Aylardır beklediğiniz o muhteşem an geldi ve nihayet bebeğinizi kucağınıza aldınız. Artık bebeğiniz plesantadan değil sizin desteğinizle beslenecektir. 0-6 ay arasında bebeğiniz  için en ideal besin kaynağı anne sütüdür. 

Dünya Sağlık Örgütü bebeklerin doğumdan itibaren ilk 6 ay boyunca, su, diğer sıvı veya katı besinler almadan, sadece anne sütü ile beslenmelerini, 6. aydan sonra katı gıdalarla birlikte emzirmenin en az 2 yaşa kadar sürdürülmesini önermektedir. 

Bebeğimi neden sadece anne sütü ile beslemeliyim?

Anne sütü bebeğin  fizyolojik ve psikolojik ihtiyaçları için gerekli olan tüm içeriğe sahiptir. Her annenin sütü bebeğine özeldir. Örneğin düşük doğum ağırlıklı veya prematüre doğan bir bebeğin besin ihtiyacı miadında doğan bir bebeğe göre daha farklıdır. Bu bebeklerin annelerinin sütlerinin içeriği de miadında doğum yapan annenin sütü gibi değil bebeğinin ihtiyaçlarına göre özel üretilir.

• Anne sütü proteinler, gerekli enzimler, karbonhidratlar ve yağlar açısından bebeğin ihtiyaç duyduğu tüm makro besinleri ve mineraller, vitaminler gibi tüm mikro besinleri içerir.
• Bebeğin ruhsal, bedensel ve bilişsel gelişimini sağlar.
• Bağışıklığını kuvvetlendirir, hastalıklara karşı dirençli kılar.
• Alerjilere karşı korur.
• Sterildir, hazırlamak için zaman gerektirmez, maliyeti yoktur.
• Sindirim sistemi sorunlarının önüne geçer.
• Bir çok kronik hastalıkların oluşma riskini azaltır(diyabet, obezite, kalp ve damar hastalığı vb…)

Anne sütü bebekler için ideal besindir. Güvenlidir, temizdir ve birçok yaygın çocukluk çağı hastalığına karşı korunmaya yardımcı olan antikorlar içerir. Anne sütü, bebeğin yaşamın ilk aylarında ihtiyaç duyduğu tüm enerji ve besin maddelerini sağlar ve ilk yılın ikinci yarısında çocuğun beslenme ihtiyacının yarısı veya daha fazlasını, ikinci yarısında ise üçte birini karşılamaya devam eder. Anne sütüyle beslenen çocuklar zeka testlerinde daha iyi performans gösterirler.

Aynı zamanda anne sütü ve emzirme, anneyi yumurtalık ve rahim kanserine karşı korur. Lohusa depresyonunu engeller.

Beslenme nasıl olmalıdır?

• Bebek doğar doğmaz annesi ile ten teması yaptırılıp memeye tutturulmalıdır. 
• Eğer bu mümkün değilse en geç bir saat içinde bebek emzirilmiş olmalıdır. 

Bebeğin alacağı ilk süt Kolostrum adı verilen halk arasında altın süt veya ağız sütü olarak adlandırılan süttür. Kolostrum yapı itibariyle normal sütten daha farklıdır. Rengi ve kıvamı daha koyudur.

Olgun sütten daha fazla oranda protein içerir. Yağ ve laktoz içeriği normal süte oranla daha azdır. Doğumdan sonraki ilk 5 gün boyunca salgılanır. Yenidoğan bebek emerken çok çabuk yorulabilir ve sürekli uyku halinde olabilir. Bu durumlarda kolostrum elle sağılmalı, kaşık veya enjektör ile sağılan kolostrum bebeğe verilmelidir. 

Doğumdan sonraki beş ile on ikinci gün arasında salgılanan süt geçiş sütüdür. Kolostrumun bir çok özelliğini taşır miktar olarak da daha fazla salgılanır. İkinci haftanın sonundan itibaren anne artık olgun süt salgılamaya başlar. Emzirmenin her döneminde gelen süt değerlidir ve bebeğe mutlaka verilmelidir.

Yenidoğan bebeklerin ilk üç ay belirli bir emme düzeni olmayabilir. İyi beslenen bir bebek tekrar tekrar emmek isteyebilir. Bu durum bebeğin aç olmasından değil diğer tüm ihtiyaçlarını memede karşılamak istemesinden kaynaklanır.

İlk üç ay bebekler her istediğinde emzirilmelidir. Bu istek bazı zamanlarda yarım saatte bir de olabilir. Beslenme aralıkları en fazla  üç saatte bir olmalıdır. Her emzirmede en az 15-20  dakika aktif emmesi beklenir. Bir bebek yirmi dört saatte ortalama sekiz-on kez beslenir. Aktif emen bir bebek beslenme sonrası hala  memede kalmak istiyorsa müsaade edilmelidir.

Bebeklerin temel ihtiyaçlarının sadece doymakla ilgili olmadığı unutulmamalıdır. Bebeğiniz güven, şefkat, sevgi, ilgi uyku gibi bir çok ihtiyacı içinde memede kalmak isteyecektir. Memede beslenmek dışında kalma süresi otuz dakikayı geçmemelidir. Burada önemli olan bebeğin ilk yarım saat içinde etkin emdiğinden emin olmaktır.

Bebekler  dördüncü aydan sonra artık tokluk ve açlık hissini öğrendikleri için gelişimsel olarak daha az beslenirler. Beslenme aralıkları dört beş saate kadar çıkabilir, memede aktif emme süreleri de sekiz dakikaya kadar düşebilir. 

Bebeklerin beslenme sonrası ve beslenme aralarında  mutlaka gazı çıkarılmalıdır. Beslenme sonrasında dik eğimli zeminde uyutulmalıdır.  

Bebeğinizin doğumdan sonraki ilk idrarını 24 saat, ilk dışkısını en geç 48 saat içinde yapmış olması gerekir. İlk üç ay en az altı sonrasında altı aya kadar en az dört çiş yapması ve fiziksel gelişiminin persentil eğrisine uygun olması yeterli beslendiğinin göstergesidir.

KAYNAKLAR: 

-American Academy of Pediatrics Policy Statement. Breastfeeding and the use of human milk. Pediatrics 2005;115: 496-506

-Klein N, Schewertmann A, Peters M, Kunz C, Strobel S. Immunomodulatory Effects of Breast Milk Oligosaccharides. Adv Exp.Med Biol 478,251-9,2000.

-Neonatology.org.tr/wp-content/uploads

-Who.int/health-topics/breastfeeding

Anneler burada buluşuyor! Siz de aklınıza takılanları, merak ettiklerinizi veya öğrenmek istediklerinizi bize Forum Anne Bebek Kulübü üzerinden yazabilirsiniz. Kadınlar olarak birlikte güçlüyüz!

The post 0-6 ay bebek beslenmesi first appeared on Anne Bebek Kulübü.

Ev Kazası nedir?

Bir evin veya kişilere özel yaşam alanının içerisinde meydana gelebilecek düşme, çarpma, yanma ve boğulma gibi yaralanmalara sebep olan hatta yaşamsal faaliyetlerin yitirilmesine kadar gidebilecek kazalar bütününe ev kazaları denir.

Ev kazaları tüm oluşan kazaların yaklaşık %25 – %30 unu kapsar ve ciddi bir kısmı ölüm ve kalıcı sakatlıklarla sonlanabilir. Bilinçli bir şekilde müdahale edilmesi gerekir. Burada dikkat etmemiz gereken en önemli şey; ilkyardım uygulayalım derken bilinçsiz davranıp yaralıya daha büyük zarar vermektir.

Okumalısınız: Çocuklara ilk yardım eğitimini nasıl verebiliriz?

İlkyardım çantasında neler bulunmalıdır?

Evdeki ilkyardım çantasında ilaç ya da tıbbi araç gereç bulundurulmaz. Bilinçsizce verilen ilaçların sonucu acı bitebilir. Bu yüzden sadece ilkyardıma yönelik basit ama etkili malzemeler bulundurmamız gerekli. Mutlaka ev halkının yerini bilmesi ve çocukların ulaşamayacağı bir yükseklikte bulunması gereklidir.

• Rulo sargı bezi
• Yapışkan bant (flaster)
• Makas
• Küçük el feneri
• Kilitli iğne
• Yara bandı
• Elastik bandaj
• Temiz hazır gazlı bez
• Üçgen bandaj
• Tek kullanımlık eldiven
• Küçük cımbız

Evin farklı bölümleri için oluşabilecek ev kazaları nelerdir?

Mutfaktaki tehlikeler nelerdir?
• Yanıklar ve haşlanmalar
• Yangın
• Zehirlenmeler
• Düşmeler ve kaymalar
• Yaralanma, incinme ve kesiler
• Elektrik çarpması
• Boğulmalar

Banyodaki tehlikeler nelerdir?
• Boğulma
• Sıcak su yanma ve haşlanmaları
• Düşmeler ve kaymalar
• Çocuğun tuvalette kilitli kalması
• Çocuğun banyo penceresinden dışarıya tırmanması
• Zehirlenme
• Kırık cam veya keskin objelerden dolayı yaralanma

Çocuk odasındaki tehlikeler nelerdir? 
• Pencereden düşmeler
• Oda içinde düşmeler
• Yaralanma ve incinmeler
• Yanıklar ve yangın
• Elektrik çarpması
• Boğulma

Ebeveyn yatak odasındaki tehlikeler nelerdir?
• Zehirlenme
• Boğulma
• Düşme
• Elektrik Çarpması

Salon ve oturma odasındaki tehlikeler nelerdir? 
• Isıtıcı veya şömine/soba gibi alev içeren malzemelerden dolayı yanma.
• Keskin kenar veya köşelere çarpma, düşme.
• Çocuğun, iyi sabitlenmemiş duvara asılan elemanlara, raflara ve mobilyaların üzerine tırmanarak çıkmaya çalışması sonucu devrilmeler.

