B12 vitamini – Anne Bebek Kulübü https://annebebekkulubu.com/blog Anne ve Bebek Hakkında Aradığınız Her şey Sun, 30 Jan 2022 15:48:22 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://i0.wp.com/annebebekkulubu.com/blog/wp-content/uploads/2018/02/cropped-favicon-1-1.png?fit=32%2C32&ssl=1 B12 vitamini – Anne Bebek Kulübü https://annebebekkulubu.com/blog 32 32 215513268 Bebek ve çocuklarda B12 eksikliği https://annebebekkulubu.com/blog/b12-eksikligi/ https://annebebekkulubu.com/blog/b12-eksikligi/#respond Sun, 30 Jan 2022 15:45:35 +0000 https://blog.annebebekkulubu.com/?p=12945 B12 eksikliği nede olur? Bebeklerde ve çocuklarda b12 eksikliği nasıl anlaşılır? B12 olan gıdalar nelerdir? B12 vitamini ne işe yaşar? B12 eksikliği neden önemlidir?

The post Bebek ve çocuklarda B12 eksikliği first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
Bebeklerde ve çocuklarda B12 eksikliği nedir? B12 vitamini eksikliği belirtileri nelerdir? B12 vitaminini alabilecekleri gıdalar nelerdir? B12 vitamini eksikliği bebeklerde ve çocuklarda ne gibi durumlara yol açar? Diyetisyen İrem Uğur, bebeklerde ve çocuklarda B12 vitamini eksikliği ile ilgili merak edilenleri Anne Bebek Kulübü okuyucuları için yazdı.

B12 vitamini bebekler ve çocuklar için neden önemlidir?

Vitaminler ve mineraller, büyüme, gelişme, dokuların ve hücrelerin yenilenmesi gibi tüm hayati etkenlerde ve dolayısıyla vücudun sağlıklı bir şekilde yaşamını sürdürmesinde çok önemli bir rol oynar.

Bebeğinizin vücudu da hem anne karnında hem doğumdan itibaren bir çok vitamin ve minerale ihtiyaç duyar. Bebeğiniz anne karnındayken gerekli besin öğelerini plasenta aracılığı ile alırken, ilk 6 ayda anne sütünden alır. Genel olarak anne sütünde D ve K vitamini dışındaki vitaminlerin çoğu, istenilen düzeyde bulunmaktadır. Eğer bebeğiniz ilk 6 ay yeteri kadar anne sütü alıyorsa, vitamin gereksinmesinin çoğu karşılanabilmektedir.

6. aydan 2 yaşa kadar ise ek gıda desteğiyle birlikte anne sütünden alır.

B12 vitamini nedir?

B12 vitamini suda çözünebilen bir vitamin olup vücudun ve beynin ihtiyaç duyduğu en önemli vitaminlerden biridir. DNA sentezi, beynin enerji kullanması, sinir hücrelerinin sağlıklı çalışması, bağışıklık sisteminin sağlığı, hücrelerin kendini yenilemesi ve koruması için gereklidir.

B12 vitamini aynı zamanda kan hücre sayısını arttırarak anemiyi (kansızlığı) önler. Vücutta yeterli miktarda B12 vitamini bulunması hafızayı güçlendiren ve öğrenmeye yardımcı olan önemli bir faktördür.

Bu nedenle, yenidoğan ve süt çocukluğu gibi büyümenin hızlı olduğu dönemlerde B12 vitamin eksikliği, diğer dönemlerde görülen anemi semptomlarından çok daha önemli ve ağır semptomlara yol açmaktadır.

En çok karaciğerde bulunan B12 vitamini, vücutta uzun süre depolanabilen bir vitamin olmaması sebebiyle günlük olarak besin yoluyla alınması gerekir.

B12 vitamini eksikliği

Beyin gelişiminin en hızlı olduğu dönem, doğumdan önceki son 3 ay ve doğumdan sonraki ilk 3-6 aydır. Eğer annede B12 vitamini yetersiz ise bebekte B12 vitamini eksikliği daha erken gelişir. B12 vitamin eksikliği erken dönemde teşhis edilip tedavi edilmez ise süt çocuklarında kalıcı nörolojik hasara neden olabilir.

Laboratuvarlarda alt sınır olarak 200-250 pg/ml olarak kabul edilse de bazı uzmanlar güvenli alt sınırın 500 pg/ml olması gerektiğini söylemektedir.

