Yemek Tarifleri – Anne Bebek Kulübü https://annebebekkulubu.com/blog Anne ve Bebek Hakkında Aradığınız Her şey Sun, 28 May 2023 15:12:11 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://i0.wp.com/annebebekkulubu.com/blog/wp-content/uploads/2018/02/cropped-favicon-1-1.png?fit=32%2C32&ssl=1 Yemek Tarifleri – Anne Bebek Kulübü https://annebebekkulubu.com/blog 32 32 215513268 Anne Islak Kek Tarifi https://annebebekkulubu.com/blog/anne-islak-kek-tarifi/ https://annebebekkulubu.com/blog/anne-islak-kek-tarifi/#respond Sun, 28 May 2023 15:12:11 +0000 https://annebebekkulubu.com/blog/?p=13571 Annelerimiz, hayatımız boyunca bizi besleyen, büyüten ve sevgiyle sarılan insanlardır. Onların yaptığı yemekler, tatlılar, kekler sadece lezzetli olmakla kalmaz, içlerinde sevgi ve özenle hazırlanmış birer hediye gibidir. Annelerin yaptığı en özel tatlılardan biri de ıslak kektir. Kendilerine has tarifleriyle, damaklarımızda unutulmaz bir tat bırakır. Peki, annelerin yaptığı ıslak kek neden bu kadar özeldir? İşte karşınızda […]

The post Anne Islak Kek Tarifi first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
Annelerimiz, hayatımız boyunca bizi besleyen, büyüten ve sevgiyle sarılan insanlardır. Onların yaptığı yemekler, tatlılar, kekler sadece lezzetli olmakla kalmaz, içlerinde sevgi ve özenle hazırlanmış birer hediye gibidir. Annelerin yaptığı en özel tatlılardan biri de ıslak kektir. Kendilerine has tarifleriyle, damaklarımızda unutulmaz bir tat bırakır. Peki, annelerin yaptığı ıslak kek neden bu kadar özeldir? İşte karşınızda anne ıslak kek tarifi ve ıslak kek yapmanın sırları..

Meşhur anne keki
Meşhur anne keki

Anne kekini neden çok seviyoruz?

Annelerimiz yemek yaparken en kaliteli malzemeleri kullanırlar. Yumurtalar, un, şeker ve diğer malzemeler tazelikleriyle birlikte, özenle seçilir. Bu, ıslak kekin lezzetinin yanı sıra sağlığımız açısından da önemlidir. Annelerimizin ıslak kek yaparken kullanacağı tarifler genellikle özeldir. Özellikle annelerimiz, ıslak kek tariflerini yıllar içinde defalarca deneyerek, kusursuz hale getirirler. Bu yüzden, annelerimizin yaptığı ıslak kekler birçok farklı tariften daha özeldir.

Annelerimiz kek yaparken sevgilerini de eklerler. Kek hamurunu karıştırırken, içlerindeki sevgi ve özeni de yansıtırlar. Bu nedenle, annelerimizin yaptığı ıslak keklerin tadı sadece lezzetli değil, aynı zamanda sıcak, huzurlu ve sevgi doludur.

Annelerimizin yaptığı ıslak kekler, bizim için çok özeldir. Onların ellerinden çıkan kekler, yalnızca lezzetli bir tat değil, aynı zamanda sevgi, özen ve huzur içerir. Annelerimizin yaptığı bu özel tatlıları yemek, hepimiz için ayrı bir mutluluk kaynağıdır.

Anne Islak Keki Tarifi
Anne Islak Keki Tarifi

Anne Islak Keki Tarifi

Malzemeler:
Kek için:
3 yumurta
1 su bardağı şeker
1 su bardağı süt
1 su bardağı sıvı yağ
1 paket vanilin
1 paket kabartma tozu
1,5 su bardağı un
3 yemek kaşığı kakao

Islatma şerbeti için:
2 su bardağı süt
1 yemek kaşığı şeker

Üzeri için:
1 paket krem şanti
1 su bardağı soğuk süt

(Üzerini zevkinize göre süsleyebilirsiniz. Ben çikolata sosunu daha çok seviyorum, krem şanti pek kullanmıyorum)

Yapılışı:
Öncelikle kek için yumurta ve şekeri iyice çırpın. Ardından süt ve sıvı yağı ekleyip karıştırmaya devam edin.

Un, kabartma tozu, vanilin ve kakaoyu eleyerek karışıma ekleyin ve iyice karıştırın.
Karışımı yağlanmış ve unlanmış kek kalıbına dökün. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında yaklaşık 30-35 dakika kadar pişirin. Kürdan testi yaparak kekin içini kontrol edin, kürdan temiz çıkıyorsa kek pişmiş demektir.

Kek fırından çıktıktan sonra ılımaya bırakın. Bu sırada ıslatma şerbeti için süt ve şekeri karıştırarak şekerin erimesini sağlayın.

Ilıyan keki dilimleyin ve üzerine şerbeti dökün. Şerbetin keke iyice işlemesi için bir süre bekleyin.

Üzeri için krem şantiyi soğuk süt ile çırpın ve kekin üzerine sürün.

Islak keki buzdolabında en az 1 saat dinlendirin. Ardından dilimleyerek servis yapın.

Afiyet olsun!

Arda Türkmen Havuçlu ve Cevizli Kek
Arda Türkmen Havuçlu ve Cevizli Kek

Türkiye’deki en ünlü şeflerden ıslak kek tarifleri 

  1. Burak Özdemir: “Çikolatalı Islak Kek” tarifiyle ünlüdür. Tarifinde un, kakao, kabartma tozu, şeker, yumurta ve sıvı yağı karıştırarak kek hamurunu hazırlıyor. Ardından çikolata parçalarını ekleyip pişiriyor ve üzerine ganaj sosu ile süsleyerek servis ediyor.
  2. Şef Fırat Aydoğdu: “Portakallı Islak Kek” tarifiyle bilinir. Tarifinde portakal kabuğu rendesi, portakal suyu, un, şeker, yumurta ve sıvı yağı karıştırarak kek hamurunu hazırlar. Piştikten sonra üzerine portakal suyu ve pudra şekeri karışımı dökülür.
  3. Şef Arda Türkmen: “Havuçlu ve Cevizli Islak Kek” tarifiyle ünlüdür. Tarifinde havuç rendesi, ceviz, un, kabartma tozu, şeker, yumurta ve sıvı yağı karıştırarak kek hamurunu hazırlar. Piştikten sonra üzerine limonlu pudra şekeri karışımı dökülür.
  4. Şef İbrahim Tuna: “Kabaklı ve Cevizli Islak Kek” tarifiyle tanınır. Tarifinde kabak rendesi, ceviz, un, kabartma tozu, şeker, yumurta ve sıvı yağı karıştırarak kek hamurunu hazırlar. Piştikten sonra üzerine tarçınlı şurup dökülür.

Bu ünlü şeflerin ıslak kek tarifleri oldukça lezzetli ve denenmeye değerdir.

 

The post Anne Islak Kek Tarifi first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
https://annebebekkulubu.com/blog/anne-islak-kek-tarifi/feed/ 0 13571
Anne keki tarifleri: Anne keki nasıl yapılır? https://annebebekkulubu.com/blog/anne-keki-tarifleri-anne-keki-nasil-yapilir/ https://annebebekkulubu.com/blog/anne-keki-tarifleri-anne-keki-nasil-yapilir/#respond Sun, 28 May 2023 14:59:45 +0000 https://annebebekkulubu.com/blog/?p=13727 Anne keki, evlerde sıklıkla yapılan ve herkesin bayıldığı, kabarık ve yumuşacık bir kek türüdür. Bu yazıda, anne keki ile ilgili farklı tarifler ve ipuçları sunacağız. Peki anne keki nasıl yapılır? İster klasik bir anne keki, ister kakaolu veya cevizli olsun, bu tariflerle herkesin beğenisini kazanacaksınız. İşte yumuşacık, kabardıkça kabaran ve en sevilen anne keki tarifleri!.. […]

The post Anne keki tarifleri: Anne keki nasıl yapılır? first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>

Anne keki, evlerde sıklıkla yapılan ve herkesin bayıldığı, kabarık ve yumuşacık bir kek türüdür. Bu yazıda, anne keki ile ilgili farklı tarifler ve ipuçları sunacağız. Peki anne keki nasıl yapılır? İster klasik bir anne keki, ister kakaolu veya cevizli olsun, bu tariflerle herkesin beğenisini kazanacaksınız. İşte yumuşacık, kabardıkça kabaran ve en sevilen anne keki tarifleri!..

En sevilen anne keki tarifleri

Anne keki, evlerde sıklıkla yapılan ve herkesin bayıldığı, kabarık ve yumuşacık bir kek türüdür. Bu yazıda, anne keki ile ilgili farklı tarifler ve popüler kaynaklardan öneriler sunacağız. İster klasik bir anne keki, ister kabardıkça kabaran veya yuvarlak tepside olsun, bu tariflerle herkesin beğenisini kazanacaksınız.

Meşhur anne keki tarifleri
Meşhur anne keki tarifleri

Klasik Anne Keki

Klasik anne keki, en sade ve en sevilen tariflerden biridir. Bu tarifte, yumurta, şeker, süt, sıvı yağ, un, kabartma tozu ve vanilin kullanılır. Kekin kabarması için önceden ısıtılmış 180 derece fırında yaklaşık 30-35 dakika pişirilir.

Kakaolu Anne Keki Tarifi
Kakaolu Anne Keki Tarifi

Kakaolu Anne Keki

Kakaolu anne keki, klasik tarife ek olarak 3 yemek kaşığı kakao eklenerek yapılır. Kakaonun eklenmesi, kekin hem görünümünü hem de lezzetini değiştirir. Kekin içindeki kakaonun eşit dağılması için un ve kakaoyu eleyerek karışıma eklemek önemlidir.