Bahçedeki (oyun alanı ve havuz) tehlikeler nelerdir? 
• Boğulma
• Kayma ve Düşme
• Zehirlenme
• Yanıklar
• Elektrik Kazaları

Kapılar ve pencerelerdeki tehlikeler nelerdir?
• Düşme ve Yaralanmalar
• Sıkışmalar
• Çarpmalar
• Kesiler

Merdiven ve balkonlardaki tehlikeler nelerdir?
• Kayma ve Düşme
• Yaralanmalar
• Çarpmalar
• Sıkışma Nedeni ile Boğulma

Ev kazalarını en aza indirmek için neler yapılabilir?

1. Kimyasal temizlik ürünlerinin, ilaç ve kozmetiklerin bulunduğu çekmece ve dolapları çocuk güvenlik kilitleri takabilir veya çocukların ulaşamayacakları yere kaldırmalısınız.
2. Ev içindeki tüm elektrik prizlerini güvenli hale getirebilir ya da priz kilidi takabilirsiniz.
3.  Koltuk ve sandalyeleri pencere önlerinden uzak tutmalısınız.
4. Cam sehpa veya masa ve sivri köşeli mobilyalar için köşe koruyucu kullanabilirsiniz.
5. Mutfakta çekmece, buzdolabı ve fırın için güvenlik kilidi, ocak için koruyucu kullanabilirsiniz.
6. Küçük ev aletlerini tezgah üstünde konumlandırmamalı ya da güvenli bölgeye almalısınız ve kablolarını sarkıtmamalısınız.
7. Banyo ve klozette iken çocuğunuzu yalnız bırakmamalısınız.
8. Banyoda kullanılacak elektrikli aletleri prizde bırakmamalı ve ulaşılamayacak yerde konumlandırmalısınız.
9. Pencere ve balkon için özel üretilmiş güvenlik kilitlerini kullanmalısınız.
10. Kapılara çarpma ve sıkışmayı önlemek için güvenlik aparatları kullanmalısınız.
11. Kitaplık, TV, dolap gibi mobilyaları duvara sabitlemelisiniz.
12. Yerlerde küçük objeleri kaldırmalı, saksılarınıza koruyucu kullanmalı, ilaç, boya gibi kimyasal ürünleri ulaşılamayacak yerlere kaldırmalısınız.
13. Eviniz katlıysa merdiven bariyeri kullanabilirsiniz.
14. Havuzunuz varsa havuz bariyeri kullanmalı ve çocuğunuzu yalnız bırakmamalısınız.

Okumalısınız: Bebeklerde yanık tedavisi ve ilk yardım nasıl yapılır?

Oluşabilecek ev kazalarını 7 ana başlıkta toplayabiliriz.

1. Elektrik çarpması: Sakin ve soğukkanlı olun, elektrik akımını şalterden kapatın, su ile müdahale etmeyin, 112’yi arayın, yaralıyı hareket ettirmeyin ve üzerini temiz nemli bir bezle örtün.
2. Kesik ve delici alet yaralanması: Basit yarada 5 dk. akan su ile yıkayın, üzerini temiz bir bezle kapatıp bir sağlık kuruluşuna gidin. Basit kanamalı yarada, temiz bir kuru bezle baskı uygulayın ve kanama var ise bir sağlık kuruluşuna gidin. Kesik büyük ve kanama fazla ise yine baskı uygulayın(tampon)ve 112’yi çağırın. Delici aletle yaralanma ise ve cisim yara içindeyse, kesinlikle çıkartmayın, hareket ettirmeyin ve hemen 112 yi çağırın.
3. Yanık: Elde yanık varsa ödem olacağı için hemen yüzük ya da bileziği varsa çıkartın. Akan suyun altında 5 dk. tutun. Su toplamışsa patlatmayın. Yara açılmışsa suya tutmayın temiz nemli bir bezle kapatın. Yanık yarasına buz koymayın ve hiçbir şey sürmeyin. Yanık alan genişse 112’yi arayın ve üzerine geniş temiz nemli bir bez ile kapatın.
4. Zehirlenme: Sindirim yolu ile zehirlenmelerde hasta kesinlikle kusturulmaz, su ya da başka bir şey içirilmez 112 çağırın ağız etrafını yıkayın. Solunum yolu zehirlenmesinde cam kapı açılıp hastanın temiz hava alması sağlayın. Bilinci kapalı ise 112’yi çağırın. Cilt yolu ile zehirlenmişse bol su ile yıkayın ve bir sağlık kuruluşuna gidin.
5. Düşme-Çarpma: Ezik, kırık, çıkık ve burkulma olabilir. Eziklerde soğuk uygulayın. Eğer ağrısı fazla ve morarma varsa kırık ya da çıkık olabileceğini düşünün. Yaralıyı hareket ettirmeyin. Yapabiliyorsanız sabitleyin.112’yi arayın. Yüksekten düşmüşse omurganın zarar görmüş olabileceğini düşünüp kesinlikle hareket ettirmeyin ve hemen 112’yi çağırın. En ufak bir yanlış felce sebep olabilir.
6. Hava yolu tıkanıklığı: Boğaza kaçan cisim ya da gıdalar nefes yolunu tıkayabilir. Biliyorsanız Heimlich manevrası ile tıkanıklığı açın, bilmiyorsanız hemen 112’yi çağırın.
7. Göze-kulağa-buruna yabancı cisim kaçması: Göze toz kaçtıysa temiz bir bezin ucu ile çıkartın. Bürük bir cisim ise çıkartmaya çalışmayın bir sağlık kuruluşuna gidin. Büyük bir cisim ise 112’yi çağırın. Buruna cisim kaçması genelde çocuklarda olur. Eğer çocuk sümkürebiliyorsa burunun diğer deliğini parmağınızla kapatın ve sümkürtün. Çocuk küçük ve komut alamıyorsa hemen bir sağlık kuruluşuna götürün. Kulağa ne kaçarsa kaçsın çıkartmaya çalışmayın, bir sağlık kuruluşuna götürün.

Evde yaşanabilecek ev kazaları alınacak önlemler ve kullanılan ürünler ile ilgili dilerseniz forum sayfamızda tecrübeli annelerimizden destek alabilirsiniz! Siz de aklınıza takılanları, merak ettiklerinizi veya öğrenmek istediklerinizi bize Forum Anne Bebek Kulübü üzerinden yazabilirsiniz. Kadınlar olarak birlikte güçlüyüz!   

The post Ev kazasında ilkyardım nasıl yapılır? first appeared on Anne Bebek Kulübü.

Yeni doğan bebek için oda sıcaklığı nasıl olmalı?

Bebekler ilk aylarda çevredeki ısı değişikliklerinden çabuk etkilenirler. Bebek için ideal oda sıcaklığının 24-26 derece arasında, nem oranının %50-60 arasında olması önerilir. Açık kapı ve pencerelerden hava akımı olmamasına dikkat edilmelidir. Bebek sobaya veya kalorifere çok yakın yatırılmamalıdır.

Klimalı odada bebek var ise dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

Sağlık için tehlike oluşturabilecek bazı mikroorganizmalar klima filtrelerinde birikebilir. Bu durumun bebeğinize zarar vermesine engel olmak için klima filtrelerinin temizlenmesi önerilir. Ayrıca klimanın havayı direkt bebeğin bulunduğu yere üflemediğinden emin olmak gerekir. Odanın güneş alıyor olması ve her gün en az 15 dakika havalandırılması önerilir.

Yeni doğan bebek nasıl giydirilmeli?

Yenidoğan bebeğin kıyafetlerinin teri emen, cildin havalanmasını sağlayan kumaşlardan oluşmasına dikkat edilmelidir. İlk aylarda iç giyim için tulumlar tercih edilebilir. Bebek için ısı kaybı sıklıkla başından olduğu için yenidoğan döneminde başı korumak önemlidir.

İlk aylarda şapka, eldiven ve çorap giydirilmelidir. Giysiler bebeğin hareketlerini kısıtlamamalıdır.

Yenidoğan bebek için kıyafet alırken dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

Bebeğe kıyafet alınırken kolay giydirilip çıkarılabilmesine dikkat edilmelidir. Yakası geniş, kolları bol, önden açılan ya da her iki bacağının yanlarından düğmeli ürünler kullanılabilir. Yumuşak, az dikişli ve mümkünse üzerinde metal veya sert parçalar barındırmamasına özen gösterilmelidir.

Bebeğin cildini tahriş edecek nakış, etiket varsa çıkarılmalı, üzerine çengelli iğne, nazar boncuğu gibi cisimler takılmamalıdır. Kurdele ya da bağları olan ürünler bebeğin boynuna dolanıp boğulmaya yol açabileceği için sakıncalıdır. Tüm giysiler giydirilmeden önce yıkanıp ütülenmelidir.

Bebeklerin dolaşım sistemi yeterince olgunlaşmadığından elleri ve ayakları genellikle soğuktur. Bu sebeple üşüdüğü ense veya sırtından kontrol edilmelidir. Bebeğin hapşırması üşüdüğünü göstermez.

Bebek giydirilirken ortam sıcaklığı neden önemlidir?

Anne babalar genellikle bebeklerini nasıl giydirmeleri konusunda kararsız kalırlar ve bebeğim üşür endişesiyle tam tersi olarak gereğinden fazla giydirirler. Yeni dünyaya gelmiş bebeklerin henüz ter bezleri gelişmediği için ortam ısısı artıkça terleyemezler ve bu nedenle ağlamaları artar.