Yetişkinlerde B12 vitamini deposu 2-3 mg’dır. Yeterli B12 vitamini deposu olan annelerin yenidoğan bebeği, 25-50 mcg B12 vitamini deposuna sahipken, B12 vitamin eksikliği olan annelerin bebeğinde B12 vitamin deposu yaklaşık 3-5 mcg’dır.

Büyüme için gerekli olan miktar 0,1 mcg/gün’dür. Yenidoğanın sahip olduğu depo yeterli ise ona 6 ay- 1 yıl yeter. Yenidoğan bebeğin B12 vitamin deposu eksik olsa dahi, yaşamın en az birkaç haftası için yeterlidir ve doğumu takip eden ilk 1 aydaki gelişimleri normaldir. B12 vitamini deposu yetersiz olan çocukların % 70 ‘inde klinik bulgular 3-6 ay arasında ortaya çıksa da, görülebilecek belirtiler 6 ila 12 aya kadar belirgin şekilde gözlenemeyebilir.

Kalıcı hasarlardan kaçınmak için çok dikkatli olunmalıdır.

beautiful baby sits table holding nut
B12 eksikliği nedir?

Bebeklerde B12 eksikliği neden olur?

B12 içeren besinlerin anne tarafından tüketilmemesi, B12 vitamin eksikliği için önemli bir nedendir.

Hamilelik sırasında anne adayında B12 vitamini eksikliği olması bebeklerde de B12 eksikliğinin daha erken gelişmesine neden olur.

Beslenme alışkanlıkları (vegan, vejetaryen) ve yetersiz ekonomik koşullar nedeniyle vitamin B12 alımı az olan anne ve anne adaylarının bebeklerinde B12 eksikliği görülme riski yüksek olduğu için hamilelik öncesi, hamilelik ve emzirme döneminde sıkı bir doktor ve diyetisyen kontrolünde olması gerekir.

Kritik seviyede B12 vitamini eksikliği görülmesi hâlinde, haftalık B12 vitamini enjeksiyonları veya yüksek dozlu B12 hapları ile B12 vitamini takviyesi sağlanmaktadır.

Ancak, gerekli miktardan fazla B12 vitamini alınması da birtakım sorunlara yol açabilir. Bu durumda beslenme değişikliği veya takviye gıdanın kesilmesi gibi bir müdahale gerekebilir. Takviyeler doktor kontrolünde kullanılmalıdır.

6. ay itibarıyla anne sütüne takviye olarak ek gıdaya geçilmediği takdirde bebeklerde B12 eksikliği oluşma riski artar. Yeterli B12 vitamini ile doğan sağlıklı süt çocuklarında, serum B12 vitamini 6.aya doğru azalır ve ek gıda almaya başladıktan sonra, serum B12 seviyesi tekrar artar.

Çocukluk dönemi ve ilerleyen dönemlerde ise yetersiz B12 alımı, emilim bozukluğu, konjenital transport denilen metabolizma bozuklukları, bağırsakta kötü bakterilerin aşırı çoğalması, parazit oluşumu çocuklarda B12 eksikliğine yol açmaktadır.

Bebeklerde B12 vitamini eksikliğinin belirtileri

  • Büyüme geriliği (Konuşmanın ve yürümenin beklenenden daha fazla gecikmesi)
  • Uyuşukluk ve derin uyku hali
  • Halsizlik, hareketlerde zayıflık, kas güçsüzlüğü
  • Dikkat dağınıklığı
  • Kulakta çınlama
  • Pernisiyoz anemi,
  • Havale
  • Beyin boyutunun küçülmesi
  • Organ ya da dokunun düzgün gelişememesi
  • Reflekslerde zayıflama ve titreme, yürümede zorluk
  • Ağız içi yaralar, dil ve boğaz sorunları nedeniyle beslenme sorunları, iştahsızlık
  • Nadiren de olsa koma

Ebeveynler çocuklarının gelişim sürecini iyi takip etmeli, belirtilerin görülmesi durumunda derhal doktor ile iletişime geçerek zaman kaybetmeden gerekli tedaviye başlamalıdır.

Tedaviye geç kalınması ya da vitamin içeriğinin yeterli düzeyde alınmaması birçok sağlık sorununu beraberinde getirirken, tanısı geç koyulan bebeklerin sinir sistemindeki bozuklukların tam olarak düzelememe ihtimali de olabileceği unutulmamalıdır.

kid studio portrait isolated 23 2149198884
B12 eksikliği belirtileri nelerdir?

