümesi sağlanmış olunur.
    Türkiye’de görülme sıklığı: 1 / 4500 gibi çok sık bir orandır.
    Yenidoğanda Guthrie Testi ile taranmaktadır.

    Biotinidaz eksikliği(BIOT) nasıl bir hastalıktır?

    Biotinidaz Eksikliği, anne ve babadan geçen genetik bir enzim eksikliğidir. Bir metabolik hastalıktır. Dünya ülkeleri içinde en sık görüldüğü ülkelerden biri Türkiye’dir. Bunun en önemli nedeni akraba evliliğidir.

    Biotinidaz, biotin denilen B7 veya H vitamini diye adlandırılan ve vücutta çok önemli metabolik olaylarda yine çok önemli bir rol oynayan vitaminin, yeniden kullanılmasını sağlayan bir enzimdir. Bu sayede biotin vitamini vücutta tekrar tekrar kullanılabilir ve vücuttaki önemli metabolik tepkimeler gerçekleşebilir.

    Biotinidaz enzimi eksik olursa, biotin vitamini tekrar kullanılamayacağı için giderek azalır ve vücudun en hayati dengesi olan ast-baz dengesi bozulur, kandaki asit miktarı artar. Buna bağlı ciltte soyulmalar, iyileşmeyen yaralar, egzama, saç dökülmesi, görme ve duyma sorunları, havale geçirme, kas zayıflığı, gevşek bebek ve gelişme geriliği ortaya çıkar.
    Tanıda geç kalınırsa koma ve ölüme kadar gidebilen çok ciddi sonuçlar ortaya çıkabilir.
    Hastalığın erken tanısıyla, vakit kaybetmeden biotin vitamini ağızdan başlanır, tedavi ömür boyu sürer çünkü bu vitamin enzim miktarını değiştirmez. Düzenli ve erken tedavi alanlarda hastalık bulgularının önüne geçilmesi sağlanır ve sağlıklı yetişkinler olabilirler.
    Ailevi geçişli metabolik bir hastalıktır. Proteinli gıdalarda bulunan fenilalanin isimli aminoasid, fenilalanin hidroksilaz isimli enzim eksikliği nedeniyle karaciğerde parçalanamaz.

    SMA(Spinal Müsküler Atrofi) nasıl bir hastalıktır?

    Spinal Müsküler Atrofi (SMA), doğuştan gelen genetik geçişli bir hastalıktır. Bu hastalık anne ve babanın taşıdığı çekinik genlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkar. Akraba evliliklerinde oran oldukça yüksektir.

    SMA’nın 3 tipi vardır, topuk kanı ile taranan SMA tip 1 “SMN1” gen taramasını içerir. Erken başlangıçlı olan bu türün taranması hem genetik danışmanlık hem de çocukta gelişecek kas güçsüzlüğü, enfeksiyonlar, solunum yetmezliği gibi bulguların geciktirilmesi ve hafifletilmesi açısından oldukça önemlidir.

    Kistik Fibrozis (KF) Nasıl Bir Hastalıktır?

    Kistik fibrozis, ter ve mukus üreten bezlerin hücrelerindeki anormallikle seyreden, akciğer, pankreas ve diğer organlarda yapışkan ve yoğun mukus birikmesine neden olan genetik bir hastalıktır. Anne ve babadan gelen çekinik genlerin bir araya gelmesi ile görülür. Akraba evliliklerinde oran artmıştır.

    Kistik Fibrozis hastalığında görülen bu salgı bezlerindeki yoğun mukus, solunum sisteminde ağır enfeksiyonlar, sindirim zorlukları, karaciğer yetmezliği veya cinsel organlarda etkilenme gibi pek çok sistemik etkilere neden olur.

    CTFR adlı bir gende sorun olması sebebiyle görülen bu hastalığın kesin tanısıo “ter testi” ve bu mutasyonun gösterilmesi ile konulsa da, tarama testlerinde sorun görüldüğünde 14. Günde test tekrarı yapılıp sonrasında kesin tanıya yönlendirme yapılır.
    Bu hastalığın kesin tedavisi olmamakla beraber solunum fizyoterapileri, beslenme desteği, akciğerlerin korunması gibi önlemlerle yaşam kalitesini iyileştirmeye yönelik tedaviler uygulanır.

    Konjenital Adrenal Hiperplazi (KAH) nedir?

    Konjenital Adrenal Hiperplazi, vücutta kortikosteroid adı verilen, böbreküstü bezlerinden salgılanan ve vücutta çok geniş ve yaşamsal etkileri olan bazı hormon eksikliklerinin ortaya çıktığı bir hastalıktır. Genetiktir ve mutasyonlar sonucu görülür. Böbreküstü bezlerinden yaşamsal bazı hormonların salgılanması bozulur. Eksik olan hormonlara göre, cinsiyet gelişim bozuklukları, beslenme bozukluğu, kusma, büyüme – gelişme geriliği, kan şekerinde düşüklük, kanın tuz dengesini düzenleyen sodyum ve potasyum gibi bazı elektrolitlerin eksikliği veya fazlalığı, metabolik asidoz(kan asit düzeyinde artış), kan basıncı düşüklüğü, koma ve hatta ölüme kadar giden tablolar görülebilir.
    Böbreküstü bezinin salgılayamadığı hormonlar vücuda dışarıdan verilerek, hastalığın bulgularının ortaya çıkması engellenebilir.

    Hipotiroidi nasıl bir hastalıktır?

    Boyunda bulunan tiroid bezinin yetersiz hormon üretmesi sonucunda görülen hormonal bir hastalıktır. Çocuklarda önlenebilir zeka geriliğinin en sık rastlanan nedenidir. Doğuştan hipotiroidi hastalığı olan bebeklerin çoğu yenidoğan döneminde hiçbir bulgu vermez. Bazen uzamış sarılık görülebilir. İlerleyen zamanla birlikte kaba yüz görünümü, kabızlık, göbek fıtığı, büyüme ve zeka geriliği ortaya çıkar. Erken dönemde tanı alan hastalar, basit ve ucuz bir ilaç tedavisiyle normal gelişebilirler.

    Türkiye’de görülme sıklığı: 1 / 2200 civarındadır. Yenidoğanda neonatal TSH Testi ile taranmaktadır.

    Yenidoğan tarama testleri ne zaman yapılır? Yenidoğan işitme taraması hangi test ikilisiyle yapılır? Öğrenmek için Anne Bebek Kulübü Forum‘u ziyaret edebilirsiniz. Kadınlar olarak birlikte güçlüyüz!

    ANNE BEBEK KULÜBÜ FORUM: Tıklayın, sohbete katılın! 

The post Yenidoğan tarama testleri hakkında her şey first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
https://annebebekkulubu.com/blog/yenidogan-tarama-testleri-hakkinda-her-sey/feed/ 0 14071
Emzirme döneminde dikkat edilmesi gerekenler https://annebebekkulubu.com/blog/emzirme-doneminde-dikkat-edilmesi-gerekenler/ https://annebebekkulubu.com/blog/emzirme-doneminde-dikkat-edilmesi-gerekenler/#respond Thu, 12 Oct 2023 19:20:19 +0000 https://annebebekkulubu.com/blog/?p=13821 Emzirme, sadece bebeklerin beslenmesi için önemli bir süreç değil, aynı zamanda annelerle bebekleri arasında güçlü bir bağın oluşturulmasını sağlayan özel bir deneyimdir. Bu nedenle 1-7 Ekim tarihleri, dünya genelinde Emzirme Haftası olarak kutlanıyor. Bu özel hafta, annelerin ve bebeklerin sağlığını desteklemek ve emzirme ile ilgili farkındalığı artırmak amacıyla düzenleniyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. […]

The post Emzirme döneminde dikkat edilmesi gerekenler first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
Emzirme, sadece bebeklerin beslenmesi için önemli bir süreç değil, aynı zamanda annelerle bebekleri arasında güçlü bir bağın oluşturulmasını sağlayan özel bir deneyimdir. Bu nedenle 1-7 Ekim tarihleri, dünya genelinde Emzirme Haftası olarak kutlanıyor. Bu özel hafta, annelerin ve bebeklerin sağlığını desteklemek ve emzirme ile ilgili farkındalığı artırmak amacıyla düzenleniyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hilal Kızıldağ, emzirme ve anne sütünün faydaları ile ilgili sorularımızı yanıtladı. İşte emzirme döneminde dikkat edilmesi gerekenler!

Emzirme ödeneği
Emzirme ödeneği

Emzirme haftasının önemi nedir?

Anne sütü ile beslenme, çocuğun sağlığı ve gelişimi için temeldir. Çocuk sağlığı ile ilgili kuruluşlar, ülkelerin sağlık bakanlıkları, bebeklerin doğumdan itibaren ilk altı ay boyunca sadece anne sütüyle beslenmeleri, 6.aydan sonra uygun tamamlayıcı besinler başlanarak emzirmenin en az 2 yaş ve ötesine kadar sürdürülmesi önerilmektedir. Toplumda anne sütü ile beslenmenin desteklenmesi, yaygınlaştırılması önemlidir. Bu kapsamda emzirme haftasında tüm sağlık kuruluşlarında anne sütü ve emzirme ile ilgili çalışmalar ve halk eğitimleri yoğun olarak devam etmektedir. Bu da anne sütü ve emzirme bilincini kazandırmak açısından oldukça yararlı olmaktadır.

Okuma önerisi: Hamilelikte emzirme, tandem emzirme nedir?

Çocuk emzirme
Çocuk emzirme

Anne sütünün bebek için faydaları nelerdir?

Anne sütü yenidoğanlarda optimum büyüme ve gelişme için gerekli olan tüm sıvı, enerji ve besin öğelerini içeren, biyolojik yararlılığı yüksek, sindirimi kolay doğal bir besindir. Sadece bebeğin besin ihtiyaçlarını karşılamaz. Aynı zamanda anti-mikrobiyal, anti-inflamatuar, immun düzenleyici maddeler, canlı hücreler, büyümeyi destekleyen hormonlar, kanserden koruyucu protein-lipid kompleksi, epigenetik bilgi kaynaklığı yapan microRNA’lar içeren benzersiz bir bileşime sahiptir.

– Çalışmalar ve meta-analizler 6 ay boyunca yalnızca anne sütü ile beslenmenin alt solunum yolu enfeksiyonları, şiddetli ishal, orta kulak iltihabı oranlarının azalmasıyla ilişkili olduğunu göstermektedir.

– Atopi aile öyküsü olanlarda; en az 3 ay yalnızca anne sütü ile beslenme daha kısa beslenenlere göre atopik dermatit riskini azaltmaktadır.

– Yaşamın ileriki dönemlerinde obezite riskini azaltır.

– Anne sütü ile beslenmeyle hem Tip I hem tip II diyabetin azaldığı görülmektedir.