Cevizli Anne Keki Tarifi
Cevizli Anne Keki Tarifi

Cevizli Anne Keki

Cevizli anne keki, ceviz severler için harika bir seçenektir. Klasik anne keki tarifine ek olarak, 1 su bardağı iri doğranmış ceviz eklenir. Cevizlerin kekin içinde eşit dağılması için unlu karışıma eklenmeden önce hafifçe unlanması önerilir.

Elmalı Anne Keki Tarifi
Elmalı Anne Keki Tarifi

Elmalı Anne Keki

Elmalı anne keki, meyveli kek sevenler için idealdir. Klasik anne keki tarifine ek olarak, 2 adet rendelenmiş elma ve 1 tatlı kaşığı tarçın eklenir. Elma ve tarçının keke kattığı aroma, bu tarifi özel kılar. Elmalı kekin üzerine isteğe göre çikolata sos ve fındık parçacıkları da dökebilirsiniz. Kekinize lezzet katacaktır.

Az Malzemeli Anne Keki

Az malzemeli anne keki, daha ekonomik ve pratik bir tarif arayanlar için uygundur. Bu tarifte, yumurta, şeker, sıvı yağ, un ve kabartma tozu kullanılır. Vanilin ve süt gibi ek malzemeler kullanılmadan da lezzetli bir kek elde edilebilir.

Damla Çikolatalı Anne Keki Tarifi
Damla Çikolatalı Anne Keki Tarifi

Damla Çikolatalı Anne Keki

Damla çikolatalı anne keki, çikolata tutkunları için vazgeçilmezdir. Klasik anne keki tarifine ek olarak, 1 su bardağı damla çikolata eklenir. Damla çikolataların kekin içinde eşit dağılması için unlu karışıma eklenmeden önce hafifçe unlanması önerilir.

Sonuç olarak, anne keki tarifleri, her zevke ve damak tadına uygun seçenekler sunar. İster klasik, ister meyveli veya çikolatalı olsun, bu tariflerle her zaman lezzetli ve kabarık kekler yapabilirsiniz.

Damy's Kitchen Anne Islak Keki Tarifi
Damy’s Kitchen Anne Islak Keki Tarifi

Damy’s Kitchen Anne Islak Keki

Damy’s Kitchen, lezzetli ve pratik tarifleriyle ünlü bir mutfak blogudur. Damy’s Kitchen anne keki tarifi 50 yıllık kayınvalide tarifi 🙂 Sonuç garantili anlayacağınız 🙂

Keki için Malzemeler

3 adet yumurta (oda sıcaklığında)
200 gr (1 su bardağı) toz şeker
240 ml (1 su bardağı) süt (oda sıcaklığında)
216 gr (1 su bardağı) sıvıyağ
140 gr (1 su bardağı) un
1 paket kabartma tozu
1 tatlı kaşığı vanilya (özütü veya tozu)
3 yemek kaşığı kakao

Yapılışı

Fırınınızı 180 derecede ısıtmaya başlayın.
20-23 cm’lik bir borcamınızı yağlayıp tabanına uygun yağlı kağıt kesip yapıştırın.
Bir çırpma kabında yumurtaları şekerle birlikte 2-3 dakika hızlı devirde çırpın.
İçine süt ve sıvıyağı da ekleyin, çırpın.
Ayrı bir kapta un, kabartma tozu ve kakaoyu harmanlayıp bu karışıma ekleyin. Güzelce karışana ve topaklar kalmayana dek çırpın. (Çok sıvı bir karışım olacak, ekstra un eklemeyin)
Kalıbınıza dökün ve fırında 45 dakika pişirin. Pişmeye 10 dakika kala sosunu hazırlayın.

Sosu için Malzemeler

150 gr (3/4 su bardağı) toz şeker
240 ml (1 su bardağı) süt
2 yemek kaşığı kakao
100 ml (yarım su bardağı) sıvı yağ

Yapılışı

Orta boy bir tencerede tüm malzemeleri kaynayana dek çırpma teli ile karıştırın.
Kekiniz fırından çıkar çıkmaz önce eşit şekilde dilimleyin sonra sıcak sosunu dökün.
Sosu emip kekiniz ılınınca tadına varın. 🙂

Kabardıkça Kabaran Anne Keki Tarifi
Kabardıkça Kabaran Anne Keki Tarifi

Kabardıkça Kabaran Anne Keki

Kabardıkça kabaran anne keki, adından da anlaşılacağı gibi, kabarıklığıyla ünlüdür. Bu tarifte, kekin kabarmasını sağlamak için yumurta ve şekeri iyice çırpmanız önemlidir. Ayrıca, kabartma tozu miktarını biraz artırarak daha kabarık bir kek elde edebilirsiniz.

Yuvarlak Tepside Anne Keki Tarifi
Yuvarlak Tepside Anne Keki Tarifi

Yuvarlak Tepside Anne Keki

Anne keki, genellikle yuvarlak veya dikdörtgen bir kek kalıbında pişirilen geleneksel bir tariftir. Yuvarlak tepside anne keki, özellikle özel günlerde ve kutlamalarda tercih edilen bir sunum şeklidir. Klasik anne keki tarifini kullanarak, keki yağlanmış ve unlanmış yuvarlak ve derin bir tepside pişirebilirsiniz. Yuvarlak tepside anne keki yapmak için aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz:

Malzemeler:

3 su bardağı un
2 su bardağı toz şeker
1 su bardağı sıvı yağ
1 su bardağı süt
4 adet yumurta
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
Bir tutam tuz

Yapılışı:

Fırını önceden ısıtın. 180°C (350°F) dereceye ayarlayın ve fırını ısınması için beklemeye alın.

Bir karıştırma kabında unu, toz şekeri, kabartma tozunu ve tuzu karıştırın.

Başka bir kapta yumurtaları çırpın. Sıvı yağ, süt ve vanilyayı ekleyin ve iyice karıştırın.

Yumurtalı karışımı, kuru malzemelerin üzerine dökün. Bir spatula veya tahta kaşıkla karıştırarak homojen bir kek hamuru elde edene kadar karıştırın. Hamurun pürüzsüz olmasına dikkat edin, ancak çok fazla karıştırmaktan kaçının.

Yuvarlak bir kek kalıbını yağlayın veya yağlı kağıt ile kaplayın. Kek hamurunu kalıba dökün ve düzgün bir şekilde yayın.

Fırına yerleştirin ve yaklaşık 35-40 dakika boyunca pişirin. Kekin piştiğini kontrol etmek için bir kürdanı kekin ortasına batırın. Eğer kürdan temiz çıkarsa, kekiniz pişmiş demektir. Aksi takdirde, birkaç dakika daha pişirin ve tekrar kontrol edin.

Kek piştikten sonra fırından çıkarın ve kalıpta 10-15 dakika soğumaya bırakın. Daha sonra keki kalıptan çıkarıp bir tel ızgara üzerine alın ve tamamen soğumasını sağlayın.

Soğuyan keki dilimleyerek servis yapabilirsiniz. İsteğe bağlı olarak üzerine pudra şekeri serpebilir veya glazür yapabilirsiniz.

Afiyet olsun!

Arda'nın Mutfağı Elmalı Anne Keki Tarifi
Arda’nın Mutfağı Elmalı Anne Keki Tarifi

Arda’nın Mutfağı Elmalı Anne Keki

Arda’nın Mutfağı, ünlü şef Arda Türkmen’in sunduğu popüler bir yemek programıdır. Arda’nın anne keki tarifleri tam kararında ve severek yiyebileceğiniz, lezzetli kekler.

Elmalı Anne Kek Malzemeleri
3 adet yumurta ( oda sıcaklığında )
1 su bardağı süt ( oda sıcaklığında )
150 gr. margarin ( eritilmiş ve ılınmış olmalı )
1 paket hamur kabartma tozu
2 paket vanilya
1 çay kaşığı karbonat
2 su bardağı toz şeker
3 su bardağı un

Üst Malzemesi
4-5 adet elma ( ince dilimler halinde )
1 yemek kaşığı esmer şeker
1 tatlı kaşığı tarçın.

Yapılışı:

Yumurtalar ve şekeri mikserde köpük oluncaya kadar çırpıyoruz. Ilık sütü, erittiğimiz ılımış olan yağı, vanilyaları, şekeri, unu, karbonatı ve kabartma tozunu da ilave edip bir müddet daha mikserde çırpalım.

Kek harcını, yağladığımız yuvarlak kek kalıbımıza döküyoruz. İnce dilimler halinde kestiğimiz elmalarımızı da üstüne yayıyoruz. Esmer şeker serpip, önceden ısıtmış olduğumuz 180 derecelik fırınımızda 40-45 dakika pişiriyoruz.

Pişen elmalı kekimizi fırından çıkarttıktan sonra üzerine tarçın serpip, soğuttuktan sonra dilimleyerek servis edin.

Portakal Ağacı Anne Keki

Portakal Ağacı, Türkiye’nin en popüler yemek bloglarından biridir. Portakal Ağacı anne keki tarifi en sevilen kek tarifleri arasında yer almaktadır.

Anne keki tarifleri, her zevke ve damak tadına uygun seçenekler sunar. İster klasik, ister kabardıkça kabaran veya yuvarlak tepside olsun, bu tariflerle her zaman lezzetli ve kabarık kekler yapabilirsiniz. Afiyet olsun!