B12 Vitamininin En Önemli Kaynakları

B12 vitamini insan vücudu tarafından kendi kendine üretilemez. Bu yüzden, dışarıdan takviye edilmesi gerekir; bu ihtiyaç da genellikle hayvansal besinlerle karşılanır.

  • Karaciğer, dalak gibi sakatatlar
  • Yumurta
  • Kırmızı et
  • Yumurta
  • Peynir ve süt ürünleri
  • Deniz ürünleri
  • B12’yle zenginleştirilmiş gıdalar (kahvaltılık gevrekler, bitkisel sütler)
  • ‘Nutritional yeast’ olarak bilinen besinsel maya

B12 Seviyesini Arttırmak İçin Beslenme Önerileri

Öncelikle hem gebelikte hem doğum sonrası anne ve bebeklerde vitamin B12 düzeylerine bakılması gereklidir.

Kolostrum ve/veya yaşamın ilk hafta sütü, daha sonraki sütlerden çok daha fazla miktarda B12 vitamini içerdiği için bebeğe mutlaka verilmelidir.
Özellikle hayvansal gıdalarda bulunan bu vitaminin bebekler tarafından yeterli miktarda alınması için mamaların içerisine yumurta, yoğurt, süt gibi gıdalar eklenebilir.

B12 açısından oldukça zengin olan yumurta, gün içerisinde mutlaka yumurtalı bir öğün olarak yedirilmelidir. Yumurta sade sevilmiyorsa, değişik formatlarda ve kombinasyonlarda (krep, pancake, sebzeli omlet gibi) eklenmelidir.

Et ürünlerine günlük beslenmede sıklıkla yer verilmeli ve çeşitlilik sağlanmalıdır. Çorbalar, sebze yemekleri kırmızı veya beyaz et ile zenginleştirilebilir.

Balık tüketimi ihmal edilmemeli, mevsiminde alınmış taze balık fırın ya da buğulama yöntemiyle pişirilmelidir.

Yetersiz besin alımı gözlenen çocuklarda bir diyetisyene başvurularak B12 vitamini içeren besinlerden yeterince tüketmesini sağlayacak bir beslenme programı oluşturulmalıdır.

Anneler burada buluşuyor! Siz de aklınıza takılanları, merak ettiklerinizi veya öğrenmek istediklerinizi bize Forum Anne Bebek Kulübü üzerinden yazabilirsiniz. Kadınlar olarak birlikte güçlüyüz!

The post Bebek ve çocuklarda B12 eksikliği first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
https://annebebekkulubu.com/blog/b12-eksikligi/feed/ 0 12945
Güne güzel başlamak için 10 harika öneri https://annebebekkulubu.com/blog/gune-guzel-baslamak-icin-10-harika-oneri/ https://annebebekkulubu.com/blog/gune-guzel-baslamak-icin-10-harika-oneri/#respond Sat, 26 May 2018 09:59:04 +0000 https://blog.annebebekkulubu.com/?p=2121 Gece biraz ağır mı geçti? İşte size sabahları güzel görünmek için güzel ve bakımlı kadınlardan 10 öneri… Önce en kötüsüne hazırlıklı olun: Alkol her şeyi kurutur, cildinizi, saçınızı ve hatta beyninizi. Kaybettiğiniz suyu kolayca kazanmak için hemen balık yağı takviyesi ya da B12 vitamini alın. Ertesi gün kendinizi yenilenmiş ve zinde hissedeceksiniz. Şişliği önlemek için: Fazladan bir yastıkla […]

The post Güne güzel başlamak için 10 harika öneri first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
Gece biraz ağır mı geçti? İşte size sabahları güzel görünmek için güzel ve bakımlı kadınlardan 10 öneri…

Önce en kötüsüne hazırlıklı olun: Alkol her şeyi kurutur, cildinizi, saçınızı ve hatta beyninizi. Kaybettiğiniz suyu kolayca kazanmak için hemen balık yağı takviyesi ya da B12 vitamini alın. Ertesi gün kendinizi yenilenmiş ve zinde hissedeceksiniz.

Şişliği önlemek için: Fazladan bir yastıkla uyumayı deneyin. Yükseklik, lenf sistemini çalıştırır ve sıvının vücutta birikmesini önler. Yatağa yatmadan önce B5 serumu uygulamak da işe yarar.