– Anne sütüyle beslenmenin kanser riskini azaltıcı etkisi vardır. Yapılan bazı çalışmalar altı aydan uzun süre anne sütü verilen bebeklerde, lösemi riskinde yüzde 10’dan fazla azalma saptandığını, ayrıca bazı lenfoma türlerinde de azalma görüldüğünü göstermiştir.

– Ani bebek ölümü riskini azalttığı bilinmektedir.

– Bebeklerin nöro gelişimsel skorlarında anne sütü alanlarda daha olumlu yönde artış görülmektedir.

Okuma önerisi: Emzirme döneminde beslenme nasıl olmalıdır?

Emzirme koltuğu
Emzirme koltuğu

Emzirmenin anne ve bebek açısından faydaları nelerdir?

• Emzirme sırasında anne ile bebek arasında çok özel bir bağ kurulur. Bu bebeğin psikolojik gelişimine olumlu katkıda bulunurken, anne-bebek ilişkisini de kuvvetlendirir.
• Anne ve bebek ikilisinde stresi azaltır.
• Emme bebekte çene-diş gelişimini iyi yönde etkiler, malokluzyonu önler.
• Emzirmeye erken başlaması annede doğum sonrası rahmin doğum öncesi büyüklüğüne gerilemesini kolaylaştırır. Bu da doğum sonrası kanamaları azaltır. Anneyi anemi riskinden korur.
• Düzenli emzirme annede günlük fazladan ortalama 700 kcal enerji harcanmasını sağlar. Bu da annenin doğum öncesi kilosuna dönmesini kolaylaştırır.
• Sadece anne sütü ile besleme annede ovulasyonu geciktirir. Kontrasepsiyon sağlar.
• Annede over kanseri, endometrium kanseri ve meme kanseri riskini azaltır.
• Anneyi osteoporozdan korur.
• Annelik duygusunun gelişmesine yardımcı olur.
• Anne için doğal bir sakinleştiricidir. Anneden kaynaklanana çocuk istismarı ve ihmaline karşı koruyucu etkisi vardır.
• Ekonomiktir, her zaman ulaşılabilir, tazedir ve mikroorganizmalarca kontaminasyondan uzaktır.

Okuma önerisi: Bebeğimi hangi pozisyonda emzirmeliyim? 

Aylara göre bebekler kaç saatte bir beslenmelidir?

Yenidoğan bebeklerde emzirme saatleri nasıl olmalıdır? Aylara göre bebekler kaç saatte bir beslenmelidir? Emzirme süresi ne kadar olmalıdır?

Yenidoğan döneminden itibaren beslenme sıklık ve süresinin bebeğin kontrolünde yürütülmesine izin verilmesi gerekmektedir. Buna duyarlı besleme, talep üzerine besleme ya da bebeğin yönlendirdiği beslenme denilir.

Duyarlı beslenmenin faydaları:
• Bağışıklık maddelerinden zengin kolostrumu daha fazla almasını sağlar.
• Yenidoğan bebeğin patolojik kilo kaybı riskini azaltır, doğum kilosuna dönmesini kolaylaştırır.
• Süt üretimi artar.
• Daha az meme dolgunluğu olur. Tıkalı meme- mastit riskini azaltır.
• Bu bebeğin kendi açlık belirtilerini tanımasını sağlayacaktır.
• Anne bebeğin gereksinimlerine yanıt vermeyi öğrenir ve özgüveni artar.
• Emzirme süresi uzar.
• Emzirme kolaylaşır.
• Bebek daha az ağlar. Annede bebeğinin aç olduğu düşüncesini azalltır ve yapay besine daha az ihtiyaç duyar.
• Onun için bu üç sorunun bebek liderliğinde beslenmedir.
• Ancak yenidoğan dönemi biraz daha dinamik bir süreçtir. Bebeklerin metabolik adaptasyonları, fizyolojik kilo kayıpları, sarılık ihtimalleri nedeni ile 3 saatten uzun süren açlık süresi istenmemektedir.
• Genel olarak yenidoğan döneminde bebekler daha sık acıktıkları için ortalama 2-3 saatte bir emmek isterler. Emzirme süresi de daha büyük aylardaki bebeklere göre biraz daha uzun olur. Bu süre de 15-40 dk arasında değişebilir.

Emzirme döneminde su tüketimi nasıl olmalıdır?

Bebek için ilk 6 ay yalnızca anne sütü önerilmektedir. Ek su tüketimi önerilmez. Formula ile beslenmesi gereken bebeklerde de ek su tüketimi önerilmez. 6. ay tamamlayıcı beslenme ile beraber su tüketimi başlayacaktır.
Anne için ise günlük ortalama 2-2,5 lt su tüketimi önerilmektedir. Anne emzirme esnasında çok susar. Bu esnada yanında hazır su bulundurması ve susadıkça 1-2 su bardağı su içmesi, su içmeyi ertelememesi faydalı olacaktır. Tek seferde 1 lt gibi yüksek miktarda su içmesi süt artışı sağlamayacaktır.

Emzirme döneminde beslenme listesi
Emzirme döneminde beslenme listesi

Emziren anne nasıl beslenmeli?

• Tüm anneler kendi sağlıkları için yeterli ve dengeli miktarda besin almalıdır. Besin çeşitliliği ile protein, yağ, karbonhidrat, vitamin- mineral gereksinimini sağlamalıdır.
• Anne günlük süt üretimi için ortalama 700 kcal enerjiye gereksinim duyar. Bunun ortalama 200 kalorisini mevcut yağ dokusundan, 500 kalorisini günlük tükettiği besinlerden sağlar.
• Emziren annenin ortalama günlük kalori gereksinimi 2000-2500 kcal’dir. 1500 kcal altında kalmaması önerilmektedir.
• Günlük beslenme programı 3 ana, 3 ara öğün olarak planlanmalı, her ana öğünde en az 4 temel besin grubundan tüketmesi önerilmektedir. Besin grubu içinde öğünlerde farklılıklar sağlamalıdır. (Besin grupları: tahıllar/ baklagiller, taze- sebze meyveler, süt ürünleri, et/ balık/ yumurta)
• Taze sebze ve meyveler iyi yıkanmış olmalı ve mevsiminde tüketilmeli, yeterince pişmiş et tüketilmelidir.
• Tuz kısıtlaması gerektiren bir sağlık problemi yoksa iyotlu tuz kullanılmalı, katı doymuş hayvansal yağ kullanımı yerine doymamış- sıvı bitkisel yağ kullanımı sağlanmalıdır (özellikle zeytinyağı).
• Kafein alımı günlük en fazla 200 mg olmalı, aşılmamalıdır.
• Bitki çayı tüketimi sınırlandırılmalıdır. Ihlamur, turunçgil çayları, melisa çayı, kuşburnu, zencefil orta düzeyde kullanılabilir.
Emzirme döneminde kullanılmaması gereken ilaçlar nelerdir?
Emzirme döneminde çok az sayıda ilaç anne sütü için kesin engel oluşturur. Ancak annenin sağlık nedeni ile kullanması gereken, kullanımı durumunda emzirmenin uygun olmadığı bazı ilaçlar da vardır. Kanser kemoterapi ilaçlarının çoğu, radyoaktif maddeler, ergotamin, lityum bunlara örnek gösterilebilir. Uyuşturucu madde kullanımı da anne sütü ile beslenmenin uygun olmadığı bir durumdur.

Emzirme döneminde sigara içilmesinin bebeğe zararları nelerdir?

• Sigara ile bebek anne sütü yolu ile nikotin ve nikotinin metabolik ürünleri yanı sıra diğer kanserojen kimyasallara ve kadmiyum gibi ağır metallere maruz kalırlar.
• Bu maddelere maruz kalan bebekte tiroid fonksiyonunun gelişimine zararlı etkileri olabilmektedir.
• Süt üretimini, sütün içerisindeki lipi içeriğini azaltır. Bebeğin anne sütünden yeterli miktarda besin almasını engellediği, aynı zamanda sigara kullanan annelerde iştahsızlık olduğu için bebeğinde yeterince beslenememesinden dolayı bebeklerin erken çocuklukta kilo kaybına, yetişkinlikte de obeziteye, metabolik ve endokrin bozukluklara daha duyarlı olacağı bildirilmektedir.
• Bebeklerin uyku düzenini de değiştirdiği, emzirmeden hemen önce sigara içen annelerin bebeklerinin uyku sürelerinin kısaldığı belirtilmektedir.
• Aynı zamanda pasif sigara maruziyetine de maruz kalan bebekte astım riskini ve astım ataklarının sıklığını ve şiddetini de artırmaktadır.
• Bebekte kulak iltihabı gelişimi için risk faktörüdür.
• Annenin sigara kullanımının ani bebek ölümlerini etkileyen etmenler arasında yer almaktadır.
• Nikotin bebekte huzursuzluk ve apne atakları gibi istenmeyen yan etkilere de neden olabilir.
• Yenidoğanın ileri yaşamında Tip 2 diyabete yakalanma riskini artırır.

Emzirme döneminde alkol kullanmanın bebeğe zararları nelerdir?

Emzirme döneminde alkol tüketimi bebekte uyuşukluk, derin uyku hali, güçsüzlük, emmede azalma gibi etkiler meydana getirebilir. Bebekte motor ve zihinsel fonksiyonlarda gerileme yapabilir.

Emziren anneler kozmetik kullanabilir mi?

Kozmetik ürünlerin kullanımının olumsuz etki oluşturma riskinin yüksek olduğu dönemlerden biri de gebelik ve emzirme sürecidir. Kozmetik uygulamalar sırasında kullanılan birçok farmakolojik ajan Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi tarafından, gebelik sırasındaki güvenlik profilinin yeterince değerlendirilmediği sebebi ile C kategorisinde sınıflandırılmıştır. Tüm kozmetik ajanların kullanımının güvenirliği desteklenene kadar, gebe kadınlara veya emziren annelere önerilmemelidir.

The post Emzirme döneminde dikkat edilmesi gerekenler first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
https://annebebekkulubu.com/blog/emzirme-doneminde-dikkat-edilmesi-gerekenler/feed/ 0 13821
Yataş’tan deprem bölgesindeki bebeklere destek! https://annebebekkulubu.com/blog/yatastan-deprem-bolgesindeki-bebeklere-destek/ https://annebebekkulubu.com/blog/yatastan-deprem-bolgesindeki-bebeklere-destek/#respond Fri, 12 May 2023 08:45:12 +0000 https://annebebekkulubu.com/blog/?p=13708 Yataş Bedding, prematüre bebeklerin sağlıkla büyümesine destek olmak için El Bebek Gül Bebek Derneği iş birliğiyle hayata geçirdiği Uykunun Mucizesi ile Büyüyen Mini Kahramanlar projesini bu yıl deprem bölgesine destek olarak sürdürüyor. Deprem bölgesindeki bebeklere destek olmak için başlatılan bu proje kapsamında Kahramanmaraş Sütçü İmam Hastanesi ile Malatya Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nin anne-bebek uyum […]

The post Yataş’tan deprem bölgesindeki bebeklere destek! first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
Yataş Bedding, prematüre bebeklerin sağlıkla büyümesine destek olmak için El Bebek Gül Bebek Derneği iş birliğiyle hayata geçirdiği Uykunun Mucizesi ile Büyüyen Mini Kahramanlar projesini bu yıl deprem bölgesine destek olarak sürdürüyor. Deprem bölgesindeki bebeklere destek olmak için başlatılan bu proje kapsamında Kahramanmaraş Sütçü İmam Hastanesi ile Malatya Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nin anne-bebek uyum odalarını yeniliyor.