Doğumdan sonra bir bebeğin giyim şekli ortamın sıcaklığına göre ayarlanabilir olmalıdır. Yani oda sıcaklığı arttıkça bir kat azaltılabilmeli veya ısı azaldıysa bir kat artırılabilmelidir. Bebekler yetişkinlere göre bir kat fazla giydirilebilir.

Uyku esnasında bebekler soğuğa daha duyarlıdır. Bu nedenle vücut sıcaklığını uykuda kontrol etmek gerekir. Bebek uyurken üstünün örtülmesine dikkat edilmelidir. Giysileri, örtü ve battaniyelerinin yumuşak, pamuklu, tüy, toz çıkarmayan kumaşlardan olması önemlidir.

Emzirirken tutmayı kolaylaştırmak için veya bebek uyurken bebeğin kolları örtülecek şekilde gevşekçe sarılabilir. Bebeğin sıkıca kundaklanması bebeğin nefes almasını ve kalça ekleminin gelişmesini engelleyebilir.

Okumalısınız:

• Yaz aylarında bebekler nasıl giydirilmeli?
• Sonbaharda bebekler nasıl giydirilmeli?
• Bebeğimi nasıl giydirmeliyim?

Ayakkabı seçiminde nelere dikkat edilmeli?

Bebeklerin yürüyene dek ayakkabı gereksinimi yoktur ancak soğuktan korumak ya da giysisini tamamlamak için hafif ve hava geçirebilir özellikte ve tabanları yumuşak patikler kullanılabilir.

Çocuk ve yenidoğan ayakkabısı seçimi nasıl yapılır, özellikleri nasıl olmalıdır?

• Parmaklar arasında boşluk kalabilmesi için dört köşeli olmalı.
• Ayakların doğal hareketlerine izin verebilmesi için tabanı esnek olmalı.
• İki-üç yaşlarında koşarken ayağından çıkmaması için bileğin üstüne kadar uzanmalı.
• Ayağın hava almasına ve serbest hareketine olanak tanımalı, delikli ve esnek üstü olan deri, bez ya da kanvas ayakkabılar seçilmeli.
• Topuksuz ve düz tabanlı, tabanı lastik ya da tırtıklı kösele olmalı.
• Topuğun arkası bükülmez arkalıklı olmalı.
• Rahat olmalı.
• Parmakla ayakkabının önüne basıldığında boşluk olmalı.
• Arkasında da küçük parmak girecek kadar boşluk olmalı ama yürürken topuk çıkmamalıdır.

Çocuğun ayağında kızarıklıklar olması ayakkabının küçüldüğünü gösterir. Ayakkabının içine giyilen çorap da önemlidir. Çorap hava almayı sağlayan ve teri emen yapıda olmalıdır. Sıkı çoraplar ayağın gelişimini engellerken çok büyük çoraplar da kıvrılıp çocuğu rahatsız edebilir.

Okumalısınız: Bebek ayakkabısı alırken dikkat: İlk adım ayakkabısı nasıl olmalı?

Tüm bu bilgiler ışığında bebeklerin ve çocukların sağlıklı giyinip büyümeleri dileğiyle…

Yenidoğan kıyafetleri ve ayakkabısı seçimi hakkında merak ettiklerinizi dilerseniz forum sayfamızda tecrübeli annelerimizden destek alabilirsiniz! Siz de aklınıza takılanları, merak ettiklerinizi veya öğrenmek istediklerinizi bize Forum Anne Bebek Kulübü üzerinden yazabilirsiniz. Kadınlar olarak birlikte güçlüyüz!

The post Yenidoğan bebek nasıl giydirilmelidir? first appeared on Anne Bebek Kulübü.

Bebeğini kucağına alan anne babalar için bebek bezi seçmek, bebek bakımına başlamanın ilk adımlarını oluşturmaktadır.

Önce anne-baba-dede demesini beklediği, sonra oturmasını, sürünmesini ve adımlamasını gözlemlediği bebeğinin bu aşamalarının her birinde ebeveynlerde kendisini bir sürecin içinde bulur. Bu zorlu sürecin ilk aşamalarından birisini de bebek bezi seçimi oluşturur.

Okumalısınız: 6 adımda doğru bebek bezi tercihi 

Bebek bezi seçimi nasıl yapılmalıdır? 

Peki aileleri bu kadar zorlayan ve yoran bebek bezi seçimi nasıl yapılmalıdır?

• Doğru Beden:

Bebek bezi seçimi yaparken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta doğru bebek bezi numarasıdır. Bebek için uygun olmayan bir bebek bezi numarası birçok açıdan sorun yaşanmasına yol açar.

Bebeğe küçük gelecek bir bebek bezi pişik sorunlarına neden olabilecekken, büyük gelecek bir bebek bezi sızıntılara ve akabinde bebekte huzursuzluğa, sürtünmeye, kızarıklığa, alerjiye  neden olacaktır. Bu sebeple bebek bezi seçiminde ilk aşama doğru bedeni yakalamaktır.

Bebeğin kaç aylık olduğuna göre bebek bezi numara seçimi yapmak, bebeklerin gelişim süreci birbirinden farklı olması sebebiyle çok doğru bir yöntem kabul edilemez. Bebek bezi beden tercihi yaparken bebeğin kilosunu göz önünde bulundurmak çok daha objektif ve doğru bir yöntemdir.

Bebek bezleri genellikle bebeğin kilosuna göre premature, yenidoğan, 3, 4, 5 ve 6 olarak numaralandırılmıştır.

• Bebeğinizin kilosuna göre bir seçim yapmak için, genelleme yapmak gerekirse, premature bezleri 2-5 kg arasında, yenidoğan bezleri 3-6 kg arasında, 3 beden bezler 4-9 kg arasında, 4 beden bezler 7-17 kg, 5 beden bezler  9-20 kg, 6 beden bezler 11-25 kg arasında tavsiye edilmektedir.

Bebeğe bezi giydirdikten sonra uyumlu olup olmadığının kontrol edilmelidir.

Sızıntı olup-olmadığının takibi, bez ile bebek cildi arasında boşlukların gözlemlenip-gözlemlenmediği, bebek açısından hareket zorluğu oluşturup-oluşturmadığı ve bebek bezi değişimi sonrası ciltte pişik, kızarıklık, tahriş bulunup-bulunmadığı dikkatle izlenmelidir.

Her şey yolunda ise, bebek ağırlık aralığının üst sınırına yaklaştığında, bir beden büyük bez bedenine geçiş yapmak güzel bir tercih için yeterli olacaktır.

Farklı markaların bedenleri arasında tam bir uyum olmadığı, bu nedenle bir markanın bir bedeni hakkında yeterli tecrübe edindikten sonra toplu bez alımı yapılması gerektiği unutulmamalıdır.

Bu sebeple, marka değişimi öncesi deneme ürünlerinden ya da az miktarda bulunan paketlerden alınarak uyumun gözlenmesi maddi anlamda kazanç sağlayacaktır.

Okumalısınız: Bebeklerde alt temizliği, pişikten korunma hakkında her şey

Doğru bebek bezi seçiminde dikkat edilmesi gerekenler

Beden seçimini doğru yaptıktan sonra, elbette birçok faktör bebeğin rahatı, huzuru ve gün içindeki performansı açısından etki göstermektedir. Bu etkenleri şu şekilde sıralayabiliriz.

• Emicilik:

İyi bir bebek bezinin, ıslaklığı bebeğin cildinden uzak tutma özelliğine sahip olması ve tahriş, kızarıklık, sürtünmeye karşı koruma sağlaması gerektiği unutulmamalıdır. Nitekim pişiğin temel nedeni ciltte çiş sonrası uzun süre kalan ıslaklıktır.

• Hızlı kuruluk:

Bebek çişini yaptıktan hemen sonra hızla kuruyan ve sıvıyı hapseden bir bez tercih edilmesi sağlık ve konfor açısından oldukça önemlidir.

• Doku:

Yumuşak bir yüzey bebeğin hassas cildini tahriş etmeden korumaya yardımcı olacaktır. Yumuşak ve esnek olmayan bir bebek bezi, bebeğin cildinde kolayca tahrişe neden olabilir. Bezin hem içeriğinde kullanılan maddelere, hem de dokusuna dikkat etmek bu sebeple önemlidir.

• Islaklık Göstergesi:

Islaklık göstergesi, sarıdan maviye dönen renkli bir çizgidir. Ebeveynler için kullanımında kolaylık sağlaması, özellikle yeni anne babalar için bir tercih sebebi olarak sayılabilir.

• Yenidoğanlar için özel üretilmesi:

Bebek bezinin önünde var olan bir kesik sayesinde, göbek çevresini içerisine almayarak, göbeğin hem kuru kalmasını sağlaması, hem de oksijenli oda havasına maruz kalarak iyileşmesine imkan tanıması açısından özel üretilmiş bezler, yenidoğan döneminde güzel bir tercih olabilir.

Ancak bu özellik tercih edilen bezde mevcut değilse, bezin ön kısmı katlanarak da, benzer bir ortam oluşturularak, göbek kordonunun kuru kalması sağlanabilir.

• Tekrar tekrar kullanıma uygun olması:

Bebeğinin altının kontrol edilerek, çişini yapmadığında tekrar aynı bezin kullanılmaya devam edilmesi, yan bantların çabuk yıpranmaması ile mümkündür. Cırt cırtların hemen bozulmaması, 4-5 aç kapa yapmaya uygun yan bantlara sahip olması, bez tercihinde önemli bir etkendir.