The post Anne keki tarifleri: Anne keki nasıl yapılır? first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
https://annebebekkulubu.com/blog/anne-keki-tarifleri-anne-keki-nasil-yapilir/feed/ 0 13727
Unsuz mercimekli ekmek tarifi https://annebebekkulubu.com/blog/unsuz-mercimekli-ekmek-tarifi/ https://annebebekkulubu.com/blog/unsuz-mercimekli-ekmek-tarifi/#respond Wed, 22 Apr 2020 19:45:12 +0000 https://blog.annebebekkulubu.com/?p=6877 Tehlike çanları çalmaya başlıyor!.. Evde karantinada kaldığımız şu günlerde hanımlar ve beyler olarak mutfaktan çıkamaz hale gelindi. Özellikle mutfaklarımızdan hamur işi kokuları eksik olmamaya başladı. Evet ya çocuğumuz ya eşimiz ya da kendimiz isteyerek yapıyoruz fakat sağlıklı tarifler tüketmek bu günlerde bizim açımızdan daha faydalı olacaktır. Bu süreçte evinde ekmek yapmayan kalmamıştır diye düşünüyorum. Ben […]

The post Unsuz mercimekli ekmek tarifi first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
Tehlike çanları çalmaya başlıyor!.. Evde karantinada kaldığımız şu günlerde hanımlar ve beyler olarak mutfaktan çıkamaz hale gelindi. Özellikle mutfaklarımızdan hamur işi kokuları eksik olmamaya başladı. Evet ya çocuğumuz ya eşimiz ya da kendimiz isteyerek yapıyoruz fakat sağlıklı tarifler tüketmek bu günlerde bizim açımızdan daha faydalı olacaktır. Bu süreçte evinde ekmek yapmayan kalmamıştır diye düşünüyorum. Ben de size şimdi harika UNSUZ EKMEK TARİFİ vereceğim;

Unsuz mercimekli ekmek tarifi malzemeleri:
1,5 su bardağı kırmızı mercimek
3 adet yumurta
1 su bardağı 200 cc yoğurt
Yarım çay bardağı zeytinyağı
½ paket kabartma tozu
6 yemek kaşığı dolusu tuzsuz lor peyniri
1 tutam dereotu / maydanoz (tercihe bağlı)
2 tatlı kaşığı çörek otu
1 tatlı kaşığı susam (üzeri için tercihe bağlı)
1 tatlı kaşığı tuz

Yapılışı:
Bir gece önceden kaynamış suda ıslattığınız mercimekleri rondodan geçiriniz. Un haline gelecektir. Daha sonra bütün malzemeleri karıştırınız. Pişirme kabınıza alın ve önceden ısıtılmış 175-180 derece fırında yaklaşık 40-45 dakika pişiriniz.

The post Unsuz mercimekli ekmek tarifi first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
https://annebebekkulubu.com/blog/unsuz-mercimekli-ekmek-tarifi/feed/ 0 6877
Dünyanın en iyi peyniri ve Obruk Peyniri https://annebebekkulubu.com/blog/dunyanin-en-iyi-peyniri-ve-obruk-peyniri/ https://annebebekkulubu.com/blog/dunyanin-en-iyi-peyniri-ve-obruk-peyniri/#respond Sun, 24 Nov 2019 15:26:31 +0000 https://blog.annebebekkulubu.com/?p=5619 18 ve 19 Ekim günlerinde Karaman’ın Ayrancı ilçesi köylerinde Obruk Peyniri yapımını ve peynir tulumlarının dinlendirildiği mağaraları gezdik. Dünyanın en iyi beş peynirinden biri olduğu söylenen Divle Mağarasındaki Obruk Peynirlerini gördük. Aynı tarihlerde, İtalya’da Dünya Peynir Ödülleri veriliyordu. Binlerce peynir arasında herhangi bir Türk peyniri yoktu. Ödülü Amerikalı bir üretici aldı, geçen yıl da Norveçli […]

The post Dünyanın en iyi peyniri ve Obruk Peyniri first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
18 ve 19 Ekim günlerinde Karaman’ın Ayrancı ilçesi köylerinde Obruk Peyniri yapımını ve peynir tulumlarının dinlendirildiği mağaraları gezdik. Dünyanın en iyi beş peynirinden biri olduğu söylenen Divle Mağarasındaki Obruk Peynirlerini gördük. Aynı tarihlerde, İtalya’da Dünya Peynir Ödülleri veriliyordu. Binlerce peynir arasında herhangi bir Türk peyniri yoktu. Ödülü Amerikalı bir üretici aldı, geçen yıl da Norveçli küçük bir üretici almıştı.

Önce bu yarışmasana bahsedeyim sonra bizim dünyanın en iyi peynirine aday örneğimizi size anlatayım.

dunyanin en iyi peyniri obruk peyniri 5Dünyanın en iyi peyniri seçilen ABD’li Rogue Creamery firması tarafından üretilen organik mavi peynir, 18 Ekim Cuma günü İtalya’nın Bergamo kentinde Dünya Peynir Şampiyonu seçildi.  Yarışmaya 42 farklı ülkeden 3 bin 804 katılım arasından seçildi. Bu bir Amerikan firmasının ilk dünya şampiyonluğu oldu.

Güney Oregon’daki Rogue Valley’deki organik ineğin sütüyle üretilen Rogue River Blue, dokuz ila 11 ay boyunca mağarada yaşlanır ve armut likörüne batırılmış organik Syrah üzüm yapraklarına elle sarılıyor.  Uluslararası Süper Jüri, Rogue River Blue’yu “lezzet parçası” olarak nitelendirerek “farklı duygular, denge, tatlı ve baharatlı notalar” tanımlamasıyla öne çıkardı.

Peynirin tarihçesi
Peynir, artık yemeklerde bir katıktan çok öte bir anlam taşıyor. Tarihine baktığımızda da medeniyet çizgisinde bir yayılması ve toplumlara yerleşmesinin izleri görülüyor.

Öyle ki imparatorluklardan ve krallıklardan önce, çömlekçilikten ve yazarlıktan önce, metal aletler ve silahlardan önce peynir vardı.

Yaklaşık olarak M.Ö. 8000 yılında, Ortadoğu’da Bereketli Hilal’de yaşayan ilk Neolitik çiftçiler neredeyse medeniyetin kendisi kadar eski olan peynir yapımını bize miras bırakmaya başladı. Tarımın yükselişi, dönemdeki çiftçilerin süt ihtiyacını karşılaması adına koyun ve keçilerin evcilleştirilmesini zorunlu kıldı. Avcılıktan tarıma geçiş, hayvancılığı da beraberinde getirdi.

Sütler toplanıyordu ama birkaç saat sıcak koşullarda bırakıldığında, taze süt ekşimeye başlıyordu. Laktik asitler, proteinin pıhtılaşmasını, yumuşak kümeler gibi bağlanmasını sağladı. Bu tuhaf dönüşümü keşfettikten sonra, çiftçiler kalan sıvıyı boşalttı ( Daha sonra peynir altı suyu adı verildi) ve sarı topakların yumuşak ve sürülebilir biçimde, taze hâlde yenebileceğini buldu. Bu topaklar ya da lorlar, peynirin yapı taşı oldu ve bekletildi, baskı uygulandı, olgunlaştırıldı ve çok farklı ve fazla türde süt ürünlerini oluşturdu.

Peynirin keşfi Neolitik insanlara muazzam bir hayatta kalma avantajı sağladı. Süt, gerekli proteinler, yağlar ve mineraller bakımından zengindi. Ama aynı zamanda yüksek miktarda laktoz içeriyordu ve laktoz eski ve modern birçok mide yapısında işlenmesi zor bir şeker tipidir. Bununla birlikte, peynir, sütteki tüm avantajları daha az laktozla sağlayabilir. Ve peynir korunup depolanabildiği için, bu temel besinler, kıtlıklar ve uzun kışlar boyunca yenilebilir.

Peynirin doğduğu yer
Türkiye’de M.Ö. 7. bin yıl önceden kalma çanak çömlek parçaları hâlâ içerisinde peynir ve tereyağından kalan sofra artıkları içeriyor. Bunu müzelerde bulabilirsiniz. Yani medeniyetin yayılması gibi peynir de bu topraklardan dünyaya yayılmıştır. 

Tunç Çağı’nın sonunda, peynir, Doğu Akdeniz’de deniz ticaretinde standart ve değerli bir ürün haline geldi. Mezopotamya’nın yoğun nüfuslu şehirlerinde, peynir, mutfak ve dini yaşamın da temelini oluşturdu. Bilinen en eski yazılardan bazıları, Mezopotamya üzerindeki peynir kotalarının idari kayıtlarını ve farklı ayinler ve topluluklar için çeşitli peynirlerin listelenmesini içermektedir.

Türkiye yakınındaki medeniyetlerden gelen kayıtlar peynir mayasına dair de bilgiler içeriyor. Bazı memelilerin midelerinde üretilen bu hayvansal yan ürün, pıhtılaşmayı hızlandırabilir ve kontrol edebilir. Sonunda bu sofistike peynir yapım aracı dünyaya yayıldı, geniş yelpazede yeni, daha sert peynirlerin oluşumunu sağladı. Ve bazı muhafazakâr yiyecek kültürleri süt ürünlerini reddetmiş olsa da, çok daha fazlası peyniri sahiplendi ve hızla kendi yerel lezzetlerine ekledi.

Göçebe Moğollar, sert, güneşte kuruyan “Byaslag” dilimi için “yak” sütünü kullandı. Mısırlılar keçi sütü peynirinin peyniraltı suyunu kamış paspaslarıyla süzdüler. Güney Asya’da süt çeşitli gıda asitleriyle pıhtılaştırıldı, limon suyu, sirke veya yoğurt gibi ve daha sonra “paneer” somunlarına kurumaya bırakıldı. Bu yumuşak peynir, köri ve soslara eklenebilir veya çabuk hazırlanan bir vejetaryen yemeği olarak kolayca kızartılabiliyordu.

Yunanlılar kalıp hâlde tuzlu, salamura edilmiş beyaz peyniri üretti, aynı zamanda bugünün “pecorino romano”suna benzer, sert bir çeşidi de ürettiler. Bu rendelenmiş peynir Sicilya’da üretildi ve tüm Akdeniz boyunca yemeklerde kullanıldı. Roma yönetimi uyarınca, “kuru peynir” veya “caseus aridus” Roma İmparatorluğu’nun geniş sınırlarını koruyan yaklaşık 500 bin asker için önemli bir pay hâline geldi.