Okuma önerisi: Prematüre nedir? Prematüre bebeklerin bakımı nasıl yapılır?

Prematüre bebekler, normal gebelik süresi olan 40 haftadan önce doğan bebeklerdir. Bu bebekler, doğumda genellikle küçük ve zayıf olurlar ve gelişimlerinde bazı zorluklar yaşayabilirler. Prematüre bebeklerin bakımı, özenli ve özel bir yaklaşım gerektirir.
Prematüre bebekler, normal gebelik süresi olan 40 haftadan önce doğan bebeklerdir. Bu bebekler, doğumda genellikle küçük ve zayıf olurlar ve gelişimlerinde bazı zorluklar yaşayabilirler. Prematüre bebeklerin bakımı, özenli ve özel bir yaklaşım gerektirir.

Prematüre bebeklerin gelişimine anlamlı destek 

Türkiye’nin yenilikçi uyku markası Yataş Bedding, geçen yıl El Bebek Gül Bebek Derneği iş birliğiyle hayata geçirdiği Uykunun Mucizesi ile Büyüyen Mini Kahramanlar projesini bu yıl da Erken Anneler Günü’nü kutlayarak sürdürüyor. Prematüre bebeklerin gelişimine destekte bulunmak ve bu konudaki farkındalığı artırmak amacıyla gerçekleştirilen proje kapsamında Yataş Bedding, bu yıl gerçekleşen büyük depremin ardından zarar gören Kahramanmaraş Sütçü İmam Hastanesi ile Malatya Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nin anne-bebek uyum odalarını yeniliyor.

Prematüre bebeklerin anneleri ile eve dönmeden önce bir araya gelerek temasta bulunduğu anne-bebek uyum odalarında, annelere prematüre bebeğin bakımından beslenmesine ve emzirmesine kadar her şey doğru bir şekilde öğretilerek anne ve bebek dış dünyaya hazırlanıyor. Aylık yatan hasta sayısının 200-250 arasında değiştiği Kahramanmaraş Sütçü İmam Hastanesi’nde prematüre bebekler için 40 kuvöz, Malatya Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nde ise 35 kuvöz bulunuyor. Her iki hastaneye yönelik yoğun talep, anne bebek sayısındaki artış ve odaların fiziksel yeterliliklerinin eksikliği nedeniyle anne-bebek uyum odaları ihtiyaca cevap vermekte yetersiz kalabiliyor. Yataş Bedding, anne ve bebeklerin bu ihtiyacına destek olmak amacı ile hastanelerdeki anne-bebek uyum odalarının tüm ihtiyaçlarını karşılayıp yenilerken; nevresim, battaniye, bebek yatağı ve Juno Yeni Doğan Yatağı gibi uyku ürünlerini de temin ederek önemli bir desteği üstleniyor.

Okuma önerisi: Prematüre bebeklerde anne sütü ve emzirme 

Prematüre bebeklerin özellikleri arasında, küçük boyutları, düşük doğum ağırlıkları, hassas derileri, güçsüz kas yapıları, zayıf bağışıklık sistemleri ve solunum problemleri yer almaktadır. Bu nedenle, prematüre bebeklerin bakımı özel beklentileri karşılamak için tasarlanmış prematüre bebek bezleri, mamaları ve kıyafetleri gerektirir.Bir prematüre bebek gelişimini takip etmek için, doğumda ve sonrasındaki ilk aylarda sık sık doktor ziyaretleri yapılması önemlidir. 2 aylık bir prematüre bebek, doğum ağırlığının yaklaşık 2 katı kadar olmalıdır, ancak her bebeğin büyüme hızı farklıdır ve bu nedenle doktorlar tarafından düzenli olarak kontrol edilmelidir.
Prematüre bebeklerin özellikleri arasında, küçük boyutları, düşük doğum ağırlıkları, hassas derileri, güçsüz kas yapıları, zayıf bağışıklık sistemleri ve solunum problemleri yer almaktadır. Bu nedenle, prematüre bebeklerin bakımı özel beklentileri karşılamak için tasarlanmış prematüre bebek bezleri, mamaları ve kıyafetleri gerektirir.  Prematüre bebeklerin gelişimini takip etmek için, doğumda ve sonrasındaki ilk aylarda sık sık doktor ziyaretleri yapılması önemlidir. 2 aylık bir prematüre bebek, doğum ağırlığının yaklaşık 2 katı kadar olmalıdır, ancak her bebeğin büyüme hızı farklıdır ve bu nedenle doktorlar tarafından düzenli olarak kontrol edilmelidir.

“Prematüre bebeklerin kaliteli ve sağlıklı uykuya daha çok ihtiyacı var!”

Prematüre bebeklerin kaliteli ve sağlıklı bir uykuya hepimizden daha çok ihtiyaç duyduğuna değinen Yataş Bedding Pazarlama Direktörü Selmin Gündoğdu, projeye ilişkin şunları söyledi: “Prematüre bebekleri annelerine kavuşacakları güne kadar onları uyku büyütüyor. Biz de El Bebek Gül Bebek Derneği ile birlikte geçen yıl başlattığımız Uykunun Mucizesi ile Büyüyen Mini Kahramanlar projesini sürdürüyor, bu kez deprem bölgesinde yaşama sarılan minik kahramanlar ve annelerine destek oluyoruz. Bölgede maalesef anne-bebek uyum odaları yetersiz kalıyor. Biz de Kahramanmaraş Sütçü İmam Hastanesi ile Malatya Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nin anne-bebek uyum odalarının yenilenmesini üstlenerek hem ihtiyacı karşılayacak hem de rahat ve konforlu odalar sağlayarak uyum süreçlerini hızlandırmalarına katkıda bulunacağız.”

El Bebek Gül Bebek Derneği Başkanı İlknur Okay ise “Erken doğumla ayrılan anne-baba ve bebeğin mümkün olan en kısa zamanda tekrar bir araya gelmesini hedefliyoruz. Yataş Bedding ile gerçekleştirmekte olduğumuz projemizle anne-bebeğin yoğun bakım süreci sonrası bir araya gelmelerini, evdeki yeni hayatlarına geçişlerinde onlara destek olmayı amaçlıyoruz. “dedi.

Proje kapsamında Yataş Bedding, geçen yıl El Bebek Gül Bebek Derneği’ne maddi desteğin yanı sıra gelişimini tamamlayana kadar kuvözde tutulan prematüre bebeklerin kuvözde kendini rahat ve güvende hissetmesine yardımcı olan nest ve bebeği rahatsız edebilecek ışık ve sesleri azaltan kuvöz örtüsü üretimi için kumaş; anne-bebek uyum odalarında bakıma yardımcı olmak için bebeği doğru pozisyonda tutan, rahat ve güvenli bir ortam sağlayan Juno Yeni Doğan Yatağı bağışı gerçekleştirdi.

Okuma önerisi: Erken doğum ve prematüre bebekler hakkında bilmeniz gerekenler!

 Prematüre bebeklerin kilo alımı normal doğum yapmış bebeklere göre daha yavaş olabilir. Ancak, 2 aylık bir prematüre bebek için ideal kilo, doğum ağırlığının yaklaşık 2 katı veya 3 kilogram civarında olmalıdır. Bebeğin sağlığı için özel prematüre bebek mamaları kullanılmaktadır ve anne sütü de mümkünse verilmelidir. Prematüre bebeklerin gelişimi ay ay takip edilmeli ve özellikle ilk aylarda doktor gözetiminde olmalıdır
Prematüre bebeklerin kilo alımı normal doğum yapmış bebeklere göre daha yavaş olabilir. Ancak, 2 aylık bir prematüre bebek için ideal kilo, doğum ağırlığının yaklaşık 2 katı veya 3 kilogram civarında olmalıdır. Bebeğin sağlığı için özel prematüre bebek mamaları kullanılmaktadır ve anne sütü de mümkünse verilmelidir. Prematüre bebeklerin gelişimi ay ay takip edilmeli ve özellikle ilk aylarda doktor gözetiminde olmalıdır

Prematüre bebek anneleri tecrübelerini paylaşıyor!  Prematüre bebek gelişimi nasıl olur? Prematüre bebek maması olarak hangi markayı tercih edebilirim? 2 aylık prematüre bebek kaç kilo olmalı? Öğrenmek için Anne Bebek Kulübü Forum‘u ziyaret edebilirsiniz. Kadınlar olarak birlikte güçlüyüz!

ANNE BEBEK KULÜBÜ FORUM: Tıklayın, sohbete katılın! 

The post Yataş’tan deprem bölgesindeki bebeklere destek! first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
https://annebebekkulubu.com/blog/yatastan-deprem-bolgesindeki-bebeklere-destek/feed/ 0 13708
Aylara göre bebek uyku saatleri https://annebebekkulubu.com/blog/aylara-gore-bebek-uyku-saatleri/ https://annebebekkulubu.com/blog/aylara-gore-bebek-uyku-saatleri/#respond Thu, 13 Apr 2023 18:16:51 +0000 https://annebebekkulubu.com/blog/?p=13653 Yeni doğan bir bebek, annenin ve babanın hayatına sevinç ve heyecan katarken, aynı zamanda bazı zorlukları da beraberinde getirir. Bebeklerin uyku düzeni, ebeveynler için en sık karşılaşılan zorluklardan biridir. Bebeklerin uyku saatleri, hem bebek hem de ebeveynin sağlığı ve genel iyiliği için son derece önemlidir. Peki, bebekler aylara göre bebek uyku düzeni nasıl olmalı, ebeveynler […]

The post Aylara göre bebek uyku saatleri first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
Yeni doğan bir bebek, annenin ve babanın hayatına sevinç ve heyecan katarken, aynı zamanda bazı zorlukları da beraberinde getirir. Bebeklerin uyku düzeni, ebeveynler için en sık karşılaşılan zorluklardan biridir. Bebeklerin uyku saatleri, hem bebek hem de ebeveynin sağlığı ve genel iyiliği için son derece önemlidir. Peki, bebekler aylara göre bebek uyku düzeni nasıl olmalı, ebeveynler bu konuda nelere dikkat etmelidir? Uyku Koçu Begüm Bacak, bebekler için aylara göre bebek uyku saatlerini yazdı. İşte bebek uyku saatleri konusunda bilinmesi gerekenler!..