FORUM: Bebek bezi numune alabileceğiniz markalar

Yanlış bebek bezi seçimi ile oluşabilecekler 

Bebek bezinin hassas bebek cildine sürtünmesi ve kapalı bez bölgesindeki idrar ve dışkının cildi tahriş etmesi, bezin hemen kurumayarak ıslak kalması sonucu kızarıklık ve pişiğe yol açması önemli bir sorundur.

Riski artan idrar yolu enfeksiyonu özellikle kız çocuklarında görülebilecek ciddi bir tıbbi sorundur. Kız çocuklarının idrar yolu enfeksiyonuna yatkınlık oluşturan genital anatomisi, yeterince emici olmayan bir bez ile karşılaştığı vakit daha yüksek boyutta bir enfeksiyon riskine sebep olmaktadır.

Doğru bez seçimi, saydığım yaklaşımlar doğrultusunda yapılırsa, bebeklerin konforu artacak, huzurla büyümeleri için bir aşama daha atlatılmış olacaktır.

Bez seçimi yaparken, en pahalı olan en iyidir yanılgısına düşmeden, bebeğin en rahat ettiği bez tercihi, yukarıda da saydığım tercih sebepleri göz önünde bulundurularak yapılmalıdır.

Unutmayın, bebek bezi seçmek, bebek bakımına başlamanın ilk adımını oluşturmaktadır.

Okumalısınız: Anneler soruyor: En iyi bebek bezi markası hangisi? 

Pişik nedir?

Yenidoğan bebeklerin dış ortama ve dünyaya uyumu esnasında anne babaların en çok yaşadığı sorunlardan birisi de pişik sorunudur.

Ne kadar dikkat edilirse edilsin, ne kadar özen gösterilirse gösterilsin kaçınılmaz bir sorun gibi anne ve babaları zorlayan pişik, çeşitli sebeplerden ötürü derinin hassaslaşması ve kızarıp kabarması şekilde ifade edilebilir.

Yer yer döküntüler izlenebileceği gibi, daha çok havasız ve nemli kalan cilt yüzeylerinde, genellikle kalça, uyluk ve genital bölgede ortaya çıkar. Özellikle havanın sıcak olduğu zamanlarda terlemeden kaynaklan tahrişler sıklıkla pişiğe yol açabilir.

Pişiğin sebep olduğu tahriş, özellikle bez değişimlerinde bebeğinizin canını yakar. Kaşıntı hissi oluşturabilir, gün içinde bu durum ruh haline de yansır, bebeğin huzursuz olmasına yol açar.

Öyleyse ebeveynler ve bebekleri için rahatsız edici boyuta gelebilecek pişik sorununa daha yakından bakalım.

Bebeklerde pişik belirtileri nelerdir?

Gelelim bebeklerde pişik belirtilerine… Bebeğiniz aşağıdaki sinyalleri veriyorsa pişik olabilir!

Bez değişimi sırasında huzursuz olması:

Bebeğiniz bez değişimi sırasında rutin davranışlarının dışına çıkıyor, daha çok ağlıyor, hareketleri ile kendisini ifade edemese de, her zaman alışık olduğunuzun dışında davranıyorsa, pişik aklınıza gelmelidir.

Ellerini devamlı bez bölgesine götürme çabası:

Bebeğinizin ellerini sürekli kalça, uyluk veya genital bölgesine götürmeye çalıştığını, kaşıma hissi ile hareket ettiğini gözlemlerseniz, pişik aklınıza gelmelidir. Pişiğin yayılmaması ve tahriş bölgesindeki durumun daha da kötüye gitmemesi bebeğinizin bu çabasını engellemeye çalışmanızda fayda var.

Kızarıklık:

Pişiğin en temel göstergelerinden birisi, bebeğinizin poposunda, genital ve uyluk bölgesinde kızarıklıklar fark etmenizdir. Bunu fark ettiğiniz vakit, pişik sorununu çözmeye yönelik önlemleri almaya başlayabilirsiniz.

Huzursuzluk:

Bebeğinizin huzursuz davranışlarını fark ederseniz, mutlaka bu huzursuzluğun ne zaman, hangi zaman diliminde arttığını takip etmelisiniz. Pişiğin sebep olduğu yanma hissi, özellikle bez değiştirme esnasında ya da altını kirlettiği anlarda artacaktır.

İştahsızlık:

Eskisi kadar iştahı olmaması, bebeğinizin pişik sebebiyle yaşadığı huzursuz ruh halinin bir yansımasıdır. Bu can sıkıcı duruma hak vermemek pek de elde değil. Pişiğin diğer belirtileri ile birlikte seyreden iştahsız olma durumu, muhtemelen pişik sorununu çözdüğünüz vakit azalacaktır.

Bebeklerde pişik nedenleri nelerdir?

• Aşırı terleme
• Bebeğin banyo sıklığının yetersiz olması
• Bebek bezinin yeterli sürede değiştirilmeyerek bekletilmesi
• Bebeğin cildinin nemli bırakılması, kurulamanın eksik yapılması
• Yanlış bebek bezi tercihi
• Bebek bezi bedeninin yanış seçilmesi sonucu oluşan sürtünme ve tahriş
• Bebeğin bez değişimi esnasında, poposunun güzel temizlenmemesi
• Bebeğin kilolu olması sebebiyle bakımında yaşanan zorluklar, cildinin havasız ve nemli kalması
• Pişiğe sebep olabilecek ek gıdaların tercih edilmesi
• Bebeği rahatsız edecek ölçüde dar beden kıyafet seçimi
• Kimyasal içerikli ıslak mendillerin sıklıkla kullanımı
• Kimyasal içeren şampuanların kullanılması ve durulamanın iyi yapılamaması
• Cilt enfeksiyonlarının sebep olduğu pişik izlenm

Bebeklerde pişik önleyici yöntemler nelerdir?

Pişiği tedavi etmekten daha çok, oluşmasını önlemek gereklidir. Çünkü hem bebeğin konforu ve sağlığı için, hem de en az sağlık sorununa yol açmak adına bu adımlar çok önemlidir. İşte pişiği önlemenin püf noktaları:

• Bebeğinizin bezini sık sık değiştirmeli, uzun süre kirli şekilde bekletmemelisiniz.
• Bez değişimleri esnasında, doğru adımları izleyerek, poposunun hava almasını sağlamalısınız.
• Doğru bebek bezi markasını, doğru bebek bezi bedenini seçmelisiniz. Bezi çok sıkı veya gevşek bağlamamalısınız.
• Kumaş bez kullanıyorsanız iyice yıkanmış ve durulanmış olduklarından emin olmalısınız. Yıkama esnasında katkısız bebek kıyafeti deterjanı kullanmaya özen göstermelisiniz.
• Bebeklerde pişik yapan yiyeceklerden uzak durmalısınız. Her bebek özeldir ve kendine has özellikleri, bünyesi vardır. Bebeğinizi iyi gözlemlemeli ve bu yiyecekleri her şeyden önce siz tespit etmelisiniz.

Ancak genel olarak, baharatlı, asitli ve acı gıdalar pişiğe yol açabilir. İnek sütü, fındık, fıstık, kivi, portakal ve kakao gibi yiyecekleri tercih ederken iyi bir gözlem yapmalısınız.

• Pişik önleyici, doktor tavsiyesi olan, güvenilir ve kimyasal içermeyen, özellikle çinko içerikli kremler kullanabilirsiniz. Kullanacağınız bu kremler, bebeğin cildi üzerinde adeta koruyucu bir tabaka oluşturur. Bu sayede idrarın, bebeğin cildi ile temas etmesini engellemiş olursunuz.
• Doğru bebek bezi değişimi çok önemlidir. Belki de en önemli aşamayı en son maddeye bıraktım. Ayrıntıları ile bebek bezi nasıl değiştirmeli, ayrı bir başlık ile anlatmaya çalışacağım.

Okumalısınız: Bebeklerde pişik nasıl geçer, pişiğe ne iyi gelir?

Bebek bezi değiştirirken dikkat edilmesi gerekenler

Bebek bezi değişimine ayrıntıları ile değinmek istedim. Çünkü çoğu ebeveyn için her ne kadar bez değişmek kuşaktan kuşağa aktarılan basit bir işlem gibi gözükse de, pişiği önlemenin temel taşlarını oluşturan önlemlerin çoğunluğunu içinde barındıran, oldukça çok püf noktası olan bir uygulamadır.

İşte ayrıntıları ile bebek bezi nasıl değiştirilmeli:

Bez değiştirme işlemini gerçekleştireceğiniz alana alt değiştirme örtüsü ya da bu işlem için belirlediğiniz bir bez serin. Bebeğinizi üzerine yerleştirin. Malzemeler size uzak olmasın ki, bez değişimi esnasında bebeğin idrarını yapması gibi bir kaza yaşanmasın.

Bebeğinizin altındaki kirli bezi açın. Ayak bileklerinden tutup poposunu hafifçe yukarı kaldırın. Kirli olan bölgeyi kalitesine güvendiğiniz, kimyasal içermeyen bir ıslak mendille silin.

Bu esnada kesinlikle arkadan öne doğru silmeyin. Yoksa idrar yolu enfeksiyonlarına davetiye çıkarırsınız. Özellikle kız bebeklerinde önden arkaya doğru silme noktasında daha da özenli olun. Mümkünse alt değişimlerinde, ılık su ile bebeğinizin poposunu sıklıkla yıkamaya çalışın.

Ardından iyi bir kurulama ile bebeğinizin poposunun kirli kalmasının ve böylece pişik riskinin önüne geçmiş olacaksınız. Yine kimyasal olabilecek ıslak mendillerin riskini de en aza indirmiş, yine bu yıkama esnasında bebeğinizin poposunu havalandırmış olacaksınız.