Ve Batı Roma İmparatorluğu çöktüğünde, Ortaçağ Avrupa kırsalı yaşanan köşklerde peynir yapımcılığı gelişmeye devam etti. Avrupa’ya dağılmış yüzlerce Benediktin manastırında, Ortaçağ rahipleri sayısız deneyleri farklı peynir türleriyle, peynir yapım uygulamalarıyla ve günümüz popüler peynirlerinin çoğunu  oluşturan olgunlaştırma süreçleriyle yaptı. Parmesan, Rokfor, Munster ve birkaç İsviçre tipi peynirlerinin tamamı, bu peynir yapımcı din adamları tarafından kusursuzlaştırılmıştır. 

Kârlı peynir ticareti
Alpler’de İsviçre peynirlerinin yapımı oldukça başarılı geçti ve sayısız inek sütü peyniri üretildi. 14. yüzyılın sonunda, İsviçre’nin Gruyere bölgesinde üretilen Alp peyniri çok kârlı olmuştu ve bu nedenle komşu bir devlet Gruyere yaylalarını istila etti, tek amaç, büyüyen peynir ticaretini kontrol altına almaktı.

Peynir Rönesans’ta popülerliğini sürdürdü ve Endüstri Devrimi üretimi manastır dışına alıp makine ile peyniri elde etti. Bugün Dünya yılda yaklaşık 25 milyon ton üretiyor, bu peynirler tüm dünyaya dağıtılıyor ve tüketiliyor. İcadından 10 bin yıl sonra bile, yerel çiftlikler hâlâ Neolitik atalarının ayak izlerini takip ediyorlar, insanlığın en eski ve en sevdiği yiyeceklerden birini hazırlamak için…

Tarihi seyri böyle akan peynirin, kelime anlamı ve bugünkü kullanımı nasıl dillere yerleşmiş?

Peynir, kelimesi modern Türkçe’ye Farsça sütten yapılmış manasına gelen “panīr” kelimesinden geçmiştir. İngilizce’ye ise Latince “caseus”dan gelmiştir. Bu kelimenin kökeninin Hint-Avrupa dillerinde yeralan mayalanmak-ekşimek manasına gelen “kwat” kökünden geçtiği düşünülmektedir.

Bu kelime diğer Cermen dillerinde de muhafaza edilmiştir. İspanyolca ve Portekizce de Latinceden almışlardır ve Malezya ve Endonezya da konuşulan dillere de keşifler vasıtasıyla geçirmişlerdir.

Fransızca, İtalyanca ve Katalanca’ya ise yine aynı kökenden gelmiş olmasına ragmen, Romalılar tarafından askerlerin tüketimi için yapılan caseus formatus(kalıp peyniri) sözünün ikinci parçası olan kalıp manasına gelen formatus’dan türeyen kelimeler kullanılmaya başlanmıştır. İspanyolcada “queso”, Portekizcede “queijo”, Almancada “Käse”, Flemenkçede “Kaas”, ve İngilizcede “cheese” İtalyancada “formaggio” olması yanında, Fransızcada “fromage”, ve bu terim Katalanca’da “formatge” olmuştur.

Bizde ise, ilk kez Memluk Türkçesinde benir, penir, beynir şekillerinde görülür. Yazılı olarak en eski Öztürkçe karşılığı ise Kâşgarlı Mahmud tarafından yazılan Divânu Lügati’t-Türk’te geçmektedir; udma ve udhıtma. Udhıtmak Uygur Türkçesi’nde uyutmak anlamındadır, ve Udhıtma udhıttı, sütü uyutmak, uyumuş süt, peynir anlamında kullanılmıştır. Farklı Türk lehçelerinde farklı kelimeler kullanılmıştır: ağrımışık, sogut (Karluk), kurut, kesük, çökelek, bışlak.

Peynir nedir?

Peynir kökeni oldukça eskiye dayanan bir yiyecektir. Peynir üretimine dair elde mevcut en eski arkeolojik bulgular MÖ 5000 yıllarına aittir ve günümüz Polonya’sında ortaya çıkarılmıştır. Çıkış noktaları Orta Asya, Orta Doğu olduğu tahmin edilmektedir. Bizdeki arkeolojik çömlek kalıntılarıyla örtüşüyor.

Peynir yapıcılığı ile ilgili ilk yazılı kaynak M.Ö. 2000’li yıllara, Mısır’daki mezar yazıtlarına dayanmaktadır. Antik zamanlarda yapılan peynirin ekşi ve tuzlu olduğu ve günümüz feta ve beyaz peynire benzediği tahmin edilmektedir.

Avrupa’daki peynir üretiminde ise iklimden dolayı daha az tuz kullanımaktadır. Daha az tuzlu ortamda daha çeşitli faydalı mikrop ve enzim yetişebilmesinden dolayı bu peynirler farklı ve ilginç tatlar içerirler.

İşte peynirin ilk oluştuğu topraklardaki bizim incelememiz de bunlardan biri olan Obruk Peyniri üzerinedir. Şimdilik yukarıdaki Dünya Peynir Ödülü listesinde olmamamız, en iyi peyniri yapamayacağımız anlamına gelmiyor. Önce Divle Obruk Peyniri hikayesini anlatayım.

Obruk, yeraltı sularının çekilmesiyle toprağın çökmesiyle oluşan derin çukurlara deniyor. Karaman’ın Ayrancı ilçesinin Toroslara yaslanan köylerinde taş yapıları kalkerli ve derin oyuklar bulunuyor. Binlerce mağara ve oyuklar binlerce yıldır, insanların ve hayvanların yaşadığı mekan olmuş.

Çok yakın zamana kadar bu taş mağaralarda insanlar yaşıyordu. Artık eskinin bu yerleşim alanları hayvanların ahırları ve akılları olarak hala kullanılıyor. Bu köylerde orman yok. Sadece suya yakın yerlerde küçük çaplı meyve bahçeleri bulunuyor. Köylüler, geçimlerini dikensi otların ve kekiklerin olduğu meralarda koyunlarını otlatıp, sütlerini peynir yaparak kazanıyorlar.

Yüzlerce yıl önce, köylüler peynirlerini saklamak ve sıcaktan korumak için mağaralara koyuyor. Mağralar yaz kış 4 ila 6 derece bir serinlikte kalıyor. Zamanla görüyorlar ki, peynirler tulumların üstü bir bakteri ile kırmızı küf kaplıyor ve bu peynire ayrı bir lezzet katıyor. Obruk Peyniri işte böyle ortaya çıkıyor. 

Obruk peyniri tarihçesi
Rivayetler, bu geleneğin Frigya dönemine kadar uzandığı şeklinde. Selçuklular Döneminde,  dunyanin en iyi peyniri obruk peyniri 3Ayrancı bölgesi, Karamanoğulları Beylerinin çiftlik alanları olmuş.

Anadolu topraklarındaki pek çok arkeolojk kayıtlar peynir mayasını dair ipuçları veriyor. Bazı memelilerin midelerinde üretilen bu hayvansal yan ürün, pıhtılaşmayı hızlandırabilir ve kontrol edebilir. Sonunda bu sofistike peynir yapım aracı Anadolu topraklarında dünyaya yayıldı, geniş yelpazede yeni, daha sert peynirlerin oluşumunu sağladı. Ve bazı muhafazakâr yiyecek kültürleri süt ürünlerini reddetmiş olsa da, çok daha fazlası peyniri sahiplendi ve hızla kendi yerel lezzetlerine ekledi.

Bölgenin peynir kalitesi üzerine biz yeni yazıp çizmeye başladık ama, Fransızlar bölgeye 60’lı yıllarda gelmişler. Ayrancı’da Memur Çiftliği olarak bilinen arazide  Zooteknoloji Enstitüsü kurmuşlar. Bu enstitüde genç yaşta çalışmaya başlayan Şahap (Şuayip) Hayta, tek bacağı ile toplantıyı duyup gelmiş. Heyecanla hala anılarını anlatıyor.

Fransızlar, bölgedeki peynir mayalarını toplamışlar, yeni peynir üretimleri denemişler. Fransızlar bu çiftlikte 7 yıl kalmışlar. Yöresel peynirlerin yanı sıra 6 çeşit Fransız peyniri üretmek için uğraşmışlar. Köylüyü peynircilik ve meracılık konusunda eğitmişler.

Şahap Ustaya göre, bölgede pek çok mağara var. Karaburun Mevkiinde daha büyük mağara bulunuyor. Ancak en iyi ürün Divle Mağarası’ndan elde ediliyor. “Divle’yi genişletmeye kalkmayın, bakteri yapısı değişir” diye uyaran Şahap Hayta, meraların ıslah edilmesini ancak koyun cinsinin muhafaza edilmesi gerektiğini de hatırlatıyor.

Bölgenin ekonomik gelir kaynağı Obruk Peyniri gibi görünüyor. Zaten peynircilikle uğraşacak ne genç kalmış köylerde, ne de kızlar buralı biriyle evlenmek istiyor. Bir şekilde peynirciliğin katma değeri artırılmalı ve bölge insanına katma değer kazandırılmalı.

dunyanin en iyi peyniri obruk peyniri 7
Aslında bunun için yola çıkmış bir kaç gönüllü var. Buralı olup İstanbul’da yatırımları olan iş insanı Mehmet Sandal, Obruk Peyniri için ilk adımı atan olmuş. Zaten bir kaç yıldır İlçe Tarım ve Orman Müdürü Kamil Küçük konuyla ilgili çalışmalar yapıyordu. Konuyu Ayrancı Kaymakamlığı da sahip çıktı ve Konya Ovası Projesi (KOP) işbirliği ile önemli adımlar atıldı. Buna göre, birkaç tane kooperatif kuruldu, seyyar süt toplama karavanları, köylülerin sütlerini değerlendirmeye başladı. Divle Mağarası düzenlendi ve mağaraya inmek için asansör yapıldı. Koyunlar için portatif çadır yapıldı. En önemlisi de Divle Obruk Peyniri Coğrafi İşareti alındı. Yeni Arayışlar Platformu (YAPDER) de medya organizasyonunu üstlenerek önemli bir buluşma sağlanmış oldu.

