Bir döneme damga vuran “Aşk-ı Memnu” dizisi yeni oyuncu kadrosu ile yeniden çekiliyor. Türk edebiyatının en ünlü eserlerinden biri olan Halid Ziya Uşaklıgil’in romanından uyarlanan dizi, bence bu zamana kadar en iyi çıkışını Beren Saat’in hayat verdiği Bihter ve Kıvanç Tatlıtuğ’un Behlül’le yaptı. Hatırlarsanız dizi, yüksek sosyete ve aşk üçgenleri konularını işlemesiyle dikkat çekmiş ve içten içe kendimizi bu yasak aşkı onaylarken bulmuştuk. Hatta gönül isterdi ki Bihter ve Behlül, her şeyi ardında bırakarak birlikte yeni bir hayat kursun!… Efsane diziyi hafızalarımızda canlandırdıktan sonra gelelim asıl konumuza: Üvey anne olmak! Aşk-ı Memnu’nun Bihter Ziyagil karakteri, dizinin ana karakterlerinden biri ve üvey anne olarak dizide yer alıyor. Bihter’in “tabi siz anneleri tarafından size emanet edilen çocuklara her bakımdan yetersiz gördüğünüz bir kadının annelik etmesine şiddetle karşısınız ama” şeklindeki sözleri, üvey anne olmanın zorluklarına ve toplumun bu konudaki tutumuna dikkat çekiyor. Biz de bu yazımızda Aşk-ı Memnu dizisi üzerinden toplumda üvey anne algısı ve üvey anne olmanın zorluklarını anlatacağız.
aşk-ı memnu bihter ziyagil sözleri
Üvey anne olmak
Üvey anne olmak, bir kadının üzerinde büyük bir sorumluluk ve zorluk yükleyen bir durum. Bihter gibi bir kadının bu konuda yetersiz olması, çocukların sağlıklı gelişimi için büyük bir risk oluşturabilir. Ancak, dizide de görüldüğü gibi, Bihter’in yetersizliği sadece çocuklara bakım konusunda değil, aynı zamanda ahlaki değerler konusunda da kendini gösteriyor. Bihter, üvey anne olmanın sorumluluklarına hazır olmadığı için, çocukların hayatlarını ve ailelerini de olumsuz etkilemiş ve dizi Bihter’in kendi canına kıyması ile hayatına son vermiştir.
Aşk-ı memnu dizisinde Bihter Ziyagil tarafından üvey anne olmak ile ilgili söylediği: “Tabi siz anneleri tarafından size emanet edilen çocuklara her bakımdan yetersiz gördüğünüz bir kadının annelik etmesine şiddetle karşısınız ama” sözü zamanla ikonikleşmiş ve aynı zamanda, toplumun üvey anne konusundaki tutumuna da dikkat çekmekmiştir. Toplum, genellikle biyolojik annelerin çocuklarına daha iyi bakabilecekleri fikrine sahiptir. Ancak, bu düşünce, üvey annelerin de çocuklarına aynı sevgi, ilgi ve bakımı gösteremeyeceği anlamına gelmemektedir. Üvey anneler, biyolojik annelerin yerini alamasa da, onların yokluğunda çocuklara sevgi ve ilgi göstererek, onların sağlıklı bir şekilde büyümelerine yardımcı olabilirler.
“Aşk-ı Memnu” dizisi aslında, üvey anne olmanın zorluklarına ve toplumun bu konudaki tutumuna dikkat çekmektedir. Bihter’in sözleri, üvey anne olmanın sorumluluklarını ve yetersizliklerini anlatmakta ve toplumun bu konudaki yanlış düşüncelerine karşı bir eleştiri getirmektedir. Unutmayalım ki üvey anneler, biyolojik annelerin yerini almasalar da, çocukların sağlıklı bir şekilde büyümeleri için önemli bir rol oynayabilirler.
Üvey anne olmak konusu birçok düşünür ve yazar tarafından ele alınmış ve farklı perspektiflerden değerlendirilmiştir. İşte, üvey anne olmak ile ilgili bazı ünlü düşünür ve yazarların sözleri:
“Anne, hayatın özüdür. Hayatın anlamıdır. Her çocuk, doğru bir anneyle doğmalıdır.” – Maya Angelou
“Bir çocuk yetiştirmek, sadece onu besleyip büyütmek değildir. Ona güven, saygı ve sevgi vermektir.” – Maria Montessori
“Bir kadın, kendi çocuğu olmayan bir çocuğu sevebilir, büyütebilir ve koruyabilir. Çünkü sevgi sadece kan bağından gelmez.” – Marion C. Garretty
“Anne, sadece kan bağı ile olunmaz. Anne, sevgi ve emekle olunur.” – Washington Irving
“Gerçek anne, çocuklarını sevmek ve onları korumak için kalbinin en derinlerindeki gücü kullanandır. Bu sevgi, kan bağından çok daha güçlüdür.” – James E. Faust
“Kendini anne olarak adlandırabilmek için sadece biyolojik anneliğe sahip olmak yeterli değildir. Bir anne, sevgisi ve fedakarlığı ile hayatındaki her çocuğu sarar ve korur.” – Donna Ball
Bu sözler, üvey anne olmanın da bir anne olmak için yeterli olduğunu vurgularken, sevgi, fedakarlık ve koruyucu bir tutumun her çocuk için önemli olduğuna işaret etmektedir.