Aylara göre bebek uyku saatleri

Aylara göre bebek uyku saatleri

Aylara göre bebek uyku saatleri

Uyku, bebekler için fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişim açısından kritik bir öneme sahiptir. Bebeklerin uyku düzeni, hem onların sağlıklı gelişimi için hem de ailelerin rahat bir yaşam sürdürebilmesi için önemlidir.  Yeni doğmuş bir bebekle yaşamak, yeni ebeveynler için heyecan verici ve duygusal bir deneyimdir. Ancak, bebeğinizin uyku düzenini sağlamak ve uyku saatlerini düzenli hale getirmek, birçok ebeveyn için zorlu bir görev olabilir. Bebeklerin uyku ihtiyaçları, büyüklüklerine ve gelişim seviyelerine bağlı olarak değişir. Bebeklerin uyku düzenini anlamak ve onlara yardımcı olmak için, aşağıda bebek uyku saatleri konusunda sizlerle önerilerimi paylaşmak istiyorum. Aşağıda aylara göre bebek uyku saatlerini bulabilirsiniz.

Okumalısınız: Bebeklere uyku eğitimi nasıl verilir?

Yeni doğan bebeklerin uyku düzeni
Yeni doğan bebeklerin uyku düzeni

Yeni doğan bebeklerin uyku düzeni

Yeni doğan bebeklerin uyku düzeni genellikle düzensizdir ve genellikle kendi doğal ritimlerine göre belirlenir. Yeni doğan bebekler, genellikle günde 14-17 saat arasında uyur ve ancak 1-3 saatlik periyotlar halinde uyanır. Bu dönemde bebeklerin uyku düzeni, genellikle gece ve gündüz ayrımı yapmaz ve anne ve babanın uyku düzenine ayak uydurmak zorunda kalırlar. Yeni doğan bebeklerin uyku düzeni, bebeklerin ihtiyaçlarına göre değişiklik gösterebilir ve her bebek farklı olabilir. Bu dönemde anne ve babaların esnek olmaları ve bebeğin ihtiyaçlarına göre hareket etmeleri önemlidir.

Okuma önerisi: Yenidoğan bebeklerde uyku düzeni nasıl olmalı? 

1 Aylık bebek uyku düzeni
1 Aylık bebek uyku düzeni

1 Aylık bebek uyku düzeni

Yenidoğan dönemi bakımveren ve bebeğin birbirine adapte olduğu, 4. trimester olarak da adlandırılan, bebeğin halen anne karnında hissini yaşadığı bir dönemdir. Bu dönemde bakımverenin bebek ile yakın temas içinde olması, ten tene temas yapması, beyaz gürültü kullanarak bebeğin anne karnındaki hissi yaşamasına destek olması adaptasyon ve bağlanma sürecini olumlu etkiler. Anne karnındaki sıkışıklık hissini taklit etmesi açısından güvenli bir sling kullanımı veya doğru yöntemle yapılan kundaklama önerilir. Bu durum hem bebeğin kolayca uykuya dalmasını hem de varsa gaz probleminin de daha rahat çözülmesini sağlayacaktır.

1 aylık bebekler yaklaşık 8.5-10 saat gece, üç ya da dört uykuya yayılmış şekilde toplam 6-7 saat gündüz uykusu uyurlar. Günlük toplam 15.5-17 saat arası bir uyku uyumuş olurlar. Günün büyük bir kısmı bakım verenlerine temas halinde uyku ve beslenme ile geçecektir. Herhangi bir düzen oluşması beklenmez, bebeğin anne karnından Dünya’ya adaptasyonunun  sağlanması, bakımvereni ile bağlanması, fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarının mümkün mertebe geciktirilmeden karşılanması gerekir.

Okuma önerisi: Uykusuz bebekler nasıl uyutulur? Anneler için uyumayan bebekle baş etme yolları!

2 Aylık bebek uyku düzeni
2 Aylık bebek uyku düzeni

2 Aylık bebek uyku düzeni

2 aylık bebekler hala yenidoğan dönemindedir. Bu ayda yaklaşık 8.5-10 saat gece, üç ya da dört uykuya yayılmış şekilde toplam 6-7 saat gündüz uykusu uyurlar. Günlük toplam 15.5-17 saat arası bir uyku uyumuş olurlar. İkinci ayda bebeğiniz gece ile gündüzü ayırt etmeye ve biyolojik ritmini oluşturmaya başlayacaktır. Zamanında doğmuş bebekler 2. ayda ortalama 4 saate kadar kesintisiz uyuyabilirler. Bu ayda bebeğinizi en azından günde bir defa uykulu ama uyanık vaziyette beşiğine yatırıp kendi kendine uykuya geçiş sürecini deneyimleme fırsatı verebilirsiniz. Siz de yanında oturarak rahatlatıcı ses ve dokunuşlarla destek olabilirsiniz. Bu aydan itibaren uykuların her seferinde farklı bir yerde değil, her zaman yatacağı beşiğinde olmasını sağlayın. Beyaz gürültü ve kundağın desteğinden yararlanmanız süreci kolaylaştıracaktır.

Okuma önerisi: Bebekler için uyku neden önemli? 

3 Aylık bebek uyku düzeni 
3 Aylık bebek uyku düzeni

3 Aylık bebek uyku düzeni 

Halen yenidoğan dönemindesiniz ve derin uykularınız henüz gelişmedi. Bu ayda bebekler yaklaşık 10 saat gece, üç uykuya yayılmış şekilde toplam 5 saat gündüz uykusu uyurlar. Günlük toplam 15 saat uykuya ihtiyaç duyarlar. Zamanında doğmuş 3 aylık bebekler gece
beslenmeden 6-8 saat kesintisiz uyuyabilir. Gece beslenme sıklığı ile ilgili olarak doktorunuz rutin gelişim değerlerine göre size bir öneride bulunacaktır. Bebekler 10. haftadan itibaren şartlanmaya bağlı öğrenmeyi gerçekleştirmeye başlarlar, yani “bir şeyden sonra bir şey” gelir mantığı oluşmaya başlar. Bu beceriyi uyku öncesi rutinler oluşturmak için kullanmaya
başlayabilir ve öngörülebilir, sakinleştirici rutinler uygulayarak bebeğinizin uykuya geçişini kolaylaştırabilirsiniz. Artık gündüz uykularını çok fazla ışığın, sesin ve uyaranın olmadığı sakin ve tanıdık bir ortamda uyumaları daha sağlıklı olacaktır. Uyku işaretlerini gözlemleyerek bebeğinizi doğru zamanda uyku rutini ile hazırlamaya başlayın ve yatağına uykulu ama henüz uyanık vaziyette yatırarak kendi kendine uykuya geçmesine fırsat tanıyın. Bu süreci deneyimlerken onu gözlemleyin, sesiniz, dokunuşunuz ve kucaklamanız ile destek olun.

4-5 Aylık bebek uyku düzeni
4-5 Aylık bebek uyku düzeni

4-5 Aylık bebek uyku düzeni

4-5 ay aralığındaki bebekler yaklaşık 11-12 saat gece, üç uykuya yayılmış şekilde toplam 4-5 saat gündüz uykusu uyurlar. Bu ayda en önemli hedeflerden birisi gündüz uykularını uzatmak ve düzenlemektir. Zamanında doğmuş 4 aylık bebekler gece boyu 8 saat kesintisiz uyuyabilir. 5 aylık olduğunda bu süre daha da uzayabilir. Elbette önceliğiniz doktorunuzdan büyüme gelişmesine göre gece beslenmesi ile ilgili görüş almak olmalıdır. Bu aylardan itibaren bir geçiş dönemi başlar. Kolik sancılarının etkileri azalır, daha uzun uyanıklık süreleri oluşur, çevrelerine karşı daha farkında olmaya başlarlar, nesnenin devamlılığını, yani bir şey görüş alanından çıksa bile var olmaya devam ettiğini anlamaya başlarlar. 4. ay nörolojik olarak da uyku yapısının değişime uğradığı bir dönemdir. Melatonin salınımı yükselir ve REM-dışı uyku artar. Bu artık yeni doğan dönemine göre daha derin uykular uyuyacağı anlamına gelmektedir. Ancak bu beraberinde uyku döngüleri arasındaki uyanıklığın daha belirgin olmaya başlayacağı gerçeğini de getirir. Bu nedenle bebeğinizin uykularını düzenlemeye başlamak için ideal bir ay diyebiliriz. Eğer şimdiye kadar bebeğinizi emzirerek uyuttuysanız, şimdiden sonra uyku zamanı yaptığınız son emzirmeyi uyku rutininizin en başına çekerek hem sindirime zaman tanıyabilir hem de bebeğinizin meme ve uyku arasındaki ilişkiyi zayıflatmasına yardımcı olabilirsiniz.

6-8 Aylık bebeklerin uyku düzeni 
6-8 Aylık bebeklerin uyku düzeni

6-8 Aylık bebeklerin uyku düzeni 

Bu ayda bebekler ortalama 11 saat gece, 2-3 uykuya yayılmış şekilde 3-3.5 saat gündüz uykusuna ihtiyaç duyarlar. Gündüz uykuları arasında 2-2.5 saat uyanık kalabilirken, son gündüz uykusundan uyandıktan 3-3.5 saat sonra gece uykusuna geçmiş olması idealdir. Zamanında doğmuş bebeklerin doktor kontrollerinde sorulması gereken çok önemli bir soru vardır:

“Bebeğim gece uyanmasa da uyandırıp beslemeli miyim?” Bu soru, bebeğinizin bulunduğu ayda büyüme gelişmesine göre tıbbi olarak gece beslenmesine gerek olup olmadığı hakkında size net cevap verecektir. Bu sorunun cevabına göre gece beslenmesi planlaması yapmanız, bebeğinizin ihtiyaç duyduğundan fazla beslenmesini ve sırf uykuya döndürmek amacıyla yapılacak emzirmeleri engeller. Bebeğinizin gün içinde yeterli kalori aldığından emin olun, ayına göre mide kapasitesini mutlaka öğrenin. 1 yaşına kadar ana besinin anne sütü veya formül mama, ek gıdanın ise tadım amaçlı ve “ek” olduğunu unutmayın. Bu dönemde ayrılık kaygısı ilk zirve noktasına ulaşır, ebeveynlere temas etme isteği artar.
Artan hareket kabiliyetleri gündüz ekstra yorgunluğa neden olabileceğinden gündüz
uykularına ve uyanıklık sürelerine ekstra dikkat edilmesi çok önemlidir. Bebeğin uyanık ve keyifli olduğu anlarda geliştirdiği yeni becerilerini tecrübe etmesine, mevsime uygun giydirilip açık havada vakit geçirmesine ve özellikle ikindi vakti gün ışığına maruz bırakılmasına özen gösterilmelidir.