İşte ilk defa yapılan Obruk Peynir Festivali için böyle hazırlıklar yapıldı. 

Bundan sonra yapılması gerekenler de var:

– Festival her yıl yapılmalı ve üniversite etkinliklerde partner yapılmalıdır.

– İki günlük program içinde farklı  Obruk Peyniri tatma fırsatı buldum. Hepsi farklıydı. Festival kapsamında, Peynir Yarışması düzenlenmeli ve tadım uzmanları en iyi peynirleri ödüllendirmelidir. Aslında bu yarışmalar her peynir için yerel ve ulusal çapta da yapılmalıdır. Bunun için Peynirciler Birliği veya Loncası oluşturulmalı ve dünyadaki partnerleriyle işbirlikleri yapmalıdırlar. Sonraki aşama dünya peynir ödüllerine aday olmaktır.

– Daha fazla ürün için koyun varlığını artırmak bir yol olmakla birlikte, mera ıslahı ve hayvan ıslahı birincil yol olduğu bilinmelidir. Yörenin koyun cinsi, kekik ve kenger gibi dikenli otlarla beslenmek için ideal görünüyor.

– Başarılı mayalama teknikleri tespit edilip, aynı lezzet ve kalitede peynir için ortak üretimler yapılmalıdır. Dünyada peynir hijyeni önemlidir. En küçük bir hijyenik tartışma bütün marka değerini yok edecektir. Bunun için ortak bir mandıra yapılmalıdır.

– Bölgede 70 ton Obruk Peyniri üretiliyor. Bunun 45 tonu Divle Mağarasında. Divle’de 3.5 milyon liralık peynir olduğu tahmin ediliyor. Yeşildere ve Taşkale’de de Obruk Peyniri üretiliyor. Divle Mağarası gibi yeni mağaralara ihtiyaç var. Muhtemel ki Divle gibi olmasa da yeni yerel markalar çıkabilir.

– Bölge insanı Obruk ile yetinmemeli ve yeni peynirler üzerine çalışmalıdır. Çeşidi artırmak ekonomik katkı sağlayacaktır.

– Obruk Peynirinin fiyatı yüksek. Türkiye standarlarında  100 ila 150 liraya peyniri yaygınlaştırmak mümkün görünmüyor. Üretim süreçlerini verimli kılarak, daha cazip fiyatlara satılabilir hale getirilmelidir.

– Festivalin bir amacı da bölgeye turist çekmek. Bunun için en ideal olanının, bölgedeki geleneksel mağara evlerinin turistik tesis olmasıdır. Mağara evler düzenlenip pansiyon veya turistik tesis yapılmalıdır.

– Ayrancının hiç bozulmayan Tatar Ekmeği gibi Ayrancı Elması da coğrafi işaret alabilecek değerde ürünler. Turistik açıdan yörenin balı, tereyağı yanı sıra yöresel yemekleri de zenginleştirilmelidir.

– Coğrafi Ürün işareti bütün ürünlerin üzerinde olmalıdır. Hatta şehrin tanıtım malzemelerinde mutlaka Coğrafi İşaret yer almalıdır. Ayrıca ürünlerin etiketleri için daha şık bir tarz benimsenmelidir. İdeal olanının eski mektuplardaki mumlu mühürü andırır bir etiket tulumlarla birlikte konulabilir.

Her yörenin peyniri, kendileri için dünyanın en iyi peyniridir. Türkiye’de binlerce çeşit peynir olduğu tahmin edilmekle birlikte 260 civarı üretilen peynirimiz var. Bunların en iyilerinden biri de Obruk Peyniri. Ben de çok beğendim. Eğer üzerinde biraz daha çalışıp tanıtımı yapılırsa, dünyanın da en iyi peyniri olabilir.

Dünya Peynir Ödülü alan örneklere baktığımızda yerellik, terbiye, tat ve yapım süreçleri önem kazanıyor. Bunun yanı sıra ulusal nitelikteki kuruluşlarla işbirliği şart görünüyor. İleride bu ödülleri biz de alabiliriz. Ama önce istemeliyiz. Şimdilik böyle istek görünmüyor.

 

 

 

The post Dünyanın en iyi peyniri ve Obruk Peyniri first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
https://annebebekkulubu.com/blog/dunyanin-en-iyi-peyniri-ve-obruk-peyniri/feed/ 0 5619
Ve mangal keyfi başlasın! https://annebebekkulubu.com/blog/ve-mangal-keyfi-baslasin/ https://annebebekkulubu.com/blog/ve-mangal-keyfi-baslasin/#respond Sun, 16 Jun 2019 07:31:59 +0000 https://blog.annebebekkulubu.com/?p=4419 Bahçede, mangalda, açık havada ızgaranın tadının çıktığı havalar nihayet göz kırptı. Hazır mevsimle, formda kalma derdiyle, hafiflemek ilgili mevzular gündemdeyken beslenme trendleri arasında her daim yerini koruyan grill’e -bizim mutfak kültüründeki adıyla mangala- dair püf noktalarını derledik. – Külbastı, pirzola, tavuk gibi lezzetler pek de sizin damak tadınıza uymuyorsa, hatta bir vejeteryan iseniz pekale sebzeleri […]

The post Ve mangal keyfi başlasın! first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
Bahçede, mangalda, açık havada ızgaranın tadının çıktığı havalar nihayet göz kırptı. Hazır mevsimle, formda kalma derdiyle, hafiflemek ilgili mevzular gündemdeyken beslenme trendleri arasında her daim yerini koruyan grill’e -bizim mutfak kültüründeki adıyla mangala- dair püf noktalarını derledik.

– Külbastı, pirzola, tavuk gibi lezzetler pek de sizin damak tadınıza uymuyorsa, hatta bir vejeteryan iseniz pekale sebzeleri de ızgara edebilirsiniz.

– Beslenme uzmanlarına göre en sağlıklı pişirme yöntemlerinden biri olan ızgarada dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biri, her et türünün farklı bir teknikle pişirilmesi gerektiği.

– Hayvanın türü, nasıl beslendiği, etin yumuşaklığı, ana dokularının miktarı ve kesim sonrası dinlenme süresi de önemli.

– Yüksek ısıda pişirilen etlerde vitamin kaybı meydana geliyor.

– Pişirme sırasında et sık sık çevirilmemeli. Çünkü bu şekilde ette aşırı su kaybına ve sertleşmeye yol açarsınız.

– Grill için en uygun et türleri, yağlı balıklar ve tavuğun but kısmı.

– Her ne kadar uzmanlar mangal lezzetlerinden garnitür olarak salata çeşitlerini önerse de kızarmış pilavı veya pirinç pilavı da hala popülerliliğini koruyor.

– Mangal söndükten sonra kömür külleri içine gömülen patatesler de gece yemeği için kışkırtıcı bir seçenek.

Izgaralık et çeşitleri

– Biftek fileto
– Yağlı balıklar
– Sosis
– Sucuk
– Dana pirzola
– Köfte
– Tavuk but
– Tavuk kanat

The post Ve mangal keyfi başlasın! first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
https://annebebekkulubu.com/blog/ve-mangal-keyfi-baslasin/feed/ 0 4419
Sebzeleriniz çok mu haşlandı? https://annebebekkulubu.com/blog/sebzeleriniz-cok-mu-haslandi/ https://annebebekkulubu.com/blog/sebzeleriniz-cok-mu-haslandi/#respond Thu, 13 Jun 2019 08:08:31 +0000 https://blog.annebebekkulubu.com/?p=4415 Tavuk veya et yanına servis etmek için sebze haşlamak istiyorsunuz. Hatta hazırladınız ocağa koydunuz da. Ve onca işin arasında daldınız gitti ve sebzeleriniz biraz fazla haşlandı. Hiç merak etmeyin kolayı var. Sebzelerinizi hemen içi su ve buz dolu bir kaba alın, kıvamları kısa sürede kendine gelecektir.

The post Sebzeleriniz çok mu haşlandı? first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
Tavuk veya et yanına servis etmek için sebze haşlamak istiyorsunuz. Hatta hazırladınız ocağa koydunuz da. Ve onca işin arasında daldınız gitti ve sebzeleriniz biraz fazla haşlandı.

Hiç merak etmeyin kolayı var.

Sebzelerinizi hemen içi su ve buz dolu bir kaba alın, kıvamları kısa sürede kendine gelecektir.

The post Sebzeleriniz çok mu haşlandı? first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
https://annebebekkulubu.com/blog/sebzeleriniz-cok-mu-haslandi/feed/ 0 4415
İftara ne pişirsem? İftar menüsü 23. Gün https://annebebekkulubu.com/blog/iftara-ne-pisirsem-iftar-menusu-23-gun/ https://annebebekkulubu.com/blog/iftara-ne-pisirsem-iftar-menusu-23-gun/#respond Tue, 28 May 2019 17:02:26 +0000 https://blog.annebebekkulubu.com/?p=4504 Soğan çorbası Nelere ihtiyacımız var? 2 ½ lt et suyu (10 bardak) 3-4 adet soğan 2 yemek kaşığı tereyağı veya margarin 2 kahve fincanı silme un Terbiyesi: 2 yumurta sarısı ½ lt süt (2 bardak) Nasıl yapıyoruz? 1-Soğanları ayıklayıp, ortadan ikiye keserek ince yarım halkalar halinde doğrayın. 2-Tereyağla beraber biraz kavurun. Un katıp, 2-3 dakika […]

The post İftara ne pişirsem? İftar menüsü 23. Gün first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
sogan corbasi
Soğan çorbası
Nelere ihtiyacımız var?