Yıkama şansınız yoksa da, ıslak mendille sildiğiniz popoyu her bez değişiminde birkaç dakika mutlaka havalandırın. Bu uygulama bebeğinizde pişik oluşumunu önlemede çok önemli bir püf noktadır.

Pudra kullanımını önermiyorum. Hem bebeğinizin cilt gözeneklerini tıkayabilir, hem de havaya saçılan tozları bebeğiniz nefes alırken soluyabilir. Eğer sürmek istiyorsanız, kimyasal içermeyen, nemlendirici özellikte, kalitesi ve güvenilirliği ispatlanmış bir kremi çok ince tabaka halinde uygulayın, iyice emildiğinde emin olun.

Ardından bebeğinizin altının kuruduğuna kanaat getirdiğinizde, ayak bileklerinden tutarak hafifçe tekrar havaya kaldırın. Temiz bezi bebeğinizin altına yerleştirin. Cırt cırtları çok dar ya da çok bol şekilde sabitlememeniz pişiği önlemede en önemli yardımcımız olacaktır.

Bezin bacak bölgelerini düzeltin. Bebeğiniz yenidoğan ise, beziniz yenidoğanlar için özel üretilmiş bez sınıfına dahil değil ise, bunu kendiniz sağlayabilirsiniz. Bezin karın kısmına denk gelen bölgeyi göbeğin aşağısından bağlamalı ve öne doğru katlamalısınız.

Böylece göbek kısmının temiz ve kuru kalmasını sağlamış olacaksınız. Bezin bebeğiniz için bol ya da dar olmadığından emin olduktan sonra bez değişimi işlemi tamamlanmış olacaktır.

Okumalısınız: Bebeklerde cilt bakımı ve sık görülen cilt sorunları

Bebeğiniz pişik olduktan sonra neler yapmalısınız?

• Pişik sorunu geçene kadar bir beden büyük bez kullanabilirsiniz.
• Altında bez olmadan geçirdiği süreyi uzatmanız tedavi sürecinin kısalması konusunda işe yarayacaktır.
• Bez değiştirirken izlenmesi gereken adımlara dikkat etmelisiniz.
• Doğru bebek bezi markası ve bedenini bulmalısınız.
• Bezini sık değiştirmelisiniz. Özellikle yenidoğanlar için bu sıklık daha da fazla olmalıdır.
• Gece uykusunda bebeğinizin bez değişimini uzun süre ertelemeyin. Gece mutlaka bez değişimi yaparak bebeğin cildinin temiz ve kuru kalmasını sağlamalısınız.
• Pişik olan bölgeyi daha fazla tahriş etmemek adına bastırmadan silmelisiniz.
• Pişik tedavisi sürecinde bebeğinizin altını mümkün olduğunda bol ılık suyla temizleyin.
• Kimyasal içeren şampuanlar ve ıslak mendiller kullanmamalısınız.
• Yaşına uygun boyutta, vücudunu fazla sıkmayan, dar gelmeyecek kıyafetleri tercih etmelisiniz.
• Cide temas eden kıyafetlerinde ve özellikle kumaş bez kullanıyorsanız, mutlaka bebek kıyafetleri için özel üretilmiş makine deterjanlarını tercih etmelisiniz.
• Saf zeytinyağı içeriğinde yer alan A ve E vitaminleri sayesinde bebeğin cildine sürdüğünüz vakit, cildini tahrişlerden koruyacaktır. Ancak piyasada satılan zeytinyağlarının çoğunluğunun saf olmadığını bilmelisiniz.

Bebeklerde pişik ne zaman tehlikelidir?

• Kırmızı döküntüler yayılım göstermeye, bez bölgesinin dışındaki deride de yaygınlaşmaya başlamış ise,
• Pişiğe eşlik eden bir yüksek ateş mevcut ise,
• Uyguladığınız pişik tedavisi işe yaramıyor, 2-3 gün olmasına rağmen pişik daha da kötüye gidiyorsa,
• Bebekte ciddi iştahsızlık ve kilo kaybı izleniyorsa,
• Yaranın aşırı derecede su topladığını ve iltihabi bir görünüme büründüğünü fark etmişseniz,

mutlaka doktorunuza başvurmalı, uzman görüşü almalısınız.

Bebek bezi doğada ne zaman yok olur?

Araştırmalara göre bebek bezi doğada yaklaşık 450-550 yıl gibi uzun sürede yok olmaktadır. Bu bakımdan dolayı hayatımıza bebek bakımı açısından büyük kolaylık getiren bu ürünü kullanırken ve atarken bu detayı gözden kaçırmamak gerekmektedir. Doğamızı korumak, güzel bir yaşam için yapılacak en güzel yatırımdır. Doğamızı koruyalım, geleceğimiz olan çocuklarımıza güzel yarınlar bırakalım.

FORUM İNCELEME: Bebek bezi markaları ve kullanıcı yorumları

Bebek bezi nasıl seçilir, en iyi bebek bezi markası hangisidir? Dilerseniz forum sayfamızda tecrübeli annelerimizden destek alabilirsiniz! Siz de aklınıza takılanları, merak ettiklerinizi veya öğrenmek istediklerinizi bize Forum Anne Bebek Kulübü üzerinden yazabilirsiniz. Kadınlar olarak birlikte güçlüyüz!

The post Bebek bezi seçimi nasıl yapılmalıdır? first appeared on Anne Bebek Kulübü.

Çocukla yaz tatili

Çocuğumuz olduğunda bütün hayatımız gibi yolculuklarımızın da şekli değişir. Her ne kadar çocuklu yolculukların bazı zorlukları olsa da bu yolculuklar da büyüdüklerinde hatırladığımızda mutluluk duyacağımız anılar arasında yer alacaktır.

Çocuklarımızın önce güvenliği sonra da onların ve bizim konforumuz için hava veya kara yolu kullanırken bilmemiz gereken en önemli bilgileri sizler için sıraladım.

Yenidoğan bebek ne zaman uçakla seyahat edilebilir?

Bebekler, çoğu hava yolu şirketleri tarafından doğumlarından sonraki ilk 48 saat içinde uçuşlara kabul edilmezler. İlk bir hafta için ise bebeklerin uçuşlara katılmaları için genellikle doktor raporu gerekir. Doğumdan sonraki ilk 1 hafta beslenememe, sarılık gibi sağlık problemleri yenidoğan bebeklerde daha fazla görülebilir. Bu sebeple yapılacaksa uçak yolculuğu 1. hafta dolduktan sonra planlanmalıdır.

Uçak yolculuğu sırasında oluşan basınç değişiklikleri küçük bebeklere zarar verir mi?

İniş kalkış sırasında uçakta oluşan basınç değişiklikleri bebekleri ve çocukları kulak ağrısına sebep olarak rahatsız edebilse de onlara zarar vermez. Bu rahatsızlığı gidermenin en iyi yolu bebeğin o sırada emzirilmesi, biberonla besleniyorsa beslenmesi veya emzik emmesi, büyük çocukların ise bir şeyler yedirilip içirilmesidir.

Bebekli uçak yolculuğunu daha kolay hale getirmek için doğru saatleri seçmek önemli midir?

Yolculuğunuz kısa veya uzun olması fark etmeksizin en iyi zamanlama bebeğinizin uyku saatleridir. Bu hem sıkılma, hem de rahatsızlık hissinin oluşmasını engelleyecektir.

Ayrıca bebekler veya çocuklarla uçak yolculuğunuz kadar bekleme süreleri de sizi yorabilir. Gerektiğinden çok daha erken hava alanına gitmeniz, hem çocuğunuzun daha çok sıkılıp huzursuzlanmasına, hem de beslenme, bez değişimi gibi ihtiyaçlarını daha uzun süre dışarda yapmanıza neden olacaktır.

Araba ile seyahatte önce güvenlik sağlanmalı mıdır?

Araç ile seyahatlerde bebek ve çocuklarınız için mutlaka yaşına ve kilosuna uygun bir oto koltuğunun olması gerekir. Bu koltuğun ilk 2 yaş veya 10 kg a kadar geriye doğru bakması çok daha güvenlidir. Çünkü küçük bebeklerin boyunları yeterince kuvvetlenmemiştir ve ani fren anında kafalarını kontrol edemeyip zarar görebilirler.

Okumalısınız: Bebekler için oto koltuğu seçimi nasıl yapılır?

13 yaşından küçük çocuklar ön koltukta oturtulmamalıdır. Ayrıca araba içerisine kapıların açılmasını önleyen çocuk kilidi koymak güvenlik açısından önemlidir.

Okumalısınız: Çocuklar için oto koltuğu kullanımı nasıl olmalı?

Araç içerisindeki aşırı ısı artışı çocuklar için tehlikeli midir?

En kısa molalarda bile çocuklar tek başlarına araç içinde bırakılmamalıdır. İçerideki ısı artışı çocukların vücut ısısında tehlikeli artışa, sıvı kaybına yol açarak ciddi sonuçlara sebep olabilir.

Araba ile yolculukta çocukların en yaygın sorunu olan taşıt tutması neden olur?

Yolculuk sırasında iç kulakta olan sıvı beyine hareket halinde olduğunu, gözler ise hareketsiz olduğu iletisini gönderir. Beyine gelen bu farklı komutlarla birlikte vücutta bazı tepkiler( solukluk, bulantı, kusma, terleme, baş ağrısı) ortaya çıkar. Bebeklerde ve çocuklarda taşıt tutması görülebilir.

Taşıt tutmasını önlemek için neler yapılabilir?