Tüm bunlar bebeğin daha konforlu bir uyku uyumasını destekler Genelde 6. ayda ek gıdaya başlangıç yapılmasından sonra uykularda belirgin bir bozulma yaşanıyorsa, bebeğin alerjik reaksiyon gösterdiği ya da intolerans geliştirdiği bir gıda olup olmadığına dikkat edilmelidir. Bunu anlayabilmek için deride kızarıklık, kaşıntı, kakasının rengi ve kıvamındaki değişiklikler, geçmeyen inatçı pişikler gibi durumları gözlemlemek önemlidir. Gerekirse bir uzmanın değerlendirmesi ve bir diyet uygulanması süreci çözmenize ve bebeğinizin rahatlamasına yardımcı olacaktır. Bebeğinizin katı gıda beslenmesini akşam uykusundan en az 2 saat önce bitirmeniz, uyku öncesi son bir emzirme/biberon beslenmesini ise uyku rutininin en başında uygulayarak sindirime fırsat vermeniz bebeğinizin çok şiş bir mide yatmasının engellenmesini sağlar.

9-12 Aylık bebeklerin uyku düzeni
9-12 Aylık bebeklerin uyku düzeni

9-12 Aylık bebeklerin uyku düzeni

Bebekler bu ay aralığında ortalama 11, gündüzleri ise 3 saat uykuya ihtiyaç duyarlar. Gündüz uykuları arasında 2.5-3 saat uyanık kalabilirken, son gündüz uykusundan uyandıktan 3.5-4 saat sonra gece uykusuna geçmiş olması idealdir. Çoğu bebek 9. aya geldiğinde 3. şekerleme uykusunu bırakmış olur. Emekleme ve yürüme gibi büyük fiziksel sıçramalar beraberinde uykularda bozulmayı da getirebilir. Özellikle beşiklerine yatırıldığı anda ayağa kalkan ve bunu oyun haline getiren bebekler olabilir. Bu durumu yaşıyorsanız öncelikle bebeğinizin ayağa kalkma ve yürüme becerisini geliştirebilmesi ve deneyimleyebilmesi için gün içinde bolca güvenli alanlar yaratın ve fırsat verin. Yatağa uyuması için bıraktığınızda bu deneyimi yaşamasına müsaade edin. Her ayağa kalktığında siz yatırırsanız bu bir oyuna dönüşebilir. Bir süre bu deneyimi yaşadıktan sonra doğru zaman ve şartlarda yatırdığınız bebeğiniz uyku için yatay pozisyona kendiliğinden geçecektir. Gece beslenmesi devam ediyorsa, doktorunuzdan doğru sıklıkta besleyip beslemediğinize dair mutlaka bilgi alın. Gelişimine göre artık gece beslenmesine ihtiyacı olmadığı bilgisini alırsanız mutlaka buna uygun bir planlama yapın ve
bebeğinizin alışkanlık kaynaklı açlık uyanmalarını kademeli ve şefkatli bir şekilde sonlandırın.

Bebeğinizin gün içinde yeterli kalori aldığından emin olun, ayına göre mide kapasitesini mutlaka öğrenin. 1 yaşına kadar ana besinin anne sütü veya formül mama, ek gıdanın ise tadım amaçlı ve “ek” olduğunu unutmayın. Bebeğinizin katı gıda beslenmesini akşam uykusundan en az 2 saat önce bitirmeniz, uyku öncesi son bir emzirme/biberon beslenmesini ise uyku rutininin en başında uygulayarak sindirime fırsat vermeniz bebeğinizin çok şiş bir mide yatmasının engellenmesini sağlar.

13-18 Aylık bebeklerin uyku düzeni
13-18 Aylık bebeklerin uyku düzeni

13-18 Aylık bebeklerin uyku düzeni

Bebekler bu ay aralığının başlarında geceleri ortalama 11, gündüzleri ise 2 uykuya yayılmış şekilde toplam 2-2.5 saat uykuya ihtiyaç duyarlar. 18. aydan itibaren çoğu bebek tek gündüz uykusuna düşmüş olur. Bu aralığın başlarında gündüz uykuları arasında 3 saat uyanık kalabilirken, son gündüz uykusundan uyandıktan 4 saat sonra gece uykusuna geçmiş olması idealdir. 18 ay civarında gündüz uyanıklık süreleri 5-5.5 saate çıkabilir. Ayrılık kaygısı 1. yaş günü itibariyle zirve yapar. Bunun yatıştırılması için bebeğin bakımvereni ile birebir ve nitelikli zaman geçirmesi, uyku öncesi rutinlerinde bolca temas etmesi çok önemlidir. Aynı zamanda biberon ve emzik gibi nesnelere duygusal bağlanma gelişebilir ve bu durum da uyku düzenlerinin bozulmasına yol açabilir. 12-14 ay arası bebekler aktif rüya görmeye başlarlar, bu dönemde zaman zaman ağlayarak uyanıyor olmaları rüya görüyor olduklarının bir göstergesi olabilir. Ortalama 15-18 ay arası tek uykuya geçiş gerçekleşir. Bunun sinyalini uyudukları iki uykudan birine her gün direnç göstererek verebilirler. Sabah uykusunu yavaş yavaş ileri atarak uyku saatini günün ortasına çekebiliriz. Ancak bu geçiş sürecinde günlük ihtiyacına göre bazı günler 1 bazı günler 2 uyku yapmalarına izin vermek gerekir. Bu aşamada günce tutmanız size yardımcı olabilir. Çocuk doktorları bebeğin tıbbi olarak beslenmesini gerektiren bir durum yok ise 1 yaşından sonra gece beslenmesinin bırakılması gerektiğini ifade ederler. Bu konuda doktorunuzdan görüş aldıktan sonra mutlaka gereken düzenlemeyi yapmanız gerekir.

19-30 Aylık bebeklerin uyku düzeni
19-30 Aylık bebeklerin uyku düzeni

19-30 Aylık bebeklerin uyku düzeni

Bebekler bu ay aralığının başlarında geceleri ortalama 11, gündüzleri ise 2 saat uykuya ihtiyaç duyarlar. 2 yaş civarında gece 11 saat, gündüzleri de 2 saat uyku ihtiyacı devam eder. Bu ay aralığının sonlarına doğru ise gece uyku ihtiyacı 10.5 saate düşerken, gündüz uyku ihtiyacı 1-5 saat civarıdır. 2 yaş sonrasında gündüz uyanıklık süreleri 6 saate kadar yükselir. Dil becerilerinin oldukça geliştiği bu dönemde, söyleyebildiklerinden daha fazlasını anlarlar. Bu durumda kendilerini ifade etmede güçlük çekebilecekleri için engellenmiş hissedip öfke patlamaları yaşayabilirler. Özellikle 2 yaş sendromu olarak adlandırılan dönemde bebeğin uykuya direnç ve inatlaşma oranı zirve yapar. Bazı ebeveynler gündüz uykusunu bırakmak istediğini düşünebilir ancak henüz çok erkendir. Bebeğiniz gündüz uykusuna direniyorsa, uyuması gereken saatte mutlaka sakin zaman geçirmeli, uyumasa da uzanarak bedeninin sakinleşmesine fırsat vermelisiniz. Sözel becerisi gelişmiş olduğundan yatma saatleri öncesi ve uyku süresince yapılacakları ona nazik bir dille ifade etmeniz güven verici olacaktır. Bu ay aralığında bebeğinizi büyük yatağa geçirmek için aceleci olmayın. Bebekler gece boyu yatağında kalması gerektiğini anlayabilecek gelişimsel düzeye 3 yaş civarında gelir. Sınırları belli bir yatakta yatması hem uyku güvenliği hem de uyku düzeni açısından daha avantajlı olacaktır.

31-60 Aylık bebeklerin uyku düzeni 
31-60 Aylık bebeklerin uyku düzeni

31-60 Aylık bebeklerin uyku düzeni 

2-3 yaş arasında gece ortalama uyku ihtiyacı 10.5, gündüz ise 1.5 saattir. 4 yaşında bir çocuk büyük olasılıkla artık gündüz uykusunu bırakmış olacağından, gece uyku ihtiyacı artacak ve bu süre 11.5 saat civarına yükselecektir. Elbette geçiş döneminde hala bazı günler kısa bir gündüz uykusu uyuyor olabilir. Gündüz uykusunu bıraktıysa mutlaka günün ortasında sakin zaman planlaması yapılmalı ve bedenin yavaşlaması sağlanmalıdır. 5 yaşında gece uyku ihtiyacı yaklaşık 11 saat olacak ve gündüz sakin zaman geçirmek bebeğinizin dinlenmesi adına halen fayda sağlayacaktır. 3 yaştan itibaren bebeğiniz büyük yatağa geçmeye hazır olabilir, onu gözlemleyerek bu geçişi yumuşak bir şekilde yapabilirsiniz. Bu yaşlarda çocukların yatma saatini erteleme ve yattıktan sonra bakımverenlerini türlü sebeplerle odaya geri çağırma gibi davranışları olabilir. Bu konuda gün içinde konuşmalar yaparak, oyunlar oynayarak yatma saatinin nasıl olması gerektiğini nazikçe açıklayabilirsiniz. Gece uyurken onu kontrol edeceğinizi söyleyerek güvence verebilirsiniz. Gece korkularının başladığı bu dönemde çocukların hayal gücü sınırsızdır ve zaman zaman gerçekle hayal ürününü birbirinden ayırmakta güçlük çekebilirler. Bu korkuları kabul ederek destek olun, korktuğu şeyi tarif etmesini veya çizmesini isteyebilirsiniz. Odasını kontrol ederek korktuğu şeyin orada olmadığını somut olarak gösterebilirsiniz. Bazı çocuklar çıkartma tablolarını çok sever, gece yatma saatinde ve gece boyu uykularında gerçekleştirdikleri aşamaları sabah çıkartma tablolarına çıkartma yapıştırarak görmekten mutlu olabilirler. Aynı zamanda kendi çarşaf ve nevresim desenlerini belirlemek, hangi pijamayı giymek istediklerine karar vermek, odanın ışığını açıp kapatmak gibi karar ve sorumluluklarda ön plana çıkmaktan hoşlanırlar.

Uykusuz anneler tecrübelerini paylaşıyor! Bebek ve çocuklarda uyku düzeni nasıl olmalı?  Bebeklere uyku eğitimi nasıl verilir? Çocuklarda uyku okul başarısını nasıl etkiliyor? Öğrenmek için Anne Bebek Kulübü Forum‘u ziyaret edebilirsiniz. Kadınlar olarak birlikte güçlüyüz!

ANNE BEBEK KULÜBÜ FORUM: Tıklayın, sohbete katılın! 