2 ½ lt et suyu (10 bardak)
3-4 adet soğan
2 yemek kaşığı tereyağı veya margarin
2 kahve fincanı silme un
Terbiyesi: 2 yumurta sarısı
½ lt süt (2 bardak)

Nasıl yapıyoruz?
1-Soğanları ayıklayıp, ortadan ikiye keserek ince yarım halkalar halinde doğrayın.
2-Tereyağla beraber biraz kavurun. Un katıp, 2-3 dakika karıştırın. Et suyu
koyup, 30 dakika yavaş yavaş kaynatın.
3-Süzgeçten başka bir kaba geçirin. Tuz atıp tekrar ateşe oturtun. Sütle çırpılmış yumurtayı katarak, bir iki taşım kaynatıp ateşten indirin.
4-Çorbayı ya birer kişilik kaselere ya da büyük servis kasesine boşaltın. Üzerine rendelenmiş peynir serpiştirin. Fırında kızartıp servis yapın.
dana kusbasi guvec
Dana kuşbaşı güveç

Unutmayın: Güveç yemeklere ayrı bir lezzet katar!
Mutfağınızın baş köşesinde duran güveci artık kullanmanın zamanı geldi. Güveçin ayrı bir lezzet kattığı bu tarifi denemelisiniz…

​Nelere İhtiyacımız Var?

1 paket Banvit Kırmızı Dana Kuşbaşı
150 gr fındık
1 tatlı kaşığı zeytinyağı
2 adet orta boy soğan (ince kıyılmış)
2 diş sarımsak (dövülmüş)
1/2 çay kaşığı tarçın
1/2 çay kaşığı yenibahar
200 gr küçük boy patates (2’ye veya 4’e kesilmiş)
1 adet orta boy havuç (rendelenmiş)
100 gr hurma (çekirdekleri temizlenmiş, 2’ye kesilmiş)
250 gr bezelye
200 ml piliç suyu
200 ml su
Tuz, pul kırmızıbiber, tane karabiber (arzu edilen miktarda, dövülmüş)

​Nasıl yapıyoruz?

Fındıkları un haline gelinceye kadar robottan geçirin.

Kalın dipli ve yayvan bir tavayı ısıtıp, etleri koyun ve üzerlerine zeytinyağını gezdirin. Hızlı ateşte ve tavayı hafifçe sallayarak, etlerin rengi değişinceye kadar, yaklaşık 6-7 dakika pişirin.

Hafifçe karıştırarak, soğan ve sarımsağı katın. Tarçın, yenibahar ve karabiberi serpip, 6-7 dakika daha soteleyin.

Malzemeleri ateşten alın. Patates, havuç, hurma ve bezelyeyi katıp, iyice harmanlayın.

Malzemeleri, porsiyonluk güveç kaplarına veya fırın kaplarına paylaştırın.

Fındık unu ve tuzu harmanlayın. Hafifçe karıştırarak piliç suyunu ve suyu akıtıp, yedirin. Fındık unlu suyu malzemelerin üzerine gezdirerek paylaştırın.

Güveç kaplarının varsa kapaklarını kapatın, yoksa her bir kabın üzerini iki katlı alüminyum folyo ile hava almayacak şekilde kapatın. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında, etler ve sebzeler arzu ettiğiniz kıvama gelinceye kadar, yaklaşık 50-60 dak. pişirin.

Arzu ederseniz, pul kırmızıbiber ve maydanoz serperek sıcak servis yapın.

cikolatali cilekÇikolata kaplamalı çilek

Hanımlar görmeyeniniz kalmamıştır internette çikolata kaplı karşı konulmaz çileğin o enfes halini. Ramazanda canı çekenler, çikolata- çilek sevenler ve ikisinin uyumuna bayılanlar buraya o zaman. Hem çok kolay, hem çok lezzetli bu tarifi sizle paylaşalım o zaman.

Çikolata kim hayır diyebilir ki? Hele de en sevdiğimiz meyveyi  kaplarsa… Tüm sosyal medya ağlarında fotoğrafını gördükçe canınızı çektiren o çikolata kaplı çilekleri yapmak o kadar kolay ki. Özellikle de artık mevsimi olmasa bile çileği bulmak bu kadar kolayken.

Haydi o zaman yapmaya başlayalım.

Malzemeler

1 orta boy sepet taze çilek
2 su bardağı (12 gram) koyu çikolata veya doğranmış çikolata
1/2 su bardağı beyaz çikolata (isteğe bağlı)

Gerekli Ekipman
Isıya dayanıklı kase ve tencere
Isıya dayanıklı bir spatula
Parşömen kağıdı, balmumu kağıt
Pişirme levhası
Küçük plastik torba

1.Yıkama ve Kurulama: Soğuk suyun altında yıkayın ve durulayın. Çilekleriniz yumuşaklarını elerseniz daha iyi olur. Çileklerinizin tamamen kuru olması önemli.

2.Bitter Çikolata Eritme: Çift kazanlı tencerenin altına suyu koyup üstüne de çikolatayı koyabilirsiniz. Su kaynamaya başlayınca çikolatayı hafif karıştırın topaklanma olmaması için.

3.Çalışma alanı hazırlama: Bir havlu üzerine önünüzde erimiş çikolata kasesini koyunuz. Pişirme levhasının üstüne de parşömen kağıdını koyup çilekleri çikolataya batırdıktan sonra direk pişirme levhasına koyunuz.

4.Çilek batırma: Çileği çikolata sosun içine batırın ve hafifçe çevirin.

5.Pişirme levhasına koyma: Dikkatlice fırın tepsisine yan şekilde çilekleri koyunuz.

6.Çikolatanın kuruması: Kaplanmış çikolataları kuruyana kadar bekletin.

beyaz cikolataya bulanmis cilek

7.Beyaz çikolata hazırlama: Çikolatayı yaptığınız gibi beyaz çikolatayı da aynı şekilde eriterek.

8. Beyaz çikolata ile süsleme: Küçük plastik torbanın ucunu keserek içine erittiğiniz beyaz çikolatayı koyunuz. Daha sonra da ileri geri el hareketleriyle çikolatayla kaplanmış çileklerin üstüne damlatınız.

The post İftara ne pişirsem? İftar menüsü 23. Gün first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
https://annebebekkulubu.com/blog/iftara-ne-pisirsem-iftar-menusu-23-gun/feed/ 0 4504
İftara ne pişirsem? İftar menüsü 19. Gün https://annebebekkulubu.com/blog/iftara-ne-pisirsem-iftar-menusu-19-gun/ https://annebebekkulubu.com/blog/iftara-ne-pisirsem-iftar-menusu-19-gun/#respond Fri, 24 May 2019 16:43:12 +0000 https://blog.annebebekkulubu.com/?p=4466 Taze tarhana çorbası Nelere ihtiyacımız var? 2 adet domates 2 adet kırmızı sivri biber 2 adet yeşil sivri biber 2 adet havuç 1 su bardağı yoğurt Yarım su bardağı un 5 su bardağı et suyu 1 yemek kaşığı tereyağı 1 tatlı kaşığı kırmızı pul biber Yeteri kadar tuz Nasıl yapıyoruz? Domatesleri ve biberleri yıkayın. Havuçları […]

The post İftara ne pişirsem? İftar menüsü 19. Gün first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
tarhana corbasi
Taze tarhana çorbası

Nelere ihtiyacımız var?

2 adet domates 2 adet kırmızı sivri biber
2 adet yeşil sivri biber
2 adet havuç
1 su bardağı yoğurt
Yarım su bardağı un
5 su bardağı et suyu
1 yemek kaşığı tereyağı
1 tatlı kaşığı kırmızı pul biber
Yeteri kadar tuz

Nasıl yapıyoruz?

Domatesleri ve biberleri yıkayın. Havuçları kazıyıp yıkayın. Hepsini irice doğrayın. Üzerine yoğurt ve un ekleyerek blenderden geçirin. Pişireceğiniz tencereye alın. Üzerine et suyu ve tuz koyup yavaş ateşte 20 dakika kaynatın. Ayrı bir kapta tereyağını kızdırın. Pul biber ekleyerek çorbaya ilave edin. Servis tabagına alın. Üzerine yıkanmış ince kıyılmış maydanoz serpip servise sunun.

milfoy dana bonfile
Milföy dana bonfile

Eti hamura saklamanın sonu… Mutlu, çok mutlu bir son bu. Bir lezzet sırrı da varsın sizin elinizden çıkmış olsun!

Bu devirde mutfakta az zaman geçirerek iyi yemeğe kavuşmak bir parça hayal sayılabilir. Ama mutfağımız o kadar zengin, yörelerimiz mutfak konusunda öyle yaratıcı ki yine yaşadık hanımlar!

Nelere ihtiyacımız var?

3 adet  Dana Jambon (ince şerit kesilmiş)
4 adet Dana Dilim Bonfile
3 çorba kaşığı zeytinyağı
3 adet orta boy soğan (ince kıyılmış)
1 diş sarımsak (dövülmüş)
200 gr karışık mantar (ince dilim kesilmiş)
250 ml et suyu
2 sap tarhun (yapraklanmış, iri doğranmış)
3 çorba kaşığı tereyağı
2 adet taze soğan (ince kıyılmış)
100 gr ıspanak (sadece yaprakları, ince kıyılmış)
1 çorba kaşığı krema
4 adet milföy hamuru
1 adet yumurta sarısı (1 çorba kaşığı su ile hafif çırpılmış)
Tuz, tane karabiber (arzu edilen miktarda, dövülmüş)

Nasıl yapıyoruz?