Sabah, yüzünüzü kafeinleyin: Kafein, cildin uyarılmasına yardımcı olur ve akşamdan kalmanın en kötü etkisi olan kızarıklık, göz halkası ve ciltte matlaşmanın en iyi ilacıdır. Ya da göz çevresine ılık yeşil çay poşeti koyup bir iki dakika dinlendirin. Burun kenarlarınıza da uygulayabilirsiniz.

Şimdi makyaj zamanı: Renk değişimi için renklendirmeye başlayın. Göz kızarıklığını, sarı benizi ve morlukları makyajla kapatabilirsin.

Fondöten kullanmayın: Cilt kuru olduğunda, fondoten emilmez ve kalıp gibi durur. Bu nedenle ince bir tabaka renkli nemlendirici veya BB krem tercih edin

Gözlerinizi parlatın: Maskara kullanmadan önce, açık renk kalem sürün. Böylece gözleriniz daha geniş ve dinlenmiş görünecektir.

Aydınlatıcı hakkında: Bu sizin gizli silahınız. Elmacık kemikleriniz üzerine ışığı yansıtan highlighter (aydınlatıcı) uygulayın ve burun kenarlarınıza kadar yayın. Böylece cildiniz ışıltılı bir görünüm kazanacak. Şeftali tonlarında bir allık ile makyajı tamamlarsanız mükemmel görünürsünüz.

Gözlere ağırlık vermeyin: Siyah halkalardan dikkati uzaklaştırmak için açık renk kalem kullanın.

Ruj sürün: Kuru dudakları nemlendirmek için kremsi bir dokusu olan bir ruj seçin.

Topuz yapın: İki dakika içinde dolaşmış ve yıpranmış saçlarınıza şekil verebilirsiniz.

The post Güne güzel başlamak için 10 harika öneri first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
https://annebebekkulubu.com/blog/gune-guzel-baslamak-icin-10-harika-oneri/feed/ 0 2121
Anneler için 10 adımda sağlıklı beslenme kuralları https://annebebekkulubu.com/blog/anneler-icin-10-adimda-saglikli-beslenme-kurallari/ https://annebebekkulubu.com/blog/anneler-icin-10-adimda-saglikli-beslenme-kurallari/#respond Wed, 23 May 2018 12:11:57 +0000 https://blog.annebebekkulubu.com/?p=2048 Hamilelik öncesi dönemin anne ve bebek açısından sağlıklı geçmesini yeterli ve dengeli beslenme ile ilişkilendirebiliriz. Bu dönemin anne ve bebek açısından ihtiyaçlarını karşılayacağı bir dönemdir. Hamilelik düşünen kişilerin olması gereken vücut kütle indeks aralığına girdikten sonra hamile kalmaları önerilir. Böylece annenin hamile olma şansı hem daha yüksek olacak,  hem de hamilelik sürecini daha rahat geçirmesini […]

The post Anneler için 10 adımda sağlıklı beslenme kuralları first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
Hamilelik öncesi dönemin anne ve bebek açısından sağlıklı geçmesini yeterli ve dengeli beslenme ile ilişkilendirebiliriz. Bu dönemin anne ve bebek açısından ihtiyaçlarını karşılayacağı bir dönemdir. Hamilelik düşünen kişilerin olması gereken vücut kütle indeks aralığına girdikten sonra hamile kalmaları önerilir. Böylece annenin hamile olma şansı hem daha yüksek olacak,  hem de hamilelik sürecini daha rahat geçirmesini sağlayacaktır. Hamilelik öncesinde yeterli ve dengeli besin öğeleri alımı ile kendimizi kontrol altına almamız gerekecektir. Eğer planlı bir gebelik düşünüyorsanız ve fazla kilolarınız var ise , bu süreçte bir beslenme uzmanından yardım alarak, kendinizin ve bebeğinizin depolarını dolu tutacak şekilde yavaş kilo verip dengeli beslenme prensipleri çerçevesinde beslenmenizi  yaşam tarzı haline getirmeniz gerekmektedir.

1. Vücudunuzu uzun süre aç bırakmayın

Midemiz, ne yerseniz yiyin 4 saat içinde boşalır. Bir sonraki öğünümüzde fazla yemeyi engellemek için 2-2,5 saatte bir beslenmemizde fayda vardır.

Kan şekerinin dengelenmesi için ‘3 Ana 3 ara’ öğün şeklinde beslenme kuralına uymak gerekiyor.