Kaynaklar

Bebekler ve uyku sağlığı ile ilgili derinlemesine araştırma yapmak isteyen ailelerimiz, aşağıdaki bilimsel çalışmaları inceleyebilirler:

Güvenli olmayan bebek uyku uygulamaları ile ani bebek ölümleri  ile ilgili önemli bir çalışma: “Boğulma ve Bebek Ölümlerinin Açıklanamayan Nedenleri İçin Risk Faktörleri”
https://publications.aap.org/pediatrics/article/151/1/e2022057771/190235/Risk-Factors-for-Suffocation-and-Unexplained?searchresult=1 

“Uykuyla İlişkili Bebek Ölümleri: Uyku Ortamında Bebek Ölümlerini Azaltmaya Yönelik Güncellenmiş 2022 Önerileri ” 2022
https://publications.aap.org/pediatrics/article/150/1/e2022057990/188304/Sleep-Related-Infant-Deaths-Updated-2022?searchresult=1

“Bebeğin Uyku Yeri Seçimiyle İlişkili Faktörler” 2020
https://publications.aap.org/pediatrics/article/145/3/e20191523/76960/Factors-Associated-With-Choice-of-Infant-Sleep?searchresult=1

The post Aylara göre bebek uyku saatleri first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
https://annebebekkulubu.com/blog/aylara-gore-bebek-uyku-saatleri/feed/ 0 13653
Bebeklerde besin alerjisi nedir, nasıl anlaşılır? https://annebebekkulubu.com/blog/bebeklerde-besin-alerjisi-nedir-nasil-anlasilir/ https://annebebekkulubu.com/blog/bebeklerde-besin-alerjisi-nedir-nasil-anlasilir/#respond Mon, 10 Oct 2022 18:20:29 +0000 https://blog.annebebekkulubu.com/?p=13417 Bebeklerde besin alerjisi belirtileri nelerdir? Besin alerjisi nasıl anlaşılır?  Bebeklerde besin alerjisi tedavi edilmezse ne olur? Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Uzmanı Doç. Dr Fatih ÜNAL, bebeklerde besin alerjisi hakkında merak edilenleri yazdı!  Besin alerjisi (besin reaksiyonu) nedir? Vücudumuza besinler alındığında vücudumuzun savunma mekanizması ilgili besin proteinini tolere edilebiliyorsa alerji gelişmemekte, eğer vücut alerjeni tanıyamıyorsa- […]

The post Bebeklerde besin alerjisi nedir, nasıl anlaşılır? first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
Bebeklerde besin alerjisi belirtileri nelerdir? Besin alerjisi nasıl anlaşılır?  Bebeklerde besin alerjisi tedavi edilmezse ne olur? Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Uzmanı Doç. Dr Fatih ÜNAL, bebeklerde besin alerjisi hakkında merak edilenleri yazdı! 

Besin alerjisi (besin reaksiyonu) nedir?

Vücudumuza besinler alındığında vücudumuzun savunma mekanizması ilgili besin proteinini tolere edilebiliyorsa alerji gelişmemekte, eğer vücut alerjeni tanıyamıyorsa- tolere edemiyorsa besinlere karşı istenmeyen belirtiler oluşmaktadır. Oluşan bu belirtilere besin reaksiyonu ya da besin alerjisi denilmektedir.

Besinlerde bulunan proteinlere karşı vücudun bağışıklık sistemi yoluyla oluşan yanıtlara besin alerjisi denilmektedir.

Besin reaksiyonu ise besin ve katkı maddelerinin alımından sonra vücutta oluşan anormal yanıta da besin reaksiyonu denilmektedir.

Çocuklarda besin alerjisi belirtileri
Çocuklarda besin alerjisi belirtileri

Besin alerjisi en sık hangi besinlerle oluşmaktadır?

Süt, soya, yumurta,  buğday, gluten, yer fıstığı ve diğer kabuklu çerezler, balık ve kabuklu deniz ürünleri ile oluşmaktadır.  Bizim ülkemizde ise susam, süt ve yumurtadan sonra en sık 3. en sık besin alerjisi nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır. 

Okumalısınız: Alerjik bebekler nasıl beslenmeli?

Besin alerjileri niçin önemlidir?

Yapılan çalışmalarda Amerika Birleşik Devletlerinde (ABD ) her 13 çocuktan birisi besin alerjisi yakınması ile doktorlara başvurmaktadır. Bunların azımsamayacak kadar bir kısmında ise besin alerjisi ile ilişkili  anaflaksi  gelişmektedir. Yine ABD ‘de her üç dakikada bir acil servise besin ilişkili anaflaksi yakınması ile baş buru olmaktadır. Son 15 yılda yapılan çalışmalarda besin alerjilerinin görülüş  sıklığında % 50 artış tespit edilmiştir. Bu nedenle besin alerjileri önemlidir. Çocuklarımıza sağlıklı, güvenli bir dünya bırakmak onların gelecekleri için alerjiyi önlemek açısından önemlidir.

Besin alerjisi en sık hangi  organlar tutulmaktadır?

Besin alerjisinde en sık deri (%60) tutulmakta, bunu sindirim sistemi (%50-60 ) ve solunum sistemi (%20) tutulumu izlemektedir.

Okumalısınız: Bebek ve çocuklarda besin alerjisi nasıl anlaşılır? 

Besin alerjileri nasıl oluşmaktadır?

Besinlere karşı oluşan reaksiyonlar vücudun bağışıklık sistemi ile oluşmaktadır.  

Besin alerjileri 

  1. IgE aracılıklı
  2.  IgE aracılıklı olmayan  ( non-IgE ) şeklinde veya 
  3. Her ikisinin de  rol aldığı ( miks ) tip  olmak üzere 3 tipe ayrılmaktadır. 
  4. Genetik, çevresel ve beslenme alışkanlıkları, aşırıı hijyen temizlik- alerjiyi tetikleyebilmektedir.  IgE ile ilgili olan besin alerjileri  çocuklarda %5-15, IgE aracılı olmayan besin alerjileri ise %0.16-17 oranında görülmektedir.

Besin alındıktan ne kadar süre sonra besin alerjisi ile ilişkili belirtiler oluşmaktadır?

Besin alımından sonra alerjik belirtiler erken ve geç olarak oluşmaktadır.

  1. IgE aracılıklı olan besin alerjilerinde birkaç dakika ile iki saat arasında 
  2. IgE aracılı olmayan (non-IgE ) besin alerjilerinde ise besin alımından sonra iki saat ile iki hafta arasında geç belirtiler olarak  oluşabilmektedir.

Besin alerjilerinde gelişen bulgular 

Çocuklarda yaşamın ilk bir ayında besin alerjisi düşündüren bulgular ?

Yaşamın ilk aylarında besin alerjisi düşündüren bulgular sıklık sırasıyla;  sindirim sistemi, deri ve solunum sistemi şeklinde gelişebilmektedir.

Besin alerjilerinde gelişen bulgular ise şu şekilde özetlenebilir;

Huzursuzluk, sebebi bilinmeyen ağlama, makat bölgesinde tekrarlayan  pişikler yaşamın ilk bir ayında geçmeyen kolik sancıları,

Yaşamın ilk bir ayında egzama, besin alımını takiben ürtiker( kurdeşen ), ciltte kızarıklık, kabarıklık hazır mama ile başlayan kabızlık, ishal, yaşamın ilk aylarında  mukuslu ( sümüksü, yapışkan  ) dışkı ile birlikte dışkı üzerinde  noktasal veya çizgisel kan olması, beslenmeyi red, yaşamın ilk ayında beslenmeyi takiben kusmalar, tedaviye yanıtsız reflü hastalığı, büyüme gelişme geriliği, burun akıntısı, hırıltı, öksürüğünün olması şeklinde olabilir.

Besin alımından 1-2 saat sonra yaşanmış olan anaflaksi, şok öyküsü de besin ile ilişkili enterokolit sendromunu düşündürür. 

Besin alerjisi testleri her zaman  pozitif  yanıt verir mi?

Besin alerjisi tanısı için yapılan testler özellikle sindirim sistemini tutan alerjilerde ancak %23 oranında pozitif sonuç elde edilmektedir. Kan testleri ve deri testleri çoğu kez bize yol göstermemektedir. Pozitif çıkan deri ve kan testleri tek başına yeterli değildir. Kanda spesifik testlerin pozitif olması sadece bebeğin veya çocuğu bu besin ile duyarlanmış olduğunu gösterir. Yapılan testler ile klinik belirtiler ile birlikte değerlendirilmelidir.

Besin alerjisine bağlı proktokolit – kalın bağırsağı tutan tipinin- tanısı süt çocukluğu döneminde nasıl konulmaktadır?

Alerjiden sorumlu besin örneğin süt veya yumurta bebek sadece anne sütü alıyorsa anne diyetinden, bebek 6 ay üzerinde ise bebeğinde diyetinden 2-4 hafta çıkartılır. Belirtilerin gerilemesi beklenir. Eğer yanıt alınmamış ise bebeğin bu besinlere karşı alerjisi yoktur ya da çoklu besin alerjisi olabilir. Yanıt alınmış ise alerjen besin verilerek test edilir. Belirtiler oluşuyorsa besin alerjisi olan bebeğe 6 ay süt protein alerji diyeti yapılır. Anneye kalsiyumdan zengin besinler ve kalsiyum içeren bir ilaç ile destek yapılır. Eğer bebek mama alıyorsa maması alerji ile ilişkili özel mamaya geçilir.

Okumalısınız: Hurmalı alerjik bebe bisküvisi tarifi

Besin alerjisi olan bebek mama ile besleniyorsa mama tercihi nasıl olmalıdır ? 

Eğer alerjen besin bulunmuş ise,  sorumlu  besini içeren ürünler bebek anne sütü alıyorsa anne ve bebeğin diyetinden çıkartılır. Altı ay süre ile sıkı diyet doktor kontrolü ile yapılmalıdır.

Eğer süt protein alerjisi düşünülmüş ve bebek  anne sütü alıyorsa bu dönemde anne diyetine kalsiyumdan zengin besinler eklenir. Kalsiyum içeren  ilaç  anneye verilmelidir.

Bebek  mama ile besleniyorsa; Klinik yanıta göre  kısmi hidrolize veya tam hidrolize mama verilmelidir. Ancak atopik dermatit, anaflaksi gelişme öyküsü , kilo kaybı, çoklu besin alerjisi olanlar ve kısmi hidrolize mamayı sindiremeyen bebeklerde tam hidrolize mama ( amino asit bazlı formüla ) verilmelidir. 

Süt alerjisi için başlanan mamaların, protein, karbonhidrat ve yağ içerikleri yanında vitamin mineral içerikleri anne sütü ve diğer mamalar ile aynıdır. 

Tamamlayıcı beslenme zamanında başlanmalı, besin tarifleri bu konuda deneyimli hekimler tarafından yapılmalıdır.

– Diyet açılırken  sorumlu besin merdiven basamağı şeklinde diyete yavaş yavaş eklenir. Süt ve yumurta alerjilerinde ilk olarak fırınlanmış ürünler diyete eklenir. Bebek anne sütü alıyor ise önce anne diyetine, sonra da bebeğin diyetine basamak basamak eklenir. Böylece gelişebilecek alerjik reaksiyonlar daha iyi gözlenir, diyet mutlaka doktor kontrolü ile açılmalıdır.