Zeytinyağının 1/3’ünü ısıtıp, soğanın 2/3’nü, sarımsak ve jambonları katın. Orta ateşte ve karıştırarak, soğanlar yumuşayıp, jambonlar renk değiştirinceye kadar, yaklaşık 3-4 dakika soteleyin ve bir tabağa alın.
Aynı tavada kalan zeytinyağının yarısını ısıtıp, mantarları katın. Orta ateşte ve karıştırarak 2-3 dakika soteleyin.

Mantarlara soğanlı karışımı katıp, 5 çorba kaşığı et suyu ilave edin. Hafifçe karıştırıp, kısık ateşte ve ara ara karıştırarak, karışım suyunu çekinceye kadar, yaklaşık 4-5 dakika pişirin. Ateşten alıp, soğuyuncaya kadar dinlendirin. Tarhunu katıp, harmanlayın.

Tereyağının 1/3’ünü ısıtıp, taze soğanları katın. Orta ateşte ve karıştırarak, soğanlar yumuşayıncaya kadar, birkaç dakika soteleyin.

Ispanakları ekleyin. Kısık ateşte ve karıştırarak, ıspanaklar yumuşayıncaya kadar, yaklaşık 3-4 dakika pişirin. Ispanaklar hafif su bıraktıysa süzün. Ispanaklara kremayı katın. Tuz ve karabiber serpip hafifçe karıştırın.
Kalan zeytinyağı ile etlerin her iki yüzlerini, hafifçe ovarak iyice yağlayın. Arzu ettiğiniz miktarda tuz ve karabiber serpin.

Kalın dipli ve yağsız tavayı ısıtıp, etleri yerleştirin. Hızlı ateşte, etlerin her iki yüzleri renk değiştirinceye kadar, yaklaşık 2’şer dakika pişirin ve bir tabağa alın. Soğuyuncaya kadar dinlendirin.

Kalan tereyağının yarısını ısıtıp, kalan soğanı katın. Orta ateşte ve karıştırarak, soğanlar yumuşayıncaya kadar, yaklaşık 2-3 dakika soteleyin. Karıştırmaya devam ederek 5 çorba kaşığı et suyu katın. Kısık ateşte ve ara ara karıştırarak, yarı yarıya azalıncaya kadar, yaklaşık 5-6 dakika pişirin.

Kalan et suyunu ilave edin ve karıştırarak, sos hafif koyulaşıncaya kadar yaklaşık 7-8 dakika pişirin.
Sosu hafifçe karıştırmaya ara vermeden, kalan tereyağını tek tek küçük küpler halinde ve her biri eridikten sonra katın.

Milföy hamurlarını hafif unlu düz bir zemine koyun. Her birini, bonfileleri bohça şeklinde kaplayacak şekilde, yaklaşık 20×20 cm ebatlarında oluncaya kadar hafifçe inceltin.

Ispanaklı karışımı, milföy hamurlarının ortasına paylaştırın ve etlerin ebadında yayın. Üzerlerine sırasıyla etleri yerleştirin ve mantarlı karışımı paylaştırın. Kenarlardaki hamurları bohça şeklinde malzemelerin üzerinde toplayarak kapatın. Gerekirse kalınlık yapan hamur parçalarını keserek alın.

Hamurlarının toplanma yerleri tepsiye değecek şekilde ters çevirerek, hafif aralıklı olarak tepsiye yerleştirin. Arzu ederseniz, üzerlerini çatalın ucu ile hafifçe çizerek şekil yapın. Üzerlerini streç film ile sarın ve en az 30 dakika veya 1 gece buzdolabında dinlendirin.

Hamurların her tarafına fırça ile yumurta sarısı sürün. Önceden ısıtılmış 200 derece fırında, her tarafları altın sarısı renk alıncaya kadar, yaklaşık 15-20 dakika pişirin.

Fırından çıkarıp birkaç dakika dinlendirin ve hazırladığınız sos ile birlikte servis yapın.

domates kebabi
Domates kebabı

Domatesin kebap haline bayılacaksınız! Yemeklerimizin ve salatalarımızın kısaca sofralarımızın vazgeçilmez lezzeti domatesin kebap haline bayılacaksınız.

Nelere İhtiyacımız Var?

1 paket hazır köfte
6 adet orta boy domates
100 gr beyaz beynir (6 adet köfte ebadında kesilmiş)
3 çorba kaşığı yoğurt
2 çorba kaşığı un
4 diş sarımsak
1 adet yumurta
200 ml piliç suyu (ılık)
3 sap maydanoz (yapraklanmış, iri kıyılmış)
Tuz, tane karabiber (arzu edilen miktarda, dövülmüş)

Nasıl Yapıyoruz?

Domateslerin üzerlerini kapak şeklinde kesip, içlerini oyun.

Domateslerin her birine aralarına peynir dilimi yerleştirerek, 2’şer adet köfte koyun.

Yoğurt, un, sarımsak ve yumurtayı çırpın. Çırpmaya devam ederek piliç suyunu akıtıp, yedirin.

Yoğurtlu karışımı, domatesleri alacak ebatta bir fırın kabına boşaltıp, üzerine domatesleri yerleştirin.

Önceden ısıtılmış 170 derece fırında, 15-20 dakika pişirin. Üzerlerine maydanoz serperek, sıcak servis yapın.

 

nefis un kurabiyesi
Un kurabiyesi
Nelere ihtiyacımız var?

3 Su bardağı un
1 adet oda sıcaklığında beklemiş margarin
3 yemek kaşığı budra şekeri
1 adet Vanilya

Nasıl yapıyoruz?

Bir kabın içine; 3 su bardağı un, margarin, pudra şekeri ve vanilya konularak yoğurulur daha sonra hamurdan elde edeceğiniz bir su bardağı ağzı kadar büyüklükte kurabiyeler yapın ve 175 derecelik ısıdaki fırına koyun, beyaz bir şekilde pişmesi gerekiyor pembeleşmeden fırından alın ve çıkınca biraz beklettikten sonra üzerine bolca pudra şekeri serpiştirin.

 

 

 

The post İftara ne pişirsem? İftar menüsü 19. Gün first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
https://annebebekkulubu.com/blog/iftara-ne-pisirsem-iftar-menusu-19-gun/feed/ 0 4466
İftara ne pişirsem? İftar menüsü 18. Gün https://annebebekkulubu.com/blog/iftara-ne-pisirsem-iftar-menusu-18-gun/ https://annebebekkulubu.com/blog/iftara-ne-pisirsem-iftar-menusu-18-gun/#respond Thu, 23 May 2019 09:28:32 +0000 https://blog.annebebekkulubu.com/?p=4454 Börek Çorbası Nelere ihtiyacımız var? 1 su bardağı haşlanmış nohut 250 gr az yağlı kıyma 1 soğan 500 gr kemiksiz kuzu but 2 su bardağı un 1 kg yoğurt 2 yumurta 2 çorba kaşığı tereyağı Nasıl yapıyoruz? Soğanı temizleyip küp küp doğrayın. Tencerede 1 kaşık tereyağını eritip kıymayı kavurun. Tuz, karabiber ve kırmızı tozbiber ilave […]

The post İftara ne pişirsem? İftar menüsü 18. Gün first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
borek corbasi

Börek Çorbası

Nelere ihtiyacımız var?

1 su bardağı haşlanmış nohut
250 gr az yağlı kıyma
1 soğan
500 gr kemiksiz kuzu but
2 su bardağı un
1 kg yoğurt
2 yumurta
2 çorba kaşığı tereyağı

Nasıl yapıyoruz?

Soğanı temizleyip küp küp doğrayın. Tencerede 1 kaşık tereyağını eritip
kıymayı kavurun. Tuz, karabiber ve kırmızı tozbiber ilave edin. Birkaç dakika daha kavurun. Tencereyi ocaktan alıp soğumaya bırakın. Kuzu etini kuşbaşı doğrayıp kavurun. Tuz serpip haşlanmış nohudu ekleyin. Üzerini geçinceye kadar sıcak su ekleyip pişirin. Unu hamur yoğurma kabına alıp ortasını havuz gibi açın. 1 yumurta, tuz ve azar azar ılık su ekleyerek yumuşak bir hamur yoğurun. Hamuru iki parçaya ayırın. Parçalardan birini çok ince olmayacak şekilde açıp kıymalı malzemenin yarısını üzerine serpin ve yayın. Yufkayı oklavaya sarıp oklavayı çıkarın. Diğer yufkayı da aynı şekilde hazırlayın. Rulo yufkayı 2 santimlik parçalar halinde kesin. Her bir parçayı üçgen şeklinde katlayıp kenarlarını bastırarak kapatın. Hazırladığınız mantıları etli
nohuda ekleyip pişirip.

Yoğurt, tuz ve 1 yumurtayı çırpın. Çorbanın suyundan 1-2 kaşık ekleyip yoğurtlu karışımı azar azar çorbaya ilave edin. Naneyi 1 kaşık tereyağında
kızdırıp üzerine gezdirin. Afiyet olsun…

sebzeli tavuk sarma 2

Sebzeli tavuk sarma

Nelere ihtiyacımız var?
4 büyük dilim fileto tavuk göğüs eti (dövülmüş)
2 kırmızıbiber
2 sarı biber
2 kabak
250 gr ince dilimlenmiş kaşar peyniri
2 diş sarımsak

Üzeri için:
2 çay bardağı galeta unu
1/3 demet maydanoz
2 diş ezilmiş sarımsak veya sarımsak tozu
Kırmızı pul biber
Karabiber
Biberiye
Tuz

Nasıl yapıyoruz?

Sarı biberle kırmızıbiberleri ince şerit doğrayın. Kabakların kabuğunu kazıyıp uzunlamasına yarıya bölüp ortasındaki çekirdekli kısmı çıkarın. Kalanını yine ince şerit halinde doğrayın.