• Kitap okumak, oyuncaklara odaklanmak, bir şeyler izlemek gözleri hareketsiz bırakacağı için bulantıyı kötüleştirebilir. Bunun yerine dışarıyı izletip konuşarak şarkılar söyleyerek dikkati dağıtmak işe yarayabilir.
• Çocuğunuzun solgun olduğunu, bulantısının başladığını fark ettiğinizde, uygunsa aracı durdurmak işe yarayabilir.
• Yolculuk öncesi hem aç olmak hem de fazla yemek yemiş olmak mideyi bulandırabilir. Hafif yiyecekler yolculuktan 1 saat önce yedirilebilir. Yolculuk sırasında da ekmek, kraker gibi gıdalar vererek mide bulantısını azaltabilirsiniz.
• Aracın içi sık sık havalandırılmalı, sigara parfüm gibi kokular bulantıyı kötüleştirebileceği için olmamalı.
• Yolculuğunuzu çocuğunuzun uyku saatine ayarlamanız taşıt tutması ihtimalini çok azaltır.

Çocuklu aileler için yolculuk tavsiyeleri nelerdir? Otomobil ve uçak yolcuğunda dikkat edilmesi gerekenler nelerdir? Dilerseniz forum sayfamızda tecrübeli annelerden destek alabilirsiniz! Siz de aklınıza takılanları, merak ettiklerinizi veya öğrenmek istediklerinizi bize Forum Anne Bebek Kulübü üzerinden yazabilirsiniz. Kadınlar olarak birlikte güçlüyüz!

The post Çocuklu aileler seyahate çıkarken nelere dikkat etmeliler? first appeared on Anne Bebek Kulübü.

Bebekler için yüzmenin yararları nelerdir? 

Havuza ve özellikle denize girmek, vücut toksinlerinden ve zehirli maddelerden arındırmaya yardımcı olmasının yanında, hücre yenilenmesine de katkıda bulunur. Ölü hücrelerin yok olmasına, bağışıklık sistemin güçlenmesine, kandaki oksijen miktarın artmasına, yardımcı olur.

Yüzme, çocukların tüm kaslarının ahenkle hareket etmesini sağlar, kas koordinasyonunu arttırır, kol ve göğüs kaslarını canlandırır. Gelişme çağında olan çocukların kaslarının hareket etmesi, hem gelişimlerine önemli bir katkı sağlar hem de çocuklara kuvvet ve zindelik kazandırır.

Suyun içinde çocuklar değişik duyu ve hareket tecrübeleri edinebilirler. Basınç duygusunu, karşı kuvveti ve kaldırma kuvvetini tecrübe ederler. Su cilt dokusuna masaj yapar, denge hissini ve vücut bilincini geliştirir.

Yazın açık havuzda ve denizde yüzme sırasında güneşten yararlanır ve D vitamini sentezi olur.

Bebeklerde havuz ve denize girerken dikkat edilecek hususlar

Bir bebeğin denize veya havuza girebilmesi için başını tam olarak dik tutabildiği bir dönemde olması gerekir. Bebekler başını 2. ayda dik tutmaya başlar ancak uzun süreli dik tutması genel olarak 3-5 ay arasında olur.

Bebeklerin havuza veya denize girme durumunun oluşması için ilk doz aşılarının tamamlanmış olması gerekmektedir.

Bebeklerin ilk havuz veya deniz deneyimleri, sonraki yıllarda suyla olan ilşkisinde önemli bir belirleyicidir. Havuz veya deniz keyifli bir aktivite olmalıdır. Bebek keyifsiz ve isteksiz ise zorlanmamalıdır.

Seçilecek plajların ve havuzların hijyen seviyesine dikkat edilmeli ve serinlemek adına bebekler sağlıksız ortamlara sokulmamalıdır.

Bebekler suda olduğu sürece çok sıkı takip edilmelidir, bir anlık dalgınlık boğulmalara neden olabilir.

Bebekler için deniz mi yoksa havuz mu tercih etmeliyiz? 

Havuz veya deniz arasında bir tercih yapılması gerektiğinde ise temiz bir deniz her zaman ilk seçenek olmalıdır. Bunun sebebi ise havuzlarda uygulanan klorlama ve ozon ile sterilizasyon işlemleridir. Yapılan bu işlemlerin doğru şekilde yapılıp yapılmadığı bu konuda belirleyici faktörlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu işlemin doğru şekilde yapılmaması bebekte dış kulak yolu enfeksiyonu, mide-barsak enfeksiyonu, idrar yolu enfeksiyonu etkenlerinden birinin oluşmasına sebep olabilir. Bunların dışında bebeğin havuz suyunu yutmamasına dikkat edilmesi gerekir. Havuzlarda kullanılabilecek çeşitli kimyasallar bebeği olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Eğer bebeğin klor ile alerjik cilt hassasiyeti oluşuyorsa bu durumda ciddi egzama gibi oluşabilecek faktörler düşünülerek bebek havuza sokulmamalıdır.

Bebek ve su ilişkisinde bir diğer önemli hususta su sıcaklığıdır. Bebekler 27-30 derece sıcaklıktaki bir suda 30 dakika kadar tutulabilir. Bu süre zarfında bebekler vücut ısılarını koruyabilmektedirler.

Bebekleri güneş yanıklarına karşı koruyun!

Bebekleri güneş yanıklarından da korumak gerekir. Bu amaçla havanın çok sıcak olduğu günlerde güneş ışınlarının dik geldiği 10-16 saatleri arasında deniz ve havuza gidilmemelidir. Mutlaka siperlikli şapka giydirilmelidir. Uygun güneş koruyucu kremler kullanılmalıdır.

Deniz veya havuz sonrası mutlaka duş aldırılmalıdır.

Sağlıklı ve mutlu günler.

The post Bebekler ne zaman denize ve havuza girebilir? first appeared on Anne Bebek Kulübü.

Sarsılmış bebek sendromu; bebeklerin kol, gövde ve ayaklarından tutulup sarsılarak etkilenmeleri durumudur. Ebeveynlerin bilinçsizce kontrolsüz davranması oldukça ciddi hasarlara , hatta ölüme bile yol açabilir. Sarsılmış bebek sendromunda beyin sarsıntısı, omurilik hasarı ve felci, görme ile ilgili sorunlar, gelişme geriliği, zeka geriliği, kemik kırılması gibi durumlar olabilir.

The post Sarsılmış bebek sendromu nedir? first appeared on Anne Bebek Kulübü.

​Çocuk yukarı kaldırıldığında organları yer değiştiriyor

6 ay – 2 yaş arası bebeklerde havaya atarak sevme, bağırsak düğümlenmesi başta olmak üzere bazı sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Bebek, her havaya atılıp tutulduğunda iç organlar yer değiştirebilmektedir. Bağırsağın da dolaşımı bozulmakta hatta her harekette bağırsak bağırsağın içine girebilmektedir. Ayrıca bebeğin başının tavana değmesi ya da tutulamayıp yere düşmesi sonucunda oluşacak travmalar da ciddi sağlık sorunlarına hatta kalıcı sakatlıklara zemin hazırlamaktadır.

The post Bebeği havaya atarak sevenlerden misiniz?  first appeared on Anne Bebek Kulübü.

Bebeğinizi serin tutun ve güneşten koruyun

Bebekler ve küçük çocuklarda merkezi sinir sistemi tam olarak gelişmediği için, vücutları ısı değişikliklerine karşı kolayca adapte olamaz ve çabuk etkilenirler. Aşağıdaki ipuçları çocuğunuzu yaz sıcağında mutlu ve sağlıklı tutmaya yardımcı olacaktır:

Altı aylıktan küçük bebekler doğrudan güneş ışığından uzak tutulmalıdır. 6 ay altında alerjik nedenlerden dolayı güneş kremi önerilmez bu nedenle bebeğimizi sapka, giysi gibi bariyer yöntemlerle güneşten korumalıyız.

Daha büyük bebekler, özellikle güneşin en güçlü olduğu yaz aylarında da mümkün olduğunca güneşten uzak tutulmalıdır. Güneşle temas 30 dakikayı geçmemelidir.

Sıcak olduğunda dışarı çıkarsanız, doğrudan güneş ışığından korumak için çocuk arabası veya bebek arabasına bir şemsiye veya güneş şemsiyesi takın.

Bebeğinizin cildine yüksek faktörlü bir güneş koruyucu uygulayın. Birçok marka, özellikle 30+ gibi yüksek bir güneş koruma faktörü (SPF) olan bebekler ve küçük çocuklar için güneş koruyucu üretir. Özellikle bebeğiniz denizde veya çocuk havuzunda ve dışındaysa en az 30SPF veya 50 SPF mineral içerikli güneş koruyucu uygulayın.

Bebeğinizin vücudunu, kollarını ve bacaklarını giysinizle örtün ve başını ve boynunu güneşten korumak için arkadan geniş ağızlı veya uzun bir flap ile bir sunhat koyduğunuzdan emin olun.

Sıcak havalarda bebeğinizin serin ve güvende kalmasını sağlamak için aşağıdaki ipuçlarını izleyin:

– Çocuk havuzunda oynamak, bebekleri serin tutmanın iyi bir yoludur. Çok sıcak havalarda bebeğinizi gölgede tutun ve havuzda yüzerken bebekleri her zaman dikkatli bir şekilde kontrol edin.

– Serin bir duş almak yatmadan önce genellikle faydalıdır.

– Perdeleri kapatarak bebeğinizin yatak odasını serin tutun. Vantilatörün bebeğinize doğru bakmadığından emin olarak odadaki havayı dağıtmak için bir fan kullanabilirsiniz.

– Çok kalın yatak örtülerini tercih etmeyin.

– Bir klimanız varsa, odanın çok soğuk olmadığından emin olun; Sıcaklığın yaklaşık 24 ila 26 santigrat dereceye ayarlanması uygundur. Klima çalışırken; klimanın derecesini 22-24 arası ayarlamak, havanın bebekle direk temasını engellemek, gerekirse odanın kapısını açmak ve klimanın filtre temizliğinin sağlanmış olması yeterlidir.