2. Düzenli kahvaltı yapma alışkanlığı edinin

Metabolizma uyandıktan hemen sonra kahvaltı yapınca metabolizma hızlanmaya başlayacaktır. Aksi takdirde kahvaltı yapmadan öğle yemeğine kadar aç kalınırsa yavaşlamış metabolizma hızı ile birlikte diğer öğünümüzde daha fazla yemek kaçınılmaz olacağından kilo almakta beklenen bir sonuç olacaktır. Sabahın erken saatlerinde dengeli bir kahvaltı ile güne başlamak metabolizmamızın hızlanmasını sağlayarak daha rahat kilo vermemize yardımcı olacaktır.

3. Porsiyonlarınızı küçültün

Evde yemek tabaklarınızı ve çorba kaselerinizi küçültün. Böylece ‘sadece 1 kase çorba’ diye kendinizi kandırmazsınız. Psikolojik olarak o tabaktaki yemekleriniz bittiği zaman kendinizi doymuş hissedersiniz. Yemeklerimizi yavaş yemeye özen gösterelim. Lokmaları küçük miktarda alıp çiğneme süresini uzatmak beyinde tokluk hissi uyandıran ghrelin hormonunun erken salgılanmasını ve erken doymayı sağlayacaktır.

4. Ekmeksiz diyet yapmayın

Ekmek ve yerine geçen tahıl ürünleri yemeden zayıflamak söz konusu olduğunda ne yazık ki işin sağlık boyutundan hiç bahsedilmiyor. Bu denli bilinçsizce yapılan bu öneriler bireylerde birçok hastalığın artışına sebep olabiliyor; kalp-damar hastalıklarında, böbrek hastalıklarında, yeme ve davranış bozukluklarında, diyabet hastalığında, karaciğer hastalığında ve daha birçok sağlık problemlerinde artışa neden olabiliyor.

Tam tahıllı ekmek içeren diyetin lif oranı yüksek olduğundan dolayı acıkmayı geciktirir ve uzun süre tok kalmanıza yardımcı olur. Karbonhidrat kaynağı bir besin olan ekmeğin sindirimi ağızda başlar ve çok kısa sürede beyne tokluk sinyallerini iletir. Öğününüze 1 parça ekmeği çiğneyerek başlayın böylece daha kontrollü bir öğün geçirerek tokluk sağlamanıza yardımcı olacaktır.

Ayrıca tam tahıl ekmeği B12 vitamini hariç bütün B grubu vitaminlerinin temel kaynağıdır

5.Lifli ve tahıllı beslenin

Lif nedir? Lifler, tüketilen meyve ve sebzelerin vücudunuz tarafından sindirilemeyen ama emilen bölümlerine denir. İki çeşit besin lifi vardır. Bunlar suda çözünen ve suda çözünmeyen şeklinde adlandırılmaktadır. Bu iki lif grubu sadece bitkisel kökenli besinlerde bulunmaktadır. Sindirim sisteminden ise parçalanmadan geçmektedirler. Bu da kişinin uzun süre tok kalmasını sağlayarak daha az yemek yenmesini sağlamaktadır.

Lifler, kandaki kötü kolesterolün düşürülmesine yardımcı olup, sindirim sisteminin daha aktif çalışmasını sağlamaktadır. Ayrıca lifli besinler kabızlık, hemoroid problemlerinin giderilmesine, vücudun şeker seviyesinin dengelenmesinde aynı zamanda kalp sağlığını koruma açısından önem arz etmektedir.

Yapılan araştırmalara göre lifli besin tüketenlerin, tüketmeyenlere göre daha fazla kilo verdiklerini ortaya koymuştur. Lif tüketimi hem metabolizmayı olumlu yönde etkilerken hem de tokluk hissinizi artırarak kilo vermenizi daha kolay hale getirmektedir. Lifli gıdalarla beslenen bireylerin yaşam süresi ve yaşam kalitesi artıyor. Bu nedenle her gün düzenli ve kontrollü olarak lifli besinlerin tüketilmesi gerekmektedir.

Lif içeren besinlere örnek olarak;

Tahıl grubu: buğday kepeği, kepekli çavdar unu, arpa unu ve özellikle Yulaf lif bakımından en zengin besindir.

Meyve: Kuru erik, armut, narenciye (portakal, greyfurt, mandalina), nektarin, elma, muz gibi meyveler Kısaca Kabuklu ve çekirdekli meyvelerin hepsi lif bakımından oldukça zengindir.Kabızlık sorunu olan bireylere lif bakımından oldukça zengin olan elma kabuğu önerilir.