Okuma önerisi: Anne olmak ile ilgili sevgi dolu sözler
Aşk-ı Memnu Bihter Ziyagil ve üvey anne olmak
Toplum neden üvey annelere karşı önyargılı?
Üvey anne olmanın zorluklarına dair yapılan araştırmalar, toplumun üvey anne ve babalara karşı ön yargılı olduğunu gösteriyor. Çocukların biyolojik anne ve babaları dışındaki kişilerin onların hayatına müdahale etmesi, bazı insanlar için kabul edilemez bir durum.
Bu ön yargının arkasında yatan sebepler de tartışmalı. Bazı insanlar, üvey anne veya babaların çocukların hayatına zarar verebileceği endişesiyle önyargılı davranırken, bazıları da biyolojik anne ve babaların varlığına duyulan saygı nedeniyle üvey anne veya babaları görmezden gelmeyi tercih ediyor. Ancak, gerçek hayatta üvey anne veya babaların hayatlarına girmesi birçok sebepten dolayı kaçınılmazdır. Boşanma, ölüm gibi durumlar, çocukların hayatında yeni kişilerin varlığına sebep olabilir. Bu durumda, çocukların mutluluğu ve iyi bir gelecekleri için, üvey anne veya babaların varlığına karşı önyargılarımızı bir kenara bırakmamız gerekiyor.
Unutmayalım ki, her anne veya baba biyolojik olmak zorunda değil. Çocuklara sevgi, şefkat ve ilgi ile yaklaşan herkes, anne veya baba olarak kabul edilebilir. Bihter’in sözlerinde belirttiği gibi, yetersiz görülen bir kadının bile anne olabileceği ve çocukların hayatına anlam katabileceği unutulmamalı.
Aslına bakacak olursak; üvey anne veya babalara karşı ön yargılı davranmak, çocukların mutluluğuna engel olabilir. Bizler, toplum olarak üvey anne veya babaları kabul ederek, çocukların hayatına pozitif bir katkı sağlayabiliriz. Her çocuk, sevgi dolu bir aile ortamına sahip olmayı hak ediyor.
Anne olmak ile ilgili en güzel sözler
Her anne çocuğunu sever mi?
Üvey annelere karşı önyargıları bir kenara bakalım ve dürüst olalım: Her anne çocuğunu sever mi? Annelerin çocuklarına olan sevgisi, dünyadaki en güçlü ve derin bağlardan biridir. Ancak her anne, çocuğunu sevmez. Bazı anneler, çeşitli nedenlerle çocuklarına karşı sevgi veya ilgi gösteremezler. Bu nedenler arasında kişisel sorunlar, geçmiş travmalar, zihinsel veya duygusal sağlık sorunları, aile içi şiddet ve istismar gibi faktörler yer alabilir. Bu durumda bile, bir anne olarak sorumluluklarından kaçınmamalı ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamak için çaba göstermelidirler. Ebeveynlik zor bir görevdir, ancak her zaman mümkün olan en iyi şekilde yerine getirilmelidir.
O halde bir anne çocuğunu sevmiyorsa ne yapmalı? Bu sorunun cevabı, her durumda farklıdır. Ancak, şu noktalara dikkat edilebilir:
Ebeveynlik desteği: Annelerin, çocuklarına karşı sevgi eksikliği yaşaması, geçmişte yaşadıkları zorluklardan veya kişisel sorunlardan kaynaklanabilir. Bu nedenle, ebeveynlik desteği sağlanarak, annelerin duygusal sağlıkları ve ilişkileri yeniden inşa edilebilir.
Uzman yardımı: Bazı durumlarda, annelerin sevgisiz davranışları, zihinsel veya duygusal sağlık sorunlarından kaynaklanabilir. Bu nedenle, uzman yardımı almak, annelerin ve çocukların sağlıklı bir ilişki kurmalarına yardımcı olabilir.
Çocuk koruma hizmetleri: Çocukların fiziksel, zihinsel veya duygusal istismara maruz kalmaları durumunda, çocuk koruma hizmetleri devreye girebilir. Bu durumda, çocukların korunması için gerekli önlemler alınarak, güvenli bir ortam sağlanabilir.
Ezcümle, her anne çocuğunu sever mi sorusunun cevabı kesin bir evet değildir. Ancak, annelerin çocuklarına karşı sevgi dolu bir ortam sağlaması, çocukların sağlıklı bir şekilde büyümeleri için önemlidir. Annelerin, çocuklarına karşı sevgi dolu davranışlar sergilemesi, çocukların kendilerine olan güvenlerini artırır ve hayatları boyunca ihtiyaç duyacakları güçlü bir temel sağlar.
Anne olmak ile ilgili sözler
Yetim bir çocuğa anne olmak
Hz. Muhammed (S.A.V)’in sözleri olan hadislerde üvey anne konusuyla ilgili bazı bilgiler yer alıyor. Üvey anne olmakla ilgili Kur’an’da geçen hadislerden bazılarını paylaşmak istiyorum:
- “Kim, bir çocuğu yetiştirmek üzere onu himaye altına alırsa, Allah Teâlâ da onu Cennetine alır.” (Buhari)
Bu hadis, üvey anne olmanın önemine dikkat çekmektedir. Eğer bir kadın, biyolojik annesi olmayan bir çocuğu himaye eder ve ona bakarsa, bu davranışı Allah’ın hoşnutluğunu kazanır ve Cennet’e girmesi için sebep olabilir.
- “Üvey ana çocuğunun annesinden bir şey talep etmekte haksızdır. Ancak kendisi çocuklara hizmet ederse o, Allah yolunda sadaka vermiş gibidir.” (Müslim)
Bu hadis, üvey anne olmanın bir başka yönünü açıklamaktadır. Üvey anne, çocukların bakımı için sorumluluk alırken, biyolojik anneden bir şey talep etme hakkına sahip değildir. Ancak, çocuklara hizmet etmesi ve onların ihtiyaçlarını karşılaması, Allah yolunda sadaka vermiş gibi olacaktır.
- “Kim bir yetim çocuğuna bir çift ayakkabı verirse, onun örtüsünü örterse ve onu doyuracak kadar yiyecek sağlarsa, Allah da onu Cennetine alır.” (Tirmizi)
Bu hadis, üvey anne olmanın önemini ve değerini vurgulamaktadır. Eğer bir kadın, biyolojik annesi olmayan bir çocuğa ihtiyaç duyduğu temel ihtiyaçları sağlarsa, bu davranışı Allah’ın rızasını kazanacak ve Cennet’e girmesi için sebep olabilecektir.
Bu hadisler, üvey anne olmanın önemini ve sorumluluklarını anlatırken, aynı zamanda bu davranışın Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için bir fırsat olduğunu da göstermektedir.
Okuma önerisi: Depremzede çocuklar için koruyucu aile olmak!
Anneler çocuklarına onları sevdiklerini nasıl hissettirmeli?
Anneler çocuklarına onları sevdiklerini nasıl hissettirmeli?
Anneler çocuklarına onları sevdiklerini hissettirmek için aşağıdaki yolları deneyebilirler:
- Fiziksel temas: Sevgi dolu bir sarılma, öpücük veya sıkı bir kucaklama, çocuğunuza onları ne kadar sevdiğinizi göstermenin en etkili yollarından biridir.
- Olumlu ve teşvik edici sözler: Çocuğunuza onları sevdiğinizi, gurur duyduğunuzu ve takdir ettiğinizi söylemek, onların kendilerine olan güvenlerini artırabilir.
- Zaman ayırmak: Çocuğunuzla zaman geçirmek, onların sevildiklerini ve önemsendiklerini hissetmelerine yardımcı olur. Bu zamanı, birlikte oyun oynayarak, kitap okuyarak veya yürüyüş yaparak geçirebilirsiniz.
- Empati göstermek: Çocuğunuzun duygularına saygı göstermek ve onların hissettiklerini anlamaya çalışmak, onların sevildiklerini hissetmelerine yardımcı olur.
- Destek olmak: Çocuğunuzun hayallerini desteklemek, onların güvenlerini artırır ve onlara sevgi dolu bir ortam sağlar.
- Olumlu davranışlar sergilemek: Çocuğunuzun sevgi dolu bir ortamda büyümesini sağlamak için, siz de olumlu davranışlar sergilemeli, olumsuz ve eleştirel davranışlardan kaçınmalısınız.
Bu basit adımlar, çocuğunuzun sevgi dolu bir ortamda büyümesini sağlar ve onların kendilerine olan güvenlerini artırır. Ancak, unutmayın ki her çocuk farklıdır ve onların sevgi dili de farklılık gösterir. Çocuğunuzun sevgi dilini anlamak ve buna göre davranmak da önemlidir.