Sıcak havalarda bebekle seyahat etmek

Sıcak havalarda araba ile seyahat etmeniz gerekiyorsa, genellikle sabahın erken saatlerinde günün en erken saatlerinde gezintiye çıkmaya çalışın. Seyahat ederken bebeğinizin arabada gölgede olduğundan emin olun ve klimayı kullanarak veya camları açarak aracı serin tutun.

Park edilmiş bir arabada gölgede olsa dahi bir bebeği asla yalnız bırakmayın. Hafif havalarda bile arabalar 1 saat içinde çok hızlı bir şekilde bebekler için çok sıcak olabilir.

İsilik

Ciltte bir batma veya batma hissine neden olan küçük, kabarık kırmızı lekelerin kaşıntılı döküntüsüdür. Bebekler ve çocuklar da ter bezlerinin tıkanması sonucu gelişen, benign bir tablodur. Sıcak ve nemli ortam, sıkı ve geçirgenliği olmayan giysiler isilik oluşumunu kolaylaştırır. İsilik genelde baş, boyun, gövdenin üst kısımlarında gözlenir. Çocukları isilikten korumak için yaz mevsimine uygun sentetik olmayan açık renkli giysiler giydirmek, mümkünse günlük duş aldırılması, yaşadığı ortamın havalandırılması önerilir. Gerilememesi durumunda enfeksiyon olabileceğinden ve uygun kremlerin kullanılması açısından hekim kontrolü gerekir.

Bez bölgesini korumak için kullanılan çinko içerikli kremler çene altında ve isilik olabilecek yerlerde kullanılabilir. Bebeğin kıyafetlerini daha sık değiştirmek ve ılık banyolar yapmak ve bez değişiminde popoyu suyla yıkamak isiliği önlemek için yardımcı olabilir.

Sıvı ihtiyacı için anne sütü yeterli

Yetişkinler gibi, bebeklerin bol miktarda sıvı alması gerekir. Bebekler ilk 6 ay boyunca bütün gıda ve sıvı ihtiyaçlarını anne sütünden karşılayabilirler. Bu yüzden ayrıca bebeğinize su vermenize gerek yoktur.

Sıcak çarpması

Sıcak çarpması, vücut aşırı ısınmaya başladığında oluşur. Hava sıcaklığı 40 derecenin üzerine çıktığında, kan damarları genişler ve deriye gelen kan artacağından ısı kaybı artar. Bebekler ve çocuklar ısıyı kolayca regüle edemediğinden tedavi edilmezse, organ yetmezliği ve beyin hasarı gibi komplikasyonlara yol açabilir ve ölümcül olabilir.

Sıcak çarpması belirtileri şunları içerir:

Yükselen vücut ısısı; 40 derece veya üzeri bir sıcaklık genellikle sıcak çarpmasıyla ilgili önemli bir belirtidir.

• Şiddetli terleme ve ağırlaştıkça terleme yerini kuru cilde bırakır. Dehidratasyon gelişir.
• Artan susama (Daha sonra, bebek zayıfladıkça, daha az içebilir)
• Soluk, nemli cilt
• Hızlı bir kalp atışı
• Hızlı nefes alma (hiperventilasyon)
• Normalden daha az ve koyu renkli idrar
• Kuru ağız ve gözler
• Baş ağrısı, kas krampları
• Uykulu ve yorgun olma
• Nefes darlığı ve kusma
• Bilinçte azalma ve koma hali (Yutkunma ve öksürük gibi reflekslerin ve dışarıdan gelen uyarılara karşı tepkinin azalması).

Ne yapmamız gerekir?

Bebeğinizin veya çocuğunuzun yukarıdaki herhangi bir belirtisi varsa, acil tedavi gerekir. Böyle bir durumda “112 Acil“i aramak ve hekim kontrolü için gecikmeyin.

Isı çarpmasını önlemek için hatırlanması gerekenler:

1. Gündüz 10.00 – 16.00 saatleri arasında güneşe direk maruz bırakmayalım!
2. 6 ay üstünde dışarı çıkarken 30-50 SPF güneş koruyucu kullanmak ve 3 4 saatte bir yenilemek gereklidir. Güneş kremi sürmeden önce derinin küçük bir yerine sürüp alerji ihtimaline karşı test edilmesi faydalıdır.
3. Bebekler serin, gölgeli bir yerde tutulmalıdır. Dışarıda olmaları gerekiyorsa, çocukları veya bebek arabalarını nemli bir bezle örtün ve serin kıyafetler giydirin. Mutlaka şapka takılmalı ve açık renkli giysiler tercih edilmelidir.
4. Bebekler ve küçük çocuklar, bir süre için ve hatta araba gölgede olsa bile, park edilmiş bir arabada asla yalnız bırakılmamalıdır.
5. Bebekler size susadıklarını söyleyemez, bu yüzden sıcak havalarda bol su içirip, sıvı alımı arttırılmalı, 6 ay altında bol bol emzirilmelidir.
6. Yağlı veya karbonhidrat ağırlıklı değil sebze ve protein ağırlıklı beslenmeye çalışılmalıdır.
7. Bebeğiniz huysuzlanır ya da daha çok sinirli olmaya başlarsa, bu ısı stresinin bir belirtisi olabilir ve daha fazla su / sıvı vermeniz ve bebeğinizin bir doktor tarafından kontrol edilmesini sağlamanız gerekir.

Yaz bebek anneleri  dilerseniz forum sayfamızda tecrübeli annelerimizden destek alabilirsiniz! Siz de aklınıza takılanları, merak ettiklerinizi veya öğrenmek istediklerinizi bize Forum Anne Bebek Kulübü üzerinden yazabilirsiniz. Kadınlar olarak birlikte güçlüyüz!

The post Sıcak havalarda bebeklerin güvenliği first appeared on Anne Bebek Kulübü.

Teknolojinin, ebeveynlerin çocuklarına ulaşmada büyük bir kolaylık sağlaması, güvenlik önlemlerini alma konusunda yeterince ürün, cihaz ve her türlü erişime olanak sağlaması, büyük ölçüde insan hayatını daha güvenilir kılarak, hayatı kolaylaştırmaktadır.

Hiç şüphesiz ki; biz ebeveynler için, bebek ve çocuk güvenliğinden daha fazla düşündüğümüz önemli bir konu yok gibidir. Her ebeveyn, yaşadığı şartlar ve imkanlar doğrultusunda, evini çocukları için daha güvenli hale getirmek için, hayatı kolaylaştıran alternatif ürün ve cihazlardan yararlanmak ister.

 Bu alternatif ürünler, konu bebekler ve çocuklar olunca, yelpaze o kadar geniş ve çeşitli ki. Bu da biz ebeveynlerin, bebek konusundaki tüm sorularımıza en iyi cevap alabileceğimiz mecranın, ışık hızıyla gelişen teknoloji olduğunu gösteriyor.

Eğer bir ebeveyn olarak aileye yeni katılan minik bir üyeniz varsa, onunla evin içinde daha keyifli ve güvenli zaman geçirmek artık hiç zor değil. Minik bebeğiniz bir başka odada uyur ya da oyalanırken, gözünüzün arkada kalmaması için teknoloji, bu noktada biz ebeveynlere tamda bu diyeceğimiz iyi bir ürün hazırlamış durumda.

İşte bu noktada, bebek telsizleri ve bebek kameraları devreye giriyor. Bence, özellikle de büyük bir evde yaşayan ailelerde olmak üzere, hemen hemen birçok ebeveynin sıklıkla tercih edeceği kategori, bebek telsizleri ve bebek kameraları olmalı diye düşünüyorum.

Bebek telsizleri , evde günlük yaşamı daha kolay ve güvenli hale getirmek için, bebeğinizin bir başka odadayken uyuyor olması ve uyandıktan sonra çıkardığı sesler ile bebeğinize her anlamda göz kulak olabilmeniz için başvurulabilecek en güvenilir ve en ekonomik yol. Özellikle yenidoğan bebekler ilk günlerde sık sık, ebeveynlerini uyarmak için 2 saatte bir ağlarlar. Bu ağlamaların bazılarını büyük olasılıkla kaçırmak olasıdır. İşte bu sebeple bebek telsizleri, bebeğinizi duymak için heran orada olmanızı sağlar. Bu da bir anne için büyük bir ihtiyaçtır. Özellikle büyük bir evde yaşıyorsanız ya da evde farklı işlerle uğraşmanız gerekiyorsa bebeğinizi dinlemenizi yada izlemenizi sağlayarak, günlük rutin işleri kolaylıkla halledebilirsiniz.

Bebek telsizleri bebeğinizin sesini veya görüntüsünü bulunduğunuz yere iletmeye yarar. Alıcı ve verici olarak görev yapan iki parçadan oluşur. Gece işe yarasa da asıl gündüz uykuları sırasında bebeklerin uyandığını ya da sizi yanında istediğini anlamanız için oldukça yararlıdır. Tabi bununla beraber Wi-Fi ve uzaktan kamera kontrolü gibi bir çok son teknoloji özellikleri ile evde (bebeğinizin yanında) olmasanız dahi bebeğinizi takip edebileceğiniz ürünler mevcut. Bu ürünler daha çok bebek güvenlik kamerası olarak geçse de aynı kategoride yer alıyorlar.

Her telsizin kullanımı farklılık göstermektedir. Yani bebek “telsizini nereye nasıl koymalıyım?” sorusu kullandığınız telsizin özelliklerine göre değişmektedir. Bu yüzden deneme yanılma yöntemi ile sizin için en iyi sonucu veren yere yerleştirmelisiniz.