Hepinize sağlıklı günler diliyorum…

Sevgilerimle

 

The post Bebeklerde besin alerjisi nedir, nasıl anlaşılır? first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
https://annebebekkulubu.com/blog/bebeklerde-besin-alerjisi-nedir-nasil-anlasilir/feed/ 0 13417
Bebeklerde pişik nasıl önlenir? https://annebebekkulubu.com/blog/bebeklerde-pisik-nasil-onlenir/ https://annebebekkulubu.com/blog/bebeklerde-pisik-nasil-onlenir/#respond Wed, 14 Sep 2022 19:43:45 +0000 https://blog.annebebekkulubu.com/?p=13390 Bebeklerde pişik; genellikle bebeklerin bez bölgesinde, boyun, koltukaltı, dirsek/diz gibi eklem yerleri ve cildin kıvrım yerlerinde gördüğümüz kızarık döküntülerdir ve bebeklerdeki en sık cilt problemidir. Amerikan Pediatri Akademisi’ne göre, 4 ila 15 aylık tüm bebeklerin yarısından fazlası iki ayda en az bir kez pişik olur. Peki bu pişikler neden olur? Bebeklerde pişik nasıl önlenir veya tekrarlamasını […]

The post Bebeklerde pişik nasıl önlenir? first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
Bebeklerde pişik; genellikle bebeklerin bez bölgesinde, boyun, koltukaltı, dirsek/diz gibi eklem yerleri ve cildin kıvrım yerlerinde gördüğümüz kızarık döküntülerdir ve bebeklerdeki en sık cilt problemidir. Amerikan Pediatri Akademisi’ne göre, 4 ila 15 aylık tüm bebeklerin yarısından fazlası iki ayda en az bir kez pişik olur. Peki bu pişikler neden olur? Bebeklerde pişik nasıl önlenir veya tekrarlamasını engellemek için bizler neler yapabiliriz? Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Pelin Çırtlık Belen, pişik hakkında merak edilenleri yazdı!..

Bebeklerde pişik neden olur?
Bebeklerde pişik neden olur?

Bebeklerde pişiğe neden olan faktörler nelerdir? 

  1. Nem, sıcaklık ve cildin ıslak kalması: Nemli ve sıcak ortam veya bebeğinizin ortam sıcaklığına uygun giydirilmemesi (fazla giydirilmesi) hem cilt bariyerinin bozulmasına, cildin hassaslaşmasına hem de ciltte enfeksiyon gelişmesine zemin hazırlar. Bu durumlarda hem bez bölgesinde hem de özellikle boyunda, koltuk altlarında ve dirsek kıvrımlarında pişiklerin arttığını görebiliriz.
  2. Dışkı ve idrardan tahriş: İdrar (içerisindeki amonyak nedeniyle) ve dışkıya (içerisindeki proteaz, lipaz gibi sindirim enzimleri nedeniyle) uzun süre maruz kalmak bebeklerin hassas cildini tahriş edebilir. Özellikle ishal geliştiği durumlarda dışkı daha tahriş edici bir özellikte olduğu için bez bölgesindeki pişikler artabilir. 
  3. Sürtünme: Cilde sürtünen dar çocuk bezleri veya giysiler, bez bölgesini temizlerken sertçe ovmak cilt bariyerine hasar vererek kızarıklığa neden olabilir.
  4. Kullanmakta olduğunuz ürünlere tepki: Bebeğinizin cildi; kullandığınız bebek bezleri, kremler, ıslak mendiller, deterjan, çamaşır suyu, yumuşatıcı, losyonlar veya yağlara tepki gösterebilir. Bazen bebeklerin kullandığı bebek bezinin markası değiştirildiğinde dahi döküntülerin arttığına şahit olabiliriz. 
  5. Bakteriyel, viral veya mantar enfeksiyonları: Bebek bezinin kapladığı bölgeler (kalçalar, uyluklar ve genital bölge) sıcak ve nemli olduğu için bakteri veya mantar enfeksiyonuna karşı daha savunmasızdır. Ayrıca antibiyotik kullanan bebeklerde, ciltteki mantar büyümesini kontrol altında tutan “iyi” bakteriler antibiyotiğe bağlı azalabilir ve mantar enfeksiyonu nedeniyle bebeklerde bez bölgesinin kızarmasına neden olabilir. Bebek bezi döküntüsü çok kırmızıysa ve dış kenarlarında küçük kırmızı döküntüler varsa, pişik 3 günden daha uzun sürüyorsa, döküntüde içi su dolu kabarcıklar gelişiyorsa ilaç gerektiren bir döküntü ve enfeksiyon durumu olabilir. Bu durum tespit edildiğinde doktorunuz tarafından uygun kremlerle tedavisi yapılması gerekir.
  6. Ek gıdaya geçiş dönemi: Bebekler katı yiyecekler yemeye başladıklarında dışkılarının içeriği değişir ve bu da pişik olasılığını artırır. Bebeğinizin diyetindeki değişiklikler ayrıca dışkılama sıklığını artırabilir ve pişik oluşumuna neden olabilir. Emziriyorsanız, bebeğiniz diyetinizdeki değişikliklere bağlı tepki olarak pişik geliştirebilir. 
  7. Hassas ciltli bebekler: Atopik dermatit veya seboreik dermatit (egzama) gibi cilt rahatsızlıkları olan bebeklerin bebek bezi döküntüsü geliştirme olasılığı daha yüksek olabilir. 
  8. Alerjiler, enfeksiyonlar, hastalıklar: Bebeğinizde bir alerji varsa bu durum pişiğin şiddetlenmesine neden olabilir. İdrar yolu enfeksiyonlarında pişik gelişme riski artar. Çinko eksikliği, biotin eksikliği, bazı kalıtsal hastalıklarda da inatçı, iyileşme göstermeyen pişikler görülebilir.
Bebeklerde pişik nasıl geçer? Anne Bebek Kulübü
Bebeklerde pişik nasıl geçer? Anne Bebek Kulübü

Bebeklerde pişik oluşumunu önlemek için nelere dikkat etmeliyiz?

  1. Bebeğinizin bezini sık sık kontrol edin/değiştirin. Bez bölgesini kuru tutmak, pişik oluşumunu önlemek için en önemli noktalardan biridir. Islak / dışkı yapılan bezleri, bebeğinizin cildinde tahriş oluşmasına neden olmadan, mümkün olan en kısa sürede değiştirmeye özen göstermelisiniz. En geç 2 saatte bir bez kontrolü yapmalısınız. Ayrıca, kız bebeklerde genital bölgenin dışkı ile uzun süre temas halinde kalması pişiklerin haricinde mesane ve idrar yolu enfeksiyonuna da neden olabilir.
  2. Her bez değişiminde bebeğinizin altını temizleyin: Su; bebeğinizin cildini temizlemek için en iyi tercihtir. Tabii bebeğinizin altını temizlerken her seferinde yıkamak mümkün olmayabilir. Bu durumlarda yine su ile (sadece su içeren mendillerle) hafifçe silerek bebeğinizin temizliğini yapabilirsiniz ancak asla alkollü veya kokulu, kimyasal katkı maddeleri, sentetik ve koruyucu maddeler içeren ıslak mendilleri kullanmayınız.
  3. Bebeğinizin cildini nazik bir şekilde kurulayın/kurumaya bırakın: Hepimiz; cildimizi koruyan doğal bir bariyere sahibiz. Bebeğinizin de bez bölgesini kurularken ovalamak ve sürtünmeyi arttırmak bu doğal bariyerin bozulmasına ve tahrişe neden olarak pişik gelişimine ve muhtemelen bu bölgede enfeksiyona zemin oluşturur. Bu yüzden bebeğinizi kurularken hafifçe dokunmaya dikkat ediniz. Bebek bezini tekrar bağlamadan önce cildin kuru olduğundan emin olunuz.
  4. Bebeğinizin bez değişimini yaparken bez bölgesini bir süre havalandırın: Cildi bezsiz bir şekilde havalandırmak cildi kurumaya bırakmanın en iyi yoludur. Her bez değişiminde minimum 15 dakika kadar bebeğinizin cildini havalandırabilirsiniz. Ufak kazaları önlemek için, bebeğinizi bezsizken büyük bir havlu veya çarşaf üzerine yatırabilirsiniz. Bez bölgesi ve kıvrım bölgeleri tam anlamıyla kurumadan bezi bağlamayınız.
  5. Bebek bezi değişiminde merhem veya krem ​​kullanın: Özellikle çinko oksit gibi ciltte bariyer oluşturan kremlerin kullanımı, dışkı ve idrarın bebeğinizin cildiyle doğrudan temasını engeller. Böylece pişik gelişimine engel olur. Bu yüzden (özellikle hafif bir kızarıklık başladığını gördüyseniz) bez değişimlerinde ince bir tabaka halinde sürebilirsiniz. Bir diğer önemli nokta ise pişik için bebek pudrası veya mısır nişastası içerikli pudraları kullanmamanız.  Çünkü bebeğiniz bunları soluyabilir ve bu durum akciğerlerine zarar verebilir, nişasta ise candida mantarlarının üremesine neden olur.
  1. Bebek bezlerini çok sıkı bağlamayın: Sıkı çocuk bezleri, bebek bezi bölgesine havanın girmesini engeller; bu bölgede, bel veya uylukta sürtünmeye neden olur. Bunun sonucunda oluşan nemli, sıcak ortam ve sürtünmeyle hassaslaşan bebek cildi bebek bezi döküntülerine davetiye çıkarır. Bu nedenle bebeğinizin bezini çok sıkı bağlamayın.
  2. Doğru bez tercihi: Tek kullanımlık, bebeğinizin kilosuna uygun, yüksek emici güce sahip, yumuşak dokulu bebek bezlerini tercih ediniz.
  3. Her bez değişiminden sonra ellerinizi iyice yıkayın: El yıkama, bakteri, virüs veya mantarın bebeğinizin vücudunun diğer bölümlerine, size veya diğer çocuklara yayılmasını önler.
  4. Kıyafetler için öneriler: Pişiklerden korunmak için giydirilen kıyafetlerin %100 pamuklu ve nefes alabilen yapıda olmasına, çok sıkı kıyafet giydirilmemesine, bebeğinizin kıyafetlerini yıkarken hipoallerjen, parfümsüz ürünlerin tercih edilmesine dikkat ediniz. 

Bebeğinizde gelişen pişikler birkaç gün içerisinde geçmezse, kırmızı noktalar veya içi su dolu kabarcıklar oluşursa, döküntüler iltihaplanırsa, ateş yüksekliği görülürse mutlaka bir çocuk doktoru tarafından bebeğinizin değerlendirilmesi gerekir. 