Tavuk filetoları tezgaha alın. Üzerlerine tuz ve karabiber serpin. İnce dilimlediğiniz sarımsakları paylaştırın. Ortalarına hazırladığınız sebze harcını yerleştirin. Kaşar peyniri dilimlerini yerleştirin. Rulo şeklinde sıkıca sarıp kenarlarını kürdan ile tutturun.

Üzeri için kaseye galeta ununu, ezilmiş sarımsağı, ince kıyılmış maydanozu, tuzu, karabiber, biberiyeyi ve pul biberi ekleyip iyice karıştırın. Tavuk eti rulolarını harca bulayıp önceden ısıtılmış 170-180 derecelik fırında yağlı kağıt üzerinde kızarıncaya kadar pişirin. Sıcak servis yapın.

aşure tatlısı

Aşure

Aşure, en sevdiğim tatlıların başında geliyor. Aşure zamanı geldiğinde midem adeta bayram ediyor.
Aşurenin bol malzemeli olan makbuldür. İslami inanışa göre Aşure, 12 değişik malzeme ile yapılır. Bereketin ve paylaşmanın sembolüdür.

Nelere ihtiyacımız var?

1 Kg. Kuru fasulye
1 Kg. Nohut
500 Gr. Aşurelik buğday
250 gr. Üzüm kurusu
250 Gr. Kayısı
250 Gr. İncir
250 Gr. Fındık
1 yemek kaşığı karanfil (sıcak suda bekletip, siyah suyunu atarak aşureye koyuyoruz.)
1 adet nar
1 Kilo şeker
3 Litre su (İsteğe göre su eklenebilir)
İsteğe göre tarçın

Nasıl yapıyoruz?

Bakliyatları bir gün önceden suya bırakın. Aynı şekilde incir, kayısı ve üzümü de suda bekletin. ( İncir, kayısı ve üzümü ufak kesiyoruz, nohut büyüklüğünde olacak) Sabah sularını değiştirin, yeni suyla yeniden baklagilleri ön pişirme yapın. Nohutla kuru fasulyeyi ayrı ayrı pişirin ve nohutun kabuğu soyun. Daha sonra 1 kilo şekerle birlikte bütün malzemeler büyük bir tencereye koyulup, kaynamaya bırakılır. Piştikten sonra nar taneleri, badem, fındık, kuş üzümü ve tarçınla süsleyebilirsiniz. Pişme işi bittikten sonra karanfili atıyoruz böylelikle aşurenin rengi daha beyaz olur. Afiyet Olsun…

The post İftara ne pişirsem? İftar menüsü 18. Gün first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
https://annebebekkulubu.com/blog/iftara-ne-pisirsem-iftar-menusu-18-gun/feed/ 0 4454
İftara ne pişirsem? İftar menüsü 17. Gün https://annebebekkulubu.com/blog/iftara-ne-pisirsem-iftar-menusu-17-gun/ https://annebebekkulubu.com/blog/iftara-ne-pisirsem-iftar-menusu-17-gun/#respond Wed, 22 May 2019 12:33:39 +0000 https://blog.annebebekkulubu.com/?p=4447 Gendime çorbası Nelere ihtiyacımız var? 1 su bardağı aşurelik buğday 1 su bardağı kuru fasulye 1 su bardağı nohut 1.5 su bardağı yoğurt 3 yemek kaşığı un 2 su bardağı et suyu 4 su bardağı sıcak su Tuz Üzeri için: 3 yemek kaşığı tereyağı Kuru nane Kırmızı pul biber Nasıl yapıyoruz? Nohut, fasulye ve buğdayı […]

The post İftara ne pişirsem? İftar menüsü 17. Gün first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
gendeme

Gendime çorbası

Nelere ihtiyacımız var?

1 su bardağı aşurelik buğday
1 su bardağı kuru fasulye
1 su bardağı nohut
1.5 su bardağı yoğurt
3 yemek kaşığı un
2 su bardağı et suyu
4 su bardağı sıcak su
Tuz

Üzeri için:

3 yemek kaşığı tereyağı
Kuru nane
Kırmızı pul biber

Nasıl yapıyoruz?

Nohut, fasulye ve buğdayı bir gece önceden suya koyup bekletiyoruz. Ertesi gün sularını değiştirip ayrı tencerelerde yumuşayana kadar haşlıyoruz. Daha sonra malzemelerimizin hepsini aynı tencere içine alıp, su ve et suyunu ekleyip kaynamaya bırakıyoruz. Ardından un ve yoğurdu bir kasede çırparak, çorbanın suyundan ekliyoruz ve karışımı kaynayan çorbaya azar azar ekleyerek karıştırıyoruz. Damak tadımıza göre tuz ilave ediyoruz. 10 dakika çorbamızı kayanatıyoruz. Tereyağını tavada eritiyoruz. Nane ve pul biber ekleyip karıştırıyoruz. Çorbayı kaseye alıp üzerine naneli yağı gezdirip, sıcak servis yapıyoruz. Afiyet olsun.

kuzu etli arapsaci
Bir kadın düşünün ki on parmağında on marifet… Aslen Yunan olan ama yıllar süren Türkiye macerasından sonra bizden bir farkı kalmayan bir lezzet ustası… Sıcak tebessümü ve samimi davranışlarıyla yemeklerini yiyenlerin müdavimi… Maria’s Restaurant’ın sahibi Maria Ekmekçioğlu’ndan bahsediyorum. Maria, Türkiye-Yunanistan arasında turizm elçisi olarak İstanbul’dan Anadolu’ya her yöreyi geziyor ve ülkemizi Dünya’ya tanıtıyor. Yunanistan’da kendi adına çıkan bir dergisi, televizyon programı ve 4 tane de yemek kitabı var. 1981’de, henüz daha liseyi bitirmeden Yunanistan’da babası pastane açmış. Burada pişirdikleri nefis lezzetler Yunanistan’da trafiğe neden oluyor ve özellikle Mayıs ayında ilk dondurmalı tatlıları çıkarırken trafik polisi gelip, insanları kuyruğa diziyormuş. Hatta bu kuyrukta tanışıp, evlenen bir çift bile var. Hala Maria’nın yemeklerini yemek için onu ziyarete geliyorlarmış… Usta Şef ve Yemek Programcısı ve Maria’s Restaurant’ın kurucusu Maria’dan birkaç yıl önce aldım bu tarifi. Ramazanda farklı lezzetler denemek isteyenler evde deneyebilir veya Maria’nın Etiler’deki restoranını ziyaret edebilirler.

Kuzu etli arapsaçı

Nelere ihtiyacımız var?

4 kişilik
Yarım kg kemiksiz kuzu kol
2 adet soğan
1 kahve fincanı zeytinyağı
4 adet sarımsak
Yarım su bardağı et suyu
1 demet arapsaçı
Yarım kahve fincanı beyaz şarap
2 çorba kaşığı krema veya tereyağı
Yarım çay kaşığı öğütülmüş karabiber

Nasıl yapıyoruz?

1 çay kaşığı öğütülmüş tuz
Yemeklik doğranmış soğanı zeytinyağında kavurun. Sarımsak ve jülyen doğranmış et ekleyip, et suyunu salıp yeniden çekene dek soteleyin. Et suyu ekleyip pişmeye bırakın. Kıyılmış arapsaçı ilave edin. Tuz ve karabiberini ayarlayıp,10 dakika pişirin. Şarap, ardından krema veya tereyağı ilave edip, bir taşım kaynatın. Sıcak olarak servis yapın.

ev baklavası
Ev baklavası

Nelere ihtiyacımız var?

3 Adet yumurta
4 Çorba kaşığı yoğurt
1 Çay bardağı zeytinyağı
1/2 Limon suyu
1/2 Çay bardağı su
Alabildiği kadar un
Içine: Dövülmüs ceviz

Serbet İçin:
4 Su bardağı şeker
3.5 Su bardağı su
1/4 Limon

Ayrıca:
Açmak için nişasta
250 gr Margarin(Üzerine dökmek için)

Nasıl yapıyoruz?

Baklavanın  şerbetini hazırlayalım. Bunun için şeker, su ve çeyrek limonu kaynatalım ve bekletelim. Yoğurt, zeytinyağı, limon suyu ve suyu bir kabın içerisinde karıştıralım. Yumurtaları içine kırıp, unu azar azar ilave ederek poğaça hamuru yumuşaklığında bir hamur elde edelim. Hamurdan büyük parçalar kopararak 20 adet beze yapalım. Bezelerin üzerine nemli bir bez örtüp, 20 dakika dinlendirelim. İlk 10 bezeyi ayrı ayrı hafifçe unlanmış zeminde servis tabağı büyüklüğünde açalım. Aralarına nişasta serperek üst üste dizelim.

Oklavayla bezeyi bir arada incecik açalım. İlk 4 yufkayı bolca yağlanmış tepsiye alıp, her 4 yufkada bir dövülmüş ceviz serpelim. Kalan 10 bezeyi de açalım. Onları da yine aralarına ceviz serperek tepsiye alalım. Bu arada margarini kızdıralım.

Tepsideki hamuru baklava dilimi şeklinde keselim. Üzerine iyice kızdırılmış margarini gezdirelim. (margarin asla ılık olmamalı) Tepsiyi önceden ısıtılmış 200 derecedeki fırına sürelim. Baklavanın üzeri altın sarısı renk alana dek pişirelim. Çıkarttıktan sonra baklavayı bir süre bekleterek ılıtalım. Üzerine ılış şerbeti döküp, şerbetin çekmesini bekledikten sonra servis edebiliriz. Afiyet bal şeker olsun! 🙂

The post İftara ne pişirsem? İftar menüsü 17. Gün first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
https://annebebekkulubu.com/blog/iftara-ne-pisirsem-iftar-menusu-17-gun/feed/ 0 4447