Bir ebeveyn olarak, en iyi bebek telsizi sizin ihtiyacınızı en iyi karşılayan ve bütçenizi aşmayandır. Bu yüzden size bebek telsizleri hakkında genel bilgi vereceğim. Bu sayede ihtiyacınıza göre en iyi bebek telsizini seçme fırsatı bulabilirsiniz.

Bebek Telsizi Seçerken Nelere Dikkat Etmeli?

Ebeveyn Ünitesi Sayısı : Aileler çoğu zaman tek ebeveyn ünitesinin yeterli olduğu düşünürler. Bu ünite, çoğunlukla ebeveyn odasında bulunur. Gerektiğinde geçici olarak diğer odalara götürülür.

Aslında iki ebeveyn üniteli bir bebek telsizi çok daha kullanışlıdır. Birini yatak odasında, diğerini de mutfakta ya da oturma odasında, yani evin neresinde daha çok zaman geçiriyorsanız orada bulundurmanız mantıklı olur. Ancak bazı bebek telsizlerinde maalesef ikinci ebeveyn ünitesi bulunmuyor.

Netlik ve Parazit : Bir bebek telsizinin netliği, telsizin tipine göre ses ya da görüntü netliği olarak nitelendirilebilir. Aslında bebeğin odasındaki her şeyi çok net duyman gerekmeyebilir. Bu noktada en kritik olan şey, bebeği duyabilmektir. Ancak tabii ki kristal netliğinde ses kalitesi sunan markalar da mevcut.

Bebek telsizlerinde parazit, iki sebepten oluşabilir. İlki, evdeki duvar sayısı arttıkça sinyalin azalmasıdır. Diğeri de radyo frekansı yaratan yan komşunun bebek telsizi ya da kablosuz telefon gibi cihazlardır. Peki, bu noktada tercihi nasıl yapılır ?

Önerim; ses aktivasyon özelliği veya ses hassasiyeti olan bebek telsizlerini tercih etmek. Arka plan seslerini yok eden, belli ses frekanslarına ayarlanabilenler çok daha konforludur.

Mesela en iyi bebek telsizleri, bebek sessizce uyuyorken arka plan seslerini yok ederler, ağlamaya başladığında ise sizi uyandıracak netlikte ses alabilmenizi sağlarlar.Sessizlik, bebek uyurken sizin de rahat ve deliksiz bir uyku çekmenizi sağlar.

Sesli veya Görüntülü Özelliği: Bebeğinizi izlemek mi istiyorsunuz yoksa sadece sesini duymak mı? Çünkü sadece sesli telsizler görüntülü telsizlere nazaran daha uygun fiyatlıdır. Görüntülü telsizler ise sadece görüntü aktarmanın dışında seçeceğiniz modele göre Wi-Fi’ye bağlanabilme, gece ve gündüz görüntüleyebilme gibi bir çok farklı özelliğe sahiptir.

Analog veya Dijital Özelliği: Bu özellik sesin iletilme özelliğidir. Analog telsizler radyo frekansları gibi çalışırlar. Bu da başkalarının da bu telsiz frekansına erişmesine olanak tanır. Ayrıca evdeki radyo sinyalleri ile çalışan bazı cihazlar analog telsizin yayınını bozabilmektedir. Fiyat olarak daha uygundur. Fakat ses kalitesi dijital telsizler kadar iyi değildir. Dijital telsizler ise sesi veriye (dataya) çevirerek iletir. Bu sayede başkaları bu telsizi dinleyemez.

Kapsama Alanı: Bebek telsizleri farklı kapsama alanına sahiptir. Yani bu bebek telsizinin çekim alanıdır. Kullanacağınız alanın büyüklüğünü baz almanız sizin için yararlı olacaktır. 50 metreden 1.000 metreye hatta Wi-fi ile uzaktan çalışanlara kadar farklı kapsama alanlarına sahip telsizler bulunabilmektedir. Aldığınız cihazda çekim alanının dışına çıktığında uyarı veriyor olması da büyük avantajdır. Bu sayede “Acaba telsiz buradan çekiyor mu?” düşüncesine kapılmanızı önler.

Güvenlik: Burada yer alan özellikler özellikle telsiz ile ilgili sıkıntı yaşamamanız için oldukça önemlidir. Telsizdeki seslere dışarıdan ulaşılmasını engellemek için DECT teknolojisine sahip ürünleri tercih etmelisiniz. Bu teknoloji sayesinde telsiz veriyi şifreli olarak gönderir. Bu da telsizin dışarıdan dinlenmesini önler.

Pil Durumu: Telsizin pilinin kullanım süresi telsiz tercihiniz için önemlidir. Ayrıca pilin azalması durumunda uyarı veriyor olması elzemdir. Çünkü pilinin bitmesinden haberinizin olmaması durumunda sıkıntı yaşayabilirsiniz.

Telsizde bunların dışında odanın sıcaklığını, nemini gösterme, iki taraflı konuşabilme (bebeğin annenin sesini duymasını sağlar) vs. gibi farkı özelliklerde mevcuttur. Tercihinizi bu doğrultuda ihtiyacınıza göre yapabilirsiniz.

Genel olarak bebek telsizleri 60-70 TL gibi fiyatlardan başlamakta ve seçeceğiniz telsiz özelliklerine göre 1.300 TL’ye kadar çıkmaktadır.

Bebek Telsizi Nereye Konmalıdır?

Bebek telsizinin zararlı olup olmadığı ile ilgili farklı görüşler ve iddialar yer alıyor. Bu nedenle bebek telsizini olabildiğince bebekten uzak tutmanızda fayda var. Bebek telsizinin yeri her marka ve modele göre farklılık gösterebilir. Bu yüzden yerleştirirken dikkat etmeniz gereken bebeğinizin sesinin net duyulduğu en uzak yeri seçmeniz sizin için daha iyi olacaktır. Bazı bebek telsizlerinin vericisi kabloludur. Burada dikkat etmeniz gereken ise kabloların bebeğin ulaşabileceği yerde olmamasıdır. Bu bebeğiniz için büyük tehlike oluşturabilir.

Bebek Kameraları

Yoğun çalışan bir anne- babaysanız, bebeğinizi görebilmek için  profesyonel bir kamera tercih edebilirsiniz. Bununla birlikte, evde bulunmadığınız zaman süresince, çocuğunuzun güvenliği konusunda endişeleniyor olabilirsiniz.
Çocuklarınızı korumak ve kendinizi rahat hissetmek de dahil olmak üzere, kameralar çok sayıda avantaja sahiptir. Standart  bir güvenlik kamerası ya da gizli kamera ile evinizin istediğiniz alanlarında video kaydı yapabilir, sevdiklerinizi güvence altına alabilirsiniz.
Son zamanlarda, bebek bakımında kameralara yansıyan kötü muamele ve benzeri haberler, ebeveynlerin bebeklerin güvenliği için kameraları daha fazla tercih etmesine neden oluyor. Hem bebeğinizi hem de bakıcıyı izlemek için bir bakıcı kamerası almayı düşünüyorsanız, bu bilgiler işinizi kolaylaştırabilir.

Bebek kamerası modelleri ve özellikleri 

Bebek Kameraları bebeğinizi iPhone, iPad, Android veya masaüstü bilgisayarınızda görüntülemenin harika bir yoludur ve mobil cihazlarınızda ücretsiz video monitör uygulamasını yüklediğinizde, bebeğinizin güvenli bir şekilde uyuduğundan emin olabilirsiniz. Bebek ses monitörleri sadece bebeğin ağlaması sırasında sadece ebeveynleri uyarmak için mevcut olsa da, kameralı bir bebek monitörü ebeveynin bebeği tam olarak neyin ağlattığına dair video bilgisi de sağlayabilir.

Görüntü Kalitesi : Bir bebek kamerası satın aldığınızda, en çok ilgilenilen şey netlik ve video kalitesidir. Genellikle süper HD, 4K çözünürlük gibi yüksek görüntü sunan sistemler tercih edilebilir. Video kalitesinin yanı sıra, ses kalitesi de bir başka önemli niteliktir.

Kablosuz Bebek Kamerası Modelleri :Anneler ve babalar genellikle WiFi bebek kamerası modellerini tercih ediyorlar. Bu tercih çoğu durumda elverişlidir ancak, hackerlar bebekler ve ebeveynler uzaktan casusluk yapabildiğinden, bebek kameraları son derece tehlikeli olabilir. Bu kablosuz bebek izleme cihazı kullanıyorsanız, güvenli olduğundan emin olmalısınız.

Hareket Sensörlü Bebek Kamerası Modelleri : Ebeveynler çoğu zaman en sıradan şeyler hakkında endişelenirler. Yeni bir anne mutfaktayken bebeğinin nefes alıp almadığını merak edebilir. o Bu gibi durumlar için nazı monitörler bebeğin hareketleri durursa veliler uyarmak için uyarı verebilir.

Hareket Algılamalı Bebek Moditörü Modelleri : Bebeğin yatağının altına yerleştirilmiş bir algılama pedi ile birlikte gelir. Pedler aşırı derecede hassastır ve bebeklerin nefes almayı durdurması durumunda ebeveynleri uyarabilir. Pedler, titreşimleri algılamak için son derece akıllıdır ve odanızdaki diğer titreşimlerden etkilenmez.

Hareket ya da solunum monitörlerinin etkinliği tartışmalı olsa da bir dereceye kadar hayat kurtarabilir, ancak bebeğinizi güvende tutmak için izleme sistemlerine güvenmemeniz gerekir.

The post Bebeklerin güvenliği için telsiz ve kamera seçimi nasıl yapılmalıdır? first appeared on Anne Bebek Kulübü.