The post Bebeklerde pişik nasıl önlenir? first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
https://annebebekkulubu.com/blog/bebeklerde-pisik-nasil-onlenir/feed/ 0 13390
Bebeklerde ateş nasıl düşürülür? https://annebebekkulubu.com/blog/bebeklerde-ates-nasil-dusurulur/ https://annebebekkulubu.com/blog/bebeklerde-ates-nasil-dusurulur/#respond Wed, 14 Sep 2022 19:06:57 +0000 https://blog.annebebekkulubu.com/?p=13380 Bebeklerde ateş, ebeveynler için endişe verici olabilir. Ancak ateş bir hastalık değildir,, bir semptom olarak kabul edilir. Ateş genellikle vücudun bir hastalıkla savaştığı ve bağışıklık sisteminin çalıştığı anlamına gelir. Bebeğinizin ateşi varsa, muhtemelen soğuk algınlığı veya başka bir viral enfeksiyon kapmış demektir. Bebeklerde daha az görülmekle birlikte, pnömoni, idrar yolu enfeksiyonları, kulak enfeksiyonları veya kan […]

The post Bebeklerde ateş nasıl düşürülür? first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
Bebeklerde ateş, ebeveynler için endişe verici olabilir. Ancak ateş bir hastalık değildir,, bir semptom olarak kabul edilir. Ateş genellikle vücudun bir hastalıkla savaştığı ve bağışıklık sisteminin çalıştığı anlamına gelir. Bebeğinizin ateşi varsa, muhtemelen soğuk algınlığı veya başka bir viral enfeksiyon kapmış demektir. Bebeklerde daha az görülmekle birlikte, pnömoni, idrar yolu enfeksiyonları, kulak enfeksiyonları veya kan bakteriyel enfeksiyonu veya menenjit gibi daha ciddi bir enfeksiyon ateşe neden olabilir. İşte bebek ateşinin nedenleri ve bebeğiniz ateşlendiğinde ne yapmanız gerektiği!… Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Belen Ateş, bebeklerde ateş nasıl düşürülür? konusunda merak edilenleri yazdı!..

Ateş nedir?

Sevgili anne-babalar ateş, ebeveynler için yaygın bir endişe kaynağıdır. Ancak ateşin kendisi tehlikeli değildir. Gelin bu yazıyla doğru noktalara odaklanalım ve yersiz endişelerinizi azaltalım.

Ateş, hastalığın kendisi değil, bir hastalığın belirtisidir. Bağışıklık sisteminin enfeksiyonla savaştığının bir işaretidir ve bu nedenle hastalık seyrinde doğal bir süreçtir.

Ateş, çocuğunuzun vücut sıcaklığının 38°C’nin üzerine çıkmasıdır. Çocuklar için normal vücut sıcaklığının aralığı 36,5°C-38°C’dir. Bebeğin ateşini ölçerken, rektal termometre genellikle en doğru sonuçları verir.

Rektal, kulak veya alın sıcaklığının 38.0° C veya daha yüksek; koltuk altı sıcaklığının 37.2° C veya daha yüksek olmasıdır. (Dikkat, kulak ölçümleri 6 aylıktan önce doğru değildir. )

Genel olarak ateş, çocuğunuzun vücudunun bir enfeksiyonla savaştığının bir işaretidir.

Bazen sıcak hava koşulları veya kalın giyinmekten de kaynaklanabilir. Bu durumda odanın ısısını düşürdüğünüzde ve fazla kıyafetleri çıkarttığınızda ateş hızlıca normale döner.

Okumalısınız: Çocuklarda ateş kaç olmalı, yüksek ateş nasıl düşürülür? 

Bebeklerde ates neden olur
Bebeklerde ateş neden olur?

Bebeklerde ateş neden olur?

Enfeksiyonlar, çocuklarda ateşin en yaygın nedenidir. Çocukluk çağı enfeksiyonlarının çoğuna virüsler neden olur. Daha nadiren bakteriler de neden olabilir. Viral hastalıklarda ateş genelde 38.4° ile 40° C arasında değişmekte olup bu durum 2 veya 3 gün sürebilir.

Ateşe neden olabilecek başlıca enfeksiyonlar:

  • Mide-barsak enfeksiyonları,
  • Soğuk algınlığı, grip ve diğer üst solunum yolu enfeksiyonları,
  • Su çiçeği, kızamık ve kabakulak gibi bulaşıcı çocukluk çağı hastalıkları,
  • Orta kulak enfeksiyonu ve bademcik iltihabı gibi kulak ve boğaz enfeksiyonları
  • İdrar yolu enfeksiyonları,
  • Viral veya bakteriyel olabilen alt solunum yolu enfeksiyonları,
  • Menenjit, beyin ve omurilik enfeksiyonları.
  • Ateşin daha nadir nedenlerinden bazıları; ilaçlara veya aşılara karşı gelişen reaksiyonlar, kronik romatizmal hastalıklar, kronik mide-barsak hastalıkları ve tümörlerdir. 
  • Bazı aşıların sonrasında 12 saat içinde ateş ortaya çıkabilir ve 2-3 gün sürebilir.
  • Yaygın bilinen bir yanlış diş çıkarmanın ateş yaptığıdır. Yapılan çalışmalarda diş çıkarmanın ateşe neden olmadığı gösterilmiştir.

Ateşe çoğu zaman huzursuzluk eşlik eder. Çocuğunuz ateşi yükselirken üşüyebilir, titreyebilir ve düştüğünde terleyebilir. Bazen çocuğunuz ateş nedeniyle çok sıvı kaybediyorsa ve yeterince su içmiyorsa hafif derecede susuz kalabilir. Çoğu ateş ve bunlara neden olan hastalıklar sadece birkaç gün sürer. Ancak bazen ateş, özellikle altta yatan bir hastalığın veya kronik bir hastalığın belirtisiyse, çok daha uzun sürer.

Ebeveynler ateşin havaleye ve beyin hasarına neden olacağından endişe duymaktadır. 6 ay ile 6 yaş arasındaki çocuklar ateşli havale geçirebilir. Bu nöbetler genellikle zararlı değildir ve çocuğunuzun beyninde hasar bırakmaz. Ateşli havale geçirmiş olması çocuğunuzun sarah hastası olacağı anlamına gelmez. Nadiren bu yaş gruplarının dışında da altta yatan hastalıklar varlığında ateş nöbeti tetikleyebilmektedir ve araştırılmalıdır.

Okumalısınız: Bebekler için en iyi ateş ölçer markası hangisi? 

Doktora ne zaman başvurmalıyım?

Özellikle yenidoğanda ateş, ciddi bir tıbbi durumun belirtisi olabilir. Bebeğiniz 3 aydan küçük ve ateşliyse, bu yaş döneminde belirli enfeksiyonlar daha tehlikeli olabileceğinden evde kontrol etmeye çalışmadan önce doktor kontrolüne gidilmelidir ki önemli hastalıklar atlanmasın.

  • 3-12 aylık çocuğunuzun ateşi varsa, evde ateş düşürücü önlemler alabilirsiniz, ancak mümkün olan en kısa sürede bir hekime başvurmalısınız. 
  • 12 aylıktan büyük çocuğunuzun ateşi varsa ve aşağıdaki durumlardan birisini fark ederseniz,
  • Çocuğunuzun genel durumunda kötüleşme, 
  • Nefes almakta zorlanma veya hızlı nefes alıp verme,
  • Uykuya meyilde artış,
  • Beslenmesinde belirgin azalma, emmeyi veya su içmeyi reddetme,
  • Çok az idrar çıkartma,
  • Sıvı kaybına neden olacak kadar kusma veya ishal,
  • Cildinde kırmızı veya mor renkli lekeler varsa veya ateşi 48 saatten uzun süredir kontrol altına alamıyorsanız

Bunun dışında doktora başvurmanızı gerektirecek bir durum olduğunu düşünüyorsanız hekime görünmeniz önemlidir, çünkü bebeğinizi en iyi siz tanıyorsunuz.

Bebeklerde ateş nasıl düşürülür?
Bebeklerde ateş nasıl düşürülür?

Bebeklerde ateş tedavisi

Çoğu zaman ateş çocuğa zarar vermez, bu nedenle kendi başına tedavi edilmesi gereken bir durum değildir. Ateşi tedavi etmek enfeksiyonu ortadan kaldırmaz. Önemli olan çocuğunuzun ateşini düşürmeniz değil, komplikasyon belirtileri açısından dikkatlice izlemeniz, hastaneye başvurmanız gereken durumları bilmenizdir.

İlk olarak çocuğunuza hafif giysiler giydirin (Çocuğunuzun genellikle giydiğinden bir kat daha azı doğrudur). Odanın ısısını düşürün.

37.8° – 39°C ateş için, ateş düşürücü ilaç vermek zorunda değilsiniz. Bu aralıkta ateş vücudun enfeksiyonla savaşmasına yardımcı olur. Bu seviyedeki ateşin çocuğunuzu huzursuz ettiğini veya çocuğunuzun ağrısı olduğunu düşünüyorsanız ateş düşürücü ilaç verebilirsiniz.

Çocuğunuz ateşli ise dikkat edeceğiniz en önemli şey çocuğunuzun susuz kalmasını önlemek için yeterince emdiğinden veya su içtiğinden emin olmaktır. Bunun için: eğer çocuğunuz 6 aylıktan küçükse, ekstra emzirme teklif edin. Çocuğunuz 6 aylıktan büyükse su ve ayran gibi besinleri az az ve sık sık vererek sıvı alımını arttırmaya çalışın.

Ateş çocuğunuzu huzursuz ediyorsa, ateşi düşürmek için ilk tercih olarak parasetamol etken madde içeren ilaçları kullanabilirsiniz. Çocuğunuz 6 aydan büyükse ikinci tercih olarak ibuprofen kullanabilirsiniz. Ateş düşürücü ilaçların etkisi 1 veya 2 saat içinde başlar, çoğu zaman ateşi 1 – 1.5° C düşürür. 

Ateşi 48 saatten uzun süredir kontrol altına alamıyorsanız hekime görünmeniz önemlidir.

Okumalısınız: Çocuklarda tekrarlayan ateş

Ateşli çocuklara yapmamanız gerekenler

  • Hem parasetamol hem de ibuprofeni birlikte kullanmayın.
  • Buz banyosu gibi sert önlemler uygulamayın.
  • Çocuğunuza aspirin vermeyin. Aspirin, çocuğunuzu nadir görülen ancak ölümcül seyredebilen Reye sendromuna duyarlı hale getirebilir. Özellikle su çiçeği veya grip semptomları olan çocuklarda aspirin kullanılması ciddi hastalığa ve kalıcı hasarlara neden olabilir.

The post Bebeklerde ateş nasıl düşürülür? first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
https://annebebekkulubu.com/blog/bebeklerde-ates-nasil-dusurulur/feed/ 0 13380