Kurubaklagiller: Fasulye, nohut, sarı ve yeşil mercimek lif bakımından oldukça zengindir.

Sebzeler: Yeşil yapraklı sebzeler ,karnabahar, lahana, brokoli, yeşil fasulye, salatalık, kereviz, soğan, domates, patlıcan, biber, brüksel lahanası, havuç lifli sebzeler kalp ve sindirim sistemi için iyi lif kaynaklarındandır.

6. Paketli ürünleri hayatınızdan çıkarın

Hazır gıda tanımı, paketli olarak satılan ve içindeki gıdanın uzun süre dayanmasını sağlayacak katkı maddeleri, gıda boyaları ve kimyasal içeren yiyecekleri ifade etmek için kullanılıyor. Evde yapılmayan, organik olmayan ve marketlerden alınan hemen hemen tüm paketli ürünler hazır gıdalar sınıfına girmektedir.

Hazır gıdaları daha az tüketmek için neler yapabiliriz?

Domates salçası, biber salçası,turşu ve tarhana gibi bütün bir yıl tüketilebilecek besinleri evde yapabilirsiniz. Yoğurt evde hazırlanması en kolay yiyeceklerden biridir ve evde rahatlıkla yapılabilir.

Hazır bulyonları kullanmak yerine et, tavuk ve balık sularını evde hazırlamak, yemeğinize daha az katkı maddesinin girmesini sağlar.

7. Tatlı krizlerinde tercihinizi meyve kuru meyvelerden yana kullanın

Herhangi bir temel besin grubuna girmeyen basit sofra şekerini hayatımızdan çıkarmak ve Tatlı , şeker tüketimini azaltmak veya ortadan kaldırmak için mutlaka diyetinize doğal şeker içeren kuru meyveler, taze meyveler, meyveli yoğurtlar eklenebilir. Bunları ara öğün olarak tüketebilirsiniz.

8. Bol su için

Su, metabolizmanın hızlanmasına katkı sağlar, böbreklerdeki toksik maddelerin atımına yardımcıdır.

Su içmek için susamayı beklemeyiniz. Az su içildiğinde vücut ihtiyacını karşılayamacaktır ve bu yüzden içilen 1 bardak suyu bile vücut tutar,ödem yapar. İdrara çıkılmasını engelleyerek kilo vermek zorlaşır.

Ortalama yetişkin bir insanın 2-2,5 litre su tüketmesi, her mevsim ve yaş için önerilir.

İdrar renginize bakarak yeterli su tüketip tüketmediğinize karar verebilirsiniz. Koyu renge sahipse, yeterli miktarda su içmediğinizi anlayabilirsiniz. İdrarınızın rengi hep açık renk olmalıdır.

Su tüketimi azaldıkça, vücudun yağ tutma kapasitesi artar.

9. Fiziksel aktivitenizi artırın. Farkı göreceksiniz

Metabolizmayı hızlandıran en temel faktör fiziksel aktivitenin artırılmasıdır. Yapılacak spor kişiye göre değişiklik göstermekle birlikte haftada en az 3 gün 45-50 dakikalık orta tempolu hareket edilmelidir. Günlük hayatlarında da yakın mesafelere araba ile gitmek yerine yürüyüşü tercih etmek, asansör kullanmak yerine merdivenleri kullanmak, dans etmek gibi eğlenceli fiziksel aktivitelerle hem kendimizi daha iyi hissedersiniz hem de daha sağlıklı bir vücuda sahip oluruz.

10. Mutlaka 7-8 saat uyuyun

Yapılan çalışmalar en ideal uyku süresinin 7-8 saat olduğunu söylemektedir. Düzenli uyku ile kilo kaybınızı ve diyete olan uyumunuzun direk ilşkili olduğunu unutmayalım.

Vücut sağlığınızı ve performansınızı düzenli uyuyarak arttırabilirsiniz.

Düzenli uyku zihinsel gelişim ve dinlenmeyi olumlu yönde etkileyerek metabolizma hızının artmasına yardımcı olur.

 

 

The post Anneler için 10 adımda sağlıklı beslenme kuralları first appeared on Anne Bebek Kulübü.

]]>
https://annebebekkulubu.com/blog/anneler-icin-10-adimda-saglikli-beslenme-kurallari/feed/ 